22 yıldır ülkenin sırtındaki hançer AKePe TARİKATLARI
1)Turgev
2)Tügva
3)Ensar
4)Turken
5)ilim yayma vakfı
6)birlik vakfı
7)Asımın nesli vakfı
8)Aziz Mahmud Hüdayi vakfı
9)İsmailağa vakfı
10)Erenler vakfı
11)Fatih ilim vakfı
12)Daru’l fünun vakfı
13)sosyal doku vakfı
14)İhh
15)Asitane Vakfı
16)İhlas Vakfı
17)Hamidiye Vakfı
18)Endurun Vakfı
19)Dünya yerel yönetim vakfı
20)Yavuz selim vakfı
21)İhya vakfı
22)Kemal efendi vakfı
23)Hoca ahmet Yesevi vakfı
24)Umut kervanı
25)İhya der
26)Umut der
27)Cansu’yu der
28)Garip der
29)ilim der
30)Sadakataşı der
31)YediHilal der
32)Önder imam hat der
33)Mazlum der
34)ilim yayma cemiyeti
35)memur-sen
36)Eğitim-Bir-Sen
37)Deniz Feneri
38)Peygamber sevdalıları der
39)Özgür der
40)Okçular vakfı
41)Türkiye gönüllü vakfı
42)Diyanetin Kuran kursları
Bunların haricinde irili ufaklı AKP hükümetine bağlılıklarını belirten ve bu yapıya destek veren Türkiye genelinde 203 tane dernek ve vakıf var.
Bütün bu vakıf ve derneklerin Genel Yöneticisi Necmettin Bilal Erdoğan.
Bilal Erdoğan bu görevi babası Recep Tayyip Erdoğan adına yürütmektedir. Bu yeni tip tarikatların “Gavs“ı Recep Tayyip Erdoğan, “Halife”si Bilal Erdoğan'dır.
GENÇLİĞİ YURTLARDA AVLIYORLAR
Bu tarikatların ideolojisi incelendiğinde, Sünni mezhepçi ve ayrımcı HALİDİ NAKŞİBENDİ İDEOLOJİSİ çevresine oturtuldukları anlaşılır.
Bu tarikatların tümünün hedefinde gençlik vardır.
AKP Lideri Tayyip Erdoğan'ın istediği türden “DİNDAR ve KİNDAR “gençlik yetiştirmek ana politikadır...
Gençliğe ulaşmanın en kolay yolu da, Milli Eğitim Bakanlığı'nı kullanmaktır...
AKP hükümeti, Milli Eğitim Bakanlığını en tepeden en alt basamağına kadar tarikatlarının hizmetine vermiştir...
Tüm öğretmenler ve yöneticiler HALİDİ NAKŞİBENDİ Düşüncesini destekleyen EĞİTİM-BİR-SEN üyesi yapılmıştır. Üye olmayanlar dışlanmış ve görev yerleri değiştirilmiş ya da emekli yapılmıştır.
Çocukları da bu zihniyete alıştırmak İçin Milli Eğitimin Ders konuları değiştirilmiştir...
Onları bilimsel düşüncelerden kopartıp, ortaçağ masallarıyla şekillendirdiler .
Türk tarihi ve cumhuriyet tarihi dersleri azaltıldı.
Matematik derslerine bile, siyasal dinci bakış açısı egemen oldu.
Bakanlık, bu yeni tip AKP tarikatlarıyla özel sözleşmeler yaparak, yurt açmada kolaylıklar sağlayarak bu yapıların oluşmasında kolaylık sağladı...
Kısacası öğrenciler Anaokullardan başlayarak ,ortaçağ zihniyetindeki tarikatlara teslim edilmiştir. Türkiye'nin her tarafında Valiler ve Kaymakamlar bu sürecin bir parçası haline geline gelmiştir...
Türkiye genelinde açılan özel yurtların sayısı, devlet yurtlarından 357 daha fazladır...
Tarikatçı örgütler özellikle yoksul ve çaresiz çocukları kolayca avlıyorlar ve bunlardan parti militanı ve hatta cihatcı militanlar üretmeye çalışıyorlar.
Bu tarikatların Özel yurtları kolay açabilmesi için, standartlar düşürülüp, daha kolay bir mevzuat çıkarılmıştır: Yurtlar için en az 40, pansiyon İçin 30, apart ve stüdyo daire için 10 öğrenci şartı getirildi. Öğrencileri ele geçirmek için öyle kolaylıklar getirilmiştir ki, bir daireyi tutan bile orayı ufak bir yurt olarak kullanabilmektedir ...
Buradaki gençler her türlü bedensel ve zihinsel tehdite savunmasız ve açık haldedir... "Bir milyondan fazla öğrencinin tarikatların pençesine düştüğü biliyoruz” diyen Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esergül Balcı, 2018'de bir rapor yayımladı. Bu raporu hazırlamak için, ekibi ile yaklaşık bir yıl boyunca sahada çalıştı. "Eğitimde Tarikat ve Medrese Gerçeği, 1 milyon Öğrenci Tarikatların Elinde" başlıklı bir rapor halinde yayımladı.
2017 yılında hazırlanan rapora göre Türkiye'de 2,6 milyon kişinin bir tarikatla organik bağı bulunuyor.
Tarikat üyesi olan ya da faaliyetlerine katılan kişi sayısı ise 1,1 milyon.
İstanbul'da 445 tarikat ve kolunun "medrese" ya da "Kur'an kursu" adı altında binlerce çocuğa eğitim verdiği tespit edildi.
Bu çocukların bir kısmının okul çağında olmadığı belirtilirken, rapordan çıkan sonuçları değerlendiren Prof. Esergül Balcı şunları söyledi:
“Sonuçlar karşısında biz de hayrete düştük. Taşrada durum daha vahim.
Devlet eğitimden kademe kademe çekilmiş. Bazı bölgelerde okullar kapatılmış. Yoksulluk ve sahipsizlik nedeniyle aileler ,çocuklarını tarikatlara teslim etmiş durumdalar.
Yarın bu çocukların hangi amaç için nasıl kullanılacağı meçhul.
Her türlü istismara açıklar. Bu durum terör kadar ciddi bir ulusal güvenlik sorunudur.
Prof. Balcı, "Doğu ve Güneydoğu'daki medreseler Irak, İran ve Suriye gibi sorunlu ülkelerdeki benzer yapılarla irtibat halinde." diyor.
Biz bunun için 'Tarikat Erasmusu' ifadesini kullandık" dedi.
Balcı, bu araştırmayı yapma fikrinin nasıl ortaya çıktığını ise şöyle anlattı:
“Fikir Rusya'da olduğum dönemde başladı. FETŐ, burada yayılmıştı.
Ruslar bunu bir tehdit olarak görüyorlardı. ABD'ye gittiğimde de koruyup kollandıklarını gördüm.
Bu yapının Türkiye için ne kadar büyük bir tehdit olduğuna şahit oldum. Üstelik tüm altyapıları, eğitim üzerine kurulmuş bir yapıdan söz ediyoruz.
Bu konudaki çalışmalar ise çok sığ kalmış. “Bu araştırma raporunun açıkça gösterdiği gibi, AKP hükümeti zamanında devlet yurtlardan elini çekerek, özellikle yoksul halk çocuklarını tarikat yurtlarına muhtaç hale getirmiştir. Bu sürece Güneydoğu Anadolu'daki yatılı bölge okullarının kapatılması da çok olumsuz bir etki yapmıştır.
Kaynak: Tarikat kuşatmasındaki Türkiye - Rıza Zelyut