Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Üstad ERGENÇ
Köşe Yazarı
Üstad ERGENÇ
 

Eleştirinin gücü ve dozu

          Eleştirinin gücü; önerisindedir   17/02/2025 - Şeref OĞUZ   Düşük yoğunluklu zehir… Tıpkı ilâç gibi. Gerekli ama acı. Nadiren talep edilen… Bir insanı, konuyu, yapıtı; iyi veya kötü, doğru veya yanlış, güzel ya da çirkin yönlerini bulup göstermek amacıyla inceleme işi… Eleştiri;doğru zaman, doğru zemin, doğru zat bileşkesinde yapılınca makbuldür.   Bu işi kendine görev edinmişe eleştirmen, (münekkit) denir. Tenkit eden pek sevimli biri değildir. Kendisinden talep edilse de değildir. Kelimenin etimolojik kökeni neredeyse her dilde ifade ettiği eylemin ağırlığıyla olumsuzlaşır. Kısaca, eleştiri pek sevilmez hatta bizde saldırıyla eş tutulabilir.   AYNADAKİ KUSURLA YÜZLEŞMEK Çoğu kez; “kritik” sözcüğüyle duygusal tahrip gücü azaltılmaya çalışılır. Ama ağırdır; çünkü eleştiridir.  Aynadaki kusurla yüzleşme duygusunun sevimsizliğidir. Bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle ele alıp açıklamak, anlaşılmasını sağlamak, fazlasını, değerini ortaya çıkarmak… 360 derece görmek.   Bunu yaparken o sanata kabiliyetsizliğinin acısını sanatçıdan çıkarmaya kalkarsan, bu bir eleştiri değil, sinsi saldırı olur. Gereksiz eleştirilerin özünde yatan temel duygu; aslında gizli hayranlıktır. Tilki, uzanamadığı üzüme “koruk” dermiş. Yapamadığında; yapanı eleştirirsen aslında sen gizli hayransın.   İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair… Eleştiri gelişim ilhamı olur mu? Her şey, her fikir, her iş eleştirilebilmeli. Hatta altın bile… Altını mihenk taşına vururlar. Onun tartışılmaz değeri dahi eleştiriye açıktır. Altın bile ayar yer kral suyundan… Eleştiri, yetkin elde mihenk taşı olurken hoyrat dilde yıkım güllesine dönüşür.   Eleştirinin dozajı ne olmalı? Eleştiri, zehirdir demiştik. Tıpkı ilâç gibi… Her ilaç zaten düşük yoğunluklu zehir değil midir? İnsanın var ettiğine, ürettiğine saldırıdır. Eleştiren; öneri ile bunu yapmalı… Değilse, panzehirsiz zehir olur. Sürekli eleştirenlerin, genelde hiçbir şey üretmediklerini fark et. Üretiyorsan eleştirme hakkın var.   NOT: ELEŞTİRİ YÂR MIDIR YARA MIDIR? Şayet tenkit edilmek istemiyorsan, hiçbir şey üretme, hiçbir şey yapma ve hiçbir şey söyleme, hatta var olma… Eğer eleştirilmiyorsan büyük ihtimalle değer üretmiyorsundur.   Halk ozanımız Âşık Hüdaî’den bir uyarı var; “Gönül çalamazsan aşkın sazını, Ne perdeye dokun ne teli incit… Meyvesiz ağacı sallama boşa, ne yaprağını dök, ne dalı incit…”   Ama meyve vermişse ağaç, taşlanması mukadderdir. Fakat taşlamayı abartanları ciddiye de alma… Neticede hiçbir eleştirmenin heykeli dikilmemiştir. Eleştiri ilaç mıdır, zehir midir? Sana bağlı…   Peki, ölçü ne olmalıdır? Ben eleştiriye bayılırım. Methiye yerine eleştiri, insana asıl değer katandır. Fakat eleştiriile tahkiri de ayırt ederim. Bu ayırtın ölçüsü; öneri getirmektir. Eleştirini, önerinle ambalajlarsan, hem işe yararhem de eleştirdiğini incitmez.   Neticede; siyasetçiyi eleştirebilirsin, ebeveynini, yöneticini, liderini, arkadaşını, komşunu… Herkesi eleştirebilirsin. Ancak dikkat et ki önerili olsun ve senden talep edilmiş olsun.   Gerisi lafı güzaf…  

Eleştirinin gücü ve dozu

 
 
 
 
 
Eleştirinin gücü; önerisindedir
 
17/02/2025 - Şeref OĞUZ
 
Düşük yoğunluklu zehir… Tıpkı ilâç gibi. Gerekli ama acı. Nadiren talep edilen… Bir insanı, konuyu, yapıtı; iyi veya kötü, doğru veya yanlış, güzel ya da çirkin yönlerini bulup göstermek amacıyla inceleme işi… Eleştiri;doğru zaman, doğru zemin, doğru zat bileşkesinde yapılınca makbuldür.
 
Bu işi kendine görev edinmişe eleştirmen, (münekkit) denir. Tenkit eden pek sevimli biri değildir. Kendisinden talep edilse de değildir. Kelimenin etimolojik kökeni neredeyse her dilde ifade ettiği eylemin ağırlığıyla olumsuzlaşır. Kısaca, eleştiri pek sevilmez hatta bizde saldırıyla eş tutulabilir.
 
AYNADAKİ KUSURLA YÜZLEŞMEK
Çoğu kez; “kritik” sözcüğüyle duygusal tahrip gücü azaltılmaya çalışılır. Ama ağırdır; çünkü eleştiridir.  Aynadaki kusurla yüzleşme duygusunun sevimsizliğidir. Bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle ele alıp açıklamak, anlaşılmasını sağlamak, fazlasını, değerini ortaya çıkarmak… 360 derece görmek.
 
Bunu yaparken o sanata kabiliyetsizliğinin acısını sanatçıdan çıkarmaya kalkarsan, bu bir eleştiri değil, sinsi saldırı olur. Gereksiz eleştirilerin özünde yatan temel duygu; aslında gizli hayranlıktır. Tilki, uzanamadığı üzüme “koruk” dermiş. Yapamadığında; yapanı eleştirirsen aslında sen gizli hayransın.
 
İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…
Eleştiri gelişim ilhamı olur mu?
Her şey, her fikir, her iş eleştirilebilmeli. Hatta altın bile… Altını mihenk taşına vururlar. Onun tartışılmaz değeri dahi eleştiriye açıktır. Altın bile ayar yer kral suyundan… Eleştiri, yetkin elde mihenk taşı olurken hoyrat dilde yıkım güllesine dönüşür.
 
Eleştirinin dozajı ne olmalı?
Eleştiri, zehirdir demiştik. Tıpkı ilâç gibi… Her ilaç zaten düşük yoğunluklu zehir değil midir? İnsanın var ettiğine, ürettiğine saldırıdır. Eleştiren; öneri ile bunu yapmalı… Değilse, panzehirsiz zehir olur. Sürekli eleştirenlerin, genelde hiçbir şey üretmediklerini fark et. Üretiyorsan eleştirme hakkın var.
 
NOT: ELEŞTİRİ YÂR MIDIR YARA MIDIR?
Şayet tenkit edilmek istemiyorsan, hiçbir şey üretme, hiçbir şey yapma ve hiçbir şey söyleme, hatta var olma… Eğer eleştirilmiyorsan büyük ihtimalle değer üretmiyorsundur.
 
Halk ozanımız Âşık Hüdaî’den bir uyarı var; “Gönül çalamazsan aşkın sazını, Ne perdeye dokun ne teli incit… Meyvesiz ağacı sallama boşa, ne yaprağını dök, ne dalı incit…”
 
Ama meyve vermişse ağaç, taşlanması mukadderdir. Fakat taşlamayı abartanları ciddiye de alma… Neticede hiçbir eleştirmenin heykeli dikilmemiştir. Eleştiri ilaç mıdır, zehir midir? Sana bağlı…
 
Peki, ölçü ne olmalıdır? Ben eleştiriye bayılırım. Methiye yerine eleştiri, insana asıl değer katandır. Fakat eleştiriile tahkiri de ayırt ederim. Bu ayırtın ölçüsü; öneri getirmektir. Eleştirini, önerinle ambalajlarsan, hem işe yararhem de eleştirdiğini incitmez.
 
Neticede; siyasetçiyi eleştirebilirsin, ebeveynini, yöneticini, liderini, arkadaşını, komşunu… Herkesi eleştirebilirsin. Ancak dikkat et ki önerili olsun ve senden talep edilmiş olsun.
 
Gerisi lafı güzaf…

 
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.