Kim bu Şevki Yılmaz’ın savcıları ?
21 Şubat 2024 - Barış Pehlivan
Maalesef ezberlerimizle konuşuyoruz. Hakkınca fikri takip yapmıyoruz. Böyle olunca da asıl gerçeği ıskalıyoruz. Misal, Şevki Yılmaz için “28 Şubat’ın aktörü geri döndü” analizlerini görünce “zaten buradaydı ki” diyorum. Nasıl mı? Anlatayım...
Biliyorsunuz, 2. Abdülhamit’in 4. kuşak torununun kızı Berna Osmanoğlu ve Yiğit Onur Kaya’nın düğünü vardı. Çiftin nikâh şahitliğini yapanlardan biri İlber Ortaylı diğeri ise Şevki Yılmaz’dı. Nikâhta eline mikrofonu alan Yılmaz “Osmanlı’yı süren soysuzları lanetliyorum” dedi.
Yılmaz’la aynı karede yer aldığı için eleştirilen İlber Ortaylı ise şöyle dedi:
“Atatürk’le, Cumhuriyetle, İstiklal Savaşı komutanlarıyla didişmeye kalkan sivri zekâlıların bu faaliyetlerinin arkasında tarihçilik merakının hatta ideolojinin ağırlık kazandığına inananlardan değilim, saikler başkadır.”
Sahi, İlber Hoca haklı mıydı? Öyleyse, ne olabilirdi o başka saikler? MİKAV’ı duydunuz mu? Manevi ve İktisadi Kalkınma Vakfı’nın kısaltması. Şevki Yılmaz Rize, Belediye Başkanlığı yaparken 1994’te kurdu bu vakfı. 28 Şubat sonrası terk ettiği Türkiye’ye AKP kurulunca geri dönen Şevki Yılmaz, MİKAV’ı da yeniden diriltti. Vakfın yeni merkezi Kocaeli oldu. Elbette ki AKP iktidarı, MİKAV’ı “kamu yararına çalışan vakıf” saydı ve haliyle vergiden de muaf yaptı.
TESCİLLİ YILMAZ'IN YARGIDAKİ ADAMLARI
Peki Şevki Yılmaz, kamu yararına çalıştığı iddia edilen o vakfının çatısı altında neler yaptı? Örneğin, “Nadide Eğitim Kurumları” adıyla okullar açtı. Anaokulundan üniversiteye kadar çocukları bünyesinde topladı. Misyonlarını şöyle anlattılar: “Toplumların değişmesi ancak bireylerin değişimine bağlıydı. Zulme karşı adaletten, nefrete karşı merhametten yana olmak ahlaklı ve bilinçli nesiller yetiştirmekle mümkündü.”
Soru şuydu: Şevki Yılmaz’ın yetiştirdiği “nesiller” ne yapacaktı? Yanıtı için Nadide Okulları’nın “Kalem & Kelâm” adlı lise dergisinin ilk sayısını inceliyorum. Dergi iki lise öğrencisinin Şevki Yılmaz’la söyleşisiyle başlıyor. Şevki Yılmaz kurucusu olduğu okulları bakın nasıl anlatıyor:
“Herkes Nadide okullarındaki talebeleri örnek alsın diye bu ismi verdik. Ve okullarla birlikte üniversite talebeleri için İzmit’te Nadide Öğrenci Yurdu’nu açtık. Bugün çok sayıda öğretmenimiz, savcımız, kaymakamımız, Yargıtay ve Danıştay uzmanlarımız var elhamdülillah. Bereketini gördük.” Ne çarpıcı değil mi?
Şevki Yılmaz lise öğrencilerine savcıları ve kaymakamları olduğunu, yüksek mahkemelerde de “bereketini gördüğü” adamlarının varlığını anlatıyordu. Biz de çıkıp “Şevki Yılmaz için savcılar göreve” diye çağrıda bulunuyoruz... Ört ki ölem!
Yine aynı söyleşide, Atatürk ilke ve inkilaplarına dair lise öğrencilerine bakın neler söylüyordu Şevki Yılmaz: “İhtilali yani darbeleri şeytan ve yandaşları yapar. İnkılabı ancak Allah yapar. İnkılap, kalbin dönmesi demektir. Kalplerimizi İslama, Rabbimizden başka kim ve hangi güç çevirebilir? Falanın ilkesi ve inkılabı tam manasıyla komik bir söz. İnsanlar ilke koyamaz, ilkeyi de Allah koyar.”
'YARININ SANCISINI SİZ ÇEKEBİLİRSİNİZ'
Bir virgül koyayım. Bakın zamanında, Kocaeli Başiskele Belediyesi’nin Saadet Partili Meclis üyesi Kadir Öztonga, neler söylemiş Yılmaz ve vakfı hakkında:
“Vakıf adı altında bunları yapıyor, ‘kamu yararına’ diyor ama hayır, bu adam özel okul işletiyor. Ücret olarak da diğer özel okullardan daha pahalı. Ticaret yapıyor, kamu yararına bir şey yapmıyor bu adam. Ben FETÖ yapılanması gibi bir yapılanmaya benzetiyorum. Daha önce bu FETÖ’ye ne isterlerse verdiniz, şimdi bu adama ne isterse veriyorsunuz. Hem siz hem büyükşehir her türlü desteği veriyorsunuz, yarın sancısını siz çekebilirsiniz.”
Bitmedi...
Şevki Yılmaz, MİKAV çatısı altında sadece eğitim işine el atmamıştı. Bir de “Nadide Turizm” adlı bir şirketi de vardı... Bu şirket aracılığıyla Mekke turları düzenliyordu.
Oğlunun AKP milletvekili, damadının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sakarya il müdürü olmasını, Kocaeli’de ona tahsis edilen mesire alanını, başkanlık referandumu için “16 Nisan’ın zaferle çıkacağına dair hadisi şerif var” demesini hatırlatmayacağım. Yaz yaz bitmez.
Başta da dediğim gibi: Şevki Yılmaz hiç gitmedi ki geri dönsün..