Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Anasayfa Yazarlar Alex Yazı Detayı Bu yazı 303+ kez okundu.
Alex
Köşe Yazarı
Alex
 

birisi dediki ..

birisi demiş ki ;   “Ey Tanrım ; Varsan ve sesimi duyuyorsan; sana Tanrım diye seslenmekle hata ettiysem beni bağışla. Gerçi kusur bende değil bize senin ismini çok farklı bildirenlerde. “Allah” mı demeliydim yoksa “Yahve” mi? Tao mu demeliydim yoksa Eloha mı? Her kitabında ismin farklı. Tabi o kitapların senden olduğu da şüpheli. Şaşkınlığımı hoşgör Tanrım..   Tanrım sen neredesin? Buna akıl erdiremedim. Kutsal kitapların hem “O her yerde” diyor, hem de “Gökte”. Bu nasıl oluyor Tanrım? Gök diye herkes yukarı bakıyor. Ama Evrende yukarısı neresi, aşağısı neresi ona da akıl erdiremedim. Türkiye’den yukarı bakınca ile, Yeni Zelanda’dan yukarı bakınca uzay koordinatları çok farklı olmuyor mu Tanrım? Yoksa bize mi yanlış öğrettiler? Yoksa onlar yeri uçsuz bucaksız düz bir toprak, göğü-uzayı da yerin üstünde bir kubbe mi sanıyorlardı?   Ey Tanrım ; İsrailoğullarına sayısız peygamber gönderdin. Bildiğimiz peygamberlerin Muhammed hariç nerdeyse tamamı Yahudi. Kur’an’da ise her kavme bir peygamber gönderildiği yazılı. Ama biz bilmiyoruz. Türk peygamber, Hint peygamber, Rus , Alman, Japon, Çinli peygamber geldiyse onları neden bilmiyoruz Tanrım? Bu haksızlık değil mi?   Niçin peygamberlerin getirdiği hükümler hep farklı. Birisine göre domuz, şarap haram. Diğerinde helal. Kimisinde sünnet var. Kimisinde yok. Kimisi Kudüs’ü kıble ediniyor. Kimisi Kabe’yi. Kimisinde zina eden taşlanıyor. Kimisinde kırbaçlanıyor. Birisi cumartesi kutsal gün diyor. Diğeri cuma. Öbürü pazar. Birinde ezan okunur, diğerinde çanlar çalar. Tapınakların niçin farklı her yerde? Kiminde secde edilir, kiminde oturarak dinlenir. Kiminde ise dönülür, oynanır. Birisi “Üzeyr Tanrı’nın oğlu” diyor. Diğeri İsa. Öbürü de “Yaratmasaydım Muhammed’i yaratmazdım alemi” dediğini yazıyor. Bunların hangisi doğru? Neden kimi peygamber dünya nimetlerinden uzak durmuş, hiç evlenmemiş de, kimisi ise harem kurmuş, saltanat oluşturmuş? Hem neden babadan oğula peygamberlik verdin? Kendisi peygamber oğlu, torunu, torununun torunu da peygamber. Yok muydu başka düzgün insan? Yoksa neden yaratmadın da kafamızı böyle karıştırdın?   Madem bunları gönderen sensin, bunlara ayrı dinler niye kurduttun? Neden hepsi birbirine düşman? Neden sonradan gelenler öncekileri kabul ediyor da, öncekiler sonradan gelenleri kabul etmiyor? Niçin yüzyıllardır aralarında savaşıyorlar? Hangisi kutsal toprak? Kudüs mü? Yoksa Mekke mi?   Madem hesap günü var, mizan var, hesap ortaya çıkmadan kabir azabı neden? Yoksa yalan mı? Ya cennet cehennem? Huriler, gılmanlar doğru mu? Peki ya ebedi cehennem? Doğru mu gözlerini, kulaklarını perdeleyip, kalplerini mühürlediğin ve isteselerde inanamıyacak durumda olan insanları sonsuza kadar ateşte yakacağın?   Kime inanalım, kime güvenelim ey Tanrım? Eğer bu din ve mezheplerden herhangi biri doğruysa, bu doğru olan din veya mezhebi keşfedemiyenlerin hali ne olacak? Bunun günahı vebali o doğruyu keşfedemiyenler mi? Bunca çelişki arasında, sen insan olsaydın doğruyu bulabilir miydin ey yüce Tanrım? Sen kalbi mühürlü bir insan olsaydın ebedi cehennemi haklı bulabilir miydin?   Tanrım senden dileğimdir; Bugüne kadar çelişkiler içinde bıraktığın gelmiş geçmiş tüm insanları yargılayacaksan eğer inançlarından dolayı değil, amellerinden dolayı yargıla. İnançlarından dolayı yargılamayı düşünüyorsan eğer, geçmişte yaşamış olanları değil, bundan sonra yaşayacak insanları mühürsüz, perdesiz yaratarak ve onlara kesin delillerle, çok dil bilen, birçok konuda ihtisas sahibi, insanları her konuda aydınlatacak ve gelecekteki insanlara da kalıcı kanıtlar bırakacak, inanılır, güvenilir, bilgeliğiyle, erdemiyle örnek bir elçi gönder. Öyle 10-15 eşi, bir yığın cariyesi ve kölesi de olmasın ama. Kimseyi öldürtüp, katletmesin. Bir öyle bir böyle konuşup yazmasın. Ama en iyisi hiç gönderme. İnansın, inanmasın; insanları sadece iyiliğine, kötülüğüne, yaptığı işlere göre değerlendir.   Dünyadaki adaletsizlik, zulüm, vahşet sona ersin. Sevgi , dostluk, barış, huzur ve mutluluk egemen olsun. Bu dilekçeme cevap gelmezse, ben yine bana verdiğin akıl doğrultusunda gideceğim. Senden başkasına eyvallah etmeyeceğim. Ne Yahudi-Arap kuzenlerinin, ne de insanı Tanrı ya da Tanrı’nın oğlu edinenlerin yolunda gitmeyeceğim. Dünyada sevgiyi, adaleti, barışı şiar edineceğim. Verdiğin bir ömürlük dünya ise kabullenmekten gayrı çaremiz yok. Varsa eğer ölüm sonrası ister dondur ister yak. Elimden, beynimden gelen bu. Tek yapabileceğim, seni reddedmiyenleri de reddedenleri de asla kötü addetmeyeceğim. Kusurum varsa sen bağışla Tanrım!!”   fer ruh  çok amin

birisi dediki ..

birisi demiş ki ;
 
“Ey Tanrım ;
Varsan ve sesimi duyuyorsan; sana Tanrım diye seslenmekle hata ettiysem beni bağışla. Gerçi kusur bende değil bize senin ismini çok farklı bildirenlerde. “Allah” mı demeliydim yoksa “Yahve” mi? Tao mu demeliydim yoksa Eloha mı? Her kitabında ismin farklı. Tabi o kitapların senden olduğu da şüpheli. Şaşkınlığımı hoşgör Tanrım..
 
Tanrım sen neredesin? Buna akıl erdiremedim. Kutsal kitapların hem “O her yerde” diyor, hem de “Gökte”. Bu nasıl oluyor Tanrım? Gök diye herkes yukarı bakıyor. Ama Evrende yukarısı neresi, aşağısı neresi ona da akıl erdiremedim. Türkiye’den yukarı bakınca ile, Yeni Zelanda’dan yukarı bakınca uzay koordinatları çok farklı olmuyor mu Tanrım? Yoksa bize mi yanlış öğrettiler?
Yoksa onlar yeri uçsuz bucaksız düz bir toprak, göğü-uzayı da yerin üstünde bir kubbe mi sanıyorlardı?
 
Ey Tanrım ;
İsrailoğullarına sayısız peygamber gönderdin. Bildiğimiz peygamberlerin Muhammed hariç nerdeyse tamamı Yahudi. Kur’an’da ise her kavme bir peygamber gönderildiği yazılı. Ama biz bilmiyoruz. Türk peygamber, Hint peygamber, Rus , Alman, Japon, Çinli peygamber geldiyse onları neden bilmiyoruz Tanrım? Bu haksızlık değil mi?
 
Niçin peygamberlerin getirdiği hükümler hep farklı. Birisine göre domuz, şarap haram. Diğerinde helal. Kimisinde sünnet var. Kimisinde yok. Kimisi Kudüs’ü kıble ediniyor. Kimisi Kabe’yi. Kimisinde zina eden taşlanıyor. Kimisinde kırbaçlanıyor. Birisi cumartesi kutsal gün diyor. Diğeri cuma. Öbürü pazar. Birinde ezan okunur, diğerinde çanlar çalar. Tapınakların niçin farklı her yerde? Kiminde secde edilir, kiminde oturarak dinlenir. Kiminde ise dönülür, oynanır. Birisi “Üzeyr Tanrı’nın oğlu” diyor. Diğeri İsa. Öbürü de “Yaratmasaydım Muhammed’i yaratmazdım alemi” dediğini yazıyor. Bunların hangisi doğru?
Neden kimi peygamber dünya nimetlerinden uzak durmuş, hiç evlenmemiş de, kimisi ise harem kurmuş, saltanat oluşturmuş? Hem neden babadan oğula peygamberlik verdin? Kendisi peygamber oğlu, torunu, torununun torunu da peygamber. Yok muydu başka düzgün insan? Yoksa neden yaratmadın da kafamızı böyle karıştırdın?
 
Madem bunları gönderen sensin, bunlara ayrı dinler niye kurduttun? Neden hepsi birbirine düşman? Neden sonradan gelenler öncekileri kabul ediyor da, öncekiler sonradan gelenleri kabul etmiyor? Niçin yüzyıllardır aralarında savaşıyorlar? Hangisi kutsal toprak? Kudüs mü? Yoksa Mekke mi?
 
Madem hesap günü var, mizan var, hesap ortaya çıkmadan kabir azabı neden? Yoksa yalan mı?
Ya cennet cehennem? Huriler, gılmanlar doğru mu?
Peki ya ebedi cehennem? Doğru mu gözlerini, kulaklarını perdeleyip, kalplerini mühürlediğin ve isteselerde inanamıyacak durumda olan insanları sonsuza kadar ateşte yakacağın?
 
Kime inanalım, kime güvenelim ey Tanrım?
Eğer bu din ve mezheplerden herhangi biri doğruysa, bu doğru olan din veya mezhebi keşfedemiyenlerin hali ne olacak? Bunun günahı vebali o doğruyu keşfedemiyenler mi?
Bunca çelişki arasında, sen insan olsaydın doğruyu bulabilir miydin ey yüce Tanrım?
Sen kalbi mühürlü bir insan olsaydın ebedi cehennemi haklı bulabilir miydin?
 
Tanrım senden dileğimdir;
Bugüne kadar çelişkiler içinde bıraktığın gelmiş geçmiş tüm insanları yargılayacaksan eğer inançlarından dolayı değil, amellerinden dolayı yargıla. İnançlarından dolayı yargılamayı düşünüyorsan eğer, geçmişte yaşamış olanları değil, bundan sonra yaşayacak insanları mühürsüz, perdesiz yaratarak ve onlara kesin delillerle, çok dil bilen, birçok konuda ihtisas sahibi, insanları her konuda aydınlatacak ve gelecekteki insanlara da kalıcı kanıtlar bırakacak, inanılır, güvenilir, bilgeliğiyle, erdemiyle örnek bir elçi gönder. Öyle 10-15 eşi, bir yığın cariyesi ve kölesi de olmasın ama. Kimseyi öldürtüp, katletmesin. Bir öyle bir böyle konuşup yazmasın. Ama en iyisi hiç gönderme. İnansın, inanmasın; insanları sadece iyiliğine, kötülüğüne, yaptığı işlere göre değerlendir.
 
Dünyadaki adaletsizlik, zulüm, vahşet sona ersin. Sevgi , dostluk, barış, huzur ve mutluluk egemen olsun. Bu dilekçeme cevap gelmezse, ben yine bana verdiğin akıl doğrultusunda gideceğim. Senden başkasına eyvallah etmeyeceğim. Ne Yahudi-Arap kuzenlerinin, ne de insanı Tanrı ya da Tanrı’nın oğlu edinenlerin yolunda gitmeyeceğim. Dünyada sevgiyi, adaleti, barışı şiar edineceğim. Verdiğin bir ömürlük dünya ise kabullenmekten gayrı çaremiz yok. Varsa eğer ölüm sonrası ister dondur ister yak. Elimden, beynimden gelen bu. Tek yapabileceğim, seni reddedmiyenleri de reddedenleri de asla kötü addetmeyeceğim. Kusurum varsa sen bağışla Tanrım!!”
 
fer ruh  çok amin

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort