Türkiye’nin Efsane İsimlerinden: Prof. Ahmet Saltık
Ticari Hayat gazetemizde Türkiye’nin yetiştirdiği, alanında efsane adların yaşam ve çalışma verimini esas alarak derlediğim yazı dizisinin dördüncü konuğu, Prof. Dr. Ahmet Saltık.
Başlamadan, bu yazı dizisinin amacını bir kez daha yinelemekte yarar görüyorum. Türkiye gibi nüfusu oldukça genç ve “geçiş toplumunun özelliklerinin yaşandığı” (değerler karmaşası) bir ülkede özellikle yeni kuşaklara esin verebileceğini düşündüğümüz “adların” bu ortamda paylaşılması bence önemlidir. Bu yazımızın konuğu Ahmet Saltık da son derecede etkin bilimsel kariyerinin yanı sıra Atatürk devrim ve ilkelerine bağlılığı, toplumsal sorunların çözümüne duyarlığı ile gerçek idealist bir rol modeli oluşturmaktadır.
Yaşam Boyu Öğrenen ve Öğreten Hoca!
Ahmet Saltık, “ömür boyu öğrenmenin” bir örneğidir. İstanbul Tıp Fakültesini bitirdikten (1977) ve Halk Sağlığı Uzmanı olduktan (1981) yıllar sonra hem mesleğinde akademik basamakları hakkıyla tamamlamış hem de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi-Mülkiye’yi ve ardından Ankara Hukuk Fakültesini de bitirerek tıp alanındaki uzmanlığına “sağlık hukuku” alanında tezli master yaparak zenginlik katmış bir akademisyendir. Bu niteliğiyle kendisi “disiplinlerarası” deneyimin bir temsilcisi olarak akademik eğitimini aldığı alanları da “disiplinlerarası yorumlama” derinliğine sahip ülkemizdeki ender insanlardan biridir Dr. Saltık.
Cumhuriyet’in Kazanımlarını İlerletmek
Ahmet Saltık, Cumhuriyet’in Birinci Basamak “koruyucu sağlık hizmetlerine” verdiği önemin toplumumuz ve ekonomimiz, dahası çalışma yaşamında üretkenliğimiz açısından değerini en iyi kavrayan ve savunan bir bilim insanıdır. O Cumhuriyet ki, salgın hastalıklarla başarıyla mücadele etmiş, Hıfzıssıhha Okulu ve Enstitüsü‘nü kurmuş, çocuklarını ve gençlerini aşı üretimiyle korumuş, köylere varıncaya dek sağlık hizmeti götürmüş bir Cumhuriyet’tir.
Bütün bunlar olurken de Türkiye’nin üst üste kalkınma hızında dünya rekorları kırması, denk bütçeler tutturması asla rastlantı değildir. Bu anlayıştan ayrılıp on yıllardır sözüm ona liberal ekonomi izlenerek “her şeyin satıldığı” ülkemizde, sağlık hizmetlerinin de paraya endekslenmesiyse dramatik bir sonuçtur. İşte Prof. Dr. Ahmet Saltık ve O’nun gibi düşünen değerli hekimler, sağlıkta kamuculuğu savunan ve sağlık hizmetlerinin gebelik öncesinden başlayarak yaşamın her aşamasında parasız olması düşüncesinde kararlılık sergilemiş insanlardır.
İlaç İthalinden “Hekim İhracına”
Gerçekten Türkiye yıllarca “ilaç ve tıbbi malzemeler ithal eden bir ülke” olmasının yanı sıra “yeni bir açılımla” “hekim ihraç eder –‘giderlerse gitsinler’-” noktasında bir ülke durumuna düşürülmüştür. Bu noktaya bir “Halk Sağlığı Uzmanı” hekim olarak “bir siyaset bilimci” olarak bir “sağlık hukuku” uzmanı olarak Ahmet Saltık’ın itiraz etmesinden daha doğal ne olabilir?
Prof. Dr. Saltık, sağlıkta ulusalcı, kamucu, halkçı bir siyasetin, ulusun tümünün esenliği için yaşamsal olduğu düşünüşünden asla ödün vermeyen bir akademisyendir. O’nun gibilerin düşünce yolundan gidilse, belki Türkiye bugün daha çok ilaç üretebilen, dahası patenti kendisinden kaynaklı ilaçları dünya ile paylaşabilen, yurt genelinde temel sağlık hizmetlerinin ulaşmadığı hiçbir beldesi kalmayan, insanların hastanelerin kapısını “Cebimde param, arkamda yakınım var mı” diye sormadan güvenle çalabildiği bir ülke olurdu.
Düşündüğü gibi Yaşayan Hekim Ahmet Saltık
1953’te Elazığ’da doğan, Van Atatürk Lisesini birincilikle bitiren, 1971’de Hacettepe Tıp Fakültesine giren Ahmet Saltık, 1981’de Halk Sağlığı Uzmanı olmuştur. 1981-82 arasında Elazığ Lepra (Cüzzam) Hastanesi Başhekimliği ve sonrasında Kocaeli Sağlık Müdür Yardımcılığı görevini üstlenen Dr. Saltık, 1986’da ABD Texas School of Public Health’te eğitim aldı. 1988’de Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’na yardımcı doçent olarak atandı ve bu Anabilim Dalını kurarak 16 yıl yönetti. Ekim 1990’da doçent, Ocak 1996’da profesör oldu. 4 yıl Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu Üyeliği yaptı (1992-96). Prof. Saltık, 2004-2020 arasında 16 yıl Ankara Üniversitesi Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olarak çalıştı. Hâlen Ankara Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak akademik yaşamını sürdürmektedir.
Toplumsal Örgütlenmeler ve Ahmet Saltık
Prof. Saltık mesleksel alanda etkili bir akademisyen olduğu ölçüde, toplumsal alanda da birçok kurumun kurucusu ve katılımcısıdır. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Edirne Şube Başkanlığını 1996-2000 arasında yürüten Dr. Saltık, hâlen genel merkez bilim kurulu başkan vekili olduğu aynı derneğin genel başkan vekilliğini de (2004-2006 yıllarında) üstlenmiştir. Ahmet Saltık, aynı zamanda Türk Anayasa Hukuku Derneği üyesi ve Türk Hukuk Kurumu Onur Kurulu üyesidir.
“Okuyan”, “Yazan”…“Konuşan Saltık”!
Ulusal ve uluslararası bilimsel ödüllerine ek olarak Dil Derneği 2021 Onur Ödülü ve
Atatürkçü Düşünce Derneği Sağlık-2021 Ödülü sahibi olan Prof. Dr. Ahmet Saltık, birçok akademisyenin ülke gerçekleri hakkında çaba gösterme şevk ve niyetlerinin günden güne azaldığı günümüzde; yıllardır bıkmadan, usanmadan, doğrultu tutarlılığı içinde, ülkemiz ve yerkürenin sağlık, ekonomi, üretim ve paylaşım sorunları, insan hak ve özgürlükleri üzerine kafa yoran, yazarak konuşarak düşüncelerini toplumla paylaşan bir aydındır (www.ahmetsaltik.net). Kendi deyimiyle,
- “Okumayı, yazmayı, tıp eğitimi vermeyi, Türk halkının hak ettiği eşit ve nitelikli sağlık hizmetlerine erişmesi ve yüce Atatürk’ün açtığı Aydınlanma yolunda sonsuza dek ilerlemesi için bilimsel akılcılıkla ve örgütlü çaba göstermeyi,
yaşamının başlıca keyfi ve amacı” saymaktadır.
1996’dan bu yana yurt içi ve dışında 1915 Aydınlanma Konferansı vererek kırılması çok güç bir rekorun sahibidir.
Uzmanlık alanında 338 bilimsel yayın sahibidir.
Ankara ve Atılım Hukuk Fakültelerinde Türkçe-İngilizce Sağlık Hukuku dersleri vermekte ve
Sağlık Hukuku davalarında yetkili bilirkişi olarak uzman görüşü/mütalaası yazmakta olan Prof. Saltık,
özellikle gençlerin örnek alabileceği gerçek “halkçı bir hekim” olarak yaşam ve akademik kariyer çizgisiyle saygıyı fazlasıyla hak etmektedir.