RTE - AKePe’nin seçim sloganı Gerçek Belediyecilik.
Çok değil 5 yıl öncesinde, Ankara, İstanbul başta olmak üzere, Büyükşehirleri 25 yıl sanki kendileri yönetmemiş gibi, Gerçek belediyecilik yapacaklarmış önümüzdeki dönemde.
*
Sloganı duyduğumdan bu yana takıldım kaldım, Gerçek demekle ne demek istiyor ki RTE-AKP? Gerçek, Var olan, inkar edilemeyen demek diye yazıyor sözlükte, 5 yılın öncesine kadar AKP belediyelerinin yaptıklarını düşününce, Tanımla yapılanlar uymadı birbirine. Gerçek kelimesi gerçek anlamı yitirdi, Yerine yeni bir kavram geldi, Post truth, gerçek ötesi, Halka yalan söyleme siyaseti.
*
RTE-AKP belediyeciliğinde ilk akla gelen gerçekler;
- Ankara’nın parsel parsel satılması,
- Ankara’da 750 milyon dolara mal olan ve çürüyen Ankapark’ın yapılması,
- Gökdelenlerle tarihi siluetini bozduğu İstanbul’a ihanet ettik itirafı,
- Atatürk havaalanının yıkılması, yerine kullanılmayan millet bahçesi yapılması,
- Türgev’e, yandaş dernek ve vakıflara 800 milyon lirayı aşan yardımlar,
- Orman yangınlarının seyredilmesi, yanan yerlere oteller yapılması,
- Dünya doğal mirası Salda gölünün katledilmesi,
- Depremde 48 saat sonra kurtarma çalışmalarının başlaması,
- Yıkılan kentlerimizin harabe halinde bırakılması,
- İnsanlarımızın hala çadırlarda yaşaması,
- Bir yıldır evladına, eşine, anasına, babasına ulaşamaması…
Yazmakla bitmeyen bu gerçekleri doğrularcasına, Oy vermeyene hizmet yok diyebilme cüreti… Kısacası RTE-AKP’nin gerçeği, gerçeğin çok ötesi.
*
İmam cemaat meselesi gibi,
Adayın biri soru soran yurttaşa el hareketi yapıyor, Başka bir aday yurttaşın ciğerini söküyor, Ortaklığın bir adayı da kafaya saksı düşer, taş düşür diye, Gazetecileri tehdit ediyor, Birisi de hızını alamamış belde jandarma komutanına küfür ediyor… İşte RTE-AKP’nin gerçek belediyeciliğinin gerçek yüzü.
*
Gelelim gerçeğin en önemlisine,
RTE-AKP’nin bu seçimdeki temel hedefi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Adayı da devletin kurumsal kimliğinden habersiz, Bakan olarak attığı imzanın sorumluluğunu bilmeyen birisi. Erzincan’da altın madenine çed uygunluk raporuna imza atan, İnsanlarımız toprak altında kalınca da, Vicdansızca sorumluluktan kaçan, Bagajı onlarca doğa katliamıyla dolu olan, Deprem bölgesinde insanları evsiz bırakan bu kişi, İstanbul’da 650 bin konut yapacakmış, İstanbul’u depreme karşı güvenli kent yapacakmış! Bu söylemin bir tek anlamı var, Gerçek ötesi belediyecilik.
*
Can sıkıcı bu gerçeklerden sonra, Gülümseyerek bitirelim yazıyı.
Kimin aklına gelirdi,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan Murat Kurum’un, Rakibi Ekrem İmamoğlu’nun reklamını yapacağı? “Verdiğiniz sözlerin ancak yüzde 87’sini gerçekleştirdiniz, 11 ilde deprem oldu. İstanbul 11 ile koştu. İstanbul Türkiye’ye yeter” Kurum’un bu sözleri, gerçek belediyeciliğin ta kendisi.
Gerçeklerin, bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır,
Gerçeği varken gerçek ötesine inanmamak gerekir.