Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Serkan ARSLAN
Köşe Yazarı
Serkan ARSLAN
 

Tarih boyu ..

      TARİH BOYU DÜŞMANIMIZ !   Din kardeşi ! saydığımız, birçok millete yeğ tuttuğumuz Arapların, Türklere yapmış olduğu ihanetlerden örnekler ..   Hz. Muhammed’in ölümüyle birlikte İslam dininde iktidar hırsı ortaya çıkmıştı.  Horasan Emevi valisi Kuteybe ’ömrümden üç söz söyleyecek kadar zaman kalmış olsa Uktülühü uktülühü uktülühü – Türklerin Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün’’ demesi üzerine Talkan ve Curcan’da 110.000 Türk katledilmiş, 60 bini köle ve cariye olarak pazarlarda satılmıştır. Nitekim bu vahşetten adeta gururlanan arap şairi Kaah el-Aşkari ‘’Kazah ve Facfac önlerinde korkudan birbirlerine sarılmış zavallı Türkleri öldürdüğünüz geceleri hele bir hatırlayınız. Herkesi kılıçtan geçirdiniz. Sadece ata dahi binmeyecek yaşta küçük çocuklar kaldı. Binenlerde o hırçın atların sırtında sanki bir yük gibiydiler’’ demişti.   Haçlılar Suriye ye gelince Türklere karşı Mısırlı araplarla birleşmekte tereddüt etmediler. Fatimi Halifesi Elmüstali Billah Ebu-l Kasım Ahmed, 1097 de Antakya da katledilen Türklere karşı Haçlılarla birleşmeye neden gerek gördüğünü haçlı tarihçisi Guillaume de Tyr, Historia de Rebus gestis in partibus transmarinis adlı 13. yüzyıl Fransızca çevirisinin 1879 Paris baskısı 1. cild 165. Sayfasında ‘’Mısır halifesinin elçileri Türklerin ölmüş olmasından dolayı çok sevindiler… Bütün cenazeler büyük bir çukura atıldı ve kesik başlar da sayılıp ne kadar oldukları bilinmek üzere ordugâha getirildi’’ diye bahseder.   Turgut Özakman ‘Çılgın Türkler’ kitabı dipnotlarında, 7 Düvel – Dünya Devlerinin durdurulduğu Çanakkale’de aynı idi “… 57. Alay 180 yükseltili tepeyi, 27. Alay da Kırmızı Sırt’ı geri aldı, fakat sol kanattan haber gelmiyordu. Yollanan 77. Arap Alayının, 27. Alayın sol taburuyla birlikte düşmanı denize doğru sıkıştırıp, Anzakların denize süpürülmesini bu baskı sağlayacaktı. Telefon bağlanmadan gün ağarıyordu, Atatürk Kocedere’de Trablus’ta sömürgeci İtalyanlarla savaştıkları günlerden tanıdığı 77. Arap alayının 1. Tabur Komutanı Binbaşı Hacı Mehmet Emin Bey gözleri kıpkırmızı “Ne yazık ki, arap alayı savaş alanından kaçmıştır…” dediğinden bahsetmiştir.   1916 Erzurum Kalesi düşmanın sürpriz saldırısıyla düşüşü, Osmanlı ordusundaki Arap subaylarının Çarlık Rus komutanlarına verdiği bilgiler sayesinde gerçekleşti.   Keza Türk Ordusunu harekete geçirirken, osmanlı sultanı Halifelik sıfatını kullanarak 11 Kasım 1914 te ‘Cihad-ı Mukaddes - Kutsal Savaş’ i ilan etmek suretiyle, ortak düşmana karşı İslâm âlemini birlikte savaşa katılmaya çağırmıştı. Ancak Tıpkı annesi Henriette anavatanı İngiltereye kaçan son padişah vahdettin gibi, 11 Mart 1917’de Bağdat’ı ele geçiren General Mod’a, “Bağdat’ı TÜRK - Turanilerden kurtardığı için Allah’a şükrettiğini, İngilizlerin başarılarına duacı olduğunu” bildiren, İstanbulda büyümüş Mekke Emiri Hüseyin gibi, oğlu Faysal’da 11 Ağustos 1919 mektubunda Türk - Müslüman İmparatorluğu’nun yıkılmasında etkin araplara “…Uyanın ! elele vererek, Osmanlıyı yıkma zamanı geldi” demişti.   Türk Ordusunun Eylül 1918 ayı içerisinde Tafas çekilme harekâtında Arap askerleri, Dera da terkedilmiş bulunan bir hasta trenindeki bütün yaralı ve hasta Türkler için ‘’Esir almak yok !, tüm Türkleri öldürün ! diye emir veren: Tallal, Auda ve Nasır Arap kumandanların bedevi askerler tarafından merhametsizce öldürmüşlerdir.   Keza: I. Dünya savaşı sırasında Medine’yi 3 yıl koruyan Fahrettin Paşa ve askerleri, kendi yiyeceklerini halkla paylaştıkları için aç kalır, sonunda buldukları çekirgeleri yerken, korudukları bedevi - Araplardan hiç yardım görmezler. Anadolu’ya dönmek üzere yola çıkan çoğu yaralı – aç askerlerimizin geçeceği yerlerdeki su kuyularına zehir attılar. Hatta vahşetleri o boyutlara ulaştı ki silahsız savunmasız geri çekilen ve yaralılardan oluşan hastane tümenine saldırarak Osmanlı askerlerini bunlar altınlarını yutup midelerinde saklarlar diye karınlarını deşerek vahşice katlettiler.   Bize her daim düşman, sırtımızdan hançerleyen KALLEŞ arapseverlere atfola

Tarih boyu ..

 

 

 

TARİH BOYU DÜŞMANIMIZ !

 

Din kardeşi ! saydığımız, birçok millete yeğ tuttuğumuz Arapların, Türklere yapmış olduğu ihanetlerden örnekler ..

 

Hz. Muhammed’in ölümüyle birlikte İslam dininde iktidar hırsı ortaya çıkmıştı.  Horasan Emevi valisi Kuteybe ’ömrümden üç söz söyleyecek kadar zaman kalmış olsa Uktülühü uktülühü uktülühü – Türklerin Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün’’ demesi üzerine Talkan ve Curcan’da 110.000 Türk katledilmiş, 60 bini köle ve cariye olarak pazarlarda satılmıştır. Nitekim bu vahşetten adeta gururlanan arap şairi Kaah el-Aşkari ‘’Kazah ve Facfac önlerinde korkudan birbirlerine sarılmış zavallı Türkleri öldürdüğünüz geceleri hele bir hatırlayınız. Herkesi kılıçtan geçirdiniz. Sadece ata dahi binmeyecek yaşta küçük çocuklar kaldı. Binenlerde o hırçın atların sırtında sanki bir yük gibiydiler’’ demişti.

 

Haçlılar Suriye ye gelince Türklere karşı Mısırlı araplarla birleşmekte tereddüt etmediler. Fatimi Halifesi Elmüstali Billah Ebu-l Kasım Ahmed, 1097 de Antakya da katledilen Türklere karşı Haçlılarla birleşmeye neden gerek gördüğünü haçlı tarihçisi Guillaume de Tyr, Historia de Rebus gestis in partibus transmarinis adlı 13. yüzyıl Fransızca çevirisinin 1879 Paris baskısı 1. cild 165. Sayfasında ‘’Mısır halifesinin elçileri Türklerin ölmüş olmasından dolayı çok sevindiler… Bütün cenazeler büyük bir çukura atıldı ve kesik başlar da sayılıp ne kadar oldukları bilinmek üzere ordugâha getirildi’’ diye bahseder.

 

Turgut Özakman ‘Çılgın Türkler’ kitabı dipnotlarında, 7 Düvel – Dünya Devlerinin durdurulduğu Çanakkale’de aynı idi “… 57. Alay 180 yükseltili tepeyi, 27. Alay da Kırmızı Sırt’ı geri aldı, fakat sol kanattan haber gelmiyordu. Yollanan 77. Arap Alayının, 27. Alayın sol taburuyla birlikte düşmanı denize doğru sıkıştırıp, Anzakların denize süpürülmesini bu baskı sağlayacaktı. Telefon bağlanmadan gün ağarıyordu, Atatürk Kocedere’de Trablus’ta sömürgeci İtalyanlarla savaştıkları günlerden tanıdığı 77. Arap alayının 1. Tabur Komutanı Binbaşı Hacı Mehmet Emin Bey gözleri kıpkırmızı “Ne yazık ki, arap alayı savaş alanından kaçmıştır…” dediğinden bahsetmiştir.

 

1916 Erzurum Kalesi düşmanın sürpriz saldırısıyla düşüşü, Osmanlı ordusundaki Arap subaylarının Çarlık Rus komutanlarına verdiği bilgiler sayesinde gerçekleşti.

 

Keza Türk Ordusunu harekete geçirirken, osmanlı sultanı Halifelik sıfatını kullanarak 11 Kasım 1914 te ‘Cihad-ı Mukaddes - Kutsal Savaş’ i ilan etmek suretiyle, ortak düşmana karşı İslâm âlemini birlikte savaşa katılmaya çağırmıştı. Ancak Tıpkı annesi Henriette anavatanı İngiltereye kaçan son padişah vahdettin gibi, 11 Mart 1917’de Bağdat’ı ele geçiren General Mod’a, “Bağdat’ı TÜRK - Turanilerden kurtardığı için Allah’a şükrettiğini, İngilizlerin başarılarına duacı olduğunu” bildiren, İstanbulda büyümüş Mekke Emiri Hüseyin gibi, oğlu Faysal’da 11 Ağustos 1919 mektubunda Türk - Müslüman İmparatorluğu’nun yıkılmasında etkin araplara “…Uyanın ! elele vererek, Osmanlıyı yıkma zamanı geldi” demişti.

 

Türk Ordusunun Eylül 1918 ayı içerisinde Tafas çekilme harekâtında Arap askerleri, Dera da terkedilmiş bulunan bir hasta trenindeki bütün yaralı ve hasta Türkler için ‘’Esir almak yok !, tüm Türkleri öldürün ! diye emir veren: Tallal, Auda ve Nasır Arap kumandanların bedevi askerler tarafından merhametsizce öldürmüşlerdir.

 

Keza: I. Dünya savaşı sırasında Medine’yi 3 yıl koruyan Fahrettin Paşa ve askerleri, kendi yiyeceklerini halkla paylaştıkları için aç kalır, sonunda buldukları çekirgeleri yerken, korudukları bedevi - Araplardan hiç yardım görmezler. Anadolu’ya dönmek üzere yola çıkan çoğu yaralı – aç askerlerimizin geçeceği yerlerdeki su kuyularına zehir attılar. Hatta vahşetleri o boyutlara ulaştı ki silahsız savunmasız geri çekilen ve yaralılardan oluşan hastane tümenine saldırarak Osmanlı askerlerini bunlar altınlarını yutup midelerinde saklarlar diye karınlarını deşerek vahşice katlettiler.

 

Bize her daim düşman, sırtımızdan hançerleyen KALLEŞ arapseverlere atfola

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort