UÇAK UÇAK …
Kapatılmış uçak fabrikamız üzerine, yaptığım kısa bir paylaşım epey ilgi gördü ve üzerine de haklı olarak, değişik sorular soruldu.
ATATÜRK tarafından 1926 yılında ilk temeli atılıp Kayseri’de kurulan uçak fabrikamız, II. Dünya savaşına kadar düzenli üretim yapar.
ATATÜRK boş yere “İstikbâl Göklerdedir” dememiş.
Ürettiği uçak sayıları hk değişik rakamlar verilse de, sadece Danimarka’ya 26 uçak satılmış olduğunu yıllar önce bir belge yazısında okumuştum.
Ve bugün Kopenhag müzesinde bulunan, Danimarka’nın deniz aşırı kolonilerinden hasta taşımış olup, şimdi dinlenmeye çekilmiş olan Türk uçağı, bu uçaklardan biri olmalı.
Hitler’in Alman orduları Bulgar ve Yunan sınırlarımıza dayanınca, genç Türkiye Cumhuriyeti donanımlı Alman orduları ile bir savaşa hazır değildir.
Ve artık ATATÜRK’de yoktur.
ABD ile dirsek teması başlar.
Türkiye’nin uçak üretimi ABD’yi, tıpkı ileri yıllarda Köy Enstitüleri gibi, rahatsız edecektir.
1939-1945 yıllarında Türkiye, Almanlar saldırabilir diye, diken üstündedir ve tek düşünceleri, haksız da sayılmazlar, savaşa bulaşmadan ülkeyi nasıl savunacaklarıdır?
ABD bu durumu fırsata çevirir ve Türkiye siyasetinde söz sahibi olmuş gibidir.
Türkiye’nin uçak üretimi de bir nevi durmuştur.
14 MAYIS 1950 tarihinde Adnan Menderes’in DP’si iktidara gelince, 1952 yılında NATO’ya henüz girmemişken ABD’ye tam teslimiyet olur, sadece budanmış olan Köy Enstitüleri kapatılmakla kalmaz, Kuzey Kore’ye asker gönderme kabul edilir.
Ve artık üretmeyen uçak fabrikamızın ve yan tesislerinin de o yıllarda kapatıldığı yazılıp çizilmektedir.
Sonuç: ABD’nin Türkiye üzerindeki hegemonyası halen devam etmektedir.
Zira geri kalmışlığımızın demiyorum, ABD’nin her dönem bulmakta zorlanmadığı yerli işbirlikçilerimiz ile geri bıraktırılmışlığımızın temel nedeni de, ABD’ye olan ve de devam eden bağımlılıktır dersek, yanlış olmaz!
Remzi Uysal
Lübeck, 03.4.2023