Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Recep ERGENÇ
Köşe Yazarı
Recep ERGENÇ
 

TRabzon nereye doğru ?

      Trabzon nereye ?     Büyükşehir Yasası ile Trabzon’da yayla cenik (sahil) bir oldu diye defalarca yazdım. Köyler mahalle oldu, yani Tonya’nın Kalınçam’ı, Çaykara’nın Ögene’si mahalle oldu dedim. Giden, gören, yaşayanlar dışında köylere ne oldu merak eden oldu mu? Ben diyeyim, neredeyse çoğu boşaldı. Ne tarım kaldı, ne hayvancılık. Şimdi bu büyükşehir yasası ile Trabzon yeniden planlanıyor ya, yetkililere seslenelim. “Planlar sadece kentleşmeyi yönlendirmek (fiziki alanlar) için yapılmazlar. Ayrıca, yatırımların etkin ve verimli kılınmaları, yatırım ve planlama süreçlerinin koordinasyonunun sağlanması için de yapılırlar.” Gezmekle bitiremediğim şehir: Trabzon Fotoğraf ve Doğa STK’ları ile çeşitli rotalarda kırk yıldır gezerim. Her rotada Trabzon’un küçük de olsa farklı kültürel özelliklerini anlamaya çalışırım. E kolay gelsin bu planlama işini oturduğu yerden yapan bürokratlara, şehir plancılarına, mimarlara, haritacılara… Geçenlerde Başbakan tarafından açıklanan Milli Tarım Politikası belgesinde Trabzon için önerilen (desteklenecek) tarım ürünü olarak “buğday vb” yer alıyor. Güler misin ağlar mısın? Bu işi yapan arkadaşlar, velev ki Trabzonlu bile olsalar, şu soruların cevabına bilimsel cevaplar bulmaları gerekir: Trabzonlular nasıl bir Trabzon’da yaşamak istiyor? Trabzon niye göç veriyor? Gidenlerin geri dönmesini nasıl bir Trabzon sağlayabilir? Nasıl bir planlama Trabzon’u rekabetçi bir şehir yapar? “Planlama yerine projeler” Yine defalarca yazdım söyledim ama bu bir kültür meselesi elbette, bir yılda değiştiremeyeceğiz insanların bakış açısını. Herkes projeci olmuş. Her kademede her seviyede ağzını açan seçilmiş ya da atanmışlar, sürekli ürettikleri projeler ile şehirdeki yaşam koşullarının ilerletilmesinden söz etmeye devam ediyorlar. Siyasileri (seçilmişler) anlıyorum da, yetişmiş bürokratlara (atanmışlar) ne oluyor onu çözemiyorum. Asıl olanın projelerin yaslanacağı planlar olması gerektiğini bu iyi atanmışlar söylemezler mi seçilmişlere? Vizyon yok, ortak akıl yok, 10 yıl sonrasını düşünen yok. Varsa yoksa proje açıklama. O zaman ben Büyükşehir planlama ekibine bir öneride bulunayım. Katılımcı bir yöntemle hazırlanan “Marka Şehir Trabzon Çalıştayı Raporu”na, Oradaki “Kentli hakları”na, Bir bakarlarsa, sanırım ne demek istediğimi daha iyi anlarlar. Seçilmişler, onlara yeterli danışmanlığı sağlayamayan atanmışlar ve maalesef siyasi kamplaşmadan payını almış STK’lar... Herkes Trabzon’un gelecek tasavvurunu kendine göre belirlemesin. Para ve zaman kaybının yanı sıra, şehre verilen geri döndürülemez zararlara engel olamama, birlik olamamanın faturası inanın hepimize çıkıyor. Sonuç yerine: Vizyonu olmayan şehir odaklanamaz. Tesadüflere bağlı, rotasız gemi gibidir. Birileri gelir stad yapar (bu da bir vizonun parçası değil, projedir) ve halk geçici bir mutluluk yaşar. Sonrasını düşünmez halk. Doğru mu? Sormaz seçilmişe veya atanmışa “bunu buraya niye yaptın” diye. Doğru mu? Bilim, akıl ise böyle bakmaz olaya. Tamam, bilimin dili ile pratiğin (bizdeki jargon ile popülizmin) dili uyumlaştırılamaz ama en azından bir araya gelmeliler. Atanmış, seçilmiş ya da STK’lar, kendilerine göre bir gelecek yerine ortak akıl ile bir gelecek tasavvuru yapmalıdırlar. Bu şehir için, istihdam için, yaşanabilir bir kent için, tarım için, hayvancılık için, turizm için, gençlerimiz için, gelecek için... Geçenlerde İstanbul’da yaşayan oğlum anlattı. Çalıştığı bilişim şirketindeki stajer genç Urfalı, 13 çocuklu ailenin 7.çocuğu. Kendisi de Elazığ’da Üniversite okuyor. Şimdi İstanbul’da staj yapıyor. “Urfa’da staj yapacak yer yok, Elazığ’da da yok, mecburdum buraya gelmeye, şartlar çok zor burada staj için ama mecburdum” demiş. Plansız bir ülkenin hali işte. Çocuklarımızın çocukları da mecbur olacak mı sizce İstanbul’a?  

TRabzon nereye doğru ?

 

 

 

Trabzon nereye ?

 
 
Büyükşehir Yasası ile Trabzon’da yayla cenik (sahil) bir oldu diye defalarca yazdım.

Köyler mahalle oldu, yani Tonya’nın Kalınçam’ı, Çaykara’nın Ögene’si mahalle oldu dedim.

Giden, gören, yaşayanlar dışında köylere ne oldu merak eden oldu mu?

Ben diyeyim, neredeyse çoğu boşaldı. Ne tarım kaldı, ne hayvancılık.

Şimdi bu büyükşehir yasası ile Trabzon yeniden planlanıyor ya, yetkililere seslenelim.

“Planlar sadece kentleşmeyi yönlendirmek (fiziki alanlar) için yapılmazlar. Ayrıca, yatırımların etkin ve verimli kılınmaları, yatırım ve planlama süreçlerinin koordinasyonunun sağlanması için de yapılırlar.”

Gezmekle bitiremediğim şehir: Trabzon

Fotoğraf ve Doğa STK’ları ile çeşitli rotalarda kırk yıldır gezerim. Her rotada Trabzon’un küçük de olsa farklı kültürel özelliklerini anlamaya çalışırım.

E kolay gelsin bu planlama işini oturduğu yerden yapan bürokratlara, şehir plancılarına, mimarlara, haritacılara…

Geçenlerde Başbakan tarafından açıklanan Milli Tarım Politikası belgesinde Trabzon için önerilen (desteklenecek) tarım ürünü olarak “buğday vb” yer alıyor. Güler misin ağlar mısın?

Bu işi yapan arkadaşlar, velev ki Trabzonlu bile olsalar, şu soruların cevabına bilimsel cevaplar bulmaları gerekir:

Trabzonlular nasıl bir Trabzon’da yaşamak istiyor?

Trabzon niye göç veriyor?

Gidenlerin geri dönmesini nasıl bir Trabzon sağlayabilir?

Nasıl bir planlama Trabzon’u rekabetçi bir şehir yapar?

“Planlama yerine projeler”

Yine defalarca yazdım söyledim ama bu bir kültür meselesi elbette, bir yılda değiştiremeyeceğiz insanların bakış açısını. Herkes projeci olmuş. Her kademede her seviyede ağzını açan seçilmiş ya da atanmışlar, sürekli ürettikleri projeler ile şehirdeki yaşam koşullarının ilerletilmesinden söz etmeye devam ediyorlar. Siyasileri (seçilmişler) anlıyorum da, yetişmiş bürokratlara (atanmışlar) ne oluyor onu çözemiyorum.

Asıl olanın projelerin yaslanacağı planlar olması gerektiğini bu iyi atanmışlar söylemezler mi seçilmişlere?

Vizyon yok, ortak akıl yok, 10 yıl sonrasını düşünen yok. Varsa yoksa proje açıklama.

O zaman ben Büyükşehir planlama ekibine bir öneride bulunayım.

Katılımcı bir yöntemle hazırlanan “Marka Şehir Trabzon Çalıştayı Raporu”na,

Oradaki “Kentli hakları”na,

Bir bakarlarsa, sanırım ne demek istediğimi daha iyi anlarlar.

Seçilmişler, onlara yeterli danışmanlığı sağlayamayan atanmışlar ve maalesef siyasi kamplaşmadan payını almış STK’lar...

Herkes Trabzon’un gelecek tasavvurunu kendine göre belirlemesin. Para ve zaman kaybının yanı sıra, şehre verilen geri döndürülemez zararlara engel olamama, birlik olamamanın faturası inanın hepimize çıkıyor.

Sonuç yerine:

Vizyonu olmayan şehir odaklanamaz. Tesadüflere bağlı, rotasız gemi gibidir. Birileri gelir stad yapar (bu da bir vizonun parçası değil, projedir) ve halk geçici bir mutluluk yaşar. Sonrasını düşünmez halk. Doğru mu? Sormaz seçilmişe veya atanmışa “bunu buraya niye yaptın” diye. Doğru mu?

Bilim, akıl ise böyle bakmaz olaya.

Tamam, bilimin dili ile pratiğin (bizdeki jargon ile popülizmin) dili uyumlaştırılamaz ama en azından bir araya gelmeliler.
Atanmış, seçilmiş ya da STK’lar, kendilerine göre bir gelecek yerine ortak akıl ile bir gelecek tasavvuru yapmalıdırlar. Bu şehir için, istihdam için, yaşanabilir bir kent için, tarım için, hayvancılık için, turizm için, gençlerimiz için, gelecek için...

Geçenlerde İstanbul’da yaşayan oğlum anlattı. Çalıştığı bilişim şirketindeki stajer genç Urfalı, 13 çocuklu ailenin 7.çocuğu. Kendisi de Elazığ’da Üniversite okuyor. Şimdi İstanbul’da staj yapıyor. “Urfa’da staj yapacak yer yok, Elazığ’da da yok, mecburdum buraya gelmeye, şartlar çok zor burada staj için ama mecburdum” demiş. Plansız bir ülkenin hali işte. Çocuklarımızın çocukları da mecbur olacak mı sizce İstanbul’a?
 
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort