Sorun; liderinde değil, CHP’nin kendisinde
Misal: “Millet bize hizmet etmeli, çünkü Cumhuriyeti biz kurduk” kibrinden, “millete hizmetkâr olmak” şiarına erişmelisin. Misal: “Orada bir köy var uzakta, gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür” saplantısından, “gitmediğin, görmediğin yer, senin değildir” gerçeğine varmalısın.
ALTERNATİF ÜRETEMEYEN MEVCUDUN TAKLİTÇİSİ OLUR
Misal: Pastayı adil dağıtmak için önce pastayı büyütmen gerektiğini kavramalısın. Misal: Dünyadaki ekonomik gelişmeler, 1930’lar gerçeğini çoktan aştı, küre kitabını okumayı deneyebilirsin. Biri, Sovyetler’in de Gosplan’ın da artık mevcut olmadığını CHP’ye söylese iyi olur.
Misal: Toplumun temel sorunları için alternatif politikalar önermelisin. CHP eski başkanı Baykal ile seçim öncesi sohbet ediyordum. Ona; “İktidar şunları şunları öneriyor, sizin alternatif politikalarınız nelerdir?” diye sorduğumda; “Şeref Bey, ana muhalefet olarak alternatif üretme zorunluğumuz yok, halk onlardan bıkar, bize gelir” demişti.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Başarısızlıkla nasıl baş edebiliriz?
Bir şirket başarısızsa sadece CEO’yu değiştirmek yetmez, kök soruna inilir ve yeterince değer üretilmeyiş analiz edilir. Yeni hedef ve stratejiler belirlenir, çalışanlarla, paydaşlarla paylaşılır. Bir siyasi parti artık başarı üretemiyorsa, genel başkanından ziyade neden değer üretemediği, toplumun güvenini kazanamadığı sorgulanır. Yeni hedef ve stratejileri belirlenir, partililer ve siyasi tabanla paylaşılır, kamuoyunda bir “gelecek umudu” ancak bu sayede oluşturulabilir.
Yeni başkan Özgür Özel ne yapar?
Bunu henüz bilmiyoruz. Fakat sorun liderden ziyade partinin değer üretme kabiliyetsizliğinde olduğundan yapacağı en iyi şey; topluma farklı ve özgün bir gelecek vaadi sunmasıdır. Bunu yaparken de slogan düzeyinin ötesine geçmesi, kaynakları ve gerekçeleriyle, tutarlı, kapsayıcı çare üretmesidir.
CHP NEDEN HEP KAYBEDİYOR?
Gecekonduyu ıskaladı, “tencere kaynamıyor” sloganında kaldı, gecekonduda yaşayanların artan refahını ve modernite talebini göremedi. TÜSİAD’ın gitmediği yere CHP de gitmedi. TÜSİAD bile asgari ücreti savunacak düzeye geldi de CHP, EYT benzeri popülizmlere takılı kaldı. Milyonlar işten atıldı aldırmadı ama 10 bin tekel işçisi için ucuz ideoloji yaptı. Slogandan çıkıp hizmet siyasetine giremedi. Kimlik siyasetinde ise türbandan medet umdu, AK Parti’nin trenden attıklarından çare umdu.
Deprem bölgesinde halkın başını okşamak yerine enkaz önü fotoğrafl arı verdi fakat insanların acısıyla hemhal olamadı. Ekonomi yeni yönetiminin 100 gününü değerlendirirken, halkın acılarına altyazı geçmekten öteye gidemedi. Halk da “derman olacak sözün yoksa, derdimi meşgul etme” deyiverdi. Ancak bu kurultayın bende bıraktığı kanaat; her şeye rağmen değişimin yaşanabileceği umudu oldu.