Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Qoura Digest
Köşe Yazarı
Qoura Digest
 

Kadınmı yoksa Türk düşmanlığımı ?

      Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu Gerçek bir Türk hanımı. Finlandiya’da doçentlik ünvanını alan ilk yabancı. Kendisi kireçlenmenin müsebbibi olan ve nanobakteri adı verilen mikrobu bulmuş. Bu buluşu nedeniyle dünyanın her yerinden davetler, ödüller almış. 2,5 yıldan beri NASA’da (Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi) çalışan ilk Türk Bilim Kadını. Önümüzdeki yıllarda da kalp ve böbrek hastalıklarının teşhisine ilişkin, patenti yüzlerce milyon dolar değerinde önemli bir buluşu açıklanacakmış. Buraya kadar çok güzel. Ama şeriat isterüüüük diye tutturmuş, hiçbirinin anası ne Türk nede müslüman olmayan Osmanlı hayranı güruh yüzünden, maalesef  Türkiye onu tanımıyor.  Sırf kadın diye çağdışı yobaz Türk yetkililerden aldığı tek bir tebrik bile olmamış. Bilim dünyasında ona “Türklüğünden vazgeç, daha çok parla” diye akıl verenlere o inatla “Atalarını inkar eden soysuzlara inat asla” demeye devam ediyor. Aslında Türk olması büyük sorun olmuş. Finlandiya’da Türk olduğu hiç anılmamış. O yüzden Vatandaşlık başvurusu bile yapmamış ve onu dünyaya hep Finli gibi tanıtmışlar. Mesela NASA’ya gittiğinde “NASA’ya giren ilk Finli” diye bir gazete başlık atmış. 1996 da başarılı bilim insanlarının bulunduğu bir törene çağrılmış; bu törende Türk bayrağının altına gittiğinde onu oradan alıp Finlandiya bayrağının altına aldıklarında Çok ağırına gitmiş. 1996 yılında Finlandiya Hükûmeti onu buluşunu bilim dünyasına açıklamak üzere ABD’ye göndermiş. New York’ta bulunan dünyanın dört büyük laboratuarından biri olan Cold Spring Harbor Laboratories’e gitmiş. Meğerse Amerikalılar da o dönemde aynı bakteriyi Mars gezegeninde bulmuşlar. Bunun üzerine birlikte Astrobiyoloji Enstitüsü’nü kurmuşlar. Cold Spring Harbor Laboratories Bulduğu bakteriyle ilgili olarak ABD’de kurulan büyük bir firmanın da sahiplerinden biriymiş. Firmanın CEO’su “senin Türk olmandan yoruldum” diyerek kendisine ABD vatandaşlığına geçmesini önermiş.  Yanıtı kısa ve öz : ASLA ! ve ekliyorek Ben milliyetçi olduğumu bilmezdim, ama dışarıda kalınca insan ülkesinde kızdığı şeyleri bile özler hale geliyor. Şaşırıyorlar ve Amerikalılar kendisine ‘Türkiyeden sana hiç kimse sahip çıkmıyor, sen neden hala Türk olmakta ısrar ediyorsun ?’ diye soruyorlar. Ankara Tıp Fakültesi’nde asistan iken doktorasını bitirmek üzereymiş. Astım hastalığı hakkında bir tez hazırlamış hocalarına sunmuş. Bölüm başkanı olan hocası tezi herkesin gözü önünde onu aşağılarcasına çöpe atmış. O çöpe atılan tezi birkaç yıl sonra tıp dünyasının üç büyük bilimsel dergisinden birinde yayınlanmış. Ankara ona doçentliğini vermediği için Finlandiya’da Doçentlik ünvanı alan ilk yabancı olmuş. Finlandiya’da bakteri çalışmaları yaparken Bilkent Üniversitesi Rektörü ve Genetik Bölümüne başvurarak “gelin bunu birlikte yapalım, patenti Türkiye’ye ait olsun” önerisini yapmış. Gelen yazılı yanıtta “siz galiba iş arıyorsunuz” deyip kabul etmemişler. Hacettepe Tıp Fakültesi de “bu bizi aşar” demiş. Hasrete dayanamayıp Türkiye’ye dönmüş ve Başkent Üniversitesi’nde çalışmaya başlamış. Kendisine mikrobiyoloji kliniğinde 9 ay boyunca dışkı tahlili yaptırmışlar. Sonunda Finlandiya’da ki profesörü “sen orada ziyan oluyorsun” diyerek isyan etmiş ve Türkiye’ye onu almaya gelmiş. Bu değerli Türk Bilim Kadını ''Bana yurt dışında Everest’in tepesine bayrak diken kadın gözüyle bakıyorlar, ama bugüne kadar hiçbir Türk yetkilisinden tebrik almadım‘’ diyerek üzüntüsünü dile getirirken duygulanıyor. Ataları belirsizcesine Türk olmaktan utanan hiçlere atfola   M Faruk Kasapoğlu yazısından alıntı  

Kadınmı yoksa Türk düşmanlığımı ?

 

 

 

Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu

Gerçek bir Türk hanımı. Finlandiya’da doçentlik ünvanını alan ilk yabancı. Kendisi kireçlenmenin müsebbibi olan ve nanobakteri adı verilen mikrobu bulmuş.

Bu buluşu nedeniyle dünyanın her yerinden davetler, ödüller almış. 2,5 yıldan beri NASA’da (Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi) çalışan ilk Türk Bilim Kadını. Önümüzdeki yıllarda da kalp ve böbrek hastalıklarının teşhisine ilişkin, patenti yüzlerce milyon dolar değerinde önemli bir buluşu açıklanacakmış.

Buraya kadar çok güzel. Ama şeriat isterüüüük diye tutturmuş, hiçbirinin anası ne Türk nede müslüman olmayan Osmanlı hayranı güruh yüzünden, maalesef  Türkiye onu tanımıyor.  Sırf kadın diye çağdışı yobaz Türk yetkililerden aldığı tek bir tebrik bile olmamış. Bilim dünyasında ona “Türklüğünden vazgeç, daha çok parla” diye akıl verenlere o inatla “Atalarını inkar eden soysuzlara inat asla” demeye devam ediyor.

Aslında Türk olması büyük sorun olmuş. Finlandiya’da Türk olduğu hiç anılmamış. O yüzden Vatandaşlık başvurusu bile yapmamış ve onu dünyaya hep Finli gibi tanıtmışlar. Mesela NASA’ya gittiğinde “NASA’ya giren ilk Finli” diye bir gazete başlık atmış. 1996 da başarılı bilim insanlarının bulunduğu bir törene çağrılmış; bu törende Türk bayrağının altına gittiğinde onu oradan alıp Finlandiya bayrağının altına aldıklarında Çok ağırına gitmiş.

1996 yılında Finlandiya Hükûmeti onu buluşunu bilim dünyasına açıklamak üzere ABD’ye göndermiş. New York’ta bulunan dünyanın dört büyük laboratuarından biri olan Cold Spring Harbor Laboratories’e gitmiş. Meğerse Amerikalılar da o dönemde aynı bakteriyi Mars gezegeninde bulmuşlar. Bunun üzerine birlikte Astrobiyoloji Enstitüsü’nü kurmuşlar.

Cold Spring Harbor Laboratories Bulduğu bakteriyle ilgili olarak ABD’de kurulan büyük bir firmanın da sahiplerinden biriymiş. Firmanın CEO’su “senin Türk olmandan yoruldum” diyerek kendisine ABD vatandaşlığına geçmesini önermiş.  Yanıtı kısa ve öz : ASLA ! ve ekliyorek Ben milliyetçi olduğumu bilmezdim, ama dışarıda kalınca insan ülkesinde kızdığı şeyleri bile özler hale geliyor. Şaşırıyorlar ve Amerikalılar kendisine ‘Türkiyeden sana hiç kimse sahip çıkmıyor, sen neden hala Türk olmakta ısrar ediyorsun ?’ diye soruyorlar.

Ankara Tıp Fakültesi’nde asistan iken doktorasını bitirmek üzereymiş. Astım hastalığı hakkında bir tez hazırlamış hocalarına sunmuş. Bölüm başkanı olan hocası tezi herkesin gözü önünde onu aşağılarcasına çöpe atmış. O çöpe atılan tezi birkaç yıl sonra tıp dünyasının üç büyük bilimsel dergisinden birinde yayınlanmış. Ankara ona doçentliğini vermediği için Finlandiya’da Doçentlik ünvanı alan ilk yabancı olmuş.

Finlandiya’da bakteri çalışmaları yaparken Bilkent Üniversitesi Rektörü ve Genetik Bölümüne başvurarak “gelin bunu birlikte yapalım, patenti Türkiye’ye ait olsun” önerisini yapmış. Gelen yazılı yanıtta “siz galiba iş arıyorsunuz” deyip kabul etmemişler. Hacettepe Tıp Fakültesi de “bu bizi aşar” demiş. Hasrete dayanamayıp Türkiye’ye dönmüş ve Başkent Üniversitesi’nde çalışmaya başlamış. Kendisine mikrobiyoloji kliniğinde 9 ay boyunca dışkı tahlili yaptırmışlar. Sonunda Finlandiya’da ki profesörü “sen orada ziyan oluyorsun” diyerek isyan etmiş ve Türkiye’ye onu almaya gelmiş.

Bu değerli Türk Bilim Kadını ''Bana yurt dışında Everest’in tepesine bayrak diken kadın gözüyle bakıyorlar, ama bugüne kadar hiçbir Türk yetkilisinden tebrik almadım‘’ diyerek üzüntüsünü dile getirirken duygulanıyor.

Ataları belirsizcesine Türk olmaktan utanan hiçlere atfola

 

M Faruk Kasapoğlu yazısından alıntı

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.