Turhan Çömez Sözcü Tv 12 07 2024 söyleşisi ....   Erdoğanın yüz hallerini vücut dilini bilen biri olarak, birkaç şey eklemek istiyorum.  Ekranda tartışan yorumcular aynı kanaatte Türkiye'nin esad'la görüşmesi gerektiğini söylüyor ki ben de bunu savunuyorum ev ancak bizim görüşülmesi gerekir tezimiz arkasındaki fikir başka.   Erdoğan görüşeyim Ben derken kafasının arkasında başka bir şey var doğru Evet görüşelim diyoruz ama gündemler farklı yani şu burada konuşanlarla Erdoğan'ın gündemi farklı bir kere Erdoğan ne düşünüyor onu anlatayım.  Erdoğanı 40 yıldır tanıyorum bazı konuşmalarını yazmış - birçok şeyini bilen yani hayatının önemli bir kısmına Tanık olmuş biriyim.   Erdoğan'ın stratejisi ne ?. 1, Bir ekonomide Biraz daha para bulup - Acaba bir nefes aldırabilir miyim ondan sonra dönüp millete Ey millet gördünüz mü sabredin dedim neticeyi aldık diyebilmek.   2, Ve Erdoğan sunulan raporlarda en derin problemin ekonomi olduğu, ama onun yanı sıra kendisine ''mülteci krizinin de ona oy kaybına sebep olduğuna'' dair kendisine bilgiler veriliyor.    Ucuz taktiklerle, şu anda Erdoğan ASLA samimi olarak bu mülteciyi ya da sığınmacı sorununu çözme niyetinde değil.   Aksi halde bunu düşünen adam daha düne kadar Bunlar bizim kardeşlerimiz bunlara biz ev sahipliği yapacağız onlar muhacir - biz ensarız der miydi ?.   Erdoğan bu konuda samimi değil ve hala ucuz tilki oyunları kuruyor.  Gaye eğer Esad ile bir fotoğraf verebilirse o fotoğrafı Erdoğan 3 sene 4 sene seçime kadar kullanacak. Ey millet korkmayın verin bana oyu, ben bu işi kardeşim ! Esad ile halledeceğim gibi rezil özürlerle, ülkesini mahvettiği Suriye için arsızca diyecek.   Burada da yine iç politikaya dönük TEHLİKELİ bir strateji var. Yinede ne olursa olsun esad'la görüşülmesi önemli ve çok zor.  Bakın size Tıp tarihinden bir örnek vereceğim tam 3.000 yıllık vazgeçilmez Hipokrat'ın kuralı der ki: önce hastalığın olmasını engelleyin. Çünkü temel prensip tıptaki en kıymetli prensiptir ve bu 3.000 yıldır değişmedi.   Suriye problemi oluşmadan bunu ön görmeliydiniz, 2011 savaş öncesinde Esat Erdoğan'a çok önemli mesaj gönderdi.  Birkaç kanaldan gönderdiğini biliyorum ve o detayları bilen birisi olarak konuşuyorum.  Olaylara samimi yaklaşan Esat cevaben, Erdoğan'a 'Biz seninle yıllarca komşuluk yaptık, benim ülkem üzerinde çok ciddi planlar var, BOP - büyük Ortadoğu projesini uyguluyorlar, ülkemi bölecekler - yangın yerine çevirecekler.  Bu işin arkasında, yüzlerce kez aynı senaryoları oynamış ABD var ve bu oyunu senin üzerinden yapacaklar ne olur bunlara destek olma.   Esat yaptığı çağrıda: gel beraber olalım eğer destek olur ve ülkemin yangınına körükle gidersen, bir süre sonra bu ateş seni de alacak. Ben bunun Esat tarafından Erdoğan'a söylendiğini biliyorum,  fakat maalesef Erdoğan bunu anlayamadı iyi okumadı.  Aksine BOP eşbaşkanıyım diyen Erdoğan: bizide felaket sürükleyecek ''Emevi Camiinde namaz kılma hayalleri kuruyordu'' ve Ensar muhacir - ihvancı - işte Hilafet diye dış politikayı Dizayn etmeye çalışıyordu.   Erdoğan hepinizin tanıdığı iki önemli isimle Suriye'ye bir heyet yolladı.  Fakat, gelin beraber bu BOP saçmalığını engelleyelim demek yerine, BM tarafından hala TERÖRİST denen Müslüman kardeşlerden bir heyeti yanına al ve beraber ülkeyi yönetin diye baskıda bulununca Esat da onları bir daha görüşmemek üzere kapılarını Kapattı.   Bunları bilmeden Erdoğan'ın şu andaki politikasını Anlamak mümkün değildir.  Keza CHP'nin Esad'la görüşmesi ve muhalefeti temsil eden bir parti üyesi olarak bu çabayı değerli buluyorum, ama sonuç alınacak gibi görünmüyor. Çünkü Al-vatan gazetesinin yazdığı çok doğru bu süre içerisinde, Suriye'de bazı temaslarda da bulundum, acaba bu mümkünmü ? diye aklı selim kişilere sordum.    Maalesef pek mümkün görünmüyor - keşke mümkün olsa, mutlaka Türkiye'ye katı sağlar ama bizim bir yıl öncesinden sürdürdüğümüz çok ciddi Çabalar oldu kamuoyuyla da paylaşmadık fakat Esad'ın baş danışmanıyla defalarca bizzat kendim görüştüm - defalarca müzakere ettik. İYİ Parti olarak konuşalım, Türkiye'de kamuoyu oluşturalım, bizim politikalarımız böyledir vs., diye planları sunalım ... diye konuştuk. Ancak o görüşmenin o dönemde Çok doğru olmayacağı bana bildirildi ve arkası kesildi.   Tabiatıyla CHP bugün becerebilirse, bu görüşmeyi yapmalı ki Türkiye'ye katkı sağlansın.  Bu arada - 2028 seçimleri zamanında yapılırsa diye söylüyorum Eee oraya doğru giderken, önemli bir şeyi ele alacak ya yine aracı olacak, orada kendi oluşturduğu sorun için ''Bakın zor dediğiniz ben bu işi çözüyorum'' diye mesela olası Özel - Esad birlikte çekili fotoğraf gibi Erdoğan aynı şeyleri denemek mecburiyetinde.   Böyle bir fotoğrafın seçmen nezdinde bir karşılığı olacak gibi fakat mahvedilmiş dış politikada da bir karşılığı olurmu ?.  Yinede ben bunun Türkiye için de yararlı olacağını düşünüyorum. Lakin bu işi CHP başkanı Özel önceden halledebilirse, Erdoğan'a AK Parti'ye mahkum değiliz algısını güçlendirir mi ?  sorusu öncelik alır.   Her ne kadar savaş zamanı da olsa Esat çok akıllı bir adam göz doktoru, uzun süre Londra'da kalmış çok deneyimli bir politikacı. Erdoğan'ın gerçek niyetinin bir iç politik mesaj olduğunu vurgulamak istiyorum.  Bende 12 yıl Sürgünde yaşamış uluslararası hukuka ve özellikle mülteci hukukuna hakim birisi olarak net olarak şunu söyleyeyim, Türkiye 1951 Cenevre konvansiyonuna imza atarken ÇOK DOĞRU bir şerh koymuşlar.   O madde diyor ki: Türkiye etrafındaki sınır komşularından gelecek olan mülteci veya sığınmacılara mülteci statüsü vermek zorunda değildir. Dolayısıyla mülteci uluslararası hukukunu belirleyen konvansiyonunda biz Suriyelilere Bir Mülteci statüsü vermek zorunda değiliz.    Eğer Esad'la bir yol haritası belirlenebilirse, 2011'e dönmüş olsak her şey çok daha kolaydı. Bugün artık çok zor. Kuzey Suriye'nin batısındaki İdlip bölgesindeki terör unsurları İran destekli HT şiiler, PYD YPG ve arkasındaki ABD unsurları, İsrail ... hesaba kattığımızda artık giderek neredeyse imkansız hale gelmiş bir sorun var ama buna rağmen Buna rağmen esad'la konuşulursa bir yol haritası konabilir.   Esad'ın haklı olarak vazgeçilmez prensipleri var benim diyor Toprak bütünlüğümüz Türkiye bir zaman dilimi çerçevesinde bu toprak bütünlüğünü tanıyabilir terör unsurlarını beraber arındıralım, ama mutlaka PYD YPG'yi bu işin içerisine katalım ve birlikte hareket edelim diyebilir.  Zaman dilimi içerisinde iki yıl belki erken bile olabilir.    Bu arada Esad, Suriyelilere zaten birkaç kez 'ülkenize dönün' diye teminat verdi.  Eğer bu bu konuda Uluslararası bir garantörlük de temin edilirse, Türkiye'de dürüstce kalkar uluslararası camiaya evet der ve ONLARCA MİLYON geçici sığınmacı için geri kabul anlaşması ile Türkiye'nin bu felaket durumdan çıkması, mümkün. ,   Özetle, bütün bunlar mümkün ama Erdoğan'ın net olarak söyleyeceğim şey bu konuda samimiyetine İnanmıyorum.  Çünkü Erdoğan iç politik kaygılarla hareket ediyor nve etice almayacağını bile bile iç politikaya dönük hamleler yapıyor.  Bu ekip ve vizyonuyla bundan önce Türkiye'ye yaşatmış olduğu ağır Bedel ve faturalara baktığımızda bu sorunu çözme kapasitesi yok.   Türkiye'nin ancak  İLLAKİ yeni bir iktidarla yeni bir yapıyla yeni bir yol haritasıyla Suriye sorununu çözebileceğini düşünüyorum. .