Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Prof. Nilüfer Narlı
Köşe Yazarı
Prof. Nilüfer Narlı
 

Çatallaşmaya başlayan süreç

  Mayis Alizade: 4 Haziran 2022 Independent Türkçe için: Prof. Dr. Nilüfer Narlı, Elhan Mehtiyev ve Alex Raufoğlu ile konuştu   Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından sonra Ermenistan ile Azerbaycan arasında yarım kalmış sorunların çözümü için Brüksel görüşmesi, tarafları nihai barışa ne derecede yaklaştıracak? Kremlin buna izin verecek mi?   İki ülkenin Brüksel üzerinden anlaşması durumunda 'Barış Gücü' adı altında 10 Kasım 2020'de sınır geçişlerini ve Azerbaycan topraklarının bir kısmını kendi kontrolüne almış Rus ordusunun oradaki akıbeti ne olacak?   Konular ne kadar çetrefilli olursa olsun yakından takip eden uzmanları hep vardır.   Geçtiğimiz 22 Mayıs'ta Brüksel'de gerçekleşen Aliyev-Paşinyan buluşmasından Ermenistan Başbakanı'nın "Dağlık Karabağ'ın nihai statüsü değil de oradaki Ermeni vatandaşların güvenli ve hakları önemlidir" şeklinde konuşması ilginç karşılandı.   Öyleyse "Neler oluyor" sorusunu uzmanlara sormak en doğru yol olarak kalmayı sürdürüyor.     Güney Kafkasya bölgesinde barış ve işbirliği için yeni fırsatlar   Independent Türkçe'nin duruma ilişkin sorularını 30 seneden bu yana konuyla ilgili çalışmalar yapan Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Narlı yanıtladı.    "Karabağ zaferi sonrasında uzun yıllardır tarihsel ve etnik çatışmaların ekonomik ve siyasi olarak hırpaladığı Güney Kafkasya bölgesinde barış ve işbirliği için yeni fırsatlar ortaya çıkmıştır" şeklinde konuşan Prof. Dr. Narlı, "Bu fırsatlar Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi için ne gibi fırsatlar sunuyor" sorusundan yola çıkarak, mevcut ortamda Türkiye, Ermenistan-Azerbaycan ilişiklerinin geleceğini bölgede kalıcı barış ve ekonomik kalkınma açısından değerlendirdi:   Bölgesel entegrasyon, kalıcı barış ve işbirliği, bölge devletleri ve halkalarının geçmişe ve geleceğe nasıl baktığı ile yakından ilişkilidir. 'Geçmiş dönemlerde bölgesel barış için ne yapılmıştır' sorusunu sorarak başlamak isterim.   Geçen yıl ekim ayında 100. yılını kutladığımız Kars Antlaşması geçmişi anlamak için ilham kaynağı olduğu gibi işbirliği için çerçeve sunan bir antlaşmadır. Bölgesel işbirliği dinamiklerinin tarihsel arka planını ve Türkiye'nin bu tür anlaşmaları inşa etme girişimini anlamak için önemli bir referans noktası olan Kars Antlaşması 1921 yılında imzalanmıştır.   Cumhuriyetin kuruluşundan önce Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye ile Ermenistan, Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti, Azerbaycan Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti ve Gürcistan Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti arasında bir dostluk antlaşması olan Kars Antlaşması'nı imzalamıştır. Bu Antlaşma, 11 Eylül Erivan'da onaylanmıştır.    Tarihi Kars Antlaşması'nın bölgesel işbirliği için yol gösterici olduğu ortaya koyan en yeni bölgesel işbirliği girişimi örneği, Azerbaycan ve Türkiye tarafından 15 Haziran 2021'de Azerbaycan'ın tarihi Şuşa kentinde imzalanan Şuşa Deklarasyonu'dur. Başlıca amacı, savaş sonrası işbirliğini artırmak ve bölgesel istikrarı teşvik etmektir.      Prof. Dr. Nilüfer Narlı.jpg Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Narlı     "Bölgede yeni perspektiflere ve yeni bir hikayeye ihtiyaç var"   "Tarihsel referanslar barışçıl girişimler için ilhan kaynağı olduğu gibi, toplumları ve milletleri geçmişe kilitleyerek, gelecek için adım atmalarına engel olarak onları dünyadan kopuk, kalkınma süreçlerinden uzak ülkelere dönüştürebilir" ifadelerini kullananan  Prof. Dr. Nilüfer Narlı, sözlerini şöyle sürdürdü:   Bölge halklarının tarihe nasıl bir gözle baktığı, geçmişteki çatışmacı kültürden uzaklaşarak bu bölge için yeni bir vizyon ve hikaye için nasıl hazır olabileceği soruları sosyologların ve çatışma çözümü uzmanlarının ele alması gereken acil sorulardır.   Güney Kafkasya'da kalıcı bölgesel barış için Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye arasında güven ve işbirliği tesisi için ülke liderleri hızla yeni adımlar atmaktadır. Bu süreçte Zengezur Koridoru bölgeye yeni umutlar getirebilir ve bölge ülkesi gençlerinin sahip çıkacağı yeni bir bölgesel kalkınma vizyonu için ilham verebilir. Bu bölgede yeni perspektiflere ve yeni bir hikayeye ihtiyaç vardır.   "Zengezur Koridoru, barış tesisine gidecek yolu açacak fırsatlar sunuyor"   Zengezur Koridoru'nun açılmasını, bölgede kalıcı barış tesis etmek ve bölgesel kalkınma işbirliği geliştirmek için önemli fırsatlar sunmak olarak değerlendiren Prof. Dr. Narlı, "Dolayısıyla, Türkiye'nin sınır illerinde güçlenecek ticaret için gereken alt yapı yatırımları önemlidir. Türkiye'nin sınır illerinden; İran, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan olmak üzere dört ülke ile sınır olan ve Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerini kapsayan bölgenin ekonomik canlılık kazanması için fırsatlar sunan 'Zengezur Koridoru'na yeni bir anlam yüklemek gerekir. Bu konular Iğdır Üniversitesi ve Serhat Kalkınma Ajansı tarafından 16-18 Mayıs 2022 tarihlerinde düzenlenen Zengezur Koridoru Çalıştayı'nda masaya yatırıldı. Konferansın sonuçları arasında, bu bölgeye altyapı yatırımlarının hızlandırması ve yeni istihdam alanları ile girişimciliğin teşvik edilmesi ve bölgesel işbirliği için çok yönlü çalışmaların başlaması görüşü öne çıktı" diye konuştu.    Stratejik olarak Zengezur Koridoru'nun önemi göz önüne alınarak Türkiye'nin yeni politikalar geliştirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nilüfer Narlı, "Zengezur Koridoru, Türkiye ve Orta Asya bağlantısın güçlenmesine katkı yapacağı gibi, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki bölgesel kalkınma için işbirliği ve barış tesisine gidecek yolu açacak fırsatlar sunmaktadır. Bu üç ülkenin sınır illerinde ticaret ve sosyal ilişikler güçlenerek yüzyıllara dayanan çatışmacı politikaların beyhudeliğini ortaya çıkacaktır. Bu koridor sayesinde Türkiye'nin Orta Asya'ya daha güçlü bir bağla bağlanacağı, ulaşımın kolaylaşacağı, ulaşım süresinin kısalacağı, taşımacılık masraflarının azalacağı öngörülmektedir. Bu süreç Türkiye'nin Orta Asya ile ilişkilerini kültürel, sosyal ve ekonomik boyutlarda güçlendirecektir" dedi.     "Zengezur Koridoru yeni bir sınır anlayışı getirecektir"   "Zengezur Koridoru'na sadece uluslararası yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetleri çerçevesinde değil, bölgesel barış ve kalkınmayı güçlendirecek, sanat ve eğitim faaliyetleri için ortaya çıkan yeni bir alan olarak bakmak ve bu tür bir anlam yüklemek gereklidir" diyen Prof. Dr. Nilüfer Narlı, sözlerine şunları ekledi:   Zengezur Koridoru yeni bir sınır anlayışı getirecektir. Ulus sınırlarının bölen, insan hareketini engelleyen bariyerler olarak değil, köprüler ve fırsatlar olarak algılanmasına yönelik çalışmalar gerekli. Sınırların birleştirme işlevine vurgu yaparak sınır bölgelerinde yaşayan toplumlarım ortak ticaret, eğitim ve kültürel faaliyetlerde buluşması için planlamalar yapılabilir Bu süreçte resmi yetkililer kadar, sivil toplum, kanaat önderleri, ticaret aktörleri ve akademik dünya ortak çalışmalar yaparak bölge toplumlarının gençlerine yeni bir hikaye sunabilirler.   Bu bağlamda yapılacak işbirliği faaliyetleri, işbirliği yöntemlerinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi için hazırlanacak programların bölge ülkelerinin ana akım medyasında ve sosyal medyasında paylaşılması, nefret söylemi ile mücadele etmek ve ortak gelecek vizyon çerçevesinde buluşmak için önemlidir. Bu süreçte güvenlik tüm sorunların panzehridir.      "Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Türkiye, barışın inşasında kadınların rolünü teşvik etmeli"   Prof. Dr. Narlı, "Iğdır'da düzenlenen Zengezur Koridoru Çalıştayı'nda vurgulandığı gibi, Zengezur Bölgesel Kalkınma ve Barış Projesi'nin yürüyebilmesi için bölge ülkelerinin egemenlik hakları ve toprak bütünlüğünün tartışmaya açık risklerinin varlığı göz önüne alınarak, bu risklerin ortadan kaldırılması için gereken güven yaratıcı ve güven arttırıcı önlemlerin alınması gerekir. Bölgesel işbirliği planlamaları ile ilgili karar alırken; Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan'ın geçmişin acıları üzerinden inşa edilen travma anıları ve duygusallıktan uzaklaşarak kazan-kazan anlayışına dayalı yaklaşımları benimsemesi, çok taraflı yaklaşımlar getirilmesi şarttır. Türkiye'nin bu süreçte yumuşak gücünü, bilim ve teknoloji birikimini, ticaret deneyimlerini öne çıkarması, kriz anlarında çözümüne büyük katkı yapacaktır" ifadelerini kullandı.   Ayrıca Prof. Dr. Narlı, "Zengezur Koridoru'nun sınır bölgesinde yaşayan toplumlar arasında kalıcı köprüler kurması, kapsayıcılık ilkesini esas alması için kadınların ve gençlerin bahsedilen tüm kalkınma ve barış tesisi süreçlerine bütünleşmesi elzemdir. Kadın girişimlerin yetiştirilmesi ve bölgede agro-turism ve çeşitli ticaret faaliyetlerinde kadınların aktif rol alması, kadınların barış tesisindeki rolünü güçlendirecektir. Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Türkiye, barışın inşasında kadınların rolünü teşvik etmelidir. Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan'daki kadın hareketini ve gençliği barış ve çatışma çözümü kavramları hakkında harekete geçirmek için eğitim ve kültür faaliyetleri planlanabilir. Çocuklarına sevgi ve olumlu duygular kadar, nefreti de aşılayabilen kadınların barış tesis sürecine olumlu katkısı için resmi diplomasi alanı kadar, sivil toplum ve ticarette alanında faal olması için teşvik edilmesi ve fırsatlar sunulması gerekir.  Bu süreçte çatışma çözümü uzmanları ile gerçekleştirilecek problem çözme atölye çalışmalarının yaygınlaşmaması barış tesisi sürecine kültürel ve sosyal alt yapı sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.  

Çatallaşmaya başlayan süreç

 

Mayis Alizade: 4 Haziran 2022 Independent Türkçe için: Prof. Dr. Nilüfer Narlı, Elhan Mehtiyev ve Alex Raufoğlu ile konuştu

 

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından sonra Ermenistan ile Azerbaycan arasında yarım kalmış sorunların çözümü için Brüksel görüşmesi, tarafları nihai barışa ne derecede yaklaştıracak? Kremlin buna izin verecek mi?

 

İki ülkenin Brüksel üzerinden anlaşması durumunda 'Barış Gücü' adı altında 10 Kasım 2020'de sınır geçişlerini ve Azerbaycan topraklarının bir kısmını kendi kontrolüne almış Rus ordusunun oradaki akıbeti ne olacak?

 

Konular ne kadar çetrefilli olursa olsun yakından takip eden uzmanları hep vardır.

 

Geçtiğimiz 22 Mayıs'ta Brüksel'de gerçekleşen Aliyev-Paşinyan buluşmasından Ermenistan Başbakanı'nın "Dağlık Karabağ'ın nihai statüsü değil de oradaki Ermeni vatandaşların güvenli ve hakları önemlidir" şeklinde konuşması ilginç karşılandı.

 

Öyleyse "Neler oluyor" sorusunu uzmanlara sormak en doğru yol olarak kalmayı sürdürüyor.

 

 

Güney Kafkasya bölgesinde barış ve işbirliği için yeni fırsatlar

 

Independent Türkçe'nin duruma ilişkin sorularını 30 seneden bu yana konuyla ilgili çalışmalar yapan Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Narlı yanıtladı. 

 

"Karabağ zaferi sonrasında uzun yıllardır tarihsel ve etnik çatışmaların ekonomik ve siyasi olarak hırpaladığı Güney Kafkasya bölgesinde barış ve işbirliği için yeni fırsatlar ortaya çıkmıştır" şeklinde konuşan Prof. Dr. Narlı, "Bu fırsatlar Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi için ne gibi fırsatlar sunuyor" sorusundan yola çıkarak, mevcut ortamda Türkiye, Ermenistan-Azerbaycan ilişiklerinin geleceğini bölgede kalıcı barış ve ekonomik kalkınma açısından değerlendirdi:

 

Bölgesel entegrasyon, kalıcı barış ve işbirliği, bölge devletleri ve halkalarının geçmişe ve geleceğe nasıl baktığı ile yakından ilişkilidir. 'Geçmiş dönemlerde bölgesel barış için ne yapılmıştır' sorusunu sorarak başlamak isterim.

 

Geçen yıl ekim ayında 100. yılını kutladığımız Kars Antlaşması geçmişi anlamak için ilham kaynağı olduğu gibi işbirliği için çerçeve sunan bir antlaşmadır. Bölgesel işbirliği dinamiklerinin tarihsel arka planını ve Türkiye'nin bu tür anlaşmaları inşa etme girişimini anlamak için önemli bir referans noktası olan Kars Antlaşması 1921 yılında imzalanmıştır.

 

Cumhuriyetin kuruluşundan önce Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye ile Ermenistan, Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti, Azerbaycan Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti ve Gürcistan Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti arasında bir dostluk antlaşması olan Kars Antlaşması'nı imzalamıştır. Bu Antlaşma, 11 Eylül Erivan'da onaylanmıştır. 

 

Tarihi Kars Antlaşması'nın bölgesel işbirliği için yol gösterici olduğu ortaya koyan en yeni bölgesel işbirliği girişimi örneği, Azerbaycan ve Türkiye tarafından 15 Haziran 2021'de Azerbaycan'ın tarihi Şuşa kentinde imzalanan Şuşa Deklarasyonu'dur. Başlıca amacı, savaş sonrası işbirliğini artırmak ve bölgesel istikrarı teşvik etmektir. 

 

 

Prof. Dr. Nilüfer Narlı.jpg

Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Narlı

 

 

"Bölgede yeni perspektiflere ve yeni bir hikayeye ihtiyaç var"

 

"Tarihsel referanslar barışçıl girişimler için ilhan kaynağı olduğu gibi, toplumları ve milletleri geçmişe kilitleyerek, gelecek için adım atmalarına engel olarak onları dünyadan kopuk, kalkınma süreçlerinden uzak ülkelere dönüştürebilir" ifadelerini kullananan  Prof. Dr. Nilüfer Narlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

Bölge halklarının tarihe nasıl bir gözle baktığı, geçmişteki çatışmacı kültürden uzaklaşarak bu bölge için yeni bir vizyon ve hikaye için nasıl hazır olabileceği soruları sosyologların ve çatışma çözümü uzmanlarının ele alması gereken acil sorulardır.

 

Güney Kafkasya'da kalıcı bölgesel barış için Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye arasında güven ve işbirliği tesisi için ülke liderleri hızla yeni adımlar atmaktadır. Bu süreçte Zengezur Koridoru bölgeye yeni umutlar getirebilir ve bölge ülkesi gençlerinin sahip çıkacağı yeni bir bölgesel kalkınma vizyonu için ilham verebilir. Bu bölgede yeni perspektiflere ve yeni bir hikayeye ihtiyaç vardır.

 

"Zengezur Koridoru, barış tesisine gidecek yolu açacak fırsatlar sunuyor"

 

Zengezur Koridoru'nun açılmasını, bölgede kalıcı barış tesis etmek ve bölgesel kalkınma işbirliği geliştirmek için önemli fırsatlar sunmak olarak değerlendiren Prof. Dr. Narlı, "Dolayısıyla, Türkiye'nin sınır illerinde güçlenecek ticaret için gereken alt yapı yatırımları önemlidir. Türkiye'nin sınır illerinden; İran, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan olmak üzere dört ülke ile sınır olan ve Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerini kapsayan bölgenin ekonomik canlılık kazanması için fırsatlar sunan 'Zengezur Koridoru'na yeni bir anlam yüklemek gerekir. Bu konular Iğdır Üniversitesi ve Serhat Kalkınma Ajansı tarafından 16-18 Mayıs 2022 tarihlerinde düzenlenen Zengezur Koridoru Çalıştayı'nda masaya yatırıldı. Konferansın sonuçları arasında, bu bölgeye altyapı yatırımlarının hızlandırması ve yeni istihdam alanları ile girişimciliğin teşvik edilmesi ve bölgesel işbirliği için çok yönlü çalışmaların başlaması görüşü öne çıktı" diye konuştu. 

 

Stratejik olarak Zengezur Koridoru'nun önemi göz önüne alınarak Türkiye'nin yeni politikalar geliştirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nilüfer Narlı, "Zengezur Koridoru, Türkiye ve Orta Asya bağlantısın güçlenmesine katkı yapacağı gibi, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki bölgesel kalkınma için işbirliği ve barış tesisine gidecek yolu açacak fırsatlar sunmaktadır. Bu üç ülkenin sınır illerinde ticaret ve sosyal ilişikler güçlenerek yüzyıllara dayanan çatışmacı politikaların beyhudeliğini ortaya çıkacaktır. Bu koridor sayesinde Türkiye'nin Orta Asya'ya daha güçlü bir bağla bağlanacağı, ulaşımın kolaylaşacağı, ulaşım süresinin kısalacağı, taşımacılık masraflarının azalacağı öngörülmektedir. Bu süreç Türkiye'nin Orta Asya ile ilişkilerini kültürel, sosyal ve ekonomik boyutlarda güçlendirecektir" dedi.

 

 

"Zengezur Koridoru yeni bir sınır anlayışı getirecektir"

 

"Zengezur Koridoru'na sadece uluslararası yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetleri çerçevesinde değil, bölgesel barış ve kalkınmayı güçlendirecek, sanat ve eğitim faaliyetleri için ortaya çıkan yeni bir alan olarak bakmak ve bu tür bir anlam yüklemek gereklidir" diyen Prof. Dr. Nilüfer Narlı, sözlerine şunları ekledi:

 

Zengezur Koridoru yeni bir sınır anlayışı getirecektir. Ulus sınırlarının bölen, insan hareketini engelleyen bariyerler olarak değil, köprüler ve fırsatlar olarak algılanmasına yönelik çalışmalar gerekli. Sınırların birleştirme işlevine vurgu yaparak sınır bölgelerinde yaşayan toplumlarım ortak ticaret, eğitim ve kültürel faaliyetlerde buluşması için planlamalar yapılabilir Bu süreçte resmi yetkililer kadar, sivil toplum, kanaat önderleri, ticaret aktörleri ve akademik dünya ortak çalışmalar yaparak bölge toplumlarının gençlerine yeni bir hikaye sunabilirler.

 

Bu bağlamda yapılacak işbirliği faaliyetleri, işbirliği yöntemlerinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi için hazırlanacak programların bölge ülkelerinin ana akım medyasında ve sosyal medyasında paylaşılması, nefret söylemi ile mücadele etmek ve ortak gelecek vizyon çerçevesinde buluşmak için önemlidir. Bu süreçte güvenlik tüm sorunların panzehridir. 

 

 

"Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Türkiye, barışın inşasında kadınların rolünü teşvik etmeli"

 

Prof. Dr. Narlı, "Iğdır'da düzenlenen Zengezur Koridoru Çalıştayı'nda vurgulandığı gibi, Zengezur Bölgesel Kalkınma ve Barış Projesi'nin yürüyebilmesi için bölge ülkelerinin egemenlik hakları ve toprak bütünlüğünün tartışmaya açık risklerinin varlığı göz önüne alınarak, bu risklerin ortadan kaldırılması için gereken güven yaratıcı ve güven arttırıcı önlemlerin alınması gerekir. Bölgesel işbirliği planlamaları ile ilgili karar alırken; Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan'ın geçmişin acıları üzerinden inşa edilen travma anıları ve duygusallıktan uzaklaşarak kazan-kazan anlayışına dayalı yaklaşımları benimsemesi, çok taraflı yaklaşımlar getirilmesi şarttır. Türkiye'nin bu süreçte yumuşak gücünü, bilim ve teknoloji birikimini, ticaret deneyimlerini öne çıkarması, kriz anlarında çözümüne büyük katkı yapacaktır" ifadelerini kullandı.

 

Ayrıca Prof. Dr. Narlı, "Zengezur Koridoru'nun sınır bölgesinde yaşayan toplumlar arasında kalıcı köprüler kurması, kapsayıcılık ilkesini esas alması için kadınların ve gençlerin bahsedilen tüm kalkınma ve barış tesisi süreçlerine bütünleşmesi elzemdir. Kadın girişimlerin yetiştirilmesi ve bölgede agro-turism ve çeşitli ticaret faaliyetlerinde kadınların aktif rol alması, kadınların barış tesisindeki rolünü güçlendirecektir. Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Türkiye, barışın inşasında kadınların rolünü teşvik etmelidir. Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan'daki kadın hareketini ve gençliği barış ve çatışma çözümü kavramları hakkında harekete geçirmek için eğitim ve kültür faaliyetleri planlanabilir. Çocuklarına sevgi ve olumlu duygular kadar, nefreti de aşılayabilen kadınların barış tesis sürecine olumlu katkısı için resmi diplomasi alanı kadar, sivil toplum ve ticarette alanında faal olması için teşvik edilmesi ve fırsatlar sunulması gerekir.  Bu süreçte çatışma çözümü uzmanları ile gerçekleştirilecek problem çözme atölye çalışmalarının yaygınlaşmaması barış tesisi sürecine kültürel ve sosyal alt yapı sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort