Ahmet abi
Sabah işe gitmek için durakta beklediğim sırada durağın arkasından sessizce dolaşıp gelmişti yanıma.Adamı tanımıyordum.Ancak karşımdaki tabloyu hemen tanımıştım. Beyoğlunda çok defa karşılaşmıştım.Zaten bu ve benzeri tablolar artık gezici birer sergi gibi her yerde karşımıza çıkıyordu.
Bende ölümü teğet geçe geçe tecrübe etmiştim.Artık bir miktar para mutlaka taşıyordum yanımda böyle zamanlar için.Adam bir süre karşımda öylece durdu.Sonra dile gelip selamını getirdiğini söyledi Allah’ın.Bu selam hiç değişmeyen öncü dile gelişiydi böyle zamanların.Bende hemen almıştım selamı tabi.Elimi de göğsüme bastırıp sahnede seyirciyi selamlayan bir oyuncu gibi selamlamıştım hayatı başımı eğip.
Yalnış anlamassan abi diye standart bir giriş yaptı adam .Adımı sormadığını farkedip adın neydi diyede ekledi sessizce.Normalde böyle durumlar için yolumu değiştirirdim.Ancak bu sefer adımı değiştirmiştim .Artık ahmet abiydim.Adam bu sefer ahmet abi yanlış anlamassan diye devam etti.Ben öncesinde yavaşça elimi pantolun cebine uzatmıştım.Erken davranıp çekmek istiyordum silahımı bir silahşör gibi.
O an içimden “Bazen karşındaki tabloyu satın almazsan seni harcar diye bir cümle geçip gitti.Gerçekten öyleydi.Şu an karşımdaki adamı parayla satın almazsam birazdan belkide beni harcayacak sonrada sessiz sedasız tedavülden kaldıracaktı.Zaten birde ayakta durmakla hayatta durmak arasında kalmış bir adama paradan başka ne verilebilirdi ?
Cebime baktığımda her zaman yanımda olan böyle zamanlar için ayırdığım para yoktu.Repliğini unutmuş bir oyuncu gibiydim sahnede Doğaçlama devam ettim sohpete bende.Durakta bizden başka kimse olmadığı için suflede alamıyordum kimseden.Bir taraftanda her an herşeye hazır olduğum mesajınıda vermek istiyordum dik duruşumla.Bu yüzden iman tahtama özgüvenimi adeta aldığın nefesle çakmıştım.
Sonra”Biliyorsun abi dedim olsa hemen diye ucu açık cümleler kurdum.Adamın benden ümidini kesmesini sabırla bekliyordum.Samimiyetide eldende bırakmadan yapıyordum bütün bunları.Bir yandanda otobüsü bekliyordum beni kurtarması için.
Adam bende paranın olmadığını duyar duymaz silahını çekmişti.Öyle bir soru sormuştu ki o an kurşuna dizilmek üzere olan bir idam mahkumu gibi hissettim kendimi.Adam son dileğimi soruyordu adeta.Abi dedi tiyatral bir sesle oruçlu musun ?
O an verebileceğim tek cevap vardı oda Allahın selamını nasıl aldıysam orucuda öyle tuttuğumu söylemekti.Bu cevapla bana kalırsan cevabın bile ötesine geçmiştim.Tutuyorum demeseydim belkide mezarı boylayacaktım.Hayata tutunmanın en iyi yolu o an buydu.Bende öyle yapmıştım.
Bu cevabımdan sonra adam sanki yapacağı eylemden vazgeçmişti.Bunu şu sorusundan anlamıştım.Abi dedi sende göçmenlik var mı?Evet var dedim .Adamın yüzünde neden olduğunu anlamadığım bir tebessüm belirdi ve sende bizdensin dedi.Kim kimdendi biz kimdik hala bile bilmesemde şunu çok iyi biliyordum.Ölüp ölüp dirilmenin vücut bulmuş haliydim.
Sonra adam bu soru yetmezmiş gibi birde son şakasını yaptı ?Ahmet abi durr rrrrrr dedi sana bir dua okuyacağım.İçimden bu dua nerden çıktı diyor sonrada selam nerden çıktıysa buda ordan diye yanıtlıyordum kendi kendime.
Adam bir müezzin gibi okumaya başlamıştı duayı. Nameler falan mı dersin her şeyiyle tam bir sabah ezanıydı adeta.Bende bazen içimden bazen dışımdan katılıyordum Ezbere bildiğim tek dua buydu çünkü. Sonunda nihayet dua bitmişti. Yılların tecrübesi iki duaşör gibi bütün kartlarımızı oynamıştık hayatta kalmak için .
Adamda benden umudu kesmişti sonunda.Selam verdikten sonra beni Allaha emanet edip ayrıldı yanımdan.Derin bir nefes almıştım.Otobüste kısa bir süre sonra gelmişti.Cam kenarına geçip oturdum.O an düşündüm ve dedim ki sanırım hayat bir tiyatro sahnesidir dedikleri bu olsa gerek .Bende rolümü oynamış ve inmiştim o sahneden dualarla.
Belkide son yolculuğuma çıkmış gidiyorumdur cenaze aracında kim bilir?