Mario Raul de Morais Andrade'nin (1893-1945, Şair, Romancı, Brezilyalı Müzikolog);
Olgunluğun Kıymetli Zamanı kitabından bir kısa alıntı...
Yazar ileri yaşların nasıl daha fazla değerli olduğunu ve hayata nasıl bakılması gerektiğini çok güzel cümlelerle vurguluyor!
* * *
Olgunluk dönemimde, kalan yıllarımı saydım ve yaşadığımdan çok daha az zamanım kaldığını keşfettim.
Bir şekerleme paketi kazanmış küçük bir çocuk gibi yılları büyük bir zevkle ve iştahla yedim, ama azalmaya başladıklarını hissedince artık teker teker, tadını çıkararak yiyorum.
Artık yasaların ve yönetmeliklerin tartışılıp durduğu ve hiçbir işe yaramayacağını bildiğim sonsuz toplantılara ayıracak zamanım yok.
Takvim yaşlarına rağmen hâlâ büyümeyen aptal insanlara destek olmak için de zamanım yok.
Vasatlıkla uğraşmak için de zaman ayıramam.
Şişmiş egoların bulunduğu toplantılara katılmayı hiç istemiyorum.
Artık dalaverecilere ve çıkarcılara tahammül etmiyorum.
Başarılı olmuş insanların yerine geçmeye can atan şu kıskanç insanlara hiç tahammülüm kalmadı.
Üst düzey bir makam için yapılan kavgaların çirkin sonuçlarına tanık olmaktan nefret ediyorum.
İnsanlar içeriğe değil, sadece başlıklara bakar oldular. Benim zamanım ise, herbiri aynı boş başlıklarla uğraşmayacak kadar değerli artık.
Öz'ü istiyorum, ruhumun acelesi var. Pakette şimdi daha da az şeker kaldı.
İnsan onurunu ve gerçekleri savunan, sorumluluktan kaçmayan, başarılarından dolayı şişinmeyen, kendi yanlışlarına gülebilen, vaktinden önce "oldum" demeyen, insan olmayı anlamış insanlarla yaşamak istiyorum.
Asıl olan, yaşamı değerli kılmış eylemlerinizdir.
Yaşamın sert darbelerinden yumuşak bir ruh ile çıkmayı başarabilmiş ve başkalarının yüreğine dokunabilen insanlarla olmak istiyorum.
Evet, olgunluğun bana getireceği o doluluğu hissetmek için acelem var.
Elimde kalan tek bir şekerlemeyi bile yitirmek istemem.
Amacım, sevdiklerim ve vicdanımla barış içinde ve huzurla dolu olmaktır.
Umarım sizin için de aynısı olur, çünkü her hâlukarda yaşlanacaksınız.
İki tane hayatımız var ve ikincisi, sadece bir tane hayatımız olduğunu anladığımızda başlıyor.
Uyanık fakat hala sabahlıkla gezenler: sonra DeMaDiDeMa olmasın