Yıl 106, bildiğimiz M.S. 106.   Efes'in merkezinde bir genelev açılır.         Ama o kadar merkezdedir ki, gireni çıkanı herkes görmektedir.   Ayrıca tarihin ilk reklamının bu genel ev için yapıldığı düşünülür.  Şehre yeni gelen yabancıların genelevi bulabilmeleri için, cadde üzerindeki taşlara taçlı kadın, kalp ve sol ayak izi figürleri işlenir.          Arkeologlar bu figürlerin anlamını, kraliçe kadar güzel kadınların aşkı için soldaki eve gelin olarak yorumlamışlardır. Bir başka husus üzerinde imparatorun resmi olan paralar ile genelevde ödeme yapmanın imparatora hakaret kabul edilmesi yüzünden, sadece genelevde ödeme aracı olarak kullanılan ve üzerlerinde cinsel birleşme figürleri bulunan, adına spintria denilen sikkeler basılmıştır.             MS. 135 yılında ise genelevin tam karşısına, Vali Tiberius Julius Celsus Polemeanaus adına, oğlu tarafından büyük bir kütüphane yaptırılır.   Kapısında 4 tane kadın heykeli vardır...   Sophia (bilgelik), Arete (hayal gücü), Ennoia (zeka), Episteme (bilgi).   Zaman içinde, Celsus Kütüphanesi, Bergama ve İskenderiye’den sonra, envanterinde en çok kitap olan 3. kütüphane olur. Artık erkekler geneleve gitmek yerine günlerini kütüphanede geçirmeye başlarlar.   Yıllar sonra kütüphaneye gelenlerin yer altına kazılan tünelden kolayca geneleve geçtikleri anlaşılır. Her iki yapı da bugün hala ziyaret ediliyor ama ziyaretçilerin çoğu bu detaydan habersiz. Belki de "KİTAP GİBİ KADIN" sözü o günlerden kalmıştır ve buradan hareketle şu ana fikre ulaşabiliriz.   Unutmayın "İLİM NEREDE İSE ERKEKLER ORADADIR" hayatın bilim olarak aslen TRabzonlu TEMEL simgesidir !