Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Ömer Durukan
Köşe Yazarı
Ömer Durukan
 

Karadenizlilerden bile önce

    BODRUM-- ULUBURUN BATIĞI          M.Ö1450. M.S1492   Bodrum deyince aklımıza sadece tatil, eğlence, güneş gelir ya, gelmesin. Çünkü Bodrum'un bitişiğinde Uluburun denilen yerde dünyanın en eski gemi batıklarından biri birkaç yıl önce bulundu. Arkeologlar buna Uluburun Batığı dediler.    Uluburun Batığı, arkeologların hayalini kurduğu bir buluştu. Tarihi yeniden yazmaya teşvik etti. Batık, Bodrumlu bir sünger dalgıcı tarafından, 1982 yılında tamamen şans eseri bulunmuştu. Mehmet Çakır ismindeki bu dürüst sünger dalgıcı, bu gemi Batığını farkedince hemen yetkililere haber verdi. Gemi parçaları arasında bulunan hazine değerindeki parçalar en az 10 farklı  bronz çağı ulusuna aitti. Uluburun gemisi, zarifçe işlenmiş altın ve gümüş mücevherler ve zengin meyveli baharatlarla dolu kapların yanında, sakız ağacı reçinesi, Mısır'dan gelen Abanoz ve fildişi, hipopotam dişi, devekuşu yumurtası ve kaplumbağa kabuğu gibi herçeşit egzotik ürün taşıyordu.    Bulunan tüm kalıntılar Bodrum müzesine devredildi. Bu tür buluntular müzeye konmadan önce, içi su dolu fıçılara konarak, 6- 7 yıl bekletilir. Bu suretle eşyaların gözeneklerine giren tuzlar temizlenmeye çalışılır. Her 15 günde bir bu sular değiştirilir. Bu işlemlerden sonra geminin kıç tarafında sıra dışı, krallara layik bir altın kadeh ortaya çıktı. Bu altın kadehin, Homeros destanında geçen efsanevi kahraman Aşil'e ait olduğu düşünülmektedir.   Bunlardan daha önemli parça ise, güçlü Mısır Firavunu Akhenaton'un karısı ve kraliçe olan  meşhur Mısırlı güzel Nefertiti'nin adının yazılı olduğu bir altın bokböceğiydi. Günlük eşyalar arasında 5 adet jilet bulundu.  Demekki Minoslar ve Mikenler traşlı olmayı tercih ediyorlardı. Bu bilgileri bize aktaran, dünyanın en ünlü gezgin, denizci, araştırmacı ve tarihçilerinden biri olan Gavın Menzies'tir. Menzies bizzat bu batığın çıkarılmasında, incelenip tanımlanmasında katkıda bulunmuştur.     Menzies diyor ki; "eşyalar arasında bıçaklar, tartılar, hayvan şeklinde pek çok bronz parçalar ve yaklaşık 3500 yıl önceye ait silahlar vardı." Geminin ana yükü ise, Bronz yapmak için, 10 ton bakır ve 1 ton kalaydı. Bakır parçalar ortalama 23  kilo ağırlığında külçeler halindeydi. Uluburun'un meşeden yapılma gemi direği 16 metre uzunluğundaydı. Kenevir halatıyla sağlamlaştırılmıştı.    Uluburun batığını çıkarmak için 11 yıl ve 22.000 dalış gerekti. Bu gemi 3500 yıldır burada yatıyordu. Yani M.Ö. 1450 yıllarında bile okyanusları gezen gemiler vardı. Kıtalararası ticaret yapıyorlardı. Bu batık gemi, muhtemelen o dönem dünyanın sayılı medeniyetlerinden biri olan Girit adası ve civarındaki Minos İmparatorluğuna aitti.   Ama hala bizi, Amerika'yı 1492'de Kristof Kolomb  keşfetti, Ümit burnu'nu ilk defa Vasco da Gama geçti yalanlarıyla uyutuyorlar. Batı kaynaklı tarih bilgilerinin tamamına yakını yalan ve maksatlı bilgilerden oluşuyor.   Kıtalara adını veren Amerci Vespuci aslen TRabzonlu ! bile olsa, sakın inanmayın, Bodrumlular yeni dünyaları feth etmiş, ÇÖKERTME oyunundaydılar !

Karadenizlilerden bile önce

 
 
BODRUM-- ULUBURUN BATIĞI       
 
M.Ö1450. M.S1492
 
Bodrum deyince aklımıza sadece tatil, eğlence, güneş gelir ya, gelmesin. Çünkü Bodrum'un bitişiğinde Uluburun denilen yerde dünyanın en eski gemi batıklarından biri birkaç yıl önce bulundu. Arkeologlar buna Uluburun Batığı dediler. 
 
Uluburun Batığı, arkeologların hayalini kurduğu bir buluştu. Tarihi yeniden yazmaya teşvik etti. Batık, Bodrumlu bir sünger dalgıcı tarafından, 1982 yılında tamamen şans eseri bulunmuştu. Mehmet Çakır ismindeki bu dürüst sünger dalgıcı, bu gemi Batığını farkedince hemen yetkililere haber verdi. Gemi parçaları arasında bulunan hazine değerindeki parçalar en az 10 farklı  bronz çağı ulusuna aitti. Uluburun gemisi, zarifçe işlenmiş altın ve gümüş mücevherler ve zengin meyveli baharatlarla dolu kapların yanında, sakız ağacı reçinesi, Mısır'dan gelen Abanoz ve fildişi, hipopotam dişi, devekuşu yumurtası ve kaplumbağa kabuğu gibi herçeşit egzotik ürün taşıyordu. 
 
Bulunan tüm kalıntılar Bodrum müzesine devredildi. Bu tür buluntular müzeye konmadan önce, içi su dolu fıçılara konarak, 6- 7 yıl bekletilir. Bu suretle eşyaların gözeneklerine giren tuzlar temizlenmeye çalışılır. Her 15 günde bir bu sular değiştirilir. Bu işlemlerden sonra geminin kıç tarafında sıra dışı, krallara layik bir altın kadeh ortaya çıktı. Bu altın kadehin, Homeros destanında geçen efsanevi kahraman Aşil'e ait olduğu düşünülmektedir.
 
Bunlardan daha önemli parça ise, güçlü Mısır Firavunu Akhenaton'un karısı ve kraliçe olan  meşhur Mısırlı güzel Nefertiti'nin adının yazılı olduğu bir altın bokböceğiydi. Günlük eşyalar arasında 5 adet jilet bulundu.  Demekki Minoslar ve Mikenler traşlı olmayı tercih ediyorlardı. Bu bilgileri bize aktaran, dünyanın en ünlü gezgin, denizci, araştırmacı ve tarihçilerinden biri olan Gavın Menzies'tir. Menzies bizzat bu batığın çıkarılmasında, incelenip tanımlanmasında katkıda bulunmuştur.  
 
Menzies diyor ki; "eşyalar arasında bıçaklar, tartılar, hayvan şeklinde pek çok bronz parçalar ve yaklaşık 3500 yıl önceye ait silahlar vardı." Geminin ana yükü ise, Bronz yapmak için, 10 ton bakır ve 1 ton kalaydı.
Bakır parçalar ortalama 23  kilo ağırlığında külçeler halindeydi. Uluburun'un meşeden yapılma gemi direği 16 metre uzunluğundaydı. Kenevir halatıyla sağlamlaştırılmıştı. 
 
Uluburun batığını çıkarmak için 11 yıl ve 22.000 dalış gerekti. Bu gemi 3500 yıldır burada yatıyordu. Yani M.Ö. 1450 yıllarında bile okyanusları gezen gemiler vardı. Kıtalararası ticaret yapıyorlardı. Bu batık gemi, muhtemelen o dönem dünyanın sayılı medeniyetlerinden biri olan Girit adası ve civarındaki Minos İmparatorluğuna aitti.
 
Ama hala bizi, Amerika'yı 1492'de Kristof Kolomb  keşfetti, Ümit burnu'nu ilk defa Vasco da Gama geçti yalanlarıyla uyutuyorlar. Batı kaynaklı tarih bilgilerinin tamamına yakını yalan ve maksatlı bilgilerden oluşuyor.
 
Kıtalara adını veren Amerci Vespuci aslen TRabzonlu ! bile olsa, sakın inanmayın, Bodrumlular yeni dünyaları feth etmiş, ÇÖKERTME oyunundaydılar !
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort