Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Ömer Durukan
Köşe Yazarı
Ömer Durukan
 

papaz itiraz etti

  ·        APTALLIĞIN TEORİSİ.   Almanya tarihinin en karanlık döneminden geçiyordu. MASUM insanların dükkanları taşlanıyor, kadınlar ve çocuklar zalimce sokak ortasında aşağılanıyordu. Genç bir TEOLOG olan Dietrich Bonhoeffer bu zalimliğe yüksek sesle İTİRAZ ETTİ ve bu sebeple hapse atıldı. Hapisteyken papaz bu konu üzerine uzun uzun düşündü. Sayısız filozof, şair, fikir adamı ve bilim adamı çıkaran bu kültür nasıl organize kötülüğün, zalimliğin, korkaklığın, cehaletin ve suçun merkezi haline gelmişti? Bonhoeffer "sorunun kökeninde kötülük değil APTALLIK yatıyor" dedi.Hapisteyken yazdığı mektuplarda aptallığın yarattığı kötülüğün diğer tüm kötülüklerden daha tehlikeli olduğunu fark etti. Kötülüğü protesto edebilirdiniz, karşı argümanlarla kötülükle mücadele etmeniz mümkündü.   Oysa ORGANİZE olmuş AHMAKLAR sürüsüne karşı yapabileceğiniz hiç bir şey yoktu. Ne protestolar, ne zorlama onlara etki etmiyordu.   Mantıklı gerekçeler sunduğunuzda önce reddederler, reddedemeyecek hale geldiklerinde ise önemsizleştirirler. Aptal insanlar hallerinden memnundur fakat saldırıya da hazır haldedirler. Saldırıya geçtiklerinde kötü insanlardan çok daha tehlikelidirler...   Bonhoeffer aptallıkla mücadele edebilmek için önce onun doğasını anlamaya çalıştı: Aptallık bir ZEKA problemi DEĞİLDİ , AHLAKİ bir problemdi.Entellektüel birikimi olduğu halde aptal olan insanlar vardı. İlk etapta aptallık doğuştan gelen bir maraz olduğu düşünülür fakat bu da yanlıştı. İNSANLAR BELLİ ŞARTLAR altında APTALLAŞIYORLARDI, daha doğrusu başkalarının kendilerini aptallaştırmasına MÜSAADE ediyorlardı.Aslında yalnız insanlarda bu maraz daha az görülüyordu. Buradan yola çıkarak aptallığın psikolojik değil SOSYOLOJİK bir problem olduğu sonucuna vardı.   Güçlerin birisinde toplanması arzusu POLİTİK ve DİNİ hareketlerde çok rastlanırdı.Aptallık hastalığının bulaştığı yerler böylesi gruplardı. AHMAKLAR ve DİKTATÖRLER arasında muazzam bir korelasyon vardı, ikisi de BİRBİRİNE İHTİYAÇ duyuyordu.   İnsanların ahlaki ve entellektüel birikimleri bir anda yok olmuyordu. Diktatör gücünü arttırdıkça aptallar o gücün büyüsüne kapılıyor ve bağımsız düşünme yetisini ele geçiriyordu. Otonom biçimde hareket ediyorlardı. Gözüne sokulan GERÇEKLERİ İNATÇI bicimde REDDEDİYORLARDI . Onlarla konuştuğunuzda bir insanla değil, SLOGANLARLA konuşan bir robotla konuştuğunuz hissiyatına kapılıyordunuz.Büyülenmiş gibiydiler, kötülük yaptıklarının farkında değillerdi... Ne yaptıklarının FARKINDA bile değillerdi, kullanıldıklarını ve KÖTÜLÜK yaptıklarını onlara anlatarak bir yere varamıyordunuz.   Onları bu katatonik uykudan çıkarmanın tek yolu bağımsız-özgür olmalarını sağlamaktı 9 nisan 1945 günü sabaha karşı Bonhoeffer'i bir toplama kampının darağacına asarak öldürdüler. Ölümünden iki hafta sonra o kamp ABD askerleri tarafından ele geçirilerek lağvedildi. "Yaptığımız her şeyden sorumluyuz" diyordu yazılarında...

papaz itiraz etti

  · 
 
 
 
APTALLIĞIN TEORİSİ.
 
Almanya tarihinin en karanlık döneminden geçiyordu. MASUM insanların dükkanları taşlanıyor, kadınlar ve çocuklar zalimce sokak ortasında aşağılanıyordu. Genç bir TEOLOG olan Dietrich Bonhoeffer bu zalimliğe yüksek sesle İTİRAZ ETTİ ve bu sebeple hapse atıldı. Hapisteyken papaz bu konu üzerine uzun uzun düşündü. Sayısız filozof, şair, fikir adamı ve bilim adamı çıkaran bu kültür nasıl organize kötülüğün, zalimliğin, korkaklığın, cehaletin ve suçun merkezi haline gelmişti?
Bonhoeffer "sorunun kökeninde kötülük değil APTALLIK yatıyor" dedi.Hapisteyken yazdığı mektuplarda aptallığın yarattığı kötülüğün diğer tüm kötülüklerden daha tehlikeli olduğunu fark etti. Kötülüğü protesto edebilirdiniz, karşı argümanlarla kötülükle mücadele etmeniz mümkündü.
 
Oysa ORGANİZE olmuş AHMAKLAR sürüsüne karşı yapabileceğiniz hiç bir şey yoktu. Ne protestolar, ne zorlama onlara etki etmiyordu.
 
Mantıklı gerekçeler sunduğunuzda önce reddederler, reddedemeyecek hale geldiklerinde ise önemsizleştirirler. Aptal insanlar hallerinden memnundur fakat saldırıya da hazır haldedirler. Saldırıya geçtiklerinde kötü insanlardan çok daha tehlikelidirler...
 
Bonhoeffer aptallıkla mücadele edebilmek için önce onun doğasını anlamaya çalıştı:
Aptallık bir ZEKA problemi DEĞİLDİ , AHLAKİ bir problemdi.Entellektüel birikimi olduğu halde aptal olan insanlar vardı. İlk etapta aptallık doğuştan gelen bir maraz olduğu düşünülür fakat bu da yanlıştı. İNSANLAR BELLİ ŞARTLAR altında APTALLAŞIYORLARDI, daha doğrusu başkalarının kendilerini aptallaştırmasına MÜSAADE ediyorlardı.Aslında yalnız insanlarda bu maraz daha az görülüyordu. Buradan yola çıkarak aptallığın psikolojik değil SOSYOLOJİK bir problem olduğu sonucuna vardı.
 
Güçlerin birisinde toplanması arzusu POLİTİK ve DİNİ hareketlerde çok rastlanırdı.Aptallık hastalığının bulaştığı yerler böylesi gruplardı. AHMAKLAR ve DİKTATÖRLER arasında muazzam bir korelasyon vardı, ikisi de BİRBİRİNE İHTİYAÇ duyuyordu.
 
İnsanların ahlaki ve entellektüel birikimleri bir anda yok olmuyordu. Diktatör gücünü arttırdıkça aptallar o gücün büyüsüne kapılıyor ve bağımsız düşünme yetisini ele geçiriyordu. Otonom biçimde hareket ediyorlardı. Gözüne sokulan GERÇEKLERİ İNATÇI bicimde REDDEDİYORLARDI .
Onlarla konuştuğunuzda bir insanla değil, SLOGANLARLA konuşan bir robotla konuştuğunuz hissiyatına kapılıyordunuz.Büyülenmiş gibiydiler, kötülük yaptıklarının farkında değillerdi... Ne yaptıklarının FARKINDA bile değillerdi, kullanıldıklarını ve KÖTÜLÜK yaptıklarını onlara anlatarak bir yere varamıyordunuz.
 
Onları bu katatonik uykudan çıkarmanın tek yolu bağımsız-özgür olmalarını sağlamaktı
9 nisan 1945 günü sabaha karşı Bonhoeffer'i bir toplama kampının darağacına asarak öldürdüler. Ölümünden iki hafta sonra o kamp ABD askerleri tarafından ele geçirilerek lağvedildi. "Yaptığımız her şeyden sorumluyuz" diyordu yazılarında...
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort