İstanbul’un uzun zamandır beklediği yağmur sağanak halinde bir geldi ki aman da aman! Kaleci Bahadır, Ankaragücü adına açılmış bir gökkubbe şemsiyesiydi sanki. Cesur, cengaver, dilaver yiğit yani; ismiyle müsemma Bahadır destansı bir kalecilik örneği sahneledi.
Galatasaray ‘durmak yok, yola devam’ felsefesiyle, baştan sona hareket halinde ve galibiyete konsantreydi. Türkiye Süper Ligi’nde böylesi tek taraflı baskı yaşanan bir 90 dakikaya acaba şahit olunmuş muydu?
Tüm bu baskıya rağmen ilk golü atmak Ankaragücü ve Cephas’a kısmet oldu. Atamayana atarlar misali ama Galatasaray’ın atamadığından çok Bahadır’ın kurtarışları vaziyete sebep oldu. 8 dakika sonra Zaha öyle bir çaktı ki o salvoya bırak Bahadır’ı, Çin seddi dahi karşı duramazdı.
71’de ilan edilen gecikmeli golde ise Boey vuruşuna son anda yetişen bir yiğit el vardı. Bocalayan topu Hayrullah tamamladı: 2-1.
Çok farklı olur
Zaha daha bir güç kazanır, Tete mükemmel takım oyunu düşüncesine gol atma egoizmini de eklerse, çok şey çok farklı olur. Sanchez dediğim gibi çilek, krema her derde deva bitter çikolata. Kaan Ayhan’ın sporcu ve profesyonel karakteri gibi futbolu da 10 numara. Icardi de az daha kuvvetlense, iki stoper değil 4 tanesi yetmeyecek! Mertens her daim king şüphesiz… Galatasaray’a güveniniz Okan Buruk ile harikulade sevindirici neticelere gidecek…. Elbette uyum ve hazırlanma süreci bitecek nokta.