Eğer Hırvatistan ile berabere dahi kalabilseydik, önemli avantaj kazanmış olacaktık.
Beceremedik! Bursa öncesi; ‘Dalic’in ‘3 buçuk milyonluk ülke son Dünya Kupası'nda 3. olduk. Bunun nasıl olduğunu kendinize sorun ‘diyerek bizleri adeta azarlaması, en az yenilgi kadar yüreğimi burdu.
Sadece futbol standında değil ki, sorulması gereken soru! Dünya’ya baktığımızda basketbol, voleybol, atletizm, boks, güreş, tenis, kriket, hokey, ragbi, formula 1, binicilik ve daha hangi branş aklınıza gelirse yokuz. Bazılarında var gibi gözüksek de tesadüfi. Hırvatistan’ın sadece futbol değil, bizi sollayıp geçtiği; öyle çok branş var ki.
Demek ki nüfus miktarı, eğer doğru spor eğitimi, öğretim kriterleri yoksa hikaye. Dar alanda mükemmel hücum setleri üretip, aynı anda iki üç oyuncusu aksiyona amade hareketlenip pas atacak adamı biçare bırakmıyor. Savunmada da aynı birliktelik ve dayanışma üretiliyor tabii.
Sadece yalakalığı bilenlerle değil !. Asıl mesele eğitim, eğitim, eğitim. Herşey ancak Modern, cağdaş, liyakatli öğretmenlerle mümkün.
Oğuz dizer