BEYOĞLU – 7
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası ve Genel Merkezi , Fransız Sarayı ve 1920 li yılların sonunda Fransız Elçiliği ve bugün Anadolu Araştırma Enistitüsü, eski High School hep bu sokaktadır.
Dik bir biçimde Yeniçarşı'ya doğru girerken Sağ köşede tarihi 2 cilt halinde Ergun Göknel tarafından yazılmış HIGH SCHOOL İngiliz ekolünün bir numaralı temsilcisi idi. Bu okul da 1980 yılında Beyoğlu Anadolu Lisesi oldu.
Sokağa yeni ismini veren M Nuri Ziya, Büyük Mason Locası ise sokağa girdikten sonra yanyana ferforjeli balkonları ile göze çarpan iki binanın da sahibi olup bu binalar 19. YY da Kraliyet İtalyan Okulu, daha sonra İtalyan Konsolosluğu olmuş, o dönemde binalardan birinde Meşhur Fransız denizci Kaşif, yazar Piyer Loti yaşamıştır. Bina 1928 yılında Mason Derneği tarafından satın alınmış , Atatürk'ün Mason Localarını kapatması üzerine1935 yılında Halk Evlerine devredilmiş, 1948 yılında ise tekrar Mason derneğine devr edilmiştir.
Sokağın daha alt tarafında ise Prof. COPELLO'nun dans okulu vardı. Daha sonraki yıllar ise Mösyö PANOSYAN burada ikamet etti ve dans dersleri verdi. Bu bina bugün mevcut değildir. Mösyö Panosyan 1882 doğumludur. Askeri Eczacı iken, istifa edip ayrılmış ve 40 lı 50 li 60 lı yıllar kuşaklarına danslar vermiştir. 50 li 60 lı yıllar kuşaklarına (o tarihin gençleri ve işadamları) Dansları ve zarafeti öğretmişti. Cumhuriyetin zevkinin çıkarıldığı , Balolar devriydi o yıllar. Mösyö Panosyan'dan dans dersleri almak bir imtiyazdı. Mösyö Panosyan 1982 yılında 100 yaşında vefat etti.
Asmalımescitte, İstiklâl caddesi cepheli bir de tarihi NARMANLI HAN vardır. Uzun yıllardır kendi haline terk edilmiş ve orta avlusu, bahçesi de harap bir hale gelmiş idi. Son bir iki yıldır yeni bir düzenlemeye girmişler, bahçe de güzelleşmiş, mekanlardan birini de İSTANBUL İLLÜZYON MÜZESİ olarak açmışlar. Güzel bir mekân kazandırılmış ama herşey eskiden kopmuş, modern ruhsuz bir çehre almış çevre.
İstiklâl caddesinde iki de büfe vardı. Bol Fındıklı, kocaman, ambalajsız, markasız, bol yağlı, BEYOĞLU ÇİKOLATALARINI vitrinine yaslardı. Nerede yapılır, nasıl yapılır meçhuldü ama o kadar meşhur olmuştu ve o kadar imrendirici idi ki, parlak jelatine sarılı bir parça çikolata alıp yiyerek yürümek bir moda olmuştu âdeta. Şimdi o büfeler de yok, gerçi BEYOĞLU ÇİKOLATALARI şimdi lüks çikolata mağazalarında satılıyor ama o eski zevk olur mu ?
İstiklâlin, sokak lezzetleri de ünlüydü. En başta balık pazarı girişinde Midye tavacılar vardı, şimdi yine duruyorlar. Hemen ayaküstü ekmek arası, tarator sosuyla birlikte tüketiliyor. Midye dolmalar ve Kokoreç tezgâhları da çok ünlü. Balıkpazarında da en iyi lâkerdalar ve sarı mumla kaplı balık yumurtaları, Taramalar, somon füme ve bulunabilirse Uskumru Çiroz var. En ünlü ve senelerin lâkerdacısı bu saydığım çeşitler ile REŞAT olarak bilinir, meraklısı olan herkes bilir onu.
Balıkpazarı girişinde köşede BUZLU BADEM satılırdı, akşamları Çiçek pasajı içinde de masalara servis yapılırdı seyyar olarak. Çiçek Pazarının içinde Alman Gıda firması SCHUTTE'nin ilk şarküteri dükkânı açıldı çok uzun yıllar da en iyi hizmeti verdi ama o da bu değişime dayanamadı…