Öyküsü binlerce yıllık ..   Kökleri çok eski Ülke simgesi BAYRAK hakkında çok değişik öyküler vardır.  Lakin bizi BİZ yapan Türk bayrağı hakkında belkide pek çoğumuzun bilmediği İslam dini ile hiç alakası olmayan gerçekler.   Ayyıldız sembolü aslında İslam'dan binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Sembolün kökenleriyle ilgili bilgiler kesin olmamakla birlikte, çoğu kaynak bu antik göksel sembollerin Orta Asya ve Sibirya halkları tarafından güneş, ay ve gök tanrılarına tapınmada kullanıldığı konusunda hemfikirdir. Ayrıca, ayyıldızın Kartaca tanrıçası Tanit veya Yunan tanrıçası Diana'yı temsil etmek için kullanıldığına dair belgeler bulunmaktadır.   Sonra İstanbul diye değiştirilen Bizans - Konstantinopolis şehri, kuruluşunda Ayyıldız sembolünü benimsemiştir. Bazı bilgilere göre, Diana tanrıçasına olan saygılarını ifade etmek için bu sembolü seçmişlerdir.  Keza başka kaynaklar, bu sembolün Romalıların - Gotları bir ayın ilk gününde yendikleri bir savaşa dayandığını belirtir. Her haliyle Ayyıldız Hz. İsa'nın doğumundan önce bile şehrin bayrağında yer almıştır.   Erken Müslüman topluluğunun gerçekten bir sembolü yoktu. Peygamber Hz. Muhammed zamanında, İslami ordular ve kervanlar tanımlama amaçlı genellikle siyah, yeşil veya beyaz renklerde sade katı renkli bayraklar kullanmıştır. Daha sonraki nesillerde, Müslüman liderler üzerinde herhangi bir işaretleme, yazı veya sembolizm olmayan basit siyah, beyaz veya yeşil bayrakları kullanmaya devam etmişlerdir. Ayyıldızın Müslüman dünyasıyla ilişkilendirilmesi Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar gerçekleşmemiştir.  Türkler 1453'te Konstantinopolis – İstanbul’u fethettiklerinde, şehrin mevcut bayrağını ve sembolünü benimsemişlerdir.  İmparatorluğun kurucusu Osman beyin Ayyıldızın dünyanın bir ucundan diğerine uzandığını gördüğü bir rüyada bunu iyi bir alamet olarak kabul ederek Ayyıldızı hanedanının sembolü yapmaya karar verdiği rivayet edilir.   Yıldızın beş ucu, günlük 5 vakit namazı temsil ediyor olabilir diye spekülasyonlar yapılsada, bu tamamen bir tahmindir.  Aslında Azerbeycan benzeri ülkeler bayraklarında olduğu gibi çok daha fazla uç yerine, Osmanlı bayraklarında ‘’5 uç’’ standart değildi ve bugün Müslüman dünyasında kullanılan bayraklarda da standart değildir. Yüzlerce yıl boyunca Kayıboyu Oğuz soyundan olan, tüm dünyada kuruluşundan beri TÜRK olarak bilinen Osmanlı hanedanlığı, Müslüman dünyasına hükmederken, Hristiyan Avrupa ile yüzyıllarca süren savaşlardan sonra, insanların zihinlerinde Türklüğün sembolleri, İslam inancıyla bütün olarak ilişkilendirilmeye başlandı.   Bugünkü haline benzer ilk TÜRK bayrağı - Al renkli zemin üzerinde beyaz hilâl ve yıldız ile oluşmuş olarak 1844 yılında, Osmanlı isminin artık halk için bitmeye başlayan ordudaki imajını yenilemek için halk gibi askerlere moral TÜRK vurgusunu yapmak zorunda kalan Abdülmecid ve taçlandırmak istediği Monarşik Cumhuriyet - Tanzimat sürecinde kabul edilmiş,   Al renkli zemin üzerinde beyaz hilâl ve yıldız ile oluşmuş bayrağımızın, efsanesi:  Daha İstanbul alınmadan, 1389 yılında meydana gelen Dünya Tarihinde SON HAÇLI ORDUSUNU mağlup eden ‘’TÜRKLER ARTIK AVRUPADA’’ vurgusunun yapıldığı – Kosova Muharebesi'nde gerçekleştiği söylenmektedir. Al - kan kırmızısıdır ve şehitlerin dökülen kanlarını temsil eder. Gece yarısı bu kanların üzerine yansıyan hilâl biçimindeki ay ve bir yıldızla beraber Türk bayrağının görüntüsü oluşur.   İstiklâl Marşı'nın birinci, ikinci ve onuncu kıtalarında bahsedilen Türk bayrağının son şeklini, Varlığımız sebebi Aziz Atatürk’ün hiçbirinin anası ne Türk nede müslüman olmayan Osmanlının küllerinden yarattığı Ulus devlet ve Kutsal Cumhuriyet dönemi, 29 Mayıs 1936'da 2994 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile Ulusal bayrağımız olarak kanunlaştığı günden beri başka değişikliğe uğramadan kullanılmaktadır.