Konuşmasın diye hapishanede intihar süsü verilerek öldürülen Epstein’ın (sevgilisi ve suç ortağı Ghislain Maxwell hapiste şu an) davasında açıklanan belgeler gündeme bomba gibi düştü.
Yargıç Loretta Preska, pedofili pezevengi ve Mossad şantajcısı Jeffrey Epstein davasıyla ilgili 187 ismin yer aldığı ilk parti listeyi açıkladı.
Eski ABD Başkanı Bill Clinton’un azılı bir pedofil olduğu tescillendi.
Clinton, Epstein pedofili adasına tam 73 kez gitmiş.
Mahkemeye onunla ilgili verilen ifadelerde “Bill küçük kızları istiyor”, “Reşit olmayan kızlarla yatıyor” cümleleri var.
Bill ve Hillary’nin karanlık geçmişleri ABD’de ciddi bir inceleme konusu bu arada.
Bill’in Arkansas Valililği yaptığı 1980’lerden itibaren ailenin sırlarına vakıf 70 ila 90 kişinin garip şekillerde öldüğü ve öldürüldüğü biliniyor.
Küresel kabaldan İngiliz Kraliyet Ailesi Prensi Andrew ise Clinton’dan da beter.
Adaya 76 kez gitmiş ve küçük kızlarla toplu seks partileri yaptığı mahkeme kayıtlarına geçmiş durumda.
Daha bunlar gibi 200’e yakın isim var açıklanan.
Ama asıl mesele o değil.
Ünlülerin sapıklık skandalının çok ötesinde bir dava bu.
İsrail’in kudurmuş vaziyette ABD’yi kendi yanında İran’a karşı savaşa sokmak için yapmadığı katliam kalmamışken, ABD’deki bu dava işin gidişatını değiştirecek konumda.
Mesela adanın en büyük müdavimi olan (137 kez gitmiş) Siyonist ve Neocon Avukat Alan Dershowitz, bu skandal patlamasaydı İsrail tarafından Uluslararası Adalet Divanı’ndaki soykırım davasında avukat olarak tutulacaktı.
Dershowitz’in başı şimdi fena dertte.
Bu arada Trump’ın da adaya hiç gitmediği yeni açıklanan belgelerle kesinleşti.
Hatta Trump, Florida’daki malikahanesi Mar-a Lago’ya gelen Epstein’i kovalamış bile.
İddia şu ki, İsrail’in eski Başbakanı Ehud Barak ve Mossad ajanı Epstein kurdukları bu pedofili ağı ile Amerikalı politikacı ve iş adamlarını tuzağa düşürüp şantaj yapıyorlardı.
Bu sayede ABD siyasi sisteminden istediği kararları çıkartıyorlardı.
Şimdi ABD bunu konuşuyor.
Tam da ne zaman?
İsrail’in ABD gücüne ve korumasına en çok ihtiyacı olduğunda.
7 Ekim 2023 sonrası gelişmelere dikkatli baktığınızda, bunun ABD’nin bir planı olmadığını anlarsınız.
ABD, zaten iki cephede (Ukrayna ve Tayvan) savaşırken üçüncü bir cepheye gücü yoktu.
İsrail’deki aşırı sağcı hükümeti de sevmiyordu ve bunu her zaman belli ediyordu.
Netanyahu tam bir emrivaki ile savaşı başlattı.
Burada Hamas’ın yönetiminde perde arkasından etkili olan İsrail’in yanında İhvan’ın üçüncü kolunun üslendiği İngiltere’yi de unutmamak lazım.
Netanyahu ve ırkçı faşist koalisyon ortakları şimdi Lübnan, Suriye ve İran’a saldırmak için ABD’nin gelmesini bekliyor.
Oysa ABD’nin daha Kızıldeniz’de Yemen’e gücü yetmedi.
ABD’deki seçimler bu sene Kasım ayında yapılacak ve Trump’ın yeniden gelmesi söz konusu.
Trump hukuk ekibi 2020 seçimlerinde en az 5 eyalette hile yapıldığını kanıtlarıyla birlikte mahkemeye sundu.
ABD’deki neoconlar ve arkalarındaki askeri sinai finansal kompleks, savaşı istiyor.
Ama derin Amerika, bu üçüncü savaşın çöküşü çok daha hızlandıracağını görüyor.
Şu anda bile ABD’nin borcu 34 trilyon dolara ulaştı ve doların tahtı her geçen gün sallanıyor.
İsrail’in elinde belli ki Epstein’den gelen büyük şantaj malzemesi var.
Epstein’in kendisi eski bir İsrail askeri ve istihbaratçı, sevgilisi Ghislaine Maxwell de ünlü Mossad görevlisi Siyonist medya patronu Rupert Maxwell’in kızı.
ABD’deki çok güçlü İsrail lobisi sayesinde bu ekip yıllar boyunca en üst düzey isimleri kapsayan bir şantaj ağı oluşturmuş.
Amerikalı siyasetçilerin İsrail’e koşulsuz desteklerinin arka planında bu iğrenç seks kasetleri de var anlayacağınız.
İsrail, lobi faaliyetleri ve Epstein gibi şüpheli kişiler aracılığıyla tüm ABD’li politikacıları kontrol etmekle kalmıyor, aynı zamanda İsrail Beyaz Saray’ın telefonlarını bile dinliyor!
Clinton’un başkanlığı dönemindeki ünlü stajyer Monika Lewinsky seks skandalında, İsrailli genç kadının sadece oral seks yapmakla kalmadığı, Beyaz Saray’a Mossad için dinleme cihazları da yerleştirdiği ortaya çıkmıştı.
Yani yıllardır Neocon tayfa Trump’ı Rusya’ya çalışmakla (Russiagate Skandalı) suçlarken asıl kendileri İsrailgate içindeymiş!
Şimdi tam da İsrail’in ABD’ye en çok ihtiyacı olduğu şu kritik anda bu rezaletin patlak vermesi bana göre tesadüf değil.
İsrail’deki soykırımcılar bugün kendilerini epeyce yalnız hissedebilir.
Ama bu büyük ölçüde benim tahmin ve temennim tabii.
Adadaki iğrençliklere gelirsek; davada şikayetçi olan bir kadın, adaya götürüldüğünde henüz 10 yaşında olduğunu ve günde bazen 3 kez tecavüze uğradığını anlattı.
Ünlü çizgi film şirketi Disney’in, 9 yaşındaki çocukları sanki karne ödülüymüş gibi Epstein’in adasına dalış tatiline götürdüğü belirtiliyor.
ABD’deki gündemi belirleyen 70-80 yaşındaki zengin işadamları ve siyasetçilerin pedofili seks partileri, aynı zamanda kamuoyunda pedofiliyi suç olmaktan çıkarmak için LGBT şemsiyesinin altına saklanmasını da açıklar nitelikte.
Burada şimdilik konuşulmayan şey olayın pedofili ötesinde boyutlarının olup olmadığıdır.
Biliyoruz ki bu küreselci elitin içinde Satanist Kabalcı bir kesim var ve bunların çocukları kaçırıp tecavüz ettikten sonra Bafomet’e kurban ettiği iddiaları bile var.
Marina Abramowitz (soyadı size de tanıdık geldi mi) denen sapık sanatçı mesela satanist olduğunu gizlemiyor ve sözde eserlerinde kanlı çocuk cesetleri tasvirleri var.
İsrail’in Gazze’de özellikle çocuk ve bebekleri öldürmesinin ardında bu inanış mı yatıyor diye insanın aklına delice sorular da gelmiyor değil.
Bu arada Elon Musk’a da bir teşekkür borcumuz var.
Eğer o Twitter’ı satın almasaydı, bu dava diğer medya ve sosyal medya kuruluşlarının sahibi İsrailci neocon patronlar tarafından örtbas edilecekti.
Musk’ın sansürü kırması bu olayın kamuoyuna yayılarak patlak vermesinde büyük rol oynadı.
Dava ilerledikçe daha ne rezilliklere tanık olacağız.
Aslında bilmediğimiz şeyler değil ama hukuken ispatlanması önemli.
Hüseyin Vodinalı yazdı…