Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Necati Akyüz
Köşe Yazarı
Necati Akyüz
 

yaz saati ile soyulduk ..

  Geleceğimiz karardı. 22 yıldır bizi yöneten iktidarın ne yapmak istediğini anlamak mümkün değil. Lakin Avrupa’da hala yaz saati kullanan tek ülkeyiz. Çalışma saatlerimiz karanlıkta başlıyor. İşlerine giden ve toplamda 20 milyon öğrenciyle birlikte ülke nüfusunun yarısından fazlası, sabahın koyu karanlığında sokaklara dökülüyor…AKP, yaz saatinin enerjide müthiş karlılık sağladığını söyleyerek milleti alenen kandırıyor ! 1940 yılından beri Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de geçerli olan “yaz-kış saati uygulaması” sözde enerjiden tasarruf etmek amacıyla 2016 yılında AKP’ce kaldırıldı ve ‘yaz saati’ kalıcı hale getirildi. İktidar, böylece elektrik tüketiminin azaldığını belirtse de uzmanlar, resmi rakkamlar tam tersini dile getiriyor… Nitekim CHP İzmir Milletvekili Ednan Aslan;” Bu karar ‘enerjide tasarruf sağlanacak’ iddiası ile alındı. Uygulamanın hayata geçtiği yıl baz alındığında; 2016 yılının Kasım ve Aralık ile 2017 yılının Ocak-Şubat ve Mart aylarında gerçekleşen elektrik enerjisi tüketimi, yıllık yüzde 6,5 ile 9,5 arasında değişen artışa neden olmuştur.” diyerek İktidarın yurttaşları aldattığına dikkat çekiyor…   Yani, yaz saatinin kalıcı olması tasarruf için değil, yandaş elektrik dağıtım şirketlerinin karlarını arttıran ve yurttaşları soymak adına  bir yöntem haline getirilmiştir. Kaldı ki, Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye’nin etkisiyle yaz saati uygulamasını kullanan KKTC, yoğunlaşan halkın tepkileri nedeniyle Erdoğan’a rağmen bu uygulamadan vazgeçmiştir!  Kalpleri kadar halkı sömürmede kafaları da karanlık olanların bu konuda ortaya koydukları gerekçe, daha da vahim.   “Çocuklarımız ezan sesiyle güne başlasın!” ÇEDES’le ilkokul çocuklarını bilimsel eğitim/öğrenimden uzaklaştıran, “dindar ve kindar gençlik” yetiştirme projesini zorla ülkeye dayatmaya çalışanların bu ülkeye katkısı olamaz… Her atılan adımın, vekaleten emperyalistlere yaptıkları hizmet olduğunu artık halkımız anlamalı !  Sömürülüyoruz !,  Kullanılıyoruz Cumhuriyetin ilkelerinden ve Kişiliklerimizden uzaklaşıyoruz…   Artık kendimize acındırmamalıyız !,  Gözümüzü açıp gerçekleri görmeliyiz !  Daha doğrusu, görmenin yollarını aramalıyız !.  Aslında Yüzde 20’yi geçtiği ekonomistlerce belirlenen ancak, resmi istatistiklerine göre 10 Kasım 2023 tarihinde açıklanan işgücü işsizlik oranı, “2023 yılı Eylül ayında yüzde 8,9 olarak gerçekleşmiş…”   Gerçeklere uymayan bir algı oyunu daha… İstihdam edilenlerin sayısı ise 32 milyon 185 bin kişiyi bulmuş… Çalışanların 4 milyon 877 bin 270’ni ise kamuda görev yapıyormuş. Yani AKePe döneminde, istihdam edilen her 6 kişiden birinin kamuda çalıştığı anlaşılıyor… Bu bilgilere bakınca, Türkiye’de istihdam oranı yüzde 44,1 de kalmış !, Yani 22 yıllık AKP iktidarı, çalışma yaşına gelenlerin yarısına dahi iş bulmamış ! Ülke kaynaklarının istihdamı gerçekleştirecek yatırımlara değil, yandaşları besleyen ve geri dönüşü olmayan projelere yatırıldığı ayan beyan ortada… Görülüyor ki, halkın açlığı, sefaleti, işsizliği ve gelecek güvencesi iktidarın umurunda değil…   Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre, zorunlu sigortalı sayısı”, 1 milyon 411 bin kişi azalarak, 15 milyon 921 bin kişiye inmiş. Yani “sigortalı işçi sayısında” dramatik bir düşüş yaşanıyor ! Kısaca, Emeği koruyan kamu kurumları ve sendikaların güçsüzleştirildiği, örgütlenmenin önün kapatıldığı bir dönem oluştu… ve Çok vahim bir durumla karşı karşıyayız… Çünkü çalışan nüfus, emeklilere bakmak zorunda !, Oysa, Çalışanların yüzde 60’ı asgari ücret alıyor. Yani 11. 402 TL... TÜRKİŞ’e göre açlık sınırı 14.025 TL. Seviyesinde. Yani asgari ücretin üstünde…Yoksulluk sınırıysa 45.686 TL’ye yükseldi. Bekâr çalışanın yaşama maliyeti ise 18 bin 239 TL olarak belirlendi…Bu durumda çalışanları açlığa mahkûm eden, tarikat ve cemaatlere avuç açan bir toplumun yaratıldığı, insafsız bir düzenin bilinçli olarak AKP’ce kurulduğu ayyuka çıkıyor!   2022 yılı itibariyle, Türkiye’de 13 milyon 72 bin emekli bulunuyor. Bunun 2,4 milyonu memur emeklisi…Her 1.5 çalışan bir emekliye bakar durumda…Milyonlarca Emekli, ortalama 7500 TL’yle geçinmeye çalışıyor. Yani daha baştan emekliler açlığa mahkûm!   AKP iktidarı 21 senedir emeği sömürüyor… Emekçiyi doyurmadığı, emeğine saygı duymadığı gibi TÜİK aracılıyla yalan yanlış istatistiki sonuçlarla aç kalmasına da neden oluyor…   Bu zulümden kurtulmanın yolu muhalefetin diri bir şekilde ayağa kalkması, halka durumu anlatmalı, önümüzdeki yerel seçimlerde kentleri yönetir hale gelmesidir. Başarı ancak, amasız - fakatsız, yöneticilerin kaprisleri ve gelecek beklentilerine kulak vermeden ön seçimle elde edilir! Olmaz - asla mümkün değil ''AKePe, her seçimde olduğu gibi illada bir numara çevirir yine kazanır'' demeyin. Unutmayalım, 1989 Yerel seçimleri bu yöntemle kazanıldı…   Fikri sağlar

yaz saati ile soyulduk ..

 

Geleceğimiz karardı.

22 yıldır bizi yöneten iktidarın ne yapmak istediğini anlamak mümkün değil. Lakin Avrupa’da hala yaz saati kullanan tek ülkeyiz. Çalışma saatlerimiz karanlıkta başlıyor. İşlerine giden ve toplamda 20 milyon öğrenciyle birlikte ülke nüfusunun yarısından fazlası, sabahın koyu karanlığında sokaklara dökülüyor…AKP, yaz saatinin enerjide müthiş karlılık sağladığını söyleyerek milleti alenen kandırıyor !

1940 yılından beri Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de geçerli olan “yaz-kış saati uygulaması” sözde enerjiden tasarruf etmek amacıyla 2016 yılında AKP’ce kaldırıldı ve ‘yaz saati’ kalıcı hale getirildi. İktidar, böylece elektrik tüketiminin azaldığını belirtse de uzmanlar, resmi rakkamlar tam tersini dile getiriyor…

Nitekim CHP İzmir Milletvekili Ednan Aslan;” Bu karar ‘enerjide tasarruf sağlanacak’ iddiası ile alındı. Uygulamanın hayata geçtiği yıl baz alındığında; 2016 yılının Kasım ve Aralık ile 2017 yılının Ocak-Şubat ve Mart aylarında gerçekleşen elektrik enerjisi tüketimi, yıllık yüzde 6,5 ile 9,5 arasında değişen artışa neden olmuştur.” diyerek İktidarın yurttaşları aldattığına dikkat çekiyor…

 

Yani, yaz saatinin kalıcı olması tasarruf için değil, yandaş elektrik dağıtım şirketlerinin karlarını arttıran ve yurttaşları soymak adına  bir yöntem haline getirilmiştir. Kaldı ki, Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye’nin etkisiyle yaz saati uygulamasını kullanan KKTC, yoğunlaşan halkın tepkileri nedeniyle Erdoğan’a rağmen bu uygulamadan vazgeçmiştir!  Kalpleri kadar halkı sömürmede kafaları da karanlık olanların bu konuda ortaya koydukları gerekçe, daha da vahim.

 

“Çocuklarımız ezan sesiyle güne başlasın!”

ÇEDES’le ilkokul çocuklarını bilimsel eğitim/öğrenimden uzaklaştıran, “dindar ve kindar gençlik” yetiştirme projesini zorla ülkeye dayatmaya çalışanların bu ülkeye katkısı olamaz… Her atılan adımın, vekaleten emperyalistlere yaptıkları hizmet olduğunu artık halkımız anlamalı !  Sömürülüyoruz !,  Kullanılıyoruz Cumhuriyetin ilkelerinden ve Kişiliklerimizden uzaklaşıyoruz…

 

Artık kendimize acındırmamalıyız !,  Gözümüzü açıp gerçekleri görmeliyiz !  Daha doğrusu, görmenin yollarını aramalıyız !.  Aslında Yüzde 20’yi geçtiği ekonomistlerce belirlenen ancak, resmi istatistiklerine göre 10 Kasım 2023 tarihinde açıklanan işgücü işsizlik oranı, “2023 yılı Eylül ayında yüzde 8,9 olarak gerçekleşmiş…”

 

Gerçeklere uymayan bir algı oyunu daha

İstihdam edilenlerin sayısı ise 32 milyon 185 bin kişiyi bulmuş… Çalışanların 4 milyon 877 bin 270’ni ise kamuda görev yapıyormuş. Yani AKePe döneminde, istihdam edilen her 6 kişiden birinin kamuda çalıştığı anlaşılıyor… Bu bilgilere bakınca, Türkiye’de istihdam oranı yüzde 44,1 de kalmış !, Yani 22 yıllık AKP iktidarı, çalışma yaşına gelenlerin yarısına dahi iş bulmamış ! Ülke kaynaklarının istihdamı gerçekleştirecek yatırımlara değil, yandaşları besleyen ve geri dönüşü olmayan projelere yatırıldığı ayan beyan ortada… Görülüyor ki, halkın açlığı, sefaleti, işsizliği ve gelecek güvencesi iktidarın umurunda değil…

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre, zorunlu sigortalı sayısı”, 1 milyon 411 bin kişi azalarak, 15 milyon 921 bin kişiye inmiş. Yani “sigortalı işçi sayısında” dramatik bir düşüş yaşanıyor ! Kısaca, Emeği koruyan kamu kurumları ve sendikaların güçsüzleştirildiği, örgütlenmenin önün kapatıldığı bir dönem oluştu… ve Çok vahim bir durumla karşı karşıyayız…

Çünkü çalışan nüfus, emeklilere bakmak zorunda !, Oysa, Çalışanların yüzde 60’ı asgari ücret alıyor. Yani 11. 402 TL... TÜRKİŞ’e göre açlık sınırı 14.025 TL. Seviyesinde. Yani asgari ücretin üstünde…Yoksulluk sınırıysa 45.686 TL’ye yükseldi.

Bekâr çalışanın yaşama maliyeti ise 18 bin 239 TL olarak belirlendi…Bu durumda çalışanları açlığa mahkûm eden, tarikat ve cemaatlere avuç açan bir toplumun yaratıldığı, insafsız bir düzenin bilinçli olarak AKP’ce kurulduğu ayyuka çıkıyor!

 

2022 yılı itibariyle, Türkiye’de 13 milyon 72 bin emekli bulunuyor.

Bunun 2,4 milyonu memur emeklisi…Her 1.5 çalışan bir emekliye bakar durumda…Milyonlarca Emekli, ortalama 7500 TL’yle geçinmeye çalışıyor. Yani daha baştan emekliler açlığa mahkûm!

 

AKP iktidarı 21 senedir emeği sömürüyor…

Emekçiyi doyurmadığı, emeğine saygı duymadığı gibi TÜİK aracılıyla yalan yanlış istatistiki sonuçlarla aç kalmasına da neden oluyor…

 

Bu zulümden kurtulmanın yolu muhalefetin diri bir şekilde ayağa kalkması, halka durumu anlatmalı, önümüzdeki yerel seçimlerde kentleri yönetir hale gelmesidir. Başarı ancak, amasız - fakatsız, yöneticilerin kaprisleri ve gelecek beklentilerine kulak vermeden ön seçimle elde edilir!

Olmaz - asla mümkün değil ''AKePe, her seçimde olduğu gibi illada bir numara çevirir yine kazanır'' demeyin. Unutmayalım, 1989 Yerel seçimleri bu yöntemle kazanıldı…

 

Fikri sağlar

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort