Bu yolun sonu “Türk-Kürt-Arap Federasyonu” mu?
Ülkemizde son günlerde “akıl dışı” olaylar yaşanıyor.
Acayip!
Sabah uyanıyoruz, bakıyoruz Dışişleri Bakanlığı’ndan bir müjde (!) “15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklılar, 1 Eylül’den itibaren ülkemize vizesiz girebilecek” Haydaaa… Nereden çıktı bu karar? Neden böyle bir karar alındı? Bu kararın mantığı ne?
Ülkemiz, bu karardan ne kazanacak, ne kaybedecek? Hiçbir açıklama yok. Emir, büyük yerden! Patron emretti, uyguluyoruz cinsinden...
Şimdi vatanımızın geleceğinden kaygı duyan herkes, bunu tartışıyor. Şunun şurasında bir hafta sonra uygulama başlayacak, sınır kapılarında Iraklılara hiçbir güçlük çıkarılmayacak ve vize sorulmayacak. Pasaportuna damga vurduran elini kolunu sallayarak Türkiye’ye girebilecek. Ülkemizde ne kadar kalacaklar?
Dönecekler mi, dönmeyecekler mi? Ne iş yapacaklar, geçimlerini nasıl sağlayacaklar? Sağlık ve eğitim hizmetlerini bedava mı alacaklar? Bunlara da ileride vatandaşlık verilecek mi? Kafalarda sayısız soru…
Cevabı var mı bu soruların? Yok!
Irak’la ilgili bazı bilgiler: 1 Eylül’den itibaren Iraklılar artık elini kolunu sallaya sallaya ülkemize girebileceğine göre, Irak’la ilgili bazı bilgileri beynimizin bir köşesine yerleştirmekte yarar var.
*Irak’ın nüfusu, 45 milyon. *Halkın yüzde 42’si okuma yazma bilmiyor *Ortalama eğitim seviyesi, 3 yıl. *Kişi başına milli gelir, 4.600 dolar. *Nüfusun yüzde 75’i Arap, yüzde 20’si Kürt, yüzde 5’i diğer. *İnsanların çoğu mesleksiz. “Birey” sayısı çok az. Devletten aldıkları “şartlı sosyal yardımla” geçiniyorlar, yönetenlere biat ederlerse yardım almaya devam ediyorlar.
*Dünya Bankası verilerine göre, “çalışma verimi” çok düşük. Devlette çalışan bir memur ve işçinin günlük verimi, sadece 17 dakika. *Mesleksizlik ve işsizlik, gençlerde büyük sorun yaratmış durumda. Gençler, çoğunlukla gelişmiş başka ülkelere gitmek istiyor, bunu başaramayanlar da PKK veya diğer terör örgütlerinin aylık $ 300-400 militan olma tekliflerine evet demek zorunda kalıyorlar.
*Irak, her ne kadar görünürde biri merkezi (Irak Cumhuriyeti), diğeri bölgesel (Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi) iki hükümet tarafından yönetiliyorsa da, ülkenin esas patronu ABD. Peki madem Kürdistan diye Kuzey ırakta devlet kurmuşlar, liderleri Ankaraya gelince Resmi ''Devlet'' karşılama töreni yapılıyor, bu sözde ıraklı fakat gayesi AÇIKCA belli Kürtler neden kendi devlet pasaportlarıyla gelmiyor ?
İşte, vizesiz kapılarımızı açtığımız Irak’ın durumu bu.
Kafalarda bir soru daha…
15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklılara vize uygulanmayacağına göre, 45 milyon nüfusun acaba ne kadarı bu yaş diliminde?
45 milyon nüfusun yarısı…Yani en az 20 milyon. Demek bu 20 milyon Iraklı, artık bundan sonra değişik zaman dilimlerinde aramızda olacak. Bu işin içinde - her halleriyle talandan başka hiçbir şeye kafaları basmaz - badem bıyık - diniDAR güruh oluşması AKePe üst aklı olsa gerek bir “hinlik” var
Yaşadıklarımız, normal değil. Bu işin içinde bir “hinlik” var.
Yıllardır, 13 milyon sığınmacıdan (işgalciden) ülkemizi kurtarmak için mücadele ederken, şimdi bir de başımıza “vizesiz Iraklılar” çıktı. Adeta “Moğol istilası” altındayız. Mevcut 13 milyon sığınmacı… Buna Türkiye’ye vizesiz girme hakkı olan 20 milyon Iraklının EN AZ - 10 milyonunu da ekleyin, ne yaptı? 23 milyon…
EKONOMİK KRİZ sonrası, 12 yıldır Türkiye’de doğurganlık hızı, yani bir kadının yaşamı boyunca hayata getirdiği çocuk sayısı, 1.5. Fakat Irak, Suriye, Afganistan gibi, vatandaşları Türkiye’ye sığınan ülkelerde bu sayı kaç biliyor musunuz? Kadın başına - nerdeyse BİZİM 3 KATIMIZ FAZLASI 3.5. Bu da demek oluyor ki, Türkiye’nin demografik yapısı önümüzdeki 10 yıl içinde hızla değişecek.
İşte bu nedenle “İşin içinde bir hinlik var” BOP eşbaşkanıyım diyen - İsrail devletinde EN ÜSTÜN BAŞARI ÖDÜLÜ almış ben Ekonomistim naralarıyla, $ 128 MİLYAR buharlaştırdıktan sonra hafta sonu sosyal medyadan İSTİFA eden şarlatan damat mahvettin ile - İFLAS etmiş aile şirketine dönüştürülen ülkeyi Türksüz, Türkiye projesi”ne doğru koşar adım gidiliyor.
Emperyalist devletler, “Türk vatandaşlığı üzerine inşa edilmiş 100 yıllık bir toplumsal kültürü” yok etmek istiyorlar. Kendilerini bu topraklardan kovan Atatürk’ten ve Cumhuriyet’in kuruluşundan intikam almak istiyorlar. Ülkemizde “kendilerini Türk bilenlerin” sayısını hızla azaltmak istiyorlar.
Meeee diye ayakta uyukluyan AKePe koyun sürüsü Hedeflerine koşar adım yürüyorlar. Bu yaşadıklarımızın hiçbiri ASLA tesadüf değil. Hepsi planlı programlı. Hepsi bilinçli…
Amerika’da yazılan BOP senaryosu, noktasına virgülüne kadar uygulanıyor. Filmi AKP döneminin ilk yıllarına sarın, Millete 'gavat' diyebilen ŞEREF YOKSUNU vali tarafından “TC” ismi resmi dairelerden silindi mi? Silindi… “Türk milliyetçiliği” ayaklar altına alındı mı? Alındı…“Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diyen andımız, okullardan kaldırıldı mı? Kaldırıldı…
Ülkeyi yönetenler, “Türk milleti” demeyeli kaç yıl oldu, bir de bunu düşünün! Daha hangi birini sayayım? Yahu, ATALARI BELİRSİZMİŞCESİNE Turizm Bakanlığı bile “Türk” kelimesine karşı savaş açtı. Müzik korolarının başındaki “Türk” kelimesi kaldırıldı, uyduruk sözcükler kondu. Örneğin, “Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu”nun ismi, “Edirne Rumeli Müzikleri Topluluğu” olarak değiştirildi.
Emperyalist devletler, yıllardır uyguladıkları “Türksüz, Türkiye projesi”nde son aşamaya geldiler. Bir taraftan yasaklarla “Türklüğü” unutturuyorlar, diğer taraftan ülkemizdeki Türkleri;Iraklı, Suriyeli, Afganlı işgalleriyle “azınlık” hale getiriyorlar. Kartlarını açık oynuyorlar, ama ne yazık ki toplum “afyon yutmuş gibi” olup biteni alkışlamaya devam ediyor.
Bu yolun sonu ne biliyor musunuz, “ AZINLIK Türkler ile ÇOĞUNLUK Kürt-Arap Federasyonu”! Federasyon da biliyorsunuz, bir ülkeyi parçalamanın ön adımı. Federasyon kurulur, bir süre sonra her bir federasyon bir parça toprak alıp kendi yoluna gider.
Benim gördüğüm bu.
Tehlikeli sularda yüzüyoruz.Dikkat edin, emperyalistler, bütün düğmelere aynı anda bastılar. Hukuksuz devlet…Ekonomik kaos…Yönetim krizi…13 milyon sığınmacı… Şimdide beklenen 10 MİLYON “vizesiz Iraklılar'' ile Türkiye, tam teslim alındı.
Türkiye, 100 yıl sonra bir kez daha “kurtarılması gereken ülke” konumunda.
Artık uyanalım!
Yarın, çok geç olabilir.
M.Tanzer Ünal - 23 Ağustos 2024