Ontoloji,
Ontoloji, Varlık felsefesi veya varlıkbilim olarak da bilinen, felsefenin varlığı ve var olanların temel kategorilerini inceleyen dalıdır. "Varlık nedir?" sorusuna cevap arayan ontoloji, var olanların doğası, yapısı, ilişkileri ve temel ilkeleri üzerine odaklanır.
Ontoloji, varlık felsefesi ya da varlıkbilim, temel sorunu varlık olan felsefi disiplin. Varlık ya da varoluş ile bunların temel kategorilerinin araştırılmasıdır. "Varlık" ve "varolan" ayrımını; "varlık vardır" ve "varlık yoktur" fikirlerini tartışır.
Aristoteles'e göre ontoloji varlığın mahiyetinin (niteliğinin) bilimidir veya varlıkların özsel incelenmesidir. Ontoloji hangi varlık kategorilerinin daha temel olduğunu belirlemekle uğraşır ve bu kategorilerdekilerden hangilerinin var olduğunun söylenebileceğini sorar.
Varlık bir nesne ya da başka tekil bir şey değildir. Nesneler var olan cisimlerden oluşur. Örneğin; ağaçlar, masalar, evler, vs. Oysa varlık bir nesne değildir. Nesneler varolanlardır fakat bütün nesneleri kendinde tutan varlık bir nesne degildir. Gerçek varlığın ortaya çıkmasında, varlığı varlık yapan nedir? Var olanı var olan yapan nedir? sorularına Heidegger'in yanıtı "Zaman" olmuştur. "Var olan zamansal olandır." Varlıkla iç içe olup onu aydınlatan ve onu varlık olarak varlık yapan hep zamandır. Varlığı varlık yapan zaman, metafizik anlamdaki varlığı değil ama, hakikat alanındaki varlığı açıklar. Heidegger'e göre ontolojik araştırma sayesinde varlığın iki anlamını da bilmek mümkündür, fakat böyle bir varlığın Zaman olmaksızın var olamayacağını kabul etmek gerekir. O halde varlığın zaman olduğu düşünülebilir.
Değişik filozoflar temel varlık kategorileri için değişik listeler yapmışlardır. Ontolojinin temel sorunlarından biri "Temel varlık kategorileri nelerdir?" sorusudur.
Ontolojik sorular
- Bilgi kuramı nedir?
- Varlık nedir?
- Varoluş nedir?
- Fiziksel nesneler nelerdir?
- Bir fiziksel nesnenin var olduğu söylemini kanıtlamak mümkün müdür?
- Bir nesnenin özellikleri veya ilişkileri nedir ve bunlar nesneyle nasıl ilişkilidir?
- Var oluş bir özellik midir?
- Bir nesne ne zaman yok olur, ne zaman değişir?
- Doğru nedir?
- Varlığı gerçek ve edimsel yapan nedir?
Varlık konusuna yaklaşımlar
Bilim açısından varlık
Bilimler varlığı bir gerçeklik olarak ele alır. Varlık alanında her durumu nedensellik ilişkisi içinde değerlendirir. Varlıkla ilgili açıklayıcı ilkeleri, bilimsel kuram ve yasaları bulmaya çalışır. Bilim bu tavrıyla doğaya, varlığa egemen olmaya, onu kontrolü altında tutmaya çalışır.
Felsefe açısından varlık
Felsefe varlığın olup olmadığı, bilinip bilinemeyeceği gibi sorularla uğraşıp bunları kendi içinde tutarlı ve çelişkisiz olma şartıyla cevaplar. Felsefe varlık problemlerini bir yöntem dahilinde değil de saf düşünme ve akıl yoluyla cevaplamaya çalışır. Felsefe varlığı bütün olarak kabul eder ve buna göre çalışmalarını yapar. Felsefede varlık sorunu evreni açıklama çabalarıyla başlamıştır.
Varlık var mıdır?
Varlık yoktur
Varlığın gerçekte bulunmadığını savunan görüşler, varlık üzerine gerçeklik-gerçek dışılık şeklinde bir ayrım yapmayı reddetmiş ve varlıklar hakkında nesnel bir kabul yapılamayacağı için gerçekliğinin belirlenemeyeceğini dile getirmişlerdir. Nihilizm, varlığın var olduğu görüşünü ve yapılan sınıflandırmaları reddetmiştir.
Antik Çin'de ortaya çıkan Taoizm, varlığın kabul edildiği haliyle bulunmadığını savunmaktadır. Tao öğretisi dışındaki her şey, bu görüş tarafından gerçek dışı olarak değerlendirilmektedir.
Varlık vardır
Varlığın gerçekte bulunduğunu savunan realizm ise “varlık nedir” sorusuyla kendi içerisinde birçok farklı görüşe[3] ayrılmaktadır.
Varlık nedir?
Varlık oluştur
Varlığın oluş halinde olduğu görüşü, her şeyin sürekli değiştiğini, hiçbir şeyin eskisi gibi kalmadığını ve varlığın durağan olmayıp oluş süreci içerisinde bulunduğunu[4] savunmaktadır. Heraklitos, bu görüşü "aynı derede iki kere yıkanılmaz" sözüyle örneklendirmiştir.
Başlıca temsilcileri: Heraklitos ve Alfred North Whitehead
Varlık ideadır
Varlığın idea halinde olduğunu savunan idealizm, nesnelerin ve gerçeklik alanının düşünceye bağlı olarak geliştiğini[5] öne sürmektedir. Platon, gerçekliği idealar dünyası ve görüntüler dünyası olarak ikiye ayırmış, varlığın özünün idealar dünyasında olduğunu savunmuştur. Mağara benzetmesini geliştirmiştir.Aristoteles, madde-form kuramını ortaya koymuş ve Platon'un gerçekliğin görüntüler dünyasının dışında olduğu düşüncesini eleştirmiştir.
Farabi, mümkün varlıkların zorunlu varlık olan Tanrı'dan meydana geldiğini savunarak dine dayalı bir idealizm anlayışı geliştirmiştir. Georg Wilhelm Friedrich Hegel, var olmanın temeline geist kavramını yerleştirmiş ve varlığın değişmesini diyalektik üzerinden açıklamıştır. George Berkeley ise, empirizmi savunmasına rağmen, var olmayı algılanmaya indirgeyerek idealist bir bakış açısı sergilemiştir.
Başlıca temsilcileri: Platon, Aristoteles, Farabi, Georg Wilhelm Friedrich Hegel ve George Berkeley
Varlık maddedir
Varlığın madde halinde olduğunu savunan materyalizm, düşünceden bağımsız ve maddi etkileşimlere dayalı bir varlık anlayışı[6] ortaya koymaktadır. Materyalizme göre akıl, maddeye bağlı olarak çalışmaktadır. Mekanik materyalizm ve diyalektik materyalizm olarak kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır.
Demokritos, varlığın sonsuz sayıda atomdan meydana geldiğini savunmuş, evreni mekanik ve determinist bir bakış açısıyla incelemiştir. Thomas Hobbes'un maddenin hareketi üzerine ortaya koyduğu görüşler de, mekanik materyalizmin gelişmesinde etkili olmuştur.
Karl Marx ise, varlığın düşünceden bağımsız olduğunu savunan materyalizm ve karşıtların birbirine dönüşmesi yoluyla değişimin meydana geldiğini öne süren diyalektiği bir araya getirerek, diyalektik materyalizmi kurmuştur.
Başlıca temsilcileri: Demokritos, Thomas Hobbes ve Karl Marx
Varlık hem idea hem maddedir
Varlığın hem idea hem de madde halinde olduğunu savunan düalizm, aklın düşünen ve maddenin yer kaplayan öz olduğunu[7] öne sürmekle birlikte, bu özleri birbirine indirgenemez olarak kabul etmektedir. René Descartes'ın çalışmaları, bu görüşün temelini oluşturmuştur.
Başlıca temsilcileri: René Descartes
Varlık fenomendir
Varlığı fenomen olarak kabul eden fenomenoloji, bilinç ve varlık arasında öze yönelmeye dayalı bir ilişki kurmaktadır. Paranteze alma yöntemiyle varlığın değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Edmund Husserl'in çalışmaları, bu görüşün temelini oluşturmuştur.
Fenomenoloji, varlığın özüne üç tür paranteze alma işleminin ardından ulaşılacağını öne sürmektedir:
Tarihsel paranteze alma: Varlıklar, pratik özellikleri ve çevrelerinden ayrılır.
Varoluşla ilgili paranteze alma: Varlıklar, gerçekten olup olmadıkları sorusundan ayrılır.
İdelerle ilgili paranteze alma: Varlıklar, zaman ve mekandan ayrılır.
Başlıca temsilcileri: Edmund Husserl
Yeni ontoloji
1800'lü yılların sonlarından itibaren, bireyin kendi özünü varoluşundan sonra oluşturduğunu savunan varoluşçuluk ve varlığı sağladığı fayda üzerinden değerlendiren pragmatizm gibi yeni ontoloji görüşleri ön plana çıkmaya başlamıştır.
Ontolojinin Temel Soruları:
- Varlık nedir? Varlığın temel özellikleri nelerdir?
- Var olanlar nelerdir? Hangi türden varlıklar vardır (fiziksel nesneler, zihinsel durumlar, soyut kavramlar vb.)?
- Var olanlar arasındaki ilişkiler nelerdir? Varlıklar nasıl bir araya gelir ve nasıl etkileşimde bulunur?
- Varlığın temel kategorileri nelerdir? Varlığı sınıflandırmak için hangi temel kavramlar kullanılabilir?
Ontolojinin Tarihsel Gelişimi:
Ontoloji, felsefe tarihinin en eski ve en temel dallarından biridir. İlkçağ Yunan filozoflarından Parmenides ve Platon, varlığın doğası üzerine derinlemesine düşünmüşlerdir. Orta Çağ'da Aristoteles, varlık kategorilerini sistematik bir şekilde incelemiştir. Modern felsefede Descartes, Leibniz, Spinoza ve Kant gibi düşünürler ontolojiye önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Ontolojinin Günümüzdeki Önemi:
Ontoloji, günümüzde sadece felsefenin değil, aynı zamanda bilgisayar bilimleri, yapay zeka, bilgi yönetimi ve dilbilim gibi birçok alanın da ilgi odağıdır. Özellikle yapay zeka alanında, makinelerin dünyayı anlaması ve insanlar gibi akıl yürütmesi için ontolojik modellerin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Ontolojinin Bazı Temel Kavramları:
- Varlık (Being): Var olan her şey.
- Var olan (Entity): Belirli bir varlığı olan şey.
- Öz (Essence): Bir varlığın onu diğerlerinden ayıran temel niteliği.
- Nitelik (Attribute): Bir varlığın özelliği.
- İlişki (Relation): İki veya daha fazla varlık arasındaki bağlantı.
- Kategori (Category): Varlıkları sınıflandırmak için kullanılan temel kavram.
Ontolojinin Alt Dalları:
- Metafizik Ontoloji: Varlığın temel doğası ve ilkeleri üzerine odaklanır.
- Biçimsel Ontoloji: Varlık kategorilerini ve ilişkilerini matematiksel ve mantıksal yöntemlerle inceler.
- Uygulamalı Ontoloji: Belirli bir alandaki (örneğin, tıp, hukuk, mühendislik) varlıkları ve ilişkilerini tanımlayan modeller geliştirir.
aki (örneğin, tıp, hukuk, mühendislik) varlıkları ve ilişkilerini tanımlayan modeller geliştirir.