Derler ki ‘şişmanladıkça otobüsten kaçmanız zorlaşır. Daha da şişmanlarsanız bu sefer otobüsün sizden kaçması zorlaşır!’
Dün gece N'Dombele ve diğerlerine baktıkça, bu uyarı aklıma geldi. Galatasaraylı futbolcular rakiplerden kaçamadılar ve oyun sürdükçe de bu sefer Kayseri’lilerin kaçması zorlaştı.
Ümitlerin emanetçi Sultana’ya teslim edilmek üzere olduğu dakikalarda da, Barış Alper ceza alanı içinde altta kaldı. Otobüs kaçamadı! Geçtiğimiz hafta ‘ben yoruldum‘ demedikçe, çıkartılmamalı dediğim Mertens’de 88’de vaziyeti 2-1 yaptı. Bağımlılıkla baş etmek aslında bizlerin sorumluluğu.
Ama Galatasaray konusunda asla değil! Başarıya, mutluluğa, zaferlere alıştıran Sarı-Kırmızılılar.O halde sevenlerini karamsarlığa sevk etme hakları yok. Düş kırıklıkları alemine sevk etme ümitsizlik zerk etme hakları da hiç yok. Çünkü istedikleri önlerinde, İstemedikleri de hemen arkalarında!
Taraftarlar kendilerini mutlu ve umutlu hissettiren gerçeklerle, donatma eğilimindedir. Dün gecenin Galatasaray’ı zoraki galibiyet ve skor tabelası haricinde, kime ne kadar sevinç ve umut vadetti? Zaha ve Halil aynen ‘çorbadan’ oyunda gibi. Dün gece onlara bir de Tete eklendi.
Hırslı aslanlar !