Mahrumiyet; imkânlardan yoksun olma hali. Olması gerekenin kısıtlılığı…
Hayatın içindeki konfor alanlarıyla sağlanan yaşam kalitesinin bir kısmı veya tamamının elden gitmesi… Mahrumiyet; konforu azaltır, gayreti çoğaltır. Yokluğunu, mahrumiyetini çekmediğinin, varlığının tadına varamazsın.
Mahrum olunan şeyin daha önce sahibiyizdir veya o şey bir başkasındadır fakat bizde yoktur. Önce imkân vardı, mahrumiyet sonradan var oldu. İmkânın ortadan kalkması, insanda yoksunluk hissi uyandırdı. Konfor tuzağından kurtulmanın yolu, kaçınılmaz bir şekilde mahrumiyetten geçecektir.
SİHİRLİ SÖZCÜK: VAZGEÇME…
Her mahrumiyet eziyet midir? Başlangıçta evet. Çünkü o şu anda yoktur ve senin de bunun için yapabileceğin bir şey yoktur. Yoksunluk, “sende olmaması” halidir. Yoksulluk ise “sendekinin yetmezliği” ifadesidir. Yoksun isen o şeyden mahrumsun. Yoksul isen mahrumiyet daha yıkıcı olabilir.
Mahrumiyet, 2 farklı duygu ile gelişir. Birincisi; tamamlama arzusu ki bu gayreti tetikler. İkincisi de mahrum olunandan vazgeçme halidir. Ruhun gelişiminde mahrumiyetin büyük rolü olduğu bilinir. Tamamlanma arzusu tetiklenince mahrumiyet sebepleri sorgulanacaktır. Yeter ki vazgeçmeyi seçme.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Mahrumiyete dair…
Mahrumiyet ile konfor dengesi yaratıcılığı nasıl geliştirir?
“Erenler zehir getirin / Bal ilen öldürmen beni / yokluk benim eski dostum / mal ilen öldürmen beni.” Âşık Hüdai; mahrumiyeti cana minnet bilecek kadar yücelikle tanımlar. Enflasyon; konfor alanlarının bir çıktısı ise tedavisi için durgunluk (mahrumiyet) çare olarak düşünülebilir. Obeziteyle mücadele zaten diyet dediğimiz aşırı beslenmekten kendini mahrum bırakmak değil midir?
Mahrum kalmak ile minimalizm arasındaki ilişki nedir?
Neticede mahrumiyet, hayata katamadıklarımız kadar hayatımızda olması gerekmeyenlerdir. Bunun kararı da ancak o şeyden mahrum olma haliyle yaşadığımızda verilecektir. Derler ki maddi zenginliğin ölçüsü; mal ve servet biriktirmek ise manevi zenginliğin ölçüsü de az şeye ihtiyaç duymak, kendini isteklerinden mahrum bırakmaktır.
NOT: KONFOR TUZAĞI; MAHRUMİYETİN GÜCÜ
Mahrumiyetin bir bedeli vardır. Konforu azaltması… Ancak bir ödülü de vardır. Varlığıyla seni sınava sokan hayat, ondan mahrum bırakarak seni olgunlaştırır.
“Onsuz yaşayamam” deme; seni onsuz da yaşatırım. “Ondan mahrum olursam yaşayamam” deme; seni ondan mahrum bırakarak da yaşatırım.
Kişiyi yücelten; ona akıtılanların büyüsüne kapılmadan, “bu bana lâzım değil” diyebilmesidir. İhtiyaçların sınırlı, isteklerin sonsuz olduğu bu dünyada zaten hayat kalitesini yükseltmenin bir yolu da budur; Bilinçli mahrumiyet.
Ramazan, insanın kendi iradesiyle kendisini bazı şeylerden mahrum bırakmasıdır aslında… Hangi kuvvet seni aç kalmaya zorlayabilir? Oruç sayesinde inancın gücü; sana gıdalardan bir süreliğine mahrum kalmayı sağlar. Mahrumiyeti biraz da “kayıp” penceresinden değil, “kazanç” odağından gör. Konfor çürütür, mahrumiyet olgunlaştırır. Eğer mahrum edildiğini doğru okuyabilmişsen…