Tüm Elektronik Cihazlar Bir Çırpıda ''EMP'' Bombası
EMP, atmosferdeki çok yüksek bir enerji patlamasıyla oluşan elektromanyetik bir şok dalgasıdır. Bu dalga, cep telefonu, bilgisayar, televizyon ve otomobil gibi cihaz ve araçlarda, herhangi bir koruma kalkanıyla donatılmamışlarsa elektrik akımının anlık sıçramasına yol açar.
Evinizdeki fırının veya teybin sigortası, bir akım yükselmesi durumunda nasıl yanıyorsa, söz konusu akım darbesi de elektronik cihazı o şekilde yakar.
Buradaki fark, evinizdeki yüksek akımın duvarların içindeki kablolar üzerinden yol alması, EMP darbesininse atmosferde bir dalga şeklinde tüm elektronik ekipmanı vurmasıdır. Evlerdeki akım yükselmesine karşı bir sigorta paneli taktırarak kendinizi kolayca koruyabilirsiniz. Ama dört bir yandan aynı anda saldırıya uğrayan bütün bir devreyi koruyacak bir sigorta paneli henüz icat edilmedi.
Tarihte yaşanmış ve en iyi bilinen EMP olayı, 1962’de Büyük Okyanus’un güneyinde yer alan Johnston adasının üzerinde, Starfish Prime Projesi kapsamında gerçekleştirilen nükleer patlamadan kaynaklandı. 1,4 megatonluk bu patlama, ıssız bir bölgede yerin yaklaşık 400 kilometre üzerinde gerçekleşti. Ancak patlama sonucunda ortaya çıkan elektromanyetik enerji, yaklaşık 1.100 kilometre uzaktaki Honolulu’dan bile hissedilmişti. Enerji, Hawaii’ye ulaştığında büyük oranda zayıflamıştı zayıflamasına ama Honolulu şehrindeki sokak lambalarını patlatacak, hırsız alarmlarını çalıştıracak ve haberleşmede kullanılan bir röle istasyonunu bozacak kadar “can”ı kalmıştı.
Hatırlatmakta fayda var. Starfish Prime Projesi yaklaşık 50 yıl önce yani dünyadaki elektronik cihazlarda hâlâ lambaların kullanıldığı bir dönemde gerçekleştirilmişti. Günümüzün süper hassas mikro elektronik sistemleri yani bütün bilgisayarlar, cep telefonları, bütün arabalar, gemiler, uçaklar, trenler, enerji, su, gıda ve haberleşme altyapıları, tüm elektronik komuta kontrol ve güvenlik sistemleri risk altında. Böyle bir durumda bir “EMP bombası”, teröristlerin de en iyi dostu oluveriyor. Fakat bir elektromanyetik darbe yaratıp bunun geniş bir coğrafi alanı etkilemesini sağlamak kolay bir şey midir, gelin buna cevap arayalım.
Öncelikle elektromanyetik darbenin nasıl üretileceğini anlamalıyız.
EMP, bir nükleer patlama neticesinde yayılan türde gama ışınlarının kısa süreli ve yoğun bir biçimde ortaya çıkmasıyla başlar. Şunu önemle belirtmek gerekir ki bir EMP üretmek için nükleer patlama şart değildir. Ama EMP’nin gücü, patlamanın kendisine paralel olarak ciddi şekilde artar. Dolayısıyla, bir nükleer patlama, diğer tür patlamalara kıyasla daha güçlü bir EMF darbesi yaratarak “paranızın hakkını” verir.
Patlamanın yarattığı gama ışınları, atmosferdeki hava molekülleriyle etkileşime girer ve Compton etkisi denen bir süreç içerisinde yüksek enerjiyle yüklü elektronları etrafa dağıtır. Enerji yüklü bu elektronlar, atmosferi iyonize ederek çok güçlü bir elektrik alanı yaratır. Elektrik alanının gücü, patlamanın büyüklüğü ve hangi irtifada gerçekleştiğiyle ilişkilidir. En güçlü EMP, patlamanın en az 32 kilometrede gerçekleştiği durumlarda oluşmakla beraber yüzeyde veya düşük irtifalı patlamalarda da son derece güçlü bir EMF ortaya çıkabilir. En zayıf EMP ise bu iki aralıkta gerçekleşen patlamalarda oluşur.
Daha önce bahsettiğimiz konuya geri dönmek gerekirse, bir EMP yaratmak için illa bir nükleer patlama gerçekleştirmek gerekmez. Konvansiyonel patlayıcılar ve 19. yüzyıldan kalma bir akış sıkıştırma üreteci (FCG) veya manyeto-hidrodinamik cihaz (MHD) kullanmak suretiyle de bir EMP meydana getirilebilir.
FCG, bir manyetik alanı sıkıştırmak için hızlı hareket eden bir patlayıcı kullanan, patlayıcıdaki enerjinin büyük kısmını çevreye yayan cihazların genel adıdır.
Bir FCG’de hızlı tepkimeye giren patlayıcılarla dolu bir tüp bulunur. Tüp, kendisinden azıcık daha büyük bir bakır bobinin içine yerleştirilir. Ateşlemeden hemen önce bobine, manyetik bir alan yaratmak üzere kapasitörler tarafından enerji verilir. Daha sonra tüpün arkasında ateşleme yapılır. Elektromanyetik dalga, patlamanın etkisiyle dışarıya doğru yayılırken tüp, kısa devre yaratan bobine temas eder. Tüp dışarı doğru alevler saçarken kısa devre de ileri doğru yol alır böylece manyetik alan sıkıştırılmış olur.
Bu elektromanyetik darbenin gücü bir milyon yıldırımın gücüne eşittir. FCG’den dışa doğru yayılan elektrik yüklü şok dalgasının önüne çıkan tüm elektronik cihazların yanmasına yol açan da yine bu darbedir.
Bir MHD’nin çalışma prensibi, bir manyetik alanın içinde bir iletken hareket ettirilmesi prensibinden çok az farklıdır. Bu yöntemle elektrik alanının ve iletken hareketinin yönüne dik bir elektrik akımı üretilir. İşin ürkütücü yanı FCG de MHD de çok etkin, küçük ve ucuz bir EMP bombası olarak kullanılabilir.
EMP’yi nasıl yaratırsanız yaratın, oluşacak sonuçlar, daha önce bahsettiğim bilimkurgu eserlerinde anlatılanlarla yarışacaktır. Bombanın ateşlenmesinden –nükleer, FCG veya MHD, fark etmez- sadece bir an sonra görünmez bir radyo frekansı oluşur. Bu “darbe”, dünyadaki radar, televizyon veya telsiz vericilerinin en güçlü radyo sinyalinden 1 milyon kat güçlüdür. Söz konusu dalga o kadar güçlüdür ki patlamanın görüldüğü her noktaya ulaşır. Yüksek irtifadaki bir patlamanın bu denli çok hasara yol açmasının temel sebeplerinden biri de budur. Mesela Kansas eyaletinin 482 kilometre üzerinde meydana gelecek tek bir patlama bütün ABD’yi ve Kanada ile Meksika’nın bazı bölgelerini etkileyecektir.
Elektrik dalgası dünya yüzeyine çarptığında, modern teknolojik altyapımızın her unsurunu tehdit eden, yüksek hızlı elektromanyetik şok dalgaları üretir. Bu dalgaların etkilediği cihazlar..
* Mikroçip devreleri olan bilgisayarlar ve diğer tüm cihazlar
* Elektrik enerjisi aktarımı yapan tüm iletkenler ve hatlar
* Bankaların güvenlik sistemleri, hastanelerin tıbbi cihazları ve ofis binalarındaki asansörler gibi elektrik ve elektronik esaslı tüm cihazlar
* Bütün araba, tren, uçak ve gemiler.
Yani sadece tüm elektronik cihazlar ölmeyecek, tüm elektrik enerjisi de –muhtemelen daimi olarak- kesilecek. Çünkü enerji iletim hatları, darbeyi transformatörlere aktaracak. Transformatörler, normal bir yıldırımdakinden bile daha fazla voltaja maruz kalacak ve kısa devre yapıp yanacak.
Bir EMP saldırısının yakınlarında olsaydınız neler olurdu ?
İlk olarak ışıkların söndüğünü, motorların, asansörlerin ve elektrikle işleyen tüm cihazların bir anda oldukları yerde kalakaldıklarını görürdünüz.
Hareket halinde olan araba, tren, uçak gibi taşıtların bir anda oldukları yerde durmaları bir kenara, bu durum, dünyanın birçok bölgesinde daha önce yaşanan elektrik kesintilerinden pek de farklı olmazdı.
Ulaştırma sistemleri çalışma, sular akmaz (suyun musluklara gelmesi için elektrikle çalışan pompalara ihtiyaç vardır çünkü), floresan ampullerle televizyonlardan, kapalı olsalar bile, içlerindeki asal gazların veya fosforun elektron akışından etkilenmesi nedeniyle garip ve sıra dışı bir parıltı yayılırdı.
Bataryası normal voltajının çok üstünde bir akıma maruz kalan akıllı telefonunuza dokunduğunuzda eliniz yanardı.
Tabii bu arada Hz Google ve onun piri azamı Hz AI-yapay zekalı bigisayarınız ızgara köfte gibi kızarırdı.
Hala ''din - iman yetmeyince vatan millet sakarya ve şimdide domuz bağı cinayetleriyle ünlü 'şeriat' diye haykıran KATİL hüdapar ile, hergün kadın cinayeti, küçük kız çocukları evliliği, merdiven altı kuran kurslarında erkek çocuklara TOPLUCA tecavüz edildiği ... dünyanın EN HIRSIZ - ARSIZ - AHLAKSIZ MÜSLÜMAN toplumu halimizle 'Allah bizi korur !'' diye aptalca avunurken, OKUMUŞ - EĞİTİMLİ, dini - devlet işinden ayıran - kafir dediğimiz EĞİTİMLİ israil, biz dahil TÜM islam toplumunu REZİL etmeye devamda...
Onun için, siz SİZ olun ilerisi için herşeyden önce EN İYİ klavuz - geçmişiniz TÜRK tarihinizi bilin.
Kaynak: John Casti kitabından - Levent Göktem çevirisi