Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Melike Ayarcı
Köşe Yazarı
Melike Ayarcı
 

Adalet ve ahlak

        ADALET VE AHLAK   İnsanlığın yarattığı uygarlık yalnızca akıl ve zekâsının bir getirisi değildir. İnsanlık oluşturduğu işbirliği ve yaptığı iş bölümü sayesinde zirveyi yakalamayı bilmiştir. Bir insanla bir maymunu ıssız bir adaya koyduğunuzda, maymunun yaşama şansı daha fazladır.   Bu gerçek beş insan ve beş maymun için de geçerlidir. Ancak sayı yüzlere, binlere ulaştığında insan bu savaştan galip çıkacaktır. Aristoteles insanı “zoon politikon” (politik canlı) olarak tanımlarken onu toplumsal bir varlık olduğunu söylemek istemiştir.   Bir başka deyişle insan, tek başına değil, bir topluluk içerisinde yaşama, toplum kurma eğiliminde olan bir canlıdır. Ahlakın bilgisi olan etik ise bireyin iyiliğini araştıran, bunun için ortaya ilkeler koyan bir alandır ve toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Adalet ise etiği var eden ilkelerin birincisi ve en önemlisidir. Çünkü adalet olmayınca etiğin diğer değerleri olan mutluluk, sorumluluk, bilgelik, ölçülülük gibi ilkeler de yok olup gider. Öyleyse etik için olmazsa olmaz bir ilke olan adalet yoksa etik de yoktur, dolayısıyla ahlak da yok olur. İşte Ahmet Şık ne yazık ki bu gerçeği meclis kürsüsünde dile getirdiği için saldırıya uğramıştır…   Tarih boyunca tüm savaşlar “güç”, “toprak” ya da “çıkar” için yapılmıştır. Buna kısaca “para” için diyebiliriz.  Savaş çıkaranlar size ne derse desin bilin ki zenginliği eline geçirmek ya da elinde tutmak için yapıyordur. Bu nedenle insanla insan arasındaki her savaş etik dışıdır ve ahlâksızdır.   Ülkemizin aydınlık yüzü Tayfun Atay hocam bakın ne diyor: “İsrail’den İran’a, Rusya’dan ABD’ye, Brezilya’dan Hindistan’a, Macaristan’dan Türkiye’ye ve daha nice coğrafyaya kadar dünyamızda mevcut bütün ‘radikal-popülist-otokratik’ iktidar yapılarının varlık ve beka yolunda ihtiyaç duydukları en temel gıda, düşmanlarıyla karşılıklı şekilde birbirlerinden beslendikleri savaş halidir.   Bu iktidarlar, kendileriyle bağlaşık zuhur eden savaşlar olmaksızın; savaşlar da bu iktidarları gözetmeksizin varlık bulamazlar. Dolayısıyla bir otokrat ne vatanını ne milletini ne bayrağını, ama en çok düşmanını sever! ‘Beni düşmansız bırakma Yarabbi!’ der.” Her popülist iktidar düşmanı dışarıdan önce içeride arar. Kendine düşman bellediklerini gerek toplumdan soyutlamak gerekse diğerlerine göz dağı vermek için toplum içinden bazı seçilmişleri esir alırlar ve hapse atarlar.   Bu ahlaksız düzende her yurtsever diğerleri yerine de bir süre için özgürlüklerinden olur. Ülkemizde olup biten de budur ve adaletin olmadığı bu topraklarda içimizden bazı seçilmişler biz dışarıdakiler yerine içeride yatmaktadır.   Mevlana’dan bir dörtlükle bitirelim yazıyı: “Diken içindeler, ama gül gibiler / Hapisteler, ama şarap gibiler / Balçık içindeler, ama gönül gibiler / Gece içindeler, ama sabah gibiler…”   Reyhan Pütün yazısı...

Adalet ve ahlak

 
 
 
 
ADALET VE AHLAK
 
İnsanlığın yarattığı uygarlık yalnızca akıl ve zekâsının bir getirisi değildir. İnsanlık oluşturduğu işbirliği ve yaptığı iş bölümü sayesinde zirveyi yakalamayı bilmiştir. Bir insanla bir maymunu ıssız bir adaya koyduğunuzda, maymunun yaşama şansı daha fazladır.
 
Bu gerçek beş insan ve beş maymun için de geçerlidir. Ancak sayı yüzlere, binlere ulaştığında insan bu savaştan galip çıkacaktır. Aristoteles insanı “zoon politikon” (politik canlı) olarak tanımlarken onu toplumsal bir varlık olduğunu söylemek istemiştir.
 
Bir başka deyişle insan, tek başına değil, bir topluluk içerisinde yaşama, toplum kurma eğiliminde olan bir canlıdır. Ahlakın bilgisi olan etik ise bireyin iyiliğini araştıran, bunun için ortaya ilkeler koyan bir alandır ve toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Adalet ise etiği var eden ilkelerin birincisi ve en önemlisidir. Çünkü adalet olmayınca etiğin diğer değerleri olan mutluluk, sorumluluk, bilgelik, ölçülülük gibi ilkeler de yok olup gider. Öyleyse etik için olmazsa olmaz bir ilke olan adalet yoksa etik de yoktur, dolayısıyla ahlak da yok olur. İşte Ahmet Şık ne yazık ki bu gerçeği meclis kürsüsünde dile getirdiği için saldırıya uğramıştır…
 
Tarih boyunca tüm savaşlar “güç”, “toprak” ya da “çıkar” için yapılmıştır.
Buna kısaca “para” için diyebiliriz.  Savaş çıkaranlar size ne derse desin bilin ki zenginliği eline geçirmek ya da elinde tutmak için yapıyordur. Bu nedenle insanla insan arasındaki her savaş etik dışıdır ve ahlâksızdır.
 
Ülkemizin aydınlık yüzü Tayfun Atay hocam bakın ne diyor: “İsrail’den İran’a, Rusya’dan ABD’ye, Brezilya’dan Hindistan’a, Macaristan’dan Türkiye’ye ve daha nice coğrafyaya kadar dünyamızda mevcut bütün ‘radikal-popülist-otokratik’ iktidar yapılarının varlık ve beka yolunda ihtiyaç duydukları en temel gıda, düşmanlarıyla karşılıklı şekilde birbirlerinden beslendikleri savaş halidir.
 
Bu iktidarlar, kendileriyle bağlaşık zuhur eden savaşlar olmaksızın; savaşlar da bu iktidarları gözetmeksizin varlık bulamazlar. Dolayısıyla bir otokrat ne vatanını ne milletini ne bayrağını, ama en çok düşmanını sever! ‘Beni düşmansız bırakma Yarabbi!’ der.” Her popülist iktidar düşmanı dışarıdan önce içeride arar. Kendine düşman bellediklerini gerek toplumdan soyutlamak gerekse diğerlerine göz dağı vermek için toplum içinden bazı seçilmişleri esir alırlar ve hapse atarlar.
 
Bu ahlaksız düzende her yurtsever diğerleri yerine de bir süre için özgürlüklerinden olur. Ülkemizde olup biten de budur ve adaletin olmadığı bu topraklarda içimizden bazı seçilmişler biz dışarıdakiler yerine içeride yatmaktadır.
 
Mevlana’dan bir dörtlükle bitirelim yazıyı: “Diken içindeler, ama gül gibiler / Hapisteler, ama şarap gibiler / Balçık içindeler, ama gönül gibiler / Gece içindeler, ama sabah gibiler…”
 
Reyhan Pütün yazısı...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort