ÇATIŞMA VE ÇATIŞMANIN YÖNETİMİ
Mehmet MUTLUOĞLU
Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Uzmanı
Giriş:
Hayatta çatışmadan kaçınabilmek imkanı hemen hemen yok gibidir.Bu yüzden çatışmadan kaçmak yerine,çatışmadan yararlanmak ve çatışmayı yönetmek suretiyle başarılı sonuçlara ulaşılabilir.
Örgütlerde kişisel ve ikili çatışma,günlük olağan olgudur.İş gören,kendinin kurup yönetmediği ve ilişkilerini sınırlı tuttuğu bir ortamda,çatışmayı sürekli yaşamak zorunda kalır.(Başaran,1998 s.197)
Çatışmanın genellikle üç kaynağı vardır:Bir role ilişkin beklenti ve gerekseme dengesizliğini yansıtan rol-kişilik çatışması,birbirine aykırı rolleri kapsayan roller çatışması,rol sahibinin kişiliğinde birbirine aykırı gereksemelerden doğan kişilik çatışmasıdır.
Gouldner(1960)’e göre,çatışma ve değişme örgütte birbirine ilişkin temel sorunlardır.Bunların dayandığı iki kavram,karşılıklı eylem ve stratejik etkileşimdir.Karşılıklı eylem iyiliklerin takasıdır. Stratejik etkileşimde ise,bir taraf diğer tarafın ne yaptığına göre davranır.Bu davranışlar birbirini desteklemeye değil,ortadan kaldırmaya çalışır.(Aktaran:Başaran Bursalıoğlu,1999 s.156)
Çatışma,çoğu zaman negatif bir etken olarak kabul edilse de yıkıcı olduğu kadar genelde yapıcıdır.Örneğin,çatışma,bireylerin grupların birbirine düşman olmasına neden olur.Projelerin iptal olmasına,masrafın bir anda yükselmesine iş görenlerin bir kısmının işten ayrılmasına da neden olabilir. Diğer taraftan anlaşmazlık birçok yapıcı sonuçlar getirir.Sorunlara dikkat çeker ve çözüm için neler gerektiğini vurgular.Grupları var olan problemleri çözmek için çalışmaya teşvik eder.Grubun birbirine olan bağlılığını,moralini yükseltir.İlgiyi,yaratıcılığı,yeni önerileri teşvik eder.(Çetin,1998.S.63
ÖRGÜTSEL ÇATIŞMANIN KAYNAKLARI
Örgütsel çatışmanın sebepleri farklı yazarlar tarafından değişik başlıklar altında gösterilmektedir.Bu farklı yaklaşımlardan birine göre örgütsel çatışmaya kaynaklık eden durumlar şunlardır:
1-İş bölümü.2-İşlevsel bağımlılık.3-Ortak karar verme.4-Sınırlı kaynaklar.5-Yeni uzmanlıklar.6-İletişim ağı.7-Örgütün büyüklüğü.8-Denetim biçimi.9-Bireysel davranış etkenleri(OKUTAN,1999)
ÇATIŞMA NASIL BAŞLAR ?
Bir örgüt içerisinde kişiler ya da gruplar bir zorlama ya da engellemeyle karşılaştıklarında bunu önce kavramaya çalışır.Kaçma,anlaşma veya tepkiye karar verir.Eyleme geçilir.Bu eylem;bir üstünlük yarışmasına,iletişimi kesme,baskı kurma,tartışma ve yetkiyi kullanma,duyguların yansıtılmasıyla yetinme veya bedensel güç kullanma şeklinde tezahür eder.
ÇATIŞMANIN YÖNETİMİ
Çağımızda örgütlerin yönetiminde yöneticinin başarısını kanıtlayan önemli bir kavram olarak çatışmanın yönetimi olgusunu görürüz.Yönetici,örgütlerde doğal olarak meydana gelen çatışmaları başarı ile yönetecek liyakatte değilse çatışmayı yönetmek yerine çatışmanın bir parçası veya tarafı haline gelir ki işte bu durum örgüt için tehlikeli olanıdır.Yöneticinin görevi çatışmanın bir parçası haline gelmek değil çatışmayı yönetmektir.
Çatışmanın yönetimi hususunda örgüt ve yönetim kuramları değişik yollar önerirler.
Yapısal örgüt ve yönetim kuramları çatışmayı yetkeci bir yaklaşımla çözmeyi önerirken;
Yönetsel kuramlar,zorla,pazarlıkla ya da yönetsel etkiyi güçlendirerek çözmeyi önerirler.
Davranışsal kuramlar,çatışanları yüz yüze getirerek,ilişkileri geliştirerek ve onların çözmesine imkan sağlayarak yönetmenin yararlı olacağını savunurlar.
Sistem kuramları ise,çatışmayı iş görenlerin ortak değerler geliştirerek ve karşılıklı konuşarak çözmelerinden yanadırlar.(Bolman ve Deal,1991).
Çatışmanın yönetimi konusunda çağdaş yönetim anlayışını yansıtan ve yönetimde insan ilişkilerini öne alan kuram ise olumsallık kuramıdır. Bu konuda Owens(1981) şunları söylemektedir,yönetimin çatışmayı yönetmesi için,çatışanların içinde bulunduğu süreci ve koşulları tanıması gerekir.
Yönetmen, çatışmanın sürecini ve koşullarını tanıdıktan sonra,çatışmayı yönetecek seçenekleri aramalı,uygun seçeneği seçmeli,çatışmayı iş görenin ve örgütün zararına olmayacak biçimde yönetmelidir.