5 yıl önce 2019'da yerel seçim yapıldı İstanbul'u Ekrem İmamoğlu Ankara'yı da Mansur Yavaş kazandı İkisi de CHP adayıydı
Ondan önceki Yerel seçimlerde AYNI netice vardı …..
2014 İstanbul'u Kadir Topbaş Ankara'yı Melih Gökçek AKP
2009 İstanbul'u Kadir Topbaş Ankara'yı Melih Gökçek AKP
2004 İstanbul'u Kadir Topbaş Ankara'yı Melih Gökçek AKP
1999 İstanbul'u Ali Müfit Gürtuna Ankara'yı Melih Gökçek Fazilet Partisi
1994 İstanbul'u Recep Tayyip Erdoğan Ankara'yı Melih Gökçek Refah partisi
1989 İstanbul'u Nurettin Sözen Ankara'yı Murat Karayalçın Demokrat Halkçı parti
1984 İstanbul'u Bedrettin Dalan Ankara'yı Mehmet Altınsoy Anavatan Partisi
1977 İstanbul'u Aytekin Kotil Ankara'yı Ali Dinçer CHP
1973 İstanbul'u Ahmet İsman Ankara'yı Vedat Dolanay CHP
1968 İstanbul'u Fahri Atabey Ankara'yı Ekrem Barlas Adalet partisi
1963 İstanbul'u Haşim İşcan Ankara'yı Halil Sezai Erkut CHP
Özetle: 1963 seçiminden bu yana 61 YILDIR tüm yerel seçimlerde Ülke ekonomik merkezi İstanbul'u hangi partinin adayı kazanıyorsa Devlet kalbi Ankara'yı da AYNI partinin adayı kazanıyor.
Oysa: Ankara ile İzmir arasında da böyle bir Tandem yok mesela Ankara'yı Fazilet Partisi kazandığında İzmir'i Demokratik Sol parti kazanıyor veya Ankara'yı CHP kazandığında İzmir'i Adalet Partisi, Adana ile Ankara veya İstanbul veya Adana ile İzmir arasında da böyle bir uyum Yok.
Adana'yı Anavatan Partisi kazanırken İzmir'de DSP, Bursa ile Ankara veya İstanbul - İzmir - Adana arasında böyle bir uyum Yok. Trabzon'a Aydın'a Erzurum'a Diyarbakır'a Eskişehir'e Samsun'a bak Türkiye'de başka hiçbir iki şehir 61 yıldır kesintisiz olarak 12 seçimi İstanbul ve Ankara gibi Tandem hareket etmiyor başka örneği yok.
61 yıldır aralıksız olarak tekrarın sebebi ilginç. Coğrafi olarak bambaşka iki şehrimiz Birbirlerine hiç benzemez zannedilir ama sosyolojik olarak Aslında tıpatıp Aynalar işte görüyoruz 61 yıldır tek şehir gibi davranıyorlar. İstanbu Taksim'de ve Ankara Kızılay'da röportaj yap verecekleri cevap AYNI olur. Bu durum İstanbul Kadıköy ile Ankara Bahçelievler, İstanbul Bağdat Caddesi ile Ankara Tunalı Hilmi caddesi içinde AYNI sonucu verir.
Ankara'yı Mansur Yavaş kazanıyorsa 61 yıllık bu sosyolojik gerçeğe göre İstanbul'u da Ekrem İmamoğlu KAZANACAK. Çünkü 61 yıldır kesintisiz devam edegelen bu sosyolojik gerçeğe göre Ankara seçmeni Aslında bir anlamda İstanbul'un başkanını da seçiyor.
Biri Ekonomik – diğeri yönetim merkezi 2 en büyük şehirler ülke nabzını tutar gibi. 1 Ocak 2005 tarihinde paramızdan 6-0 attılar, yeni Türk lirasına geçtiler 1 milyon lira 1 TL oldu. İstanbul caddeleri dünya lideri pankartlarıyla donatıldı dolar = 1,3 TL idi. Hemen ardından 1,5 liraya gerilemesine rağmen, birisi ‘’Şahlanıyoruz ! paramız küresel bir aktör olarak öne çıkıyor’’ dedi. Yetmedi, Merkez Bankası başkanı ‘’Türk lirasını Aslanlar gibi koruyacağız, dövizin belini kıracağız’’ müjdesini verdikten hemen sonra 1.7 lira oldu. 2 lira olunca Ekonomi bakanı hemen ‘dolarla oynayanın eli yanacak ellerinde patlayacak’ beyanında bulundu, ertesi gün 2,3 liraya ertesi hafta 2.7 liraya, ardından akına uğradığımız Suriyeli sığınmacı kampında dünyaya gelen bebeklere Recep Tayyip Erdoğan isimleri verilişinin ardından 2,9 liraya, Annelere ‘En az 3 çocuk’’ tavsiyesiyle 3,2 lira, Başbakan Cinali Yıldırım ‘dolardan bize ne ya? Deyince 3,5 liraya zıpladı.
Diplomasız ‘dolarları bozdurun’ demesiyle $ 300 bozdurana tencere hediye, berberler ücretsiz saç sakal tıraşı bile yapmalarının ardından 3.8 liraya ‘’IMF bizden $ 5 milyar BORÇ İSTEDİ’’ deyince 6 liraya sıçrarken YANDAŞ medya ‘’döviz çakıldı’’ başlıkları attı. Yetmedi dünya İktisat tarihinde görülmemiş duyulmamış ‘faiz sebep enflasyon neticedir !’ teorisini ortaya atınca 10 liraya, ben EKNOMİSTİM deyince 13 liraya, hazine bakanı Nebati ‘ekonomi ışıltıları gözlerimde’ deyince 18 liraya hopladığı halde ‘’$ geriledi !’’ şakşakçı haberlerle Türk icadı Kur korumalı mevduat hesabı diye devlet garantisi ile $ bir gecede, arka kapıdan yandaşlara satış için 12 liraya indi halay çekenler oldu.
Oysa olan kur farkını ödeyen zavallı halka oldu ve bugün $ = 32 liraya yükseldi. Bilgisizliğin vesikası ispatlandı, kırmızı et – içki fiyatları uçtu, ilaçlar karaborsada satılmaya başladı. Borcum var diye not bırak kafasını sıkıyor ,kimi uçurumdan atlıyor - kendini asıyor, Siyanür içiyor ve Türkiye'de ortalama her gün 10 kişi Canına kıyıyor, Kredi kartı borcunu kapatmak için böbreğini satışa çıkarmaya başladı. 80 yaşında battaniye sarılıp, yarım kilo ucuz kıyma alabilmek için sabaha kadar Et ve süt kurumunun kapısında titreşen kuyruktaki emeklilerle UÇAN ÜLKE hallerimiz ilginç şekle döndü.
Gençlerimizin geleceğinin satıldığı, yaşlı emeklilerimizin son demlerinin Bozuk Para gibi harcandığı menfur kıymetler borsasına çevirildiği ülkede, artık Vicdan sahibi herkes: Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na destek ŞART diyor.