Atatürk'le rüyasında görüşmeler ...
Atatürk'ün de haz Muhammed'le yaşıyorken görüşüyor olduğunu inanılmaz şeyler anlattığını detaylandırırken, depremden zarar gören - araplaştırılmaya çalışılan Hatay'ın çok önemli olduğunu söyledi.
Türklüğün Orta Doğu kapısı Hatay için, Kara Kuvvetleri komutanlığının hataya taşınması lazım Hatay'da Evet Özel Kuvvetler kurulması lazım hatta ismini bile vermiş Göktürk demiş değil mi. Evet bunlar bunlar olmazsa olmaz, bu Toprak ya var olur ya olmaz dedi.
Bunun kesinlikle Eee bu Hatay bölgesinin ve haritayı da çok iyi biliyor tabii biz onlara dinlerken hayretle dinliyorum Samandağ Yayladağ topboğazı bölgelerin askeri yoğunluk olması çok stratejik olduğunu söyledi top boğazında büyük birliklerin olması gerektiğini söyledi bu toprakların çok kıymetli olduğunu söyledi.
Kara Kuvvetleri komutanlığının buraya taşınması lazım dedi ciddi bir güçle bir Özel Kuvvetler Komutanlığı gibi büyük bir e birim olması gerektiğini söyledi artı Türkiye genelinde bu askeri stratejilerin bağlı olduğu savunma değil taarruz Bakanlığı gerek. Yoksa Türk milletinin yok olacağını söyledi.
Kıbrıs çok önemli dedi o Hatay'daki birliğin e Kıbrıs'a bağlanması lazım dedi. Kara Kuvvetleri komutanlığının Ankara'dan hataya taşınması ve İstanbul depremi dahil işgal için bir işaret ve İstanbul depremi olduğu anda Türk ordusunun karşı saldırıya geçmesi gerekiyor ve tabii teyakkuzda olması Adaları bombalaması gerekiyor depremle beraber direkt taarruz yapılması kaçınılmaz dedi.
2 yıl önce bir röportajımda, saldırı tehlikesi altında olduğumuzu bir emekli or General Özgür Tör şu anın meselesi değil, Yıllardır bizim Silahsız olması gereken adaların silahlandırılması için bir karışıklık olduğunu bildirdi.
Kaç yıldır Hüseyin Hakkı kahveci, Hamza yardımcıoğlu, Eray Hacıosmanoğlu’ndan bir plan var işte Mmillenum Challenge denen bir askeri tatbikatta önce büyük İstanbul depremi hemen peşinden de işte 48 saat içinde işgal ‘’İstanbul işgali’’ olacağını duymuştum. Onu anladıktan sonra işkillendim ve depremde mahvolan Antakya’ya gittim.
Görüşmemizde Amerikan, Yunan ordusu ve Fransa'nın isimleri geçti. İncirlik üstünü de deprem olur olmaz kontrol altına alınmalı, kararlılık adına adaları işgal ettikten sonra orada kalacağımızın ispatı için çıkarma gemilerini yakmamız gerektiğini ya da tarihten silineceğimizi söyledi.
Bu arada tarihten bir bilgi İngiliz komutan, Tam 100. yıl dönümünde ‘Evet biz 100 yıl sonra geleceğiz’ dediği unutulmamalı ve bunun olacağına dair söylemler var tarihi kayıtlar var tam da o dönemdeyiz. Demek ki kritik noktalar Hatay, Çanakkale tarafı sonra Saros Körfezi Evet Edirne tarafında asker konuşlandırılması gerektiğini söyledi.
Yunan Adaları ve İncirlik üssü şu an yoğun şekilde çalışıyor. Böyle bir durumda nasıl geçmişte nato'dan, hiçbir yerden emir almadan, Jet uçaklarını kaldırdılar Libya'yı bombaladılar. Onun için Atatürk bana çok az bir zaman kaldı dedi.
Bunlar ne zaman olgunlaşır nasıl olur ? bizim nasıl acil önlem planları, Taarruz Bakanlığı gibi çok önemli davranmamız gerektiğini, Türkiye Cumhuriyeti acilen Gıda ve Tarım konusuna eğilmeli gemilerle on binlerce hayvan getirilmeli, devletin öncelikli zorunlu politikaları bunlar olmalı. Anadolu da Cumhuriyeti kurduğumuz zaman bunları başarmıştık. Şimdide acilen bunların yapılması şart, çünkü kıtlık ve ardından bir savaşta büyük ihtimalle bütün limanlarımızı, geçmişte Kıbrıs ambargosu gibi kapatmak zorunda kalırız dedi.
Dünyayı bekleyen krizin haricinde, bölgemizin stratejik konumunu anlattı, biz dünyanın kalbiyiz dedi. Bilinmese de böyle bu işler İstanbul'la ilgili yine deprem bağlantılı olabilecek ihtimalle, Taarruz Bakanlığı kadar önemli diyanetin başına hemen gerekirse Türk Tarih Profesörü birisinin getirilmesi lazım dedi. Bu hassasiyeti, zamanında gösteremeyen Osmanlı, sonunda İngiliz'in işgalini gördü. Onun için İngilizler stratejik kanunlarla yönettiği örneğin Hindistan'da sırf dedi hayvancılıkta ilerlemesinler diye, 4 dine, inek etini ‘’haram’’ ettiler dedi.
Yabancılara ucube Tapu satışına kesinlikle dur denmeli, gerekirse el koyulmalı. Gıda - tarıma ve silah Sanayiine önem vermek lazım. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğumuzda, tüm dünya posta idareleri İstanbul'a ‘’konstantinopol’’ diye mektup gönderiyor - telgraf çekiyorlardı. Biz ismi İstanbul'dur dedik ve tüm dünya bunu kabul etmek zorunda kaldı.
Viyana kuşatmasından sonra Türklerle ilgili alınan ve gizli tebligatta, Arap coğrafyasını ele geçirmek lazım diye şifreli Vatikan’ın ve ekonomik bankacılık sistemi vs., sürecini hala devam ettiren İngiliz’lerin Teşkilatın Mahsusa’yı kontrol ettiği Abdülhamid ile nasıl milyonlarca km2 Topraklar bitirildiğini, hala boynumuzdaki paranga ‘’Galata Bankerleri’’ sistemini sonlandırmak şart. Abdülhamid’in Fransız vatandaşı İsfan Lorando adlı Galata bankerine sattığı Burnumuzun ucundaki Midilli adası için Fransızlar dört Savaş gemisiyle geldiğinde ‘’sarayımı topa tutar ihtilal yapar korkusuyla’’ Haliçte çürütülen donanmamız olmadığı için kaybettik dedi.
Atatürk bana ‘’Beka sorunumuz İslam'ın yokolmasıdır. Zaten tarih boyu haklını sömüren bir avuç aşağılık çağdışı bedevi krallarla yönetilen Arap coğrafyasından Müslümanlara asla bir umut olamaz’’ dedi ve ‘’bak Almanya savaşlar gördü yıkıldı, 1945'te yeniden bir Nizam ve kanun üzerine inşa edildi. Türk devleti çoğunluk Müslüman olabilir ama her din orada rahat yaşarsa, bunu gören bir Musevi - Hiristiyan da Müslüman olabilir. Onun için biz: bu ortamın sağlanması için Ne mutlu Türkü diyene, dünyada ve yurtta barış dedik ve kadına ilk seçme seçilme hakkı verdiğimizde bütün dünyabize gıpta etmişti.
Allah indinde ‘’dil, din, renk ayrımı eşittir’’ ilkesiyle Türk kadını çalışmalı, at binmeli, devlet yönetmeli. Türk kadını, bırakın namaz için abdest almayı, suyun altından daha kıymetli olduğu çölde, şanslı olanların ancak senede bir kez yıkanabildikleri çadır bedevisi arap kadınıyla asla bir olamaz. Dünyanın ilk bomba atan uçak pilotu Sabiha Gökçe misali, Türk kadın öğretmen, doktor – profesörlerin eğitimi gibi Azerbeycan dahil TÜRKÇE konuşan ırktan olduğumuz bilinciyle ‘’DİL’’ birliğine önem verilmeli.
Halen dahi dünya 3 koldan ilerleyen, İngilizlerin oyuncağı halindeki halifelik makamı yerine Diyanet kurulmuş ve Türk milletinin koruması altındadır. Şayet bir ülkede ‘’siyasal İslam’’ kelimesi varsa, şeriat isteniyorsa, MUTLAKA İngiliz oradadır dedi. Onun için, asırlarca islamiyete sancaktar Türklerin, Avrupa Birliğindeki yeri çok önemli. Türk nüfusunun, Kıbrıs - Balkanlarda acil özel planlarla koruma altına alınması gerek...
İlkay Buharalı - Orhan Kolbaşı