Ençok sevdiğim ay Ağustos...
Ay’ın, hilal/ilk dördün/dolunay/son dördün evreleri arasında geçen süre toplamda - 4 haftaya karşılık gelen sürelere denilen “ay” isimleri Türkçemize gelişleri:
En soğuk ay sıcacık yanan “fırın” anlamlı Ocak,
Süryanice “şabat – dinlenme ayı” anlamına gelen tarımın yapılmadığı Şubat,
İlkbaharın habercisi Roma savaş tanrısı Martius’tan gelen Mart,
Çiçeklerin açtığı Farsçada “ilk meyve-taze mahsul” anlamlı Nisan,
Yağmur ve bereketle ilişkili Yunan tanrıçası “Maia” dan esinlenen Latincesi “Maius menelis” Mayıs,
Süryanicede “sıcak” anlamına gelen Haziran,
Babil ve Asur “tammūz” Cehennem sıcağı tanrısı adı Temmuz,
İlk Roma imparatoru ‘’Gaius’’ Julius Caesar Octavianus’un “yüceltme” anlamlı “Augustus menilis” Ağustos,
Sümer - Akad’cadan - Süryaniceye, sonra Arapçaya geçen “hasat festivali zamanı” Eylül,
Eski Türkçedeki adı “teşrinievvel veya birinci teşrin” tarlaları tohumlama Ekim,
Arapçada “ḳāsim” taksim eden-bölen” anlamlı Kasım,
Eski Türkçede “kânunuevvel” Kasım - Ocak ayları arasında kalan Aralık
22, 26 ve 30 Ağustos için birbirinden güzel yazıları okurken, benim için osmanlının küllerinden yeni bir Ulus Devlet olarak tarih sahnesine çıkışı - TÜRKLÜĞÜN diriliş detanının EN ÖNEMLİ zaman birimi için, tesadüfen bulduğum araştırırken bulduğum https://www.youtube.com/watch?v=4QFMSBJADy4 Yunan Asıllı ABD li ''Bill Eftapolis'' gözüyle, Türk Yunan savaşı.. Türkçeye çevirttiğim videosu ..
Bu savaş aynı zamanda Yahudi Mezarlığı olarak da bilinir. I. Dünya Savaşı sona erdikten sonra Yunanlara, I. Dünya Savaşı'na katılımlarından dolayı Osmanlı İmparatorluğu pahasına tavizler verileceği vaat edilmişti. Yunanlara bu vaatleri esas olarak İngilizler verdi, fakat İzmir'i işgal etmesi gerekenler aslında İtalyanlardı ancak onlar buna itiraz ettiler.
Bu durum, başlangıçta İzmir'i ele geçirme sözü verilen İtalyanları mutsuz etti. Ancak Başbakan Venizelos çok karizmatik bir politikacı ve harika bir konuşmacı olduğu için İngilizleri, Türk topraklarını işgal etmeleri için ikna etti. Çünkü İngiliz ordusu o dönemde gerçekten çok yorgundu ve işgal için yaklaşık bir milyon askere ihtiyaçları vardı.
Yunanlar, Büyük İskender'den beri bölge üzerinde tarihsel iddialara sahip olduklarından, bu fırsatı değerlendirdiler ve o zamanlar 'Megali İdea' olarak bilinen şeyi uygulamak istediler. Başbakan Venizelos, İngilizlere, Yunan ordusunun İzmir'e bir işgal gücü olarak çıkmasına izin vermeleri teklifinde bulundu.
Bunu, Yunan Hristiyan nüfusunu koruma bahanesiyle yapacaklardı ve beş yıl sonra yapılacak bir referandumla bölgeyi Yunanistan'a katabileceklerdi. Ordu, 15 Mayıs 1919'da çıkarma yaptı ve bu, Türklerin daha önce hiç görmediği bir milliyetçi coşkuyu tetikledi. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Samsun kıyılarına çıkarak Milli Mücadele'yi başlattı.
Yunanlar, 1919'dan itibaren İzmir'i işgal ediyorlardı ve 1920'de düzensiz çeteler, Yunan birliklerine karşı savaşmaya ve onları rahatsız etmeye başladığında, Yunan ordusu 1920'de 'Yaz Taarruzu' olarak adlandırılan harekatla genişlemeye karar verdi. Bursa, Uşak ve Afyon gibi bölgelere ulaştılar. İşgal ilerledikçe, milliyetçi hareket giderek güçlendi ve Yunanlar, işgali sürdürebilmek ve milliyetçi hareketi yok etmek için daha fazla kaynağa ihtiyaç duyduklarını fark ettiler.
Bu dönemde Yunanistan'da neler oluyordu?
1920 Kasım ayında Yunanistan'da seçimler yapıldı ve Başbakan Venizelos bu seçimleri kaybetti. Aynı yıl, Kral Alexander, bir maymun tarafından ısırılarak sepsis nedeniyle hayatını kaybetti. Bu durum, Yunanistan'da büyük bir güç mücadelesine yol açtı.
O dönemde Yunanistan tek bir hükümet altında, Venizelos’un yönetimindeydi. Kral öldüğünde, Venizelos seçimleri kaybetti çünkü Yunanlar savaşmaktan yorulmuştu. 1912'den beri sürekli olarak savaş halindeydiler. Anneler, oğullarının cenazeleriyle geri dönmelerinden bıkmıştı, ekonomi zor durumdaydı ve bu savaş Yunanistan'ı gerçekten aşağı çekiyordu. Bu, popüler olmayan bir savaştı ve insanlar bunu 1920 Kasım seçimlerinde oylarıyla gösterdiler.
Venizelos savaşı sürdürmek istiyordu ama halk askerlerin eve dönmesini bu maceradan çıkmak istiyorlardı. Küçük Asya Anadolu’daki Rum - Romalılar, ana karadakiler tarafından gerçek Yunan olarak görülmüyordu; farklı bir toplum olarak algılanıyor, onlara Türkleşmiş anlamında 'yoğurtçular' gibi lakaplar takılıyordu.
Kasım 1920'de Venizelos seçimleri kaybettikten sonra kara harekâtına başladı ve her şey değişti. Müttefikler, Kralı sevmiyordu ve bu savaşın uzadığını gördüler. Büyük güçler Osmanlı’nın eski topraklarından bir parça istiyordu. Fransızlar Suriye’yi aldı, İngilizler Musul’u, İtalyanlar ise İzmir’i istiyordu.
Fakat savaşın uzamasıyla müttefikler, Yunanları desteklemeyi bırakıp, Atatürk ile anlaşmalar yapmaya başladı. Çünkü Atatürk’ün çıkarlarının, Yunanistan ile savaşmaktan daha iyi hizmet edebileceğini biliyorlardı. Güç dengesi değişti ve zorda olan Kral, Asya'dan çekilme veya milliyetçileri ezme arasında kaldı.
Yunan halkı bunun aşağılayıcı bir yenilgi olacağını düşündüğü için savaşı sürdürmeye karar verdi. 1920 yılı önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor çünkü iki önemli olay yaşandı. Prens öldü ve 'maymun savaşı kaybetti' dönemi sonrası Türk tarafında her geçen gün güçlenen Atatürk, dünya tarihinin dönüm noktası sayılan Beyaz Ordu ile iç savaşı yeni bitirmiş Bolşevikleri ‘düşmanımız kan emici emperyalist-imparatorluk leş kargaları’ diyerek kendi tarafına çekmeyi başarmıştı.
Atatürk ‘’bu kan emici emperyalistler, genişlemeyi ve bizi ele geçirmeye çalıştığını, yarın aynı şeyi size yapacaklar’ diyerek Bolşeviklerin yardım etmelerini sağladı. Bolşevikler, Yunanlara karşı Türklere altın, silah ve destek sağlamaya başladı. Aynı zamanda Fransızlar, Sivas'ta destek verdikleri Ermenilerle yenildikten sonra bütün ordularını Batı cephesinde Yunanlara karşı topladı.
Müttefiklerde çatlamayı gören Kral, savaşın uzamasını istemiyordu ancak generallerine güveniyordu. Kral hiç güvenmediği Yunan ordusunun en deneyimli subayları tasfiye etti komuta yapısını kökünden zayıflattı.
1921 ilkbahar kampanyası başarılı oldu; Kütahya ve Eskişehir’i fethettiler ve Milliyetçi Türk ordusunu kuşatmaya çalıştılar. Atatürk durumu fark edince, ani bir kararla ordusuna geri çekilme emri verince Yunanlar, Türk ordusunu kuşatma fırsatını kaçırdı ve Türkleri yakalayamadı. Yunanlar derinlere ilerlemeye devam ederken farkında olmadan Napolyon gibi genişleyen uçsuz bucaksız cephede çok yıprandılar.
Yunan ordusu, Susuz Çöl'de uzun bir yolculuktan sonra Ankara’ya doğru ilerledi ancak Atatürk, Sakarya nehrinin doğu tarafında savunma hattını kurdu. 22 gün süren savaşlar sonrası, kuşatılmaktan korkan Yunan Kralı geri çekilmek zorunda kaldığında ordusu büyük kayıplar verdi. Sürekli taze askerlerin katıldığı Türk ordusu moralleri bozulan ‘ne için bu maceraya girdik’ diye serzenişe başlayan Yunanlıları takibe aldı.
Atatürk 26 Ağustos 1922’de son saldırısını başlatarak Yunanları geri püskürtürken, İngilizler, Yunanlara sağladıkları kredileri kestiler. En büyük desteklerini kaybeden Yunanlılar, diplomatik yollardan Ankara yeni Türk hükümeti ile çözüm ararken, üstün olduğunu ispat eden Atatürk tarafından Anadolu'dan tamamen çıkarıldılar.
Özetle:
- Yunan ordusunun İzmir’e çıkışı: I. Dünya Savaşı sonrası İngilizler, Yunanlara Osmanlı topraklarında tavizler vaat etti. Bu nedenle Yunan ordusu 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkarak bölgeyi işgal etti.
- Yunan işgali ve Türk direnişi: Yunan ordusu, 1920 yazında genişleyerek Bursa, Uşak ve Afyon gibi bölgelere ulaştı. Bu işgal, Türk halkında büyük bir milli direniş hareketini tetikledi ve Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Milli Mücadele başladı.
- Yunanistan’daki iç siyasi karışıklıklar: Yunanistan’da 1920'de yapılan seçimlerde Başbakan Venizelos yenildi ve yerine Kral Konstantin geçti. Ancak, halk savaş yorgunluğu ve kayıplar nedeniyle bu savaşa karşı çıkıyordu.
- Kemal Atatürk’ün stratejik üstünlüğü: Atatürk, Sovyetler Birliği’nden destek alarak Yunanlara karşı direnişi güçlendirdi. Yunan ordusu ise zor koşullarda ilerlemek zorunda kaldı ve büyük kayıplar verdi.
- Yunan ordusunun geri çekilmesi: 1921'deki Sakarya Meydan Muharebesi'nde Yunan ordusu yenildi ve geri çekilmek zorunda kaldı. 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz ile Yunanlar Anadolu’dan tamamen çıkarıldı …..