Mr. Smith ve Milli yiyecek SİMİT benzerliği ?
Kapitalizmin Babası sayılan öncü - ahlak filozofu, DİPLOMALI EKONOMİST, İskoç - Adam Smith (16 Haziran 1723 -17 Temmuz 1790), Ahlaki Duygular (The Theory of Moral Sentiments) Yaratılışın Sorgulanması ve özellikle ve ‘’ilk modern ekonomi çalışması’’ sayılan başyapıtı Ulusların Zenginliğinin Nedenleri (An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations) kitabında ‘mutlak üstünlükler’ teorisini öne sürmüştür.
Türkçe deyimle Mr. Simit ! ‘’Ekonomide ve doğal olaylarda bir düzen olduğunu ve bunun gözlem ve ahlâk hissi ile tespit edilebileceğini söyler. Genellikle etik problemleri üzerine filozofluk yapması nedeniyle ekonomik açıklamalarında asıl işinin etkileri yoğun görülür’’ olduğunu vurgulardı.
2002 öncesi belki yarım yamalak – kırılgandı fakat yinede Türkiye, İslam dünyasında örnek gösterilen bir demokrasisi olan TEK ülkeydi. İkide bir ‘’ben ekonomistim’’ diye, Nas - mas olayını yıllardır dile getiren, AKePe başkanı bizdeki ‘’simit’’ diyen susamlı hamur aksine, İLK ekonomist – İskoç Mr. Smith ile akraba değildir.
Aslında 2001 krizi sonrası düzenlenen bankacılık sonrası, bizim bugün yerlerde sürünen hallerimize, ekonomik kriz yaşamamız için bir neden yoktu. Lakin DİPLOMASIZ birilerinin, ekonomi bilimiyle İNAT açtığında Türkiye bugün kanser oldu. Hatırlarsak ‘’ben bu görevde olduğum müddetçe FAİZ ARTMAYACAK !, ben ekonomistim !’ dediğinden beri herşey battı, artık her dediğini TERSTEN okumak mecburiyetinde kalıyoruz. Aslında muhalefet sadece bunu ele alsa, yerel seçimlerde kullansa AKePe’nin işini çoktan bitirirdi.
Cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik krizini yaşıyoruz.
Fakir Ermenistan, Gürcistan giibi, parçalanmış Libya, Suriye ve Irak bile sabaha karşı ucuz et – ekmek kuyruğuna girmesi, Kutsal Cumhuriyetin 100. Yılına asla yakışmayacak bir rezillik örneği Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanı, Simitçiler Odası Başkanını çağırıp üstü Susam kaplı 70 gram hamur için UTANMADAN seçimden sonra zam yapın diye yalvarması, artık ‘’ört üstümü ölem’’ misali yolun sonu demektir.
Belliki bu kafayla seçimden sonra umut edebileceğimiz hiçbir ışık yok. Önümüzdeki yaz bolluğu geçsin, sebze meyve ile nefes alsın, şayet Ortadoğu karışmazsa birazda Turizm olur, fakat Sonbahara doğru hergün konuşacağız şey, iflas eden şirketler – işsizlik olacak. Dolayısıyla mutlaka en kısa sürede PARA DİLENMEYE IMF'ye gidilecek.
Resmen İFLAS ETMİŞ ülkede Enflasyon temel ürünlerde çoğu $ endeksli, üretimi – tüketimin Temel ihtiyacı enerji - akaryakıt gibi bazıları YILDA %200 artan fiyatlarla, baş edemiyen gelirleri KISTLANAN kiracılar çok mağdur. Aynı şekilde yılda maksimum % 25' le sınırlanan kira artışları ile çok sayıda emekli maaşı ve babadan kalmış evinin kirasıyla geçinen insanlarda perişan halde.
Bir taraftan vergileri heryıl DEFALARCA katlayarak artırırken, uçmadığımız havalimanları, yatmadığımız şehirl hastaneleri, kullanmadığımız yollar, geçmediğimiz köprüler için bazıları milletin namusuna küfredebilecek kadar ŞEREFSİZ ahlak yoksunu ‘’YANDAŞ BEŞLİ ÇETE’’ deyyüs döllerine, deli dumrul misali DÖVİZ endeksli GARANTİLİ ihaleleri verirken, örneğin %100 enflasyon olan ülkede kiraların yılda sadece % 25 ile kısıtlanması, aslında mal sahiplerinden % 75'ini gizli vergi alınıyor demektir.
Başta fakirin gıdası Simit fiyatlarının artışını seçimden sonraya erteleyelim diyen Ticaret bakanı benzeri: kentsel dönüşüm, kira, gıda, iflaslar, işsizlik enflasyon … artık hergün katlanarak artan sorunlarımız için acaba yurt dışından hırsızlığı meslek edinmiş MÜSLÜMAN YERİNE – Mr. Smith misali birkaç GAVUR YÖNETİCİ yönetici ithalmi etsek ?.