Siyasi kavgalar, fikir ayrılıkları, sonu kanla biten 1970 yılları ..
Geçmişini bilmeyenin GELECEĞİ YOKTUR. Son zamanlarda moda 'Allahın takdiri, depremde olur - ekonomik felakette !' diyen din istirmarcısı yönetici zihniyetler, toplumu 'tevekkel - ne verilirse onla yetinen kanaatkar' hale sokarken, HER ALANDA yerlerde süründüğümüzün bazıları farkında değil gibi. Bugünle benzerliği varmı ? diye 1970 yılların özetine bakmakta fayda var.
1970'li yılların başında, iki yıl önce başlayan Hong Kong gribi tüm dünyayı çalkalıyordu ve yaklaşık 1 milyon kişi Hayatını kaybetmişti. Aynı sorun Türkiye'de başlayınca okullar tatil edildi. Mart ayında Kütahya Gediz'de 7.2 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti 1087 vatandaşımız hayatını kaybetti. Anarşik olaylar Günden güne büyümeye devam ediyordu, İstanbul Üniversitesi meydana gelen siyasi kavgalar sebebiyle süresiz olarak kapatıldı ve okul polis kordonu altına alındı o sıralarda sağ görüşte öğrenciler Ankara tıp fakültesini bastılar ve Kaçarken rastgele Ateş açmaları sonucunda bir askeri Doktor hayatını kaybetti. Olayların büyümesi üzerine Ankara Üniversitesi'nde bazı fakülteler kapatıldı. Haziran ayında CHP ve adalet Partisi'nin kararıyla personel kanun tasarısı yürürlüğe girdi.
16 Haziranda ise işçiler bu tasarıyı protesto etmek için 75.000 kişinin katılımıyla büyük bir yürüyüş düzenledi bu olay esnasında yüzlerce göz altı yaşandı ve İki işçi bir polis ve bir esnaf yaşamını yitirdi olaylar o kadar büyüdü ki Sıkı yönetimi ilan edildi, geceleri ise sokağa çıkma yasağı getirildi. Üniversitelerdeki Sokaklardaki siyasi kavgalar ve bir iki kişinin hayatını kaybettiği vakalar çok sık yaşandı. 1970'in sonlarına geldiğimizde Türkiye ekonomik olarak çok kötü günler geçiriyordu Hatta Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet sunaya buhranlı günlerin artması ve ülkeyi bekleyen tehlikelerle alakalı bir muhtıra verdi.
1971, Herkes gelecek için tedirgindi. Ocak ayı yeni üniversite kapanma haberleri ile başlıyordu sağcı ve solcuların kavgası önlenemez boyutlara geldiği için ODTÜ süresiz olarak kapatıldı polisler öğrenci yurtlarında ve fakültelerde yoğun aramalar yapmaya başladı. Aşırı sol gruplar ses getiren eylemler gerçekleştiriyordu. Mahir çayan'ın ekibi Ziraat Bankası'nın küçük Esat şubesine Deniz Gezmiş'in ekibi ise emek şubesini soydu ve görevli Bir Amerikan çavuşunu kaçırdı, bir süre sonra serbest bırakılsa da günler sonra , tekrardan 4 Amerikalı asker daha kaçırıldı, $ 400 bin fidye isteyerek silahlı Kurtuluş Savaşı başlattıklarını ilan ettiler.
Üsleri ODTÜ de güvenlik kuvvetleri arama yapmak isteyince, yoğun bir direnişle karşılaştılar ve çıkan çatışmada bir öğrenci ve bir Jandarma hayatını kaybetti. Aynı gün Kırıkhan, Hamidiye Camii'ne bir ses bombası atılmıştı ve galeyana gelen halk komünistler namaz kılan Müslümanlara saldırıyor gerekçesiyle yürüyüş düzenledi kızgın halk Alevi ve komünistlerin yaşadığı bölgelere saldırı düzenleyip Güvenlik güçleri ile çatıştı, 3 ölü 23 yaralı ile şiddet olayları artmaya devam ediyordu.
1972, Sabrı tükenen, karışıklıklara son vermek için 12 Mart saat 13 te, TSK TRT radyolarından muhtıra yayınladı. Ordu elini masaya vurmuştu. Dev Genç Doğu kültürü ocakları ve ülke ocaklarının kapanma kararı çıktı. İsrail İstanbul başkonsolosu Efrahim el Rom, Mahir Çayan THKPC tarafından kaçırıldı ve infaz edilince, İstanbul sıkı yönetim Komutanlığı İSol görüşlü yasak yayınların toplatılması için sokağa çıkma yasağı getirdi, evlerden yasaklı Yayınları topladı.
TSK müdahale etmesinden sonra anarşik eylemler azmıştı. Yüzlerce tutuklananlardan Deniz Gezmiş ve arkadaşları yargılandıktan sonra, 6 Mayıs gününde idam edildi. CHP içindeki anlaşmazlıklar artmış, genel başkan seçimlerinde Bülent Ecevit 709 oy alarak 498 oy alan aynı yıl hayata gözlerini yuman - 33 yıl 4 ay partiye başkanlık yapan İsmet İnönü'den sonraki genel başkanı oldu.
1973 tarihinde büyük bir skandal yaşandı bu yıl Üniversiteye giriş sınavları soruları çalındı ve sınav yeniden yapıldı.
1974 - 14 mayıs iktidarda bulunan MSP ve CHP ortaklığı ile suçlulara yönelik RAHŞAN genel affı çıktı, Fethullah Gülen dahil Kaçakçı tecavüzcü dolandırıcı Kim var kim yok serbest bırakıldı, 61 bin olan tutuklu sayısı, 24 bine düştü. Süleyman Demirel ve Alparslan Türkeş bu affa ciddi tepki gösterdiler. Aynı yıl Türkiye kendini Uluslararası bir krizin içinde buldu. Yasak olan Haşhaş üretimi Bülent Ecevit aldığı bir kararla tekrar üretimine başlamasıyla, ABD Türkiye'ye karşı ekonomik ambargo uyguladı.
Yunan Subaylar Kıbrıs'ta bir darbe yaparak iktidarı ele geçirip Kıbrıs Helen Cumhuriyeti ilan ettiler. ABD ve İngiltere Türkiye'den Kıbrıs'a karışmamasını istediler, ancak TSK Kıbrıs Türklerini zor durumdan kurtarmak için Kıbrıs Barış harekatını düzenledi. Ancak Nato anlaşmalarıyla ABD'den sağlanan askeri malzemelerle yapıldığı iddiasıyla, Silah ambargosu uygulama kararı alınca, tekrar Amerika'ya muhtaç kalmamak için: Aselsan - Roketsan gibi yoksa savunma sanayisi firmaları kuruldu. Savaşta adının üçte biri ele geçirilerek güvenlik sağlanmış, ilerleyen günlerde Kıbrıs Türk federe devleti kuruldu.
1975 yılında, Üniversiteler yine kanlı olaylara sahne oldu ve Adalet Partisi, Milli selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyetçi Güven Partisi koalisyon kurarak iktidara geldiler. Siyasi gerilim gittikçe tırmanıyor ve liderler gittikleri yerlerde saldırılara maruz kalıyordu. Başbakan Demirel sahte subay üniforması giymiş biri tarafından saldırıya uğrayarak Hırpalandı. Bir ay sonra ise miting için Gerede'ye gelen Ecevit'in konvoyu taşlanmaya başladı, çevre binalardan ve bir caminin minaresinden kalabalığa ateş açıldı Ecevit Güç bela alandan uzaklaştırılırken, arkasında 42 yaralı bırakmıştı. Bu olaydan da bir ay sonra Alparslan Türkeş'in Diyarbakır’a gelmesi ile büyük olaylar çıktı ve 3 kişi öldürürken 46 kişi ağır yaralandı. Kısa bir süre sonra Diyarbakır'dan ayrı bir felaket Haberi geldi Lice ilçesinde 6. büyüklüğünde deprem oldu, 3 binden fazla kişi hayatını kaybederken 7.000'e yakın ev yıkıldı. 2 ay sonrasında evler tamamlanmayınca soğuktan ve yağmurdan korunmak için halk resmi daireleri ve henüz yapılmayan inşaat halindeki evleri işgal etti.
1976 yılı Rum suikastçı Stavros, New York Oteli'nde Ecevit'e silahlı saldırıda bulunurken, FBI görevlisi saldırganın üzerine atladı ve Ecevit'in hayatını kurtardı. Van'da gerçekleşen 7.2'lik depremde 3.840 kişi hayatını kaybetti. Solcular devamlı Milliyetçi cepheyi protesto eden eylemler düzenliyordu çatışmalar, üniversitelerden liselere düştü. Eğitim öğretim yuvaları artık güvenli değildi ve on binlerce kadınlar İstanbul'da evlat acısına son atlı bir yürüyüş düzenledi.
1977'nin 1 Mayıs Taksim kutlamalarında 500 bin kişi, DİSK genel başkanı Kemal Türker konuşmasının sonuna geldiğinde etraftan silah sesleri duyuldu çevre binaların çatılarından kalabalığın üzerine Ateş ediliyordu insanlar panik halinde kaçmaya başladılar. O sırada polisler alana ses bombası atarak girdiler ve bej renkli Renault marka bir araba kalabalığın üzerine doğru sürdü ve arabanın içindekiler makineli tüfeklerden kalabalığa ateş açtı. Sonuç: 5 kişi vurularak 28 kişi ise ezilerek ve boğularak Hayatını kaybetmişti. Bugün bile saldırganların kim olduğu bulunamamış, kanlı günler birbirini takip ederken Türkiye'ye ciddi bir ekonomik krizin içindeydi $ resmi kur 20 TL olmasına rağmen Kara borsada 27 TL'ye satılıyordu.
Elektrik borcunu ödeyemediğimiz için Bulgaristan verdiği elektriği keseceğini bildirdi. Irak $ 210 milyon borcumuz için verdiği petrolü kesti. Japonya ise aynı sebeplerden dolayı Demir sevkiyatına durdurdu.
1978, Yetkililer rafinelerde iki günlük petrol kaldığını açıkladı. Döviz sıkıntısını hafifletmek için, yurt dışına çıkışlar 2 yılda bir yapılacağı kararlaştırıldı. İthal eşyaların satışı yasaklandı, geçen yıl hacca gidenlerin tekrar gidemeyecekleri kararlaştırıldı. hammadde ve yakıt sıkıntısından dolayı Fabrikalar bir bir kapanmaya başladı. Piyasalarda yağ ve şeker karaborsadan kat ve kat yüksek fiyatlara bulunabiliyordu, ilaçlar bile karaborsaya düşmüştü. Adalet Partisi, Malatya Belediye Başkanı Hamit Efendioğlu evine gelen paketin içindeki bomba patlamasıyla gelini ve iki torunuyla birlikte hayatlarını kaybettiler. Ülke orç batağındaydı ve IMF ile $ 1.5 kredi anlaşması yapılırken, acı reçete açıklandı memur kadrosu donduruldu, Maaşlar artırılmayacak, akaryakıta zam yapılacak kararları uygulandı.
Siyasi cinayetler ve örtülü iç savaşta, sık sık bombalanma olayları ve polisler bile sağcı ve solcu olarak ikiye bölünmüşken, Ankara Bahçelievler'de İşçi Partisi üyesi 7 genç kaldıkları evde Kurşun yağmuruna tutularak öldürüldüler. Sağ kalan ağır yaralı bir genç polise katillerin sağcı İntikam komandoları olduğunu söyledi. İiç meseleler yetmezmiş gibi İran'da devam eden iç savaş yüzünden onbinlerce İranlı Türkiye'ye sığındı.
1979 yılında 42 milyonluk Türkiye'de, çoğu MEMUR - SİGORTALI SADECE 4 milyon kişinin vergi ödediği açıklandı. Milliyet gazetesi Genel Yayın Müdürü adli İpekçi İstanbul'daki evinin önünde arabasının içinde Mehmet Ali Ağca tarafından öldürülmüştü. Önce CHP kısa bir süre sonra ise MHP Genel merkezilerine bombalı saldırılar yapıldı.
Türkiye'de güvenli hiçbir yer kalmamıştı, artık saldırılarda çocuklar dahi hayatını kaybediyordu ….