dangalAKPudracı Guguk devletinde Mazotun litresi 45 TL
AKePe 2002'de iktidara geldiğinde mazot ve bugün 31 liraya yaklaşan $ = yaklaşık 1.5 TL idi. AKePe daha iktidarının ilk yılında Trakya'da, Güneydoğu'da 8 sahada çok büyük petrol rezervlerine ulaştık ama istismar edilmemesi için yerlerini söylemiyoruz, Abdülhamid'in Petrol haritasını bulduklarını Söyledi.
AKePe hararetle ''bizden önceki hain hükümetler 60'lı 70'li yıllarda bulunan ve betonla kapattıkları Petrol kuyularını biz açıyoruz, Niğde'de tuz ararken 42 MİLYON ton Petrol rezervine ulaştık, kömürden üreteceğimiz sentetik petrolü rafine edip her yıl bu sayede sentetik petrolle $ 2 MİLYAR mazot üreteceğiz dediler. Arayan bulur deyip 1930 lardaki körfez ülkeleri gibi, bizde Akdeniz'de Petrol bulduk, Türkiye petrol zengini bir ülke olduk'' dedi.
Diyarbakır'da, Kırklareli'nde Petrol bulduk, yok denilerek Üstüne beton dökülen kuyuları yeniden açtık, 12.000 yıllık Siirt'te, hatta Kanal İstanbul güzergahında, Sakarya'da Termal enerji sondajı yaparken Petrol bulduk. Afyon'un AKePe'li belediye başkanı ''Lozan Anlaşması nedeniyle ! beton dökülerek üstü kapatılan kuyulardan gravitesi çok yüksek petrol bulundu'' haberinin ardından, hükümet ''hamdolsun Niğde, Isparta, Antep, Kastamonu, Cudi ve Gabar’da Petrol bulduk diyen resmi açıklamalara göre Türkiye'de açılan Her üç kuyudan birinde Petrol bulmakla DÜNYA REKORU kırdık'' deyince dangalAKPudracılar elleri patlayıncaya dek alkışladı.
22 yıldır konuştukca yalanlarını bollaştıran AKePe yönetimi Anadoluda üzerine beton dökülen çoğu kuyularda, Türkiye'nin ihtiyacını uzun yıllar karşılayacak büyüklükte - Karadeniz'de gravitesi yüksek Suudi Arabistan kalitesinde Petrol bulduk, artık Türkiye Petrol zengini ülke deyince AKIL TUTULMASI yaşayan ahmaklar alkış tuttular.
Hissedilir %129 ama gerçekte % 60 FAİZ ! var diyen TÜİK gibi, resmi makamlara göre son 22 yılda DÜNYADA ençok petrol bulan ülkemiz karşısında, pahalı mazot fiyatı yüzünden yer yerinden oynayan Avrupa çiftçilerinin protestoları Almanya'da başladı Fransa'ya sıçradı ve şimdi 15 ülkeye yayıldı, çiftci traktörlerle Yolları kapatıyorlar siyasetçilerin Evlerinin önüne saman balyaları yığıyor, devlet dairelerinin önüne gübre döküyor, mazot - gübre ve tarım ilaçları pahalı daha fazla sübvanse edilsin derken, üretimi durduran bir zamanlar dünya tahıl deposu topraklarımıza, artık Ukrayna - Latin Güney Asya, Afrikadan tarım ürünleri yiyecek ithal ediyor.
Başkası türlüsü zaten anormal olur dercesine, hatırlayalım 2004 yılnda Tayyib Erdoğan hareket memuru şapkası ile düdüğü öttürdü ve Ankara İstanbul arasındaki 2. Dünya Savaşı'ndan kalma lokomotiflerle HIZLANDIRILMIŞ ! tren seferlerini başlattığında, 80 km limiti olan viraja 132 km ile daldı ve tren uçtu 41 kişi hayatını kaybettiğinde HAYSİYETSİZ Devlet Demiryolları ‘’Her şey Allah'tan’’ olay yerinde inceleme yapan AKP milletvekili kem gözlerin nazarı ve EN BÜYÜK REİS Sedat Peker ‘Narkotik operasyonları’ için Venezuella iddialarına ‘’maske dağıtmak !’’ için gitti ! diyen Ulaştırma bakanı – Ankara, İzmir ve olmadı enson İstanbul Belediye seçimlerinde denenen CinAli Yıldırım ‘Her sene karayollarında binlerce kişi ölüyor, niye istifa edeyim - treni ben mi kullanıyorum ?’ derken, Tayyib Erdoğan çok sinirlendiği sorulara çok sinirlendi ve ‘’haddinizi aşmayın, 1950'den beri kaza oluyor diye hükümetler istifa etmişmi ?’’ diye DAHİCE cevap verdi.
Devlet Demir Yolları genel müdürüne soruşturma açılması için Ulaştırma Bakanı izin vermedi, baş sorumlu bakanı CinAli Yıldırım hakkında gensoru AKeP oylarıyla reddedildi. Tren hızlıydı ama yargı yavaş olduğundan Dava 8 sene oyalandı ve 2012'de de zaman aşımından düşürüldü kapatıldı AKePe siicil affı çıkardı - Makinistler görevlerini iade edildiler, SADECE ölenler suçlu oldu ve facianın Devlet Demiryolları Genel Müdürü Süleyman Kahraman'ı AKePe'den milletvekili yapıldı.
Benzeri örnekler sonsuza dek çoğaltılabilirken, Türkiye Fransa'dan canlı hayvan ithalatına başlar başlamaz, tarihte ilk kez tarım bakanımıza, Fransa Şovalye Liyakat nişanı takarken 3Y ci – YANDAŞ YALAKA YOZ medya gibi, Ziraat Odası, kooperatif – sendikalardan kimse 'olmaz bunun sonu felakettir' diye maalesef itiraz etmedi. Dünyanın en bereketli topraklarına sahip olmamıza rağmen, rekor üstüne rekorla şu anda dünyanın en fazla buğday ithal eden ülkesiyiz.
30 yıl önce dünya mercimek üretiminin % 40'ı - ihracatının % 70'ini tek başına Türkiye gerçekleştiriyorken, bugün Kanada'dan mercimek, Sudan'dan Susam, Çin'den sarımsak, İtalya'dan bakla Meksika'dan nohut, Şili'den elma, Bulgaristan'dan Nar, İran'dan milli yemeğimiz fasulye, İspanya'dan marul, İtalya'dan ıspanak, Almanya'dan kabak, Avustralya'dan pirinç, domates, karnabahar, lahana, salatalık … tohumlarını Fransa, İsrail, Almanya, Hollanda, ABD, Burkina Faso Angola, Zimbabve ve Uganda dahil 103 ülkeden tarım ürünleri ve 4.000 yıldır bu topraklarda yetişen soğanı bile ithal eder duruma geldik.
AKePe iktidara geldiğinde çiftçinin bankalara toplam borcu 1 milyar lira civarındaydı bugün itibariyle 535 milyar lira oldu, Çiftçi bankadan kredi alıp traktör alıyor fakat kontağını bile açmadan ikinci el olarak satıyor, elinde kalan parayla vadesi gelmiş öbür borçlarını yamamaya çalışıyor, ithal ineği yine ithal Samanla besliyoruz ve 2000 yılına kadar dünyanın kendi kendine yeten 7 ülkeden biri iken artık kendi kendimizi - ineklerimizi bile doyuramıyoruz. Çiftçi üretmediği için, doğal olarak Tüketiciyi vuracak gıda fiyatları yükselen enflasyonunda dünya rekoru kırarken, ekonomisi yerlerde sürünen ülkede AÇ emekli, işsiz halk hava karardıktan sonra pazardan, atık sebze topluyor.
Gelde bu dangalAKPudracıların beğendiği başarıyı alkışlama ...