Yerlerde sürünen ülke halleri Göstere göstere geliyorum dercesine, Ankara göbeğinde - İçişleri Bakanlığı saldırıya uğradı, ardından ABD müttefiki ! bir NATO üyesi olan Türkiye'nin insansız hava aracını vurdu ve tuhafca tüm bu olanlar, eski MİT başkanı şimdi Dışişleri bakanı ! ÇAVUŞ Hakan Fidan ile ilgilimi ? Dünya istihbarat tarihine geçebilecek skandalları ile ilgili ucube gariplikler, İçişleri Bakanlığı'na yapılan saldırıyla ilgili, Kayseri - Develi ilçesinde bir sürücünün öldürülmesinden iki gün önce iki kişi, Jandarma karakoluna gelip ‘’uzun namlulu silahlılar önümüzü kesmeye çalıştı, durmadık aracımıza ateş açtılar, şikayetçiyiz’’ diyor. Jandarma ‘bölgede avcılar var onlardır’ diye olayı geçiştiriyor.  Olay yeri incelemesi yapılması, ateş edilmiş kovan araması yapılması gerekliyken, Jandarma olayı kayda GEÇİRMEMEK için direnince, aynı vatandaşlar ilçenin diğer karakoluna şikayetçi oluyorlar. Onlarda ‘’Orası bizim görev ve sorumluluk alanımız değil !’’ diye iki vatandaşın ihbarını, kayda geçirmemek için büyük çaba gösteriyor.  Bütün bunlar olurken, suçladığımız B A Emirlikleri, Mısır devletlerinin ORGANİZE ettiği !, 15 Temmuz kalkışmasında boğazına ip bağlanmış Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar, Mardin - Derik Jandarma komutanıyla, olayın üzerini nasıl kapatmayı planlanırmışçasına baş başa 20 dakikalık bir görüşme gerçekleştiriyor !. Oysa ihbarlar ciddiye alınsaydı Kayseri - Develi'deki o Gencecik çocuk hayatını kaybetmeyecek, İçişleri Bakanlığı'na saldırı olmayacaktı, polis memuru ağır yaralanmayacak, ülkede bir anda tansiyon yükselmeyecek, her taraftan bağlandığımız ‘’yüce manitu $’’ fırlamayacaktı. Gazeteci Tolga Şardan yazdığı gibi: araç Kayseri Develi'de ilgili ihbar yapılmış, bir vatandaş öldürüldüğü halde, PKK tarafından gasp edili aracı bulmaya – durdurmak için kimse çalışmıyor ve 2 gün sonra yine aynı ilçede bir araç kaçırıp gelip, özellikle Suriye'deki sorunlar nedeniyle Adana İl sınırlarının içerisine giriyorlar orada bombalar, lav silahı, Glock, kalaşnikov, susturucularla yüklü olarak, yollarda o kadar çok kamera ve plaka tanıma sistemi varken, hiçbirisine takılmadan, gelip Ankara’nın göbeğinde bu saldırıyı yapıyorlar. Boğazlı kazak, kot pantolonla, omzuna elini atmış, sanki asker arkadaşı beraber bot Bağlamışlar gibi otelde basılmış REZİL, İzzet Yıldızhan gibi adamlar, ile sürekli olarak, mafya babalarıyla çektirdiği fotoğraflarla, adeta hertür kirli - pis işe bulaşmış gibi, ihbarı yok sayarcasına Jandarma ve Genel Komutanı Arif Çetin tavırları, CİDDİ askeri disiplin yok olmuş ‘’at sahibine göre kişler’’ türünden, sonra uluslararası boyutta bir skandala dönüşen Ankara İçişleri Bakanlığı saldırısı YOL GEÇEN HANI – kevgire dönüşmüş hudutlar gibi çok düşündürücü. 22 Haziran 2012, ÇAVUŞ emeklisi Hakan Fidan Çok üst düzey biri olarak, tıpkı geleceğin devlet başkanlığınan soyunan Süleyman Soylu Troll ağı ile Medya dünyasında inanılmaz Propaganda çarkı devreye giriyor ve müthiş kapasiteli biri gibi gösterilmeye başlanıyor.  Dışişleri Bakanlığı'na gelince, şimdilerde daha görünür halde gizemli - geri planda oluşu türünden ona bir değer katmaya çalışılıyor.  Oysa Başbakanlık müsteşarı olduğu dönemde, medyaya konuşmaz, hep gizemli arka planda olur ve hemen buna böyle çok büyük bir mana yüklenirdi.   2012 - Haziran ayında bölgenin en etkin gücü Türk hava kuvvetlerinden F4 uçağının Suriye tarafından vurulması, aslında çok büyük bir skandal idi. GES - Genelkurmay Elektronik Sistemler, Türkiye'deki telsiz - radar izlemeleri istihbaratı toplayan eşsiz bir kurumdu. Sonra Uludere'de 34 kaçakcı köylünün hayatını kayb ettiği hadisesi Genelkurmay siyasete çok bulaştığı o yıllarda, dinleme ! yaptığı iddiasıyla AKP iktidarı tarafından, GES Komutanlığı Hakan Fidan - MİT'e devredildi.  Suriye ile gerilimin başladığı yıllarda, imkan ve kabiliyetlerinin test edilmesi için, GES donanımlı F4 uçağı gereksiz hudut yakınlığı keşfine gönderince uçak vuruluyor ve iki pilotumuz şehit olurken, bölgede dokunulmaz Türk ordusunun sessizliği, buna misliyle karşılık vermediğinden GÜÇLÜ imajını çizdirtti. 4 Ağustos 2017 - biri PKK - etnik bölücülük daire başkanı Erhan Pekçetin ve Aydın Günel EN ÜST derecede iki sorumlu, F4 intikamı için gittikleri Kuzey Irak'ta, değil MİT MUZ cumhuriyetlerinde bile eşine rastlanmaz şekilde kaldıkları otelden !, PKK tarafından kaçırılırken dünya istihbarat teşkilatlarının EN REZİL örneği haline geldi.  Ocak 2018 - 6 ay sonra, bu iki EN ÜST DÜZEY görevlilerin PKK sorgu görüntüleri, MİT sırlarıyla yayınlayınca, Ankara ayağa kalktı, kurtarabilmek için PKK ile pazarlıklar başladı, inanılmaz tavizler verilirken maalesef Hakan Fidan, istihbarat teşkilatının geleceğini düşünme yerine, Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda bizzat Kuzey Irak'a giderek PKK'nın önemli isimlerinden birisini seçim öncesi kaçırıp getirmek için çok yoğun çaba içerisine girdi.   Bu iki MİT kendi daire başkanlarını ölü yada diri bulmak, PKK'nın elinden almak için sonunda çok zor bir coğrafi bölge, GARA – mağara operasyonu ile devreye girildi.  Plansız çatışmada, rehin 13 Türkün hepsi şehit oldu. Devlet Bahçeli grup toplantısında iki daire başkanı Erhan Pekçetin ve Aydın Günel dahil şehitlerin isimlerini tek tek saydı. Sonra MİT tarafından açıklanan listede isimler değişti, bir kısmı yayınlanmadı, sansürlendi.  Cenazeler geldiğinde adli tıpa yapılan açıklamada Aydın Günel, Erhan Pekçetin isimleri vardı fakat sonradan buharlaştı ve hala gerçekten Öldüler mi mi hala PKK'nın elindemi ? sır olarak kaldı. Değil MİT, osmanlı'daki Teşkilatı mahsusa tarihine bakılınca, bu kadar yüksek düzeyde iki yöneticinin hayatlarını kaybettiği olay YOKTUR.  Dnyada istihbarat teşkilatlarının ‘gözü gibi koruduğu’ personelleri hayatlarını ASLA kaybetmezler.  Libya ve iki gazetecimiz tutuklandığında, BM kararlarını deşip gizlice Libya'ya silah sevkiyatı sırasında da bulunmaması gereken  gemide bir başka ÜST DÜZEY - MİT görevlisi daha hayatını kaybetti. Tüm bunlar Hakan Fidan döneminde MİT imajı çok sarsıldı.  Irak – Kapı Habur’da Lahmacunlarla karşılayıp, Cilvegöz – hududundan Suriye’ye geçirdiğimiz YPG türü, bir sürü sorunun istihbari boyutuyla ilgili BADEM BIYIK politikaları ile MİT çuvalladı. Genelkurmayın devre dışı bırakıldığından beri: Reyhanlı saldırısı, Ankara gar katliamı, Reyna bombalanması, Suruç vahşeti …. gibi çok sayıda, Cumhuriyet tarihimizde görmediğimiz terör saldırılarından YÜZLERCE kişinin öldü.  İlgili daha doğru düzgün bir yargılama dahi yapılamadan, hatta daha önce polisin yakalamış olduğu ve cezaevine tıkılmış, sonra takasta kullanılıp serbest bırakılan - cezaevinden buharlaştırılarak kayıplara karışan Suriye kökenli teröristlerce, yine Hakan Fidan aciz MİT istihbarat hatası nedeniyle, bu kez İdlib Türk Konsolosluğu IŞİD eline geçti. Hala kurtlar vadisi müziği ile medyada reklam edilen Hakan Fidan, şimdide Milli Savunma Bakanını devre dışı bırakıp, güvenlikle ilgili meselelerde sözcü olmak istemesi, acaba yarın hak vaki olur Erdoğan rejiminin sonu gelebilir umuduyla ‘’ koltuğum benim İkbalim’’ der gibi, İçişleri Bakanlığı'na yapılan saldırıyı kaldıraç olarak kullanıp ‘’biz artık Suriye'deki bütün YPG'nin hedefleri bizim resmi meşru hedeflerimiz biz bunları artık altyapı üst Yapı bütün Tesisleri meşru hedefimizdir, üçüncü tarafları da uyarıyoruz’’ demesi, kendini Polat Alemdar vari role kaptırmış gibi. Her 2-3 saat bir ABD ile telefon görüşmeleri olurken, tarihinde ilk defa bir NATO ordusunun İncirlik hava üssünden kaldırdığı bir F16 ile bir Türk insansız hava aracını vurduğunu gizlemeye çalışırken, Pentagon ‘’Türkiye'yi uyardıklarını bu uyarıları dinlemedikleri için’’ düşürdüklerini resmi olarak açıklarken, Ekonomisi yerlerde sürünen ülke halini yansıtır.  Bu skandalın boyutu, aslında paraşütle getirilip oturtulan ÇAVUŞ emeklisi Hakan fidan yüzünden, mahvedilen MİT teşkilatı ile ülke çok büyük kayıplara uğradı. Maalesef Türkiye'deki tüm kurumlardaki bu gevşeme, şayet doğru analiz edilirse, iki gün öncesinden Kayseri’de prova edilişine sağır Jandarma yüzünden Ankaranın göbeğinde, İçişleri Bakanlığının önünde gerçekleşen patlama, ÇAVUŞ emeklisi Hakan Fidan - MİT başındayken, tarih boyu eşi görülmemiş büyük skandallara imza attıktan sonra, şu an Dışişleri Bakanlığı ile Türkiye'nin başını uluslararası alanda çok büyük felaketlere de sokması KAÇINILMAZ. Özetin kaynağı: https://www.youtube.com/watch?v=IJ5ikYQubXU