Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Kemal ULUSOY
Köşe Yazarı
Kemal ULUSOY
 

Karacahil toplum halimiz

    Karacahil toplum halimiz.   Sorsan SÜSLÜman - AKkoyun sürüsü (Asla: ırkçılık – koyu ten, renk anlamında değil) gibi düşünmeden EVET der, kadın göbeğine muska yazan mahalle hocalarına, üfürükçü şeyhlere, hacılara - hocalara tapar, BİAT kültürü sayesinde kim olduğumuzu, atalarımızı, geçmişimizi unutmuş toplum olduk.  Öyleki kökü ATEŞE TAPAN zerdüşlerden devraldığımız: ezan, abdest, SALAT - namaz .... herbiri farsca kelimeleri yanıbaşımızdaki komşumuz, atalarımızın yol geçen hanı gibi kullandıkları - nüfusunun yarısından fazlası TÜRKÇE konuşan Azerbeycandan oluşan, tarih boyu topraklarında sayısız DEVLET kurduğumuz - İrandan aldığımız halde - haklarında hiçbirşey bilmez APTAL hallerimiz yürekler acısı. Tarihte kurulmuş imparatorluklar pek çok yönden insanlığı etkiler. Kültürleri, bilime katkıları, ürettikleri eserlerle dünyada izler bırakırlar. Komşularımız Fars – Pers, Acemde dediğimiz İranlılar büyük alanlara yayılarak bir uygarlık inşa ettiler. Bilinen ilk büyük imparatorluklardan biri olan Persler, yıkılma sürecinden sonra dahi kültürel anlamda dünyayı etkilemiştir.  Tarihe pek çok yönden dünyayı etkiler ve büyük eserler bırakan Pers İmparatorluğu ilk bölümü Antik Dönem olarak adlandırılan ve Ahameniş Hanedanı ile başlayan süreçtir.  Bu süreç ‘’Sasani’’ Hanedanlığı ile son bulmuştur. Modern Dönem olarak adlandırılan ikinci bölümü ise 1501 yılında Şah İsmail ile başlar ve 1925 yılında ilk kez ‘’İran Devleti’’ olarak kurulana kadar devam eder. 1878 yılında Mazandaran vilayetinde Türk bir anne ve İranlı bir babadan doğmuş, henüz 8 aylıkken babasını kaybettikten sonra, annesiyle Tahran'a taşınarak Türk dayısının yanında yetişen. 16 yaşındayken İran-Kazak bölüğüne katılıp, 1903 yılında Tahran Hollanda konsolosu Fritse Knobel'in muhafızı olan Rıza Şah 1925 te tahta çıktığında Pers imparatorluğu dağılır. Pers imparatorluğu günümüz İran topraklarında milattan önce 500 yılında kurulmuştur. Değişen hanedanlıklarla milattan sonra 20. yüzyıla kadar egemenlikleri devam etmiştir. Pers İmparatorluğu kurucusu Dedesi hayvancılıkla uğraşan göçebe kabilelerden birinin lideri olan Büyük Kyros’tur.  O dönemde korunma ve bağımsızlık için Med’lere vergi ödeniyordu. Kyros’un hükümdarlığında ve sonraki süreçte Medler, Babil ve Lidya gibi güçlü krallıklar yıkıldı ve tek bir bayrak altında toplanıldı. Bu şekilde Pers İmparatorluğu tarihi ‘’Akamenid’’ imparatorluğu ile M.Ö 500 yılında başladı. Yaklaşık iki yüzyıllık bir sürede bu imparatorluk kültür, sanat, din konularında önemli bir merkez haline geldi. Pers İmparatorluğu haritası incelendiğinde ulaşılan en geniş sınırların Hindistan’da bulunan İndus Vadisi'nden içine tüm Anadoluyu, Yunanistanı alarak Balkanlara kadar geniş bir coğrafyaya yayıldığı görülür. Büyük Kyros, Pers İmparatorluğunu kısa zamanda büyük bir güç hâline getirdi. İndus vadisiyle birlikte tarihte büyük önem taşıyan Nil Vadisi ve Mezopotamya gibi bölgeleri tek başına yönetti. Kyros’un birden çok dil ve dinden oluşan bir imparatorluk kurması modern dünya devletlerini de etkilemiştir.  Dünyadaki en büyük arkeolojik alanlardan biri olan ve 1979 yılında UNESCO dünya mirası listesine eklenen Erişimi zor bir bölgede yer alan ‘’Persepolis’’ Büyük Darius döneminde inşa edilmiştir. Bu görkemli alanın sanatsal olarak başarılı olmasının yanında konumu da özenle seçilmiştir.   Pers imparatorluğu sınırları en geniş olduğu dönemde hükümdar olan Büyük Darius, standart para ve ağırlık birimlerini oluşturdu. Resmî dil ‘’Akamenid’’ lisanı oldu.  Gelişmiş bir yol ağıyla ulaşım sistemi kuruldu.  İmparatorluğun altın çağını yaşadığı Darius döneminde Avrupa, Asya ve Afrika arasında yollarla birlikte iletişim sistemi de geliştirildi. Dünyanın ilk posta servisi çalışmaya başladı. Metal işçiliğinde iyi oldukları bilinen Persler, aynı zamanda kaya oymacılığı, heykel ve mimarlık gibi sanatlarda da ilerlemişti. Dönemlerinde diğer sanat merkezlerini de kazanmalarıyla farklı uygarlıklardan etkilendiler. Diğer uygarlıkların etkisiyle yeni bir üslup geliştirdiler.  Savaşçılık özellikleriyle bilinen Persler, yaptıkları heykel ya da kaya oyma eserlerinde genellikle savaş konularından esinlendiler. Savaşçıları öven eserleri ön planda kullandılar. Pers imparatorluğu ilk krallarından itibaren kültürel ve ‘’dini hoşgörü’’ politikaları izledi.  Babil ve Mısır gibi medeniyetlerin kaynaklarında Perslerin hoşgörülü yaklaşımdan bahsedildi. Pers imparatorları ele geçirdikleri bölgelerde kültüre saygı duydular. Bunu göstermek için krallar fethedilen ülkelerin kralları gibi giyindi. Üç farklı kıtada toprak sahibi olan Persler ana hatlarıyla ‘’Anadolu, Mısır, Mezopotamya, Yunan ve Türk’’ kültürlerinden etkilendi.  Darius döneminde imparatorluk büyüdüğü için "satrap" adı verilen eyalet sistemi kuruldu. Dünyanın ‘’en eski tek tanrılı’’ dinlerinden biri olan – ateşe tapar Zerdüştlük ilk Pers İmparatorluğunun dinidir. Zerdüştlük inanışı Pers mitolojisinin temelini oluşturur. Bu mitolojide net sınırlarla ayrılan iyi ve kötü anlatılır. Pers kralları dindar Zerdüştlerdi. 36 karakterden oluşan çivi yazısını kullanan Pers imparatorluğu yıkılışı M.Ö. 480 yılında başarısız olan Yunanistan işgali ile gerilemesine yol açtı. Masraflardan dolayı halkın ödediği vergiler artırıldı. Bu dönemde Akamenidlerin gelişmesi ve ilerlemesi durdu. M.Ö. 330 yılında ise Büyük İskender’in işgali ile Akamenid Hanedanlığı son buldu. Sonraki hükümdarlar Kyrus’un dönemindeki aynı sınırlara tekrar ulaşamadı. Orta Asya göçler rotasında, İranı ‘’yol geçen hanı’’ olarak kullanan Türkler, Acem diyarında tarihte iz bırakan alttaki 10 Türk devletlerini kurmuşlardır: 1. Gazne Devleti Samanîler'den ayrılıp Afganistan'ın Gazne kentine yerleşen Alp Tegin'in 961 yılında kurduğu devlettir. Tam anlamıyla bağımsızlığı 977'de Sebük Tigin'in başa geçmesiyle gerçekleşmiştir. Daha sonraları İran üzerine yayılan Gazneliler, en parlak dönemini Sultan Mahmut ile yaşamıştır. Bu dönemde hem Hindistan'a 17 kez sefer yapılarak İslam bu bölgede yayılmış, hem de Abbasi Halifeliği Büveyhoğulları'ndan korunmuştur. Selçuklular'ın 1040 yılında yapılan Dandakan Savaşı ile güç kazanmasının ardından Gazneliler dağılmış, 1186'da Gurlular'ın son Gazneli sultanı Hüsrev Melik'i tutsak almasıyla devlet resmen son bulmuştur. 2. Büyük Selçuklu Devleti Selçuk Bey'in Müslüman olduktan sonra Oğuz Yabgu Devleti'ne vergi vermeyi istemeyişi ile kurulan Selçuklu Devleti, Selçuk Bey'in torunları Tuğrul ve Çağrı'nın 1038'de Gazneliler'den ayrılmasıyla bağımsız olmuştur. Selçuklu Sultanı Alparslan, Malazgirt Savaşı'nda Bizans'a karşı zafer elde ederek günümüz Türkiye'sinin temelini atmıştır. Her açıdan mükemmel bir uygarlık kuran Büyük Selçuklu Devleti, Katvan savaşı'nda Karahıtaylar'a yenilince büyük ölçüde dağılmış, 1157 yılında Sultan Sencer'in göçebe Oğuzlar'a tutsak düşmesiyle resmen yıkılmıştır. 3. İldenizliler Şemseddin İldeniz, Selçuklu Devleti'nde kölemen bir askerken, gösterdiği kahramanlıklar nedeniyle çöküş sürecindeki Selçuklu içerisinde kısa sürede atabeyliğe yükselmiştir. 1142 yılında Irak Selçukluları'na karşı güç kazanarak bağımsız olmuştur. Gürcüler ve Ermeniler üzerine birçok başarılı sefer yaparak, Nahçıvan'dan yönettiği devletini genişletmiştir. İldenizliler ilerleyen yıllarda İran içlerine kadar yayılmıştır. Ancak, 1220'deki Moğol saldırılarıyla zayıflayan İldenizliler, 1225 yılında Harezmşahlar Devleti'ne bağlanmıştır. 4. Harezmşahlar Devleti Büyük Selçuklu Devleti'nin Hive kentinde vali olan Anuş Tekin'in oğlu Kutbuddin Muhammed, 1097 yılında 'Harezmşah' unvanı alarak bu bölgeyi yönetmeyi sürdürmüştür. Atsız Harezmşah döneminde yarı bağımsızlık elde eden Harezmşahlar, İl Arslan döneminde Büyük Selçuklu Devleti'nin yıkılmasıyla bağımsız olmuştur. Türkistan, İran ve çevre bölgelere yayılan Harezmşahlar Devleti'nin yönetim biçimi ve sanat tarzı Selçuklular'ın devamı niteliğindedir. Celaleddin Harezmşah'ın Yassıçemen Savaşı'nda Anadolu Selçukluları'na yenilmesiyle zayıflayan Harezmşahlar Devleti, Moğol Hanı Ögeday tarafından 1231'de yıkılmıştır. 5. Timur İmparatorluğu Çağatay Hanlığı'ndaki iç karışıklıklar sırasında güçlenen Emir Timur, 1370 yılında kendi adıyla anılacak devleti kurmuştur. Bu devlet, kısa sürede Harezm, İran, Kafkas, Deşt-i Kıpçak, Hindistan, Irak, Suriye ve Anadolu'ya yayılan büyük imparatorluğa dönüşmüştür. Bu sürede Çağatay Hanlığı, Altın Orda, Celayiriler, Karakoyunlular, Osmanlılar gibi birçok devlet, Timur tarafından yıkılmıştır. Timur, 1405 yılında Çin'i fethetmeye giderken ölmüştür. Onun ardından Timurlular siyasi olarak yeniden güçlenememiş olsa da, birçok bilim ve sanat alanında ilerleme sürmüştür. Timur İmparatorluğu, 1507'de Şeybani Han'a bağlı Özbekler'in başkent Herat'a girmesiyle yıkılmıştır. 6. Karakoyunlular Göçebe bir Türkmen boyu olan Karakoyunlular, İlhanlılar'ın çöküşünü fırsat bilip 1380'de Bayram Hoca önderliğinde bağımsız olmuştur. 1400 yılında Karakoyunlular'ın başındaki Kara Yusuf, Timur'dan kaçıp Osmanlı'ya sığınmıştır. Timur öldükten sonra Tebriz'i alarak hükümdarlığa devam etmiştir. Karakoyunlular, ilerleyen yıllarda İran içlerine kadar yayılsa da, Akkoyunlular'dan Uzun Hasan'ın Karakoyunlu önderi Cihan Şah'ı öldürmesiyle çöküşe geçmişlerdir. 1469 yılında bu devlet resmen yıkılmıştır. 7. Akkoyunlular Diyarbakır, Elazığ ve Azerbaycan yörelerinde etkin bir Türkmen boyu olan Akkoyunlular, Kara Yülük Osman Bey döneminde 1378'de bağımsızlık elde etmişlerdir. Devletlerini korumak için Ankara Savaşı'nda Timur'a yardım etmişlerdir. Timur da bu yardımlarından dolayı Malatya ve Diyarbakır'ı Akkoyunlular'a vermiştir. Kara Yülük Osman Bey'in ardından Akkoyunlular'ın başına Uzun Hasan geçmiştir. Onun döneminde Akkoyunlular, Horasan'dan Anadolu'ya, Kafkaslar'dan Umman Denizi'ne kadar uzanan büyük bir devlet olmuştur. Bu büyüme Osmanlılar'ın dikkatini çekmiştir. Fatih Sultan Mehmet, Trabzon Rum İmparatorluğu'nu yıktıktan sonra yönünü Akkoyunlular'a çevirmiştir. Otlukbeli Savaşı'nda Osmanlı'dan ağır bir darbe alan Akkoyunlular çöküş sürecine girmiştir. Uzun Hasan'ın ölümünden sonra çıkan kargaşadan yararlanan Safevi Şahı İsmail, 1508'de bu devlete son vermiştir. 8. Safevi Devleti Anadolu çevresindeki sekiz Türkmen boyunun 1501 yılında Şah İsmail önderliğinde birleşmesiyle kurulmuş ve Akkoyunlular'ın yıkılmasıyla Tebriz'de hüküm sürmeye başlamış Türk devletidir. Sonraki yıllarda İran'ın tamamını ele geçiren ve bu coğrafyada Şii inancı yayan Safeviler'in en büyük düşmanları, mezhep çatışmasından dolayı Osmanlılar ve Özbekler olmuştur. 1510 yılında Safevi Kızılbaşlar, Özbekler'e karşı büyük bir zafer elde etmiş ve Horasan'ı almışlardır. Ancak bu başarıyı Osmanlı'ya karşı gösterememişlerdir. Çaldıran Savaşı'nda Yavuz Sultan Selim, Tebriz'i alarak Safeviler'e karşı üstünlük sağlamıştır. Yağmalamalar ve ayaklanmalarla zayıflayan Safevi Devleti, Afganlar tarafından 1736'da yıkılmıştır. 9. Afşar Hanedanı Afşar Hanedanı, Nadir Şah'ın 1736'da İran'ı ele geçiren Afganlar'a karşı kurduğu devlettir. Nadir Şah başa geçtikten sonra Afganları İran'dan geri püskürtmüş ve Delhi'ye kadar ilerlemiştir. Delhi'den elde ettiği servet ile üç yıl vergi almamış, Safevi Devleti'nin çökmesiyle darmadağın olan İran'ın yaralarını sarmıştır. Bu nedenle İran'ın onarıcısı olarak bilinir. Nadir Şah, Afganlar'ın yeniden ayaklanmasını önlemek için Sünniliğe yakın durmuştur. 1747'de Nadir Şah'ın ölmesiyle dağılan devlet, 1796'da tarih sahnesinden çekilmiştir. 10. Kaçar Hanedanı Kaçarlar, Safevi Devleti'nin kurulmasına yardım etmiş bir Türkmen boyudur. Afşar Hanedanı'nın yıkılmasından sonra İran'da siyasi karışıklık başlamış ve birçok yeni devlet ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri de Ağa Muhammed Han'a bağlı Kaçarlar olmuştur. Ağa Muhammed Han, Kaçarlar'ın siyasi birliğini sağladıktan sonra  İran'daki diğer devletlerle mücadele etmiştir. 1796'da İran siyasi birliğini sağlayan Ağa Muhammed Han, başkenti Tahran olan Kaçar Hanedanı'nı kurmuştur. Bu Türk kökenli hanedan, 1925 yılında Rıza Şah Pehlevi'nin Kaçar hükümetini kontrolü altına alıp Pehlevi Hanedanı'nı kurmasına dek İran'ı yönetmiştir.   Rıza Pehlevi'nin en büyük oğlu, İsviçre'de öğrenim gördükten sonra 1935-1938 arasında İran'da Askerî Akademi'de eğitimi alan, Rıza Şah Pehlevi  Sovyetler Birliği ve Britanya, Nazi Almanyası ile işbirliğini önlemek için İran'ı işgal baskısı sonucu babası Rıza Pehlevi'nin feragati üzerine tahta çıktı (16 Eylül 1941) ve İktidarı sırasında İran petrol endüstrisi demokratik yollarla seçilmiş olan ve ABD-Britanya destekli bir darbeyle görevinden uzaklaştırılacak başbakan Muhammed Musaddık tarafından kısa süreliğine millileştirildi. İktidarına, Pers İmparatorluğu'nun 2.500. kuruluş yıl dönümü kutlamaları damga vurdu. Hükümdar olarak, İran'ı küresel bir güç ve modern bir ülkeye dönüştürme iddiasıyla, içinde kadınlara oy hakkının tanınması ve çeşitli endüstrilerin ulusallaştırılmasının da dahil olduğu bir dizi ekonomik, sosyal ve siyasi reformu içeren ‘’Beyaz Devrim’’ adlı programı uygulamaya koydu. Zamanla, seküler bir Müslüman olarak, izlediği güçlü modernleşme ve sekülerleşme siyaseti, İsrail ile olan ilişkileri, Çarşı - Bazaari denilen geleneksel tüccar sınıfıyla çatışması, kendisi, ailesi ve yönetici elitle ilgili yolsuzluk konuları nedeniyle, Şii ruhban sınıfının yanı sıra çalışan sınıfların da desteğini kaybetmeye başladı. Bunlara ek olarak ‘’komünist Tudeh’’ Partisi'nin yasaklanması, istihbarat örgütü SAVAK'ın siyasi muhalifler üzerinde uyguladığı baskı, ABD ve Britanya'nın iktidarına olan desteği, İslamcı ve yükselen komünist faaliyetlerle çatışması iktidarına karşı oluşan güçlü muhalefetin diğer nedenleri oldu. 1979 yılına gelindiğinde, siyasi huzursuzluk bir devrime dönüşerek Muhammed Rıza Pehlevi'nin 16 Ocak günü İran'ı terk etmek zorunda kalmasına neden oldu. Daha sonra ülkede monarşiye son verilerek, Ruhullah ‘’Humeyni’’ önderliğinde İran İslam cumhuriyeti ilan edildi. Gıyabında idam cezasına çarptırılan Şah Rıza Pehlevi, siyasi sığınmacı olarak kabul edildiği Mısır'da 1980 yılında öldü. Türk-İran Ticaret konseyi Kurucu başkanı Babam Ali Osman Ulusoy ve Karadeniz limanlarından yaptığımız Transit nakliye ile başlayan ilişki sonucu belki yüzlerce defa hemen heryerini ziyaret ettiğim, Pers-Fars, Acem diyarı – Rıza Pehlevi döneminde eğitim seviyesi DÜNYANIN en iyilerinden olan (Ayatollah dindar rejimle, şimdi 126 Sırada) her yerinde TÜRKÇE konuşulan komşumuz İran, belkide ortak tarihimiz - en yakın ilişkide olduğumuz bir kültürdü. Bugün dünya 1. Finlandiya ile 1975 sıralamasında, eğitimde DÜNYA - 7. liğini paylaşmıştık.  Fakat son 21 yıldır ‘Din, iman – yetmediğinde Vatan Millet Sakarya’ La fontaine - edebiyatıyla, artık 68. Sırada ekonomimiz gibi YERLERDE SÜRÜNEN eğitim sevyesi ile rezil hallerimiz içler acısı. Siz SİZ olun TR uluslararası simgesi ile ülkemizi temsil eden TRabzon gibi köklerinizi – komşularınızı bilin.

Karacahil toplum halimiz

 

 

Karacahil toplum halimiz.

 

Sorsan SÜSLÜman - AKkoyun sürüsü (Asla: ırkçılık – koyu ten, renk anlamında değil) gibi düşünmeden EVET der, kadın göbeğine muska yazan mahalle hocalarına, üfürükçü şeyhlere, hacılara - hocalara tapar, BİAT kültürü sayesinde kim olduğumuzu, atalarımızı, geçmişimizi unutmuş toplum olduk. 

Öyleki kökü ATEŞE TAPAN zerdüşlerden devraldığımız: ezan, abdest, SALAT - namaz .... herbiri farsca kelimeleri yanıbaşımızdaki komşumuz, atalarımızın yol geçen hanı gibi kullandıkları - nüfusunun yarısından fazlası TÜRKÇE konuşan Azerbeycandan oluşan, tarih boyu topraklarında sayısız DEVLET kurduğumuz - İrandan aldığımız halde - haklarında hiçbirşey bilmez APTAL hallerimiz yürekler acısı.

Tarihte kurulmuş imparatorluklar pek çok yönden insanlığı etkiler. Kültürleri, bilime katkıları, ürettikleri eserlerle dünyada izler bırakırlar. Komşularımız Fars – Pers, Acemde dediğimiz İranlılar büyük alanlara yayılarak bir uygarlık inşa ettiler. Bilinen ilk büyük imparatorluklardan biri olan Persler, yıkılma sürecinden sonra dahi kültürel anlamda dünyayı etkilemiştir. 

Tarihe pek çok yönden dünyayı etkiler ve büyük eserler bırakan Pers İmparatorluğu ilk bölümü Antik Dönem olarak adlandırılan ve Ahameniş Hanedanı ile başlayan süreçtir.  Bu süreç ‘’Sasani’’ Hanedanlığı ile son bulmuştur. Modern Dönem olarak adlandırılan ikinci bölümü ise 1501 yılında Şah İsmail ile başlar ve 1925 yılında ilk kez ‘’İran Devleti’’ olarak kurulana kadar devam eder.

1878 yılında Mazandaran vilayetinde Türk bir anne ve İranlı bir babadan doğmuş, henüz 8 aylıkken babasını kaybettikten sonra, annesiyle Tahran'a taşınarak Türk dayısının yanında yetişen. 16 yaşındayken İran-Kazak bölüğüne katılıp, 1903 yılında Tahran Hollanda konsolosu Fritse Knobel'in muhafızı olan Rıza Şah 1925 te tahta çıktığında Pers imparatorluğu dağılır.

Pers imparatorluğu günümüz İran topraklarında milattan önce 500 yılında kurulmuştur. Değişen hanedanlıklarla milattan sonra 20. yüzyıla kadar egemenlikleri devam etmiştir. Pers İmparatorluğu kurucusu Dedesi hayvancılıkla uğraşan göçebe kabilelerden birinin lideri olan Büyük Kyros’tur.  O dönemde korunma ve bağımsızlık için Med’lere vergi ödeniyordu. Kyros’un hükümdarlığında ve sonraki süreçte Medler, Babil ve Lidya gibi güçlü krallıklar yıkıldı ve tek bir bayrak altında toplanıldı. Bu şekilde Pers İmparatorluğu tarihi ‘’Akamenid’’ imparatorluğu ile M.Ö 500 yılında başladı. Yaklaşık iki yüzyıllık bir sürede bu imparatorluk kültür, sanat, din konularında önemli bir merkez haline geldi.

Pers İmparatorluğu haritası incelendiğinde ulaşılan en geniş sınırların Hindistan’da bulunan İndus Vadisi'nden içine tüm Anadoluyu, Yunanistanı alarak Balkanlara kadar geniş bir coğrafyaya yayıldığı görülür. Büyük Kyros, Pers İmparatorluğunu kısa zamanda büyük bir güç hâline getirdi. İndus vadisiyle birlikte tarihte büyük önem taşıyan Nil Vadisi ve Mezopotamya gibi bölgeleri tek başına yönetti.

Kyros’un birden çok dil ve dinden oluşan bir imparatorluk kurması modern dünya devletlerini de etkilemiştir.  Dünyadaki en büyük arkeolojik alanlardan biri olan ve 1979 yılında UNESCO dünya mirası listesine eklenen Erişimi zor bir bölgede yer alan ‘’Persepolis’’ Büyük Darius döneminde inşa edilmiştir. Bu görkemli alanın sanatsal olarak başarılı olmasının yanında konumu da özenle seçilmiştir.  

Pers imparatorluğu sınırları en geniş olduğu dönemde hükümdar olan Büyük Darius, standart para ve ağırlık birimlerini oluşturdu. Resmî dil ‘’Akamenid’’ lisanı oldu.  Gelişmiş bir yol ağıyla ulaşım sistemi kuruldu.  İmparatorluğun altın çağını yaşadığı Darius döneminde Avrupa, Asya ve Afrika arasında yollarla birlikte iletişim sistemi de geliştirildi.

Dünyanın ilk posta servisi çalışmaya başladı. Metal işçiliğinde iyi oldukları bilinen Persler, aynı zamanda kaya oymacılığı, heykel ve mimarlık gibi sanatlarda da ilerlemişti. Dönemlerinde diğer sanat merkezlerini de kazanmalarıyla farklı uygarlıklardan etkilendiler. Diğer uygarlıkların etkisiyle yeni bir üslup geliştirdiler.  Savaşçılık özellikleriyle bilinen Persler, yaptıkları heykel ya da kaya oyma eserlerinde genellikle savaş konularından esinlendiler. Savaşçıları öven eserleri ön planda kullandılar.

Pers imparatorluğu ilk krallarından itibaren kültürel ve ‘’dini hoşgörü’’ politikaları izledi.  Babil ve Mısır gibi medeniyetlerin kaynaklarında Perslerin hoşgörülü yaklaşımdan bahsedildi. Pers imparatorları ele geçirdikleri bölgelerde kültüre saygı duydular. Bunu göstermek için krallar fethedilen ülkelerin kralları gibi giyindi.

Üç farklı kıtada toprak sahibi olan Persler ana hatlarıyla ‘’Anadolu, Mısır, Mezopotamya, Yunan ve Türk’’ kültürlerinden etkilendi.  Darius döneminde imparatorluk büyüdüğü için "satrap" adı verilen eyalet sistemi kuruldu. Dünyanın ‘’en eski tek tanrılı’’ dinlerinden biri olan – ateşe tapar Zerdüştlük ilk Pers İmparatorluğunun dinidir. Zerdüştlük inanışı Pers mitolojisinin temelini oluşturur. Bu mitolojide net sınırlarla ayrılan iyi ve kötü anlatılır. Pers kralları dindar Zerdüştlerdi.

36 karakterden oluşan çivi yazısını kullanan Pers imparatorluğu yıkılışı M.Ö. 480 yılında başarısız olan Yunanistan işgali ile gerilemesine yol açtı. Masraflardan dolayı halkın ödediği vergiler artırıldı. Bu dönemde Akamenidlerin gelişmesi ve ilerlemesi durdu. M.Ö. 330 yılında ise Büyük İskender’in işgali ile Akamenid Hanedanlığı son buldu. Sonraki hükümdarlar Kyrus’un dönemindeki aynı sınırlara tekrar ulaşamadı.

Orta Asya göçler rotasında, İranı ‘’yol geçen hanı’’ olarak kullanan Türkler, Acem diyarında tarihte iz bırakan alttaki 10 Türk devletlerini kurmuşlardır:

1. Gazne Devleti

Samanîler'den ayrılıp Afganistan'ın Gazne kentine yerleşen Alp Tegin'in 961 yılında kurduğu devlettir. Tam anlamıyla bağımsızlığı 977'de Sebük Tigin'in başa geçmesiyle gerçekleşmiştir. Daha sonraları İran üzerine yayılan Gazneliler, en parlak dönemini Sultan Mahmut ile yaşamıştır. Bu dönemde hem Hindistan'a 17 kez sefer yapılarak İslam bu bölgede yayılmış, hem de Abbasi Halifeliği Büveyhoğulları'ndan korunmuştur. Selçuklular'ın 1040 yılında yapılan Dandakan Savaşı ile güç kazanmasının ardından Gazneliler dağılmış, 1186'da Gurlular'ın son Gazneli sultanı Hüsrev Melik'i tutsak almasıyla devlet resmen son bulmuştur.

2. Büyük Selçuklu Devleti

Selçuk Bey'in Müslüman olduktan sonra Oğuz Yabgu Devleti'ne vergi vermeyi istemeyişi ile kurulan Selçuklu Devleti, Selçuk Bey'in torunları Tuğrul ve Çağrı'nın 1038'de Gazneliler'den ayrılmasıyla bağımsız olmuştur. Selçuklu Sultanı Alparslan, Malazgirt Savaşı'nda Bizans'a karşı zafer elde ederek günümüz Türkiye'sinin temelini atmıştır. Her açıdan mükemmel bir uygarlık kuran Büyük Selçuklu Devleti, Katvan savaşı'nda Karahıtaylar'a yenilince büyük ölçüde dağılmış, 1157 yılında Sultan Sencer'in göçebe Oğuzlar'a tutsak düşmesiyle resmen yıkılmıştır.

3. İldenizliler

Şemseddin İldeniz, Selçuklu Devleti'nde kölemen bir askerken, gösterdiği kahramanlıklar nedeniyle çöküş sürecindeki Selçuklu içerisinde kısa sürede atabeyliğe yükselmiştir. 1142 yılında Irak Selçukluları'na karşı güç kazanarak bağımsız olmuştur. Gürcüler ve Ermeniler üzerine birçok başarılı sefer yaparak, Nahçıvan'dan yönettiği devletini genişletmiştir. İldenizliler ilerleyen yıllarda İran içlerine kadar yayılmıştır. Ancak, 1220'deki Moğol saldırılarıyla zayıflayan İldenizliler, 1225 yılında Harezmşahlar Devleti'ne bağlanmıştır.

4. Harezmşahlar Devleti

Büyük Selçuklu Devleti'nin Hive kentinde vali olan Anuş Tekin'in oğlu Kutbuddin Muhammed, 1097 yılında 'Harezmşah' unvanı alarak bu bölgeyi yönetmeyi sürdürmüştür. Atsız Harezmşah döneminde yarı bağımsızlık elde eden Harezmşahlar, İl Arslan döneminde Büyük Selçuklu Devleti'nin yıkılmasıyla bağımsız olmuştur. Türkistan, İran ve çevre bölgelere yayılan Harezmşahlar Devleti'nin yönetim biçimi ve sanat tarzı Selçuklular'ın devamı niteliğindedir. Celaleddin Harezmşah'ın Yassıçemen Savaşı'nda Anadolu Selçukluları'na yenilmesiyle zayıflayan Harezmşahlar Devleti, Moğol Hanı Ögeday tarafından 1231'de yıkılmıştır.

5. Timur İmparatorluğu

Çağatay Hanlığı'ndaki iç karışıklıklar sırasında güçlenen Emir Timur, 1370 yılında kendi adıyla anılacak devleti kurmuştur. Bu devlet, kısa sürede Harezm, İran, Kafkas, Deşt-i Kıpçak, Hindistan, Irak, Suriye ve Anadolu'ya yayılan büyük imparatorluğa dönüşmüştür. Bu sürede Çağatay Hanlığı, Altın Orda, Celayiriler, Karakoyunlular, Osmanlılar gibi birçok devlet, Timur tarafından yıkılmıştır. Timur, 1405 yılında Çin'i fethetmeye giderken ölmüştür. Onun ardından Timurlular siyasi olarak yeniden güçlenememiş olsa da, birçok bilim ve sanat alanında ilerleme sürmüştür. Timur İmparatorluğu, 1507'de Şeybani Han'a bağlı Özbekler'in başkent Herat'a girmesiyle yıkılmıştır.

6. Karakoyunlular

Göçebe bir Türkmen boyu olan Karakoyunlular, İlhanlılar'ın çöküşünü fırsat bilip 1380'de Bayram Hoca önderliğinde bağımsız olmuştur. 1400 yılında Karakoyunlular'ın başındaki Kara Yusuf, Timur'dan kaçıp Osmanlı'ya sığınmıştır. Timur öldükten sonra Tebriz'i alarak hükümdarlığa devam etmiştir. Karakoyunlular, ilerleyen yıllarda İran içlerine kadar yayılsa da, Akkoyunlular'dan Uzun Hasan'ın Karakoyunlu önderi Cihan Şah'ı öldürmesiyle çöküşe geçmişlerdir. 1469 yılında bu devlet resmen yıkılmıştır.

7. Akkoyunlular

Diyarbakır, Elazığ ve Azerbaycan yörelerinde etkin bir Türkmen boyu olan Akkoyunlular, Kara Yülük Osman Bey döneminde 1378'de bağımsızlık elde etmişlerdir. Devletlerini korumak için Ankara Savaşı'nda Timur'a yardım etmişlerdir. Timur da bu yardımlarından dolayı Malatya ve Diyarbakır'ı Akkoyunlular'a vermiştir. Kara Yülük Osman Bey'in ardından Akkoyunlular'ın başına Uzun Hasan geçmiştir. Onun döneminde Akkoyunlular, Horasan'dan Anadolu'ya, Kafkaslar'dan Umman Denizi'ne kadar uzanan büyük bir devlet olmuştur. Bu büyüme Osmanlılar'ın dikkatini çekmiştir. Fatih Sultan Mehmet, Trabzon Rum İmparatorluğu'nu yıktıktan sonra yönünü Akkoyunlular'a çevirmiştir. Otlukbeli Savaşı'nda Osmanlı'dan ağır bir darbe alan Akkoyunlular çöküş sürecine girmiştir. Uzun Hasan'ın ölümünden sonra çıkan kargaşadan yararlanan Safevi Şahı İsmail, 1508'de bu devlete son vermiştir.

8. Safevi Devleti

Anadolu çevresindeki sekiz Türkmen boyunun 1501 yılında Şah İsmail önderliğinde birleşmesiyle kurulmuş ve Akkoyunlular'ın yıkılmasıyla Tebriz'de hüküm sürmeye başlamış Türk devletidir. Sonraki yıllarda İran'ın tamamını ele geçiren ve bu coğrafyada Şii inancı yayan Safeviler'in en büyük düşmanları, mezhep çatışmasından dolayı Osmanlılar ve Özbekler olmuştur. 1510 yılında Safevi Kızılbaşlar, Özbekler'e karşı büyük bir zafer elde etmiş ve Horasan'ı almışlardır. Ancak bu başarıyı Osmanlı'ya karşı gösterememişlerdir. Çaldıran Savaşı'nda Yavuz Sultan Selim, Tebriz'i alarak Safeviler'e karşı üstünlük sağlamıştır. Yağmalamalar ve ayaklanmalarla zayıflayan Safevi Devleti, Afganlar tarafından 1736'da yıkılmıştır.

9. Afşar Hanedanı

Afşar Hanedanı, Nadir Şah'ın 1736'da İran'ı ele geçiren Afganlar'a karşı kurduğu devlettir. Nadir Şah başa geçtikten sonra Afganları İran'dan geri püskürtmüş ve Delhi'ye kadar ilerlemiştir. Delhi'den elde ettiği servet ile üç yıl vergi almamış, Safevi Devleti'nin çökmesiyle darmadağın olan İran'ın yaralarını sarmıştır. Bu nedenle İran'ın onarıcısı olarak bilinir. Nadir Şah, Afganlar'ın yeniden ayaklanmasını önlemek için Sünniliğe yakın durmuştur. 1747'de Nadir Şah'ın ölmesiyle dağılan devlet, 1796'da tarih sahnesinden çekilmiştir.

10. Kaçar Hanedanı

Kaçarlar, Safevi Devleti'nin kurulmasına yardım etmiş bir Türkmen boyudur. Afşar Hanedanı'nın yıkılmasından sonra İran'da siyasi karışıklık başlamış ve birçok yeni devlet ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri de Ağa Muhammed Han'a bağlı Kaçarlar olmuştur. Ağa Muhammed Han, Kaçarlar'ın siyasi birliğini sağladıktan sonra  İran'daki diğer devletlerle mücadele etmiştir. 1796'da İran siyasi birliğini sağlayan Ağa Muhammed Han, başkenti Tahran olan Kaçar Hanedanı'nı kurmuştur. Bu Türk kökenli hanedan, 1925 yılında Rıza Şah Pehlevi'nin Kaçar hükümetini kontrolü altına alıp Pehlevi Hanedanı'nı kurmasına dek İran'ı yönetmiştir.

 

Rıza Pehlevi'nin en büyük oğlu, İsviçre'de öğrenim gördükten sonra 1935-1938 arasında İran'da Askerî Akademi'de eğitimi alan, Rıza Şah Pehlevi  Sovyetler Birliği ve Britanya, Nazi Almanyası ile işbirliğini önlemek için İran'ı işgal baskısı sonucu babası Rıza Pehlevi'nin feragati üzerine tahta çıktı (16 Eylül 1941) ve İktidarı sırasında İran petrol endüstrisi demokratik yollarla seçilmiş olan ve ABD-Britanya destekli bir darbeyle görevinden uzaklaştırılacak başbakan Muhammed Musaddık tarafından kısa süreliğine millileştirildi.

İktidarına, Pers İmparatorluğu'nun 2.500. kuruluş yıl dönümü kutlamaları damga vurdu. Hükümdar olarak, İran'ı küresel bir güç ve modern bir ülkeye dönüştürme iddiasıyla, içinde kadınlara oy hakkının tanınması ve çeşitli endüstrilerin ulusallaştırılmasının da dahil olduğu bir dizi ekonomik, sosyal ve siyasi reformu içeren ‘’Beyaz Devrim’’ adlı programı uygulamaya koydu.

Zamanla, seküler bir Müslüman olarak, izlediği güçlü modernleşme ve sekülerleşme siyaseti, İsrail ile olan ilişkileri, Çarşı - Bazaari denilen geleneksel tüccar sınıfıyla çatışması, kendisi, ailesi ve yönetici elitle ilgili yolsuzluk konuları nedeniyle, Şii ruhban sınıfının yanı sıra çalışan sınıfların da desteğini kaybetmeye başladı. Bunlara ek olarak ‘’komünist Tudeh’’ Partisi'nin yasaklanması, istihbarat örgütü SAVAK'ın siyasi muhalifler üzerinde uyguladığı baskı, ABD ve Britanya'nın iktidarına olan desteği, İslamcı ve yükselen komünist faaliyetlerle çatışması iktidarına karşı oluşan güçlü muhalefetin diğer nedenleri oldu.

1979 yılına gelindiğinde, siyasi huzursuzluk bir devrime dönüşerek Muhammed Rıza Pehlevi'nin 16 Ocak günü İran'ı terk etmek zorunda kalmasına neden oldu. Daha sonra ülkede monarşiye son verilerek, Ruhullah ‘’Humeyni’’ önderliğinde İran İslam cumhuriyeti ilan edildi. Gıyabında idam cezasına çarptırılan Şah Rıza Pehlevi, siyasi sığınmacı olarak kabul edildiği Mısır'da 1980 yılında öldü.

Türk-İran Ticaret konseyi Kurucu başkanı Babam Ali Osman Ulusoy ve Karadeniz limanlarından yaptığımız Transit nakliye ile başlayan ilişki sonucu belki yüzlerce defa hemen heryerini ziyaret ettiğim, Pers-Fars, Acem diyarı – Rıza Pehlevi döneminde eğitim seviyesi DÜNYANIN en iyilerinden olan (Ayatollah dindar rejimle, şimdi 126 Sırada) her yerinde TÜRKÇE konuşulan komşumuz İran, belkide ortak tarihimiz - en yakın ilişkide olduğumuz bir kültürdü.

Bugün dünya 1. Finlandiya ile 1975 sıralamasında, eğitimde DÜNYA - 7. liğini paylaşmıştık.  Fakat son 21 yıldır ‘Din, iman – yetmediğinde Vatan Millet Sakarya’ La fontaine - edebiyatıyla, artık 68. Sırada ekonomimiz gibi YERLERDE SÜRÜNEN eğitim sevyesi ile rezil hallerimiz içler acısı.

Siz SİZ olun TR uluslararası simgesi ile ülkemizi temsil eden TRabzon gibi köklerinizi – komşularınızı bilin.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort