Kurban ritüeli daha ilk çağlardan beri, paleotik çağlarda başlar. İnsanın doğa ve doğa üstü güçler karşısından çaresizliğini gidermek, olaylardan korunmak, onlardan yardım alabilmek adına veyahut aldıkları yardım yada destek için teşekkür anlamında insan yada hayvan kurban ederlerdi. Çünkü onlar doğada her şeyin döngü üzerine olduğunu ve ölümün diriliş getireceğine inanırlardı. İlkbahar, yaz, sonbahar, Kış, hep ölüm ve dirilme vardı. Kurbanda onlar için aynı zamanda yeniden dirilmeyi, doğayı yaşama döndürmeyi temsil ederdi.
Kurban ritüellerini kanlı ve kansız olmak üzere iki şekilde yaparlardı. Kansız kurbanda, buğday, ve bilimum yiyecekler sunarlardı doğa üstüne. Kanlı Kurbanda insan ve hayvan kurban edilirdi. İnsanın kültürel evrimini tamamladıkça insan kurban etmeyi bıraktı.
Kurban kelimesi nedir nerden gelir. Kurb, kurban, kurbiyet nedir ? Kurban, Kurbiyet, Akraba “kurb” kelimesinden gelir. Kurbiyet yakınlık sırrıdır. İnsanın kendinden kendine yolculuğudur. Kurbiyetin varacağı yer ise vuslattır. Vuslat kavuşmak, karışmak, birleşmektir. Peki maden kurbiyet yakınlıktır, ve gideceği yer vuslattır, o zaman kişinin kendi hakikati ile arasında bir mesafemi vardır??
Görünen alemde yansıyan her şeyin hakikatinin Hakk olduğunu “Allah Hakk ismi ile halk (belirime çıkma, tezahür etme, yansıma) olmuştur” ayetine dayanır. Yani görünüre çıkan her şeyin Mutlak varlığın ilmi ilahisi ile suretlendiğini, onun ilmi ilahisinede bu alemde daha kolay algılanabilmesi için Bilinç demiştik. Yani her şeyin Mutlak varlığın bilincinin bir formu olduğunu, madde alemini mevcut aklımız ve beş duyumuzla sınırlayıp, kayıtlayıp, kendi cismimizin algı skalaları ilede bu alemi gerçekliğimiz kabul edip, ayrılık bilincine düşmüştük.
Oysaki alemde görünen her şey Öz de bir Sözde ayrı. Her birimiz her bir eşya yada cisim bu alemde bir sözdür bir kelimedir. Sözün içindeki Özü bulmak ise ancak Tevhid ilmi iledir. Yani ilim ile kişi ancak kendini bilir.
Yunus Emrenin dediği gibi
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır
Kurbiyet; yakınlık diye çevrilsede Allah ile kulunun arasında bir mesafe olmadığının sırrıdır. Hadid Sûresi 4. ayette belirtildiği gibi, Allah’ın her an bizimle beraber olduğunu anlamaktır. Hadid Sûresi 4:….ve huve meakum eyne mâ kuntum” “Nerede olursanız olun O sizinle beraberdir”
.
Bizler hep, Allah ayrı kendimiz ayrı sandık. İşte kurbiyet bu zannı ortadan Kurban kesmenin sırrı da, zanların bir bir kesilmesi, terk edilmesidir. İşte, kurbiyet kurban aynı kökten kelimeler olup seni sana vuslat ettirinceye kadar seni ayrılık bilincine dürüren tüm zanları terk ettirmektir. Yani kurban bayramı sizi size yakınlaştırmak yani hakikatinize Öze bağlanma , birlik makamına gelmenin yoludur.
Kur’ân bu yakınlığı bize bildirir.
Kâf Sûresi 16 Biz ona şahdamarından daha yakınız.
İşte kişinin bu yakınlığı anlaması “kurbiyet” sırrıdır.
Kurban, “Kurb” kökünden gelir, yakınlık demektir.
Mukarrebin de yakınlık sırrına erenler yani arif olanlardır.
Mukarrebin olan kişi, Allah ile kulun arasında mesafe olmadığını bilen kişidir.
İşte “Kurb-Kurban”kişinin vücudunun sahibini bilme ve O’na teslim olma ve zanlarından kurtulma hakikatidir.
Özüne yakın olma sırrı kişinin sınırlı yapısı içindeki sınırsızlığına erişme özgürleşme yoludur, yakınlık sırrı, kişinin varlığından madde algısından çıkmasıdır.