Aile ve Birlikteliği ?
Birkaç gün önce Tayyib Erdoğan 2025’in “Aile Yılı” olarak ilan etti.
Bende araştırmacı huyum kurusun, Merak ettim ve 'Bize her yer TRabzon' teorisiyle artık aslen TRabzonlu (illaki !) olduğuna kanaat getirdiğim Hz Yapay Zeka ile temas edip, öncelikle AİLE ne demek ? öğrenmek istedim ve sorularıma verilen bilgilerden alttaki özeti çıkarttım.
Benzer 'ilanlarda' Resmî veya uluslararası kuruluşlar (Birleşmiş Milletler gibi) zaman zaman belirli konulara dikkat çekmek amacıyla belli bir yılı “özel” diye EN AZ BEŞ SENE ÖNCEDEN ilan eder. Örneğin “Aile Yılı” (International Year of the Family) ilk kez Birleşmiş Milletler tarafından 1994’te ilan edilmesi öncesinden 4 yıl alt komisyonlar çalışmaları ve tüm dünya devletlerini bilgilendirme çalışmaları yapmıştı.
Dolayısıyla Tayyib Erdoğan tarafından 2030 da “Aile Yılı” olarak ilan edilmesi ve bunun 5 sene öncesinden: Sağlık Bakanlığı ya da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Aile, Yaşlı, Kadın ve Çocuk birimleri ve diğer ilgili bakanlıklar ya da resmî kurumlarla hazırlıklarının yapılması gerekliydi. Öyleki ilan edilen yıl öncesinden özellikle aile politikaları, aile içi şiddetle mücadele, demografik çalışmalar veya aile birlikteliğinin güçlendirilmesi gibi önemli konular detaylandırılarak değerlendirilmeli ve ilgili bakanlık gibi diğer devlet kurumları bilgilendirilerek resmî gazete meclis onayı sonrası detaylı yol haritası - belgelerle kamuoyuna açıklanmalıydı.
Şayet 2030 yılı gerçekten “Aile Yılı” olarak ilan edilmek istenseydi:
Aile Politikalarının Geliştirilmesi: Aile refahını artırmaya yönelik sosyal yardımlar, eğitim projeleri, istihdam destekleri.
Aile İçi İletişim ve Dayanışma: Boşanma oranlarının düşürülmesi, aile içi şiddetin önlenmesi, yaşlı ve engelli bakımı gibi konularda farkındalık.
Kadının Rolü ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Kadınların iş gücüne katılımı, annelik ve kariyer dengesi, ev içi emeğin paylaşımı.
Çocuk Hakları ve Eğitim: Erken yaşta evliliğin önlenmesi, çocuk işçiliğiyle mücadele, nitelikli eğitim imkanlarının desteklenmesi.
Kültürel ve Dini Değerler: Ailenin toplumsal yapıdaki yeri, gelenek ve göreneklerin yaşatılması, kuşaklar arası bağların güçlendirilmesi….
Gibi tüm kurumlarla ortak çalışma hedefi olarak 5 yıl öncesinden planlanıp, Resmî Kaynakları Takip: Konuya dair en güncel ve güvenilir bilgiler, ilgili bakanlıkların veya resmî kuruluşların internet sitelerinde ve basın duyurularında yer alması, Sosyal Projelere Katılım, ilan edilen yıla özel etkinlik, sempozyum, konferans ve kampanyalara katılarak projeleri desteklemek, Akademik ve Medya Çalışmaları: Medya kuruluşları, üniversiteler veya sivil toplum örgütleri, “Aile Yılı”na özel raporlar, makaleler, belgeseller üreterek kamuoyunda farkındalık yaratabilir. gerekirse Posta pulu çıkartma, geçmişten günümüze AİLE filmleri - dizileri vs., gibi CİDDİ hazırlıklar yapılmalı.
Toplumun en küçük ünitesi “Aile” ne demek ?
Genellikle kan bağı birbirleriyle evlilik veya evlat edinme yoluyla birbirine bağlı bireylerden oluşan; sevgi, saygı, sorumluluk ve dayanışma temelinde şekillenen, toplumun en temel sosyal kurumudur. Aile üyeleri; barınma, ekonomik destek, duygusal paylaşım, sosyalleşme ve kültürel değerlerin aktarımı gibi işlevleri birlikte yerine getirir. Aile yapısı, farklı kültür ve toplumlarda çekirdek aileden (anne-baba-çocuklar) geniş aileye (dede, nine, amca, hala, dayı vb. dahil) kadar çeşitli formlarda görülebilir ve zamanın koşullarına, ekonomik imkânlara, toplumsal normlara göre değişebilir.
Tarihsel Süreçte Ailenin Dönüşümü: insanlık tarihi boyunca pek çok farklı biçimde var olmuş; toplumsal, ekonomik ve kültürel değişimlerle birlikte sürekli dönüşüme uğramıştır. Tarihsel süreçte “aile” kavramının nasıl şekillendiğini anlamak, toplumların sosyal yapıları, yaşam biçimleri ve değerlerin tanımı genel olarak:
- Avcı-Toplayıcı Toplumlarda Aile
İlk insan topluluklarında (Avcı-Toplayıcı dönem), aile yapısı genellikle küçük akraba gruplarından oluşurdu. Hayatta kalmak için birlikte avlanan, besin toplayan, barınak inşa eden bu topluluklar, üretim araçlarına çok sınırlı ölçüde sahipti. Akrabalık bağı, iş bölümü ve dayanışma bu dönemde ailenin temel çerçevesini belirledi. - Toplumsal Roller
Kadınların toplayıcılık, erkeklerin avcılık yaptığı bu dönemde, çocuk bakımı tüm grup tarafından ortaklaşa üstlenilebiliyordu. Çocukların yaşamını sürdürebilmesi için grubun koruması kritik öneme sahipti; bu da aile benzeri yapıların ortaya çıkmasını destekledi.
- Tarım ve Hayvancılığın Başlaması
Yaklaşık 10-12 bin yıl önce Neolitik Devrim ile insanlar yerleşik hayata geçti, tarım ve hayvancılık yapmaya başladı. Üretim fazlası oluşması, mülkiyet kavramının ortaya çıkmasına neden oldu. - Mülkiyet ve Aile Yapısı
Tarım toplumlarında toprağın ekimi, ürünün saklanması ve korunması için aile içi iş bölümü önem kazandı. Kadın ve erkek rolleri netleşmeye, ataerkil (patriyarkal) yapılar öne çıkmaya başladı. Mülk (toprak, hayvan vb.) aile büyüklerinin veya erkeklerin kontrolünde oldu. Aile, ekonomik olarak birlikte hareket eden ve mülkü gelecek kuşaklara aktarabilen bir birim haline dönüştü.
- Kent Devletleri ve İmparatorluklar
Antik Mısır, Mezopotamya, Antik Yunan ve Roma gibi ilk büyük medeniyetlerde aile, toplumun temel birimi olarak görülürdü. Ancak ailenin işlevi sadece ekonomik değil, aynı zamanda hukuki ve siyasal boyutları da kapsayacak şekilde genişledi.- Örneğin Antik Roma’da “Paternel Familias” (ailenin reisi), aile üyeleri üzerindeki mutlak otoriteye sahipti; mülkün yönetimi, çocukların eğitimi ve aile hukuku gibi alanlarda söz sahibiydi.
- Aile ve Miras
Bu dönemde miras hukuku, mülkiyetin aile içindeki geçişini belirlerken, çocukların meşruiyeti, evlat edinme ve evlilik sözleşmeleri gibi konular toplumsal düzenin korunmasında önemli rol oynadı.
- Feodalizm ve Soylu Aileler
Avrupa’da feodalizm ile birlikte büyük toprak sahibi soylu aileler, siyasi gücün ve ekonomik kontrolün önemli bir parçası haline geldi. “Hanedan” kavramı oluştu; aile, sadece kan bağı değil, aynı zamanda siyasi ittifaklar yoluyla da genişleyen bir yapıydı.- Evlilikler, özellikle diplomatik veya ekonomik sebeplerle, aileler arasında ittifak kurma aracı olarak kullanıldı.
- Köylü Aileler
Feodal sistemde toprağı işleyen köylü aileler ise soylu ailelerin himayesinde, koruma ve vergi ilişkisi içinde yaşıyordu. Kırsal kesimde geniş aile (büyük ebeveynler, çocuklar, torunlar) yaygındı; kuşaklar boyunca aynı ev veya çiftlikte kalınıyordu. - Dinî Etki
Orta Çağ’da Kilise, evlilik ve aile yaşamı üzerinde büyük bir etkiye sahipti. Evliliğin “kutsal bir birlik” olduğu fikri, hem aile içindeki rollerin belirlenmesinde hem de boşanma, miras gibi konularda kuralları şekillendirdi.
- Sanayi Devrimi (18. ve 19. Yüzyıllar)
Sanayi Devrimi ile kırsaldan kente göç hızlandı, tarımsal üretim azaldı, fabrika temelli üretim arttı. Bu süreç, aile yapısında çekirdek aileye doğru bir dönüşümü hızlandırdı.- Kırda daha çok geniş aile yapısı görülürken, kentlerde iş olanakları arayan bireyler, genellikle çekirdek aile şeklinde yaşamlarını sürdürmeye başladı.
- Kadınların Rolü ve İş Gücü
Fabrikaların ortaya çıkışıyla birlikte kadınlar da iş gücüne katılmaya başladı. Erkek “eve ekmek getiren” rolünü üstlenirken, kadın hem ev işleri hem de ücretli iş arasında bölünmek zorunda kaldı. Bu durum, ailenin ekonomik ve toplumsal rollerinde büyük değişimlere yol açtı. - Modern Hukuk Sistemleri
19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında modern devletlerin kurulmasıyla birlikte, evlilik, miras ve boşanma gibi konularda seküler yasalar devreye girdi. Bu yasalar, kadının aile içindeki konumunu güçlendirmeye başladı (örneğin miras hakkı, boşanma hakkı vb.).
- II. Dünya Savaşı ve Sonuçları
İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyanın birçok yerinde hızlı bir nüfus artışı (baby boom) görüldü. Kırsaldan şehre göç eden aileler için toplu konutlar, apartman yaşamı yaygınlaştı. Geleneksel geniş aile yerine çekirdek aile modeli iyice baskın hale geldi. - Kadın Hareketleri ve Toplumsal Değişim
1960’lardan itibaren yükselen kadın hareketleri (feminizm), aile içinde cinsiyet eşitliği talebini ön plana çıkardı. Kadınların iş gücüne katılımı arttı, doğum kontrol yöntemlerinin yaygınlaşması sonucu aile planlaması yaygın hâle geldi. Boşanma oranları yükseldi, tek ebeveynli aile yapıları ve yeniden evlilik gibi olgular sıklıkla görülmeye başladı. - Kültürel Çeşitlilik ve Yeni Aile Modelleri
Göç, kentleşme, küreselleşme ve teknolojik gelişmeler gibi etkenlerle günümüzde çok çeşitli aile modelleri ortaya çıktı:- Tek ebeveynli aileler (boşanma, eşin kaybı vb.)
- Çocuk sahibi olmayan çiftler
- Aynı cinsiyetten ebeveynli aileler
- Yeniden evlenme ile oluşan karma aileler (üvey kardeşler vb.)
- Çekirdek Ailenin Yaygınlığı
Batı toplumlarında çekirdek aile hâlen baskın yapı olsa da, yaşlı bakımının devlet veya özel kurumlar tarafından üstlenilmesi, çocuk bakımının profesyonel kurumlara kaydırılması aile içindeki dayanışma ve görev bölüşümünü azaltabildi. - Kolektivist Kültürler
Asya, Orta Doğu, Afrika gibi bölgelerde hâlâ geniş aile ve kuşaklar arası dayanışma önemini koruyor. Fakat kentleşme, globalleşme ve modern yaşam biçimleri bu bölgelerde de yeni aile modellerinin oluşumuna zemin hazırlıyor. - Teknolojik Etkiler
Uzak mesafelerde yaşayan aile üyeleri, internet ve sosyal medya aracılığıyla iletişimi sürdürebiliyor. Bu, göçmen ailelerin de kültürel bağlarını koparmadan devam etmesine yardımcı oluyor.