Türkiye'nin vergiyle İmtihanı AKePe herhalde dünya tarihinde - ve - şeytanın bile aklına gelmeyecek vergileri icat etmekte maharetli.  Mevcut iktidar son 23 yılda vergilerden ortalama kurla $ 2.9 – yaklaşık ‘’$ 3 TRİLYON’’ vergi topladı. Bu çok ciddi bu miktarın ne kadarı gelir vergisi ne kadarı direkt vergi, ne kadarı dolaylı vergi ? diye bakıldığında.  Toplam vergi gelirlerimiz %65 - %70 civarında dolaylı vergiler ve geri kalanı dolaysız ve direkt vergiler.   Şayet %65 - %70'i dolaylı olan bir vergi sisteminde, adaletten bahsetmek mümkün değildir. Çünkü dolaylı vergi olduğu zaman KDV - ÖTV gibi vergiler maalesef Milyar dolarları olan zenginden de – 17.ooo TL asgari ücretli fakirdende ‘’aynı’’ oranda alınıyor.  Örneğin Gelir vergisinin büyük bölümünün işçi Emekçi memurdan kesilen ücretlerden kesilen gelir vergisi oluşturuyor - yani kaynakta kesinti yoluyla 2023 yılı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın faaliyet raporundan elde edili verilerde 720 milyar liralık kesintiyle elde edilen gelir vergisinin sadece 448 milyar ücretlerden kesilen gelir vergisi oluşturuyor. Doğal olarak vergi Adil toplanamıyor.  Konu: işçi, emekçi ve memurun gelir vergisi tarifesine geldiğinde, maalesef 23 yılda 178.510 lirası yok edilmiş - yani bugün ilk diliminin 110.000 değil 288.571 TL alması gerekirdi.  Kurgulayan sistem aynıysa, o zaman politik tercihlerin sonu vergi sistemi çarpıklığıdır.  Unutmamak gerek, gelir dağılımı adaleti ne kadar iyi olursa bir ülkede toplumsal huzur ve barış da o anlamda o kadar iyi olur. Bu Servet transferi kurgusu çok önemli. Maalesef iktidar ve muhalefet iki taraflı değerlendirdiğimizde bütçede kime - ne kadar, ne için ödediğimizi göremiyoruz. Bu miktarlar farklı farklı adların altına gizleniyor.  Çünkü örneğin aynı bütçede 2021 yılına kadar bir kuruş harcanmamış bir fasıldan bahsedersek Ekonomik ve Mali ama hiçbir başarı cezasız hiçbir başarısızlık da ödülsüz kalmaz.  Kamu kaynağı kullanan yöneticiler, vatandaşın her kuruş vergisinin hesabını vermek zorunda ve halkın bunun hesabını sormak hakkıdır.   Demokrasi + oy + vergi iç içe birbirine bağlıdır Her yurttaşın bilmesi gerekliki: Ülkenin köprüsü, yolu, hastanesini, okulu … vatandaşın ödediği vergiyle yapıldı ve yapılmaya devam ediyor.  Fakat bu dönemdeki ilave fahiş faizli yurt dışı kredileri sorunu, geleceğimizi de ipotek altına alıyordu.  Ekonomiyi ASLA – hukuktan, yargıdan ayrı diye düşünemeyiz.  Yapısal reformlar yapılmadığı ekonomide kattiyen doğru sonuçlara gidilemez.   Örneğin çocuk kandırır gibi ‘’bütçeye hiçbir yük getirmeyecek !’’ diye canlı yayınları gezen dönemin Maliye Bakanı – halkın birikimlerinden oluşan bütçeyi mahveden KKM – Kur Korumalı Mevduatı ŞAPŞALCA savunurken, vergiler dahil bize sadece son 2 yıldaki zararı 1.2 TRİLYON LİRA oldu.  Peki: kamuya çok büyük bir zarar veren ve servet transferine sebep olan suçlulardan bir kişinin siyasi ya da hukuki bir sorumluluğu üstlendiğini gördük mü ? Hayır.  Çünkü: kapanın elinde kalır misali talan edilen ülkede, nasıl olsa dokunmuyorlar diye başka hırsızla arsızlaşıp cesaretleniyor ve ‘’buda benim hakkım’’ diyen hacı hoca – takunyalılar ‘Dar ül harb – Cumhuriyet birikimlerini talan Helaldir ! diye şerefsizce hırsızlığı artık mübah görüyor.  Muhalefet dahil kimsenin ses çıkarmadığı bu durum 23 yıldır o derece normalleştiki, ahlak yosunu herkes artık çalmanın ‘’kendine düşen pay - hakkıymış’’ gibi davranıyor.   Örnekler çoğaltılabilir: Bir müdürün istediğim otomobili, büro koltuk takımını alırım rahatlığıyla vede şerefsizce artık makam arabası ile çocuklarını okula bıraktırtması, eşini kuaförden aldırtması …. olağan şeyler oldu.  Eskiden bunlar çok AHLAKSIZ ve ayıp şeylerdi, caydırıcılığı için çok ağır cezai kanunları vardı.  Lakin halkın - vergileriyle beslediği Milletvekillerinden - fesh edilmiş parlamentodan umudu yok, vergilerin adaleti sağlamaya dönük gelir dağılımı çabası olmadığı için artık din iman – yetmeyince vatan millet sakarya naraları ile uyuşturulmu halka artık herşey normal geliyor. Yrt dışında € 93.600 değerindeki otomobilin fiyatı, Türkiye'de € 463.000 misali yine yabancı ülkelerde yaklaşık 11.000 lira olan bir telefon için 58.000 lira vergi sistemi, gerçekte ‘bana dindarın cahili lazım !’ diyen sefil Üniversite rektörü iddiasını doğrularcasına sanki eğitime küskün politikalarla - ülke geleceği karartılmış durumda.  Öğrencinin tabletinde, karayolu taşıtında …. Herşeyde TRT bandrolünü ‘’çok normal olağan !’’ birşeymiş gibi tanıtıyorlar. Neden bu millet ‘’eksik !’’ için ilaveten borçlansın ?, faiz yükü artsın.  Sadece 2017'de her 100 liralık verginin 10.56 kuruşu faize gideri diye izahlanan durum aslında Kara Para – belkide suçtan elde edilen mal varlığımı ? belli değil.  İzahatta ‘’vergisi ödenmemiş para kara paradır !’’ densede, vergi suçu ve Kara Para aslında çok ayrı iki olgudur.  Son 20 yılda Kara Para konusunda dünyada eşi görülmemiş şekilde – sağduyunun haklı olarak AHLAKSIZ dediği şekilde maalesef ‘’Türkiye'de 7 kez varlık barışı’’ geldi. Aslında bu operasyon ülkedeki menşei gayri ahlaki boyurtta olan: devleti talan edenlerin kara parasını aklama, silah ticareti, kadın kaçakcılığı, eroin … başlıklı ŞEREFSİZ kara parayı sisteme sokma barışı diye adlandırılmalı. Hatırlanırsa, Prof Burhan Kuzu ve Eroin taciri Zindaşti arasındaki ilişki dahil, 99 sayfalık raporda Gayet net çift defter kullanma Sahte fatura … benzeri sayısız şüpheli işlemlerde ortaya çıkan bir gerçek var ‘’bu bereketli topraklarda sadece vergi değil, KARA PARA’da yetişiyor.   AHLAKSIZ vergi barışı adı altında Elde edilen HARAM gelir, tabela şirketler aracılığıyla: yerleştirme, ayrıştırma ve bütünleştirme aşamalarını geçirerek finansal sisteme sokulabiliyor.   Doğruluğu resmi verilerle ispatlı Normalde insanlar vergi vermekle övünürken, 2000 yılı - Vergi rekortmenleri listesinde ilk 100'ün 14'ü isminin açıklanmasını istemezken 2023 yılında ilk 100'ün 73'ü ismim açıklanmasın dedi ?.  En çok vergiyi veren ülke nasıl demokratik olabilir ? dedirtircesine  mutfak tüpünden özel tüketim vergisi alan bir yönetim gerçeğini unutmayalım.  Keza  akaryakıtta çok enteresan bir şekilde geçtiğimiz yıl bir düzenleme yapıldı ve 6 aylık ÜFE zammı otomatiğe bağlanarak – ayrıca ‘’cumhurbaşkanına 5 kat arttırma yetkisi’’ verilirken, belki duacı olmamız gerek – zam gelmeyen 25 kuruşluk poşete gösterdiğimiz hassasiyeti – nereye harcandığının hesabı verilmeyen 22 yılda toplanan KAYIP $ 3 TRİLYON içinde gösterebilsek.