Mevlana'nın Türkler Hakkındaki Sözleri:
"Kan dökücü Oğuz Türkleri, malları yağma etmek üzere bir köye girdiler."
"Konya şehri de yine merhametsiz Türk zalimlerin eliyle harap olacaktır."
Mevlana, Mesnevi'de anlatıyor:
"Kan dökücü Oğuz Türkleri, malları yağma etmek üzere bir köye girdiler. O köyün eşrafından iki kişi yakalayıp birini öldürmeye niyet ettiler. Öldürmek üzere elini bağladıkları zaman dedi ki: “Padişahlar, yüce erler. Niye benim kanıma kastediyorsunuz. Neden benim kanıma susadınız? Öldürülmemde ki maksat, garaz ne? Görüyorsunuz ya, gördüğünüz gibi yoksulum, çırçıplak bir adamım” Oğuzların biri “Arkadaşın korksun, ürksün de altınları çıkarsın diye öldürüyoruz” dedi. Adam “O benden yoksul” deyince Oğuz, “Haber verdiler onun altını var.” dedi." (Mevlânâ, Mesnevî, Çev. Veled İzbudak, C. 2, s. 234.)
Eflaki naklediyor:
"Bir gün şeyh Selahaddin hazretleri bağını yapmak için ücretle Türk rençberler tutmuştu. Bunu gören Mevlânâ hazretleri: “Efendi, bağ yapımında Rum rençberler, bozumunda da Türk rençberler tutmak lazımdır. Çünkü dünyayı imar etmek Rumlara, yıkmak ise Türklere mahsustur. Her şeyden arı duru olan yüce Tanrı, dünyayı yarattığı vakit önce gafil kâfirleri yarattı ve onlara uzun ömür ve büyük kuvvet verdi. Nihayet onlar, hiçbir şeyden haberi olmayan rençberler gibi bu toprak âlemini imar etmeye çalıştılar.
Birçok asırlar sonra gelenlerin örneği olsun diye birçok şehirler, dağların tepelerinde kaleler ve tepeler üzerinde tarlalar yaptılar. Sonra da azar azar bu imaretlerin tamamıyla harab olması için Tanrı’nın takdiri şöyle bir tedbirde bulundu: Bunları yıkmak için Türkleri yarattı, onlar da çekinmeden ve acımadan gördükleri her imareti yıktılar, harabeye çevirdiler ve hala da yapıyorlar ve kıyamete kadar da böyle yapacaklar. Konya şehri de yine merhametsiz Türk zalimlerin eliyle harap olacaktır” buyurdular.
Nitekim şimdi buyurduğu gibi oldu." (Eflâkî, Ariflerin Menkıbeleri, C. 2, s. 153.)