NEZAMAN GİDİYORSUN ?
Yirmi yılda şöhretin, tüm dünyaya yayıldı.
Açlık çeken milletin, kaburgası sayıldı.
Sana sade hırsızlar, beşli çete bayıldı.
Bir selayı bekliyor, ahali biliyorsun,
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun?
Ne kadın doğuruyor, ne koyun yavruluyor,
Emekliler açlıktan, rüzgarda savruluyor,
Seker un çoktan hazır, helvalar kavruluyor,
Milletin ekmeği yok, sen bal kaymak yiyorsun,
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun?
Beddualar ediyor, ciğeri yanan kullar,
Yandaşlar köşe oldu, kapanmıyor bavullar,
Çalınmayı bekliyor, ne zamandır davullar,
Millet artık işine, gücüne kafa yorsun,
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun?
Bence veda zamanı, iyice bıkılmadan,
Nas dedin ayet dedin, utanıp sıkılmadan,
Yaptırdığın saraylar, başına yıkılmadan,
Ahirette hesabı, azgın zebani sorsun,
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun...
Düşman ettin fütursuz, anayı ve bacıyı,
Yıllar var ki bu millet, çekti büyük acıyı,
Nasıl göndereceğiz, bunca istilacıyı,
Bu zavallı milleti, ahmak yerine korsun,
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun...
Kızdın hakaret ettin, hep yükselttin sesini,
Giyindi mürteciler, peçesini fesini,
Millet davul çalacak, versen son nefesini,
O gün bayram olacak, çok iyi biliyorsun,
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun...
Av. Mehmet Sevim. Meydanoğlu