İnsanlık tarihinde iz bırakmış 10 önemli bilim insanı
Tarih boyunca binlerce bilim insanı, karmaşık denklemleri çözmek, hayatı kolaylaştırmak, hayat kurtarmak ve insanlığı adım adım ileri bir seviyeye taşımak için çeşitli araştırmalar, deneyler, icat ve buluşlar ortaya koymuştur. Bugüne kadar ulaşabildiğimiz çoğu teknolojik alet ve tıbbi olanaklar bu dahi beyinler sayesinde şu anki noktaya kadar gelebildi. Onun için Bilim, gerçek dünyadaki olayların gözlemlenmesi, açıklanması ve öngörüsünü vurgulayan, bilim adamları tarafından yapılan, doğal dünya hakkındaki deneysel, kuramsal ve pratik bilginin bir bütünüdür.
Galileo Galilei
İtalya’nın Pisa kentinde doğan Galileo Galilei, günümüzdeki modern bilimin babasıdır. Dünyanın ilk uzay teleskobunu icat ederek ay ve gezegenlerin hareketlerini incelemiş, dünyanın yuvarlak olduğunu ve güneşin etrafında döndüğünü gözlemlemiştir. Galilei’nin yaşadığı yüzyılda dünyanın düz olduğu ve bir öküzün boynuzları üzerinde durduğuna dair inanışlar mevcuttu. Dünyanın düz olduğuna dair yaptığı konuşmalar ve yazdığı kitaplar sebebi ile din adamlarının baskılarına uğramak zorunda kalan Galilei, birçok ölüm tehdidi atmış ve sürgün edilmiştir. Papa tarafından “kafir” ilan edilen Galileo Galilei, 1642 yılında 77 yaşında vefat etmiştir.
Isaac Newton
İngiliz bir matematikçi olan Isaac Newton, Cambridge Üniversitesi’nde matematik profesörü olarak görev yapmaktaydı. Rivayete göre Newton, bir elma ağacının altında oturup düşünürken, kafasına bir elma düşer ve bu sayede yer çekimini bulur. Bu hikâye aslında böyle değildir. Newton’un en yakın arkadaşı William Stukeley’in yazdığı bir el yazmasına göre, iki arkadaş bahçede oturup sohbet ederken Newton elma ağaçlarına bakarak, “Bu elma neden dik bir şekilde yere düşüyor? Bence kesinlikle dünya onu çekiyor” demiştir. Bu sayede yer çekimini keşfetmiştir. Yer çekiminin yanı sıra Newton, gezegenlerin güneşin etrafında dönüşlerine dair kanıtlar da öne sürmüştür. Ayrıca “Hareket Yasası” ve “Beyaz Işığın Bileşimi” de Newton’un bulduğu önemli keşiflerdendir.
Marie Curie
Dünya üzerinde iki ayrı Nobel Ödülü’nün sahibi olan ilk kişi ve Nobel kazanan ilk kadın mucit olan Marie Curie, tıp alanında birçok hastalığın tedavisinde radyasyonun kullanımını savunarak tarihe damga vurmuştur. Marie Curie, çocukluk döneminde annesini tüberkülozdan, kız kardeşini ise tifüs hastalığından kaybetmiştir. O günden beri tıp alanına kafayı takmış ve birçok hastalığın tedavisini bulmak için uğraşmıştır. Paris Üniversitesi Fizik Bölümü’nü, bölüm birinciliği ile bitiren Curie, bilim insanı olma yolunda, ilk adımı böylece atmış oldu. 1903’te radyoaktiviteyi keşfetti ve X-ışınlarının tıp tedavilerinde kullanılmasına öncülük ederek Nobel Fizik Ödülü aldı. Daha sonrasında, 1911 yılında Radyum elementini keşfederek Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen Curie, savaş alanında yaralı askerlerin tedavisinde kullanılan dünyanın ilk mobil X-ray makinesini icat etti. Marie Curie’nin ölümü ne yazık ki kendi elleriyle oldu. Yaptığı deneyler sebebiyle çok fazla radyasyona maruz kalan Curie, 1934 yılında kanserden dolayı vefat etti.
Nikola Tesla
Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz Nikola Tesla, aslında günümüzde kullandığımız birçok teknolojik ürünün mucididir. 10 Temmuz 1856 tarihinde Sırbistan’da dünyaya gelen Nikola Tesla’nın en büyük hayali bir mühendis olmaktı. Nitekim öyle de oldu. AC Gücü (alternatif akım) konusunda yüzyılın ilerisinde keşifler yapan Tesla, yaptığı deneylerle asla yetinmiyordu. Alternatif akım konusu, o dönemin şirketlerinin pek işine gelmiyordu. Çünkü eğer Tesla bu konuda başarılı olursa, dünya üzerindeki milyonlarca insan elektriğe ücretsiz bir şekilde ulaşabilecekti. Bu yüzden Tesla’nın adını bilim dünyasından silmek için ellerinden geleni yaptılar. Tesla’nın buluşları bununla sınırlı kalmadı. Modern elektriğin, Niagara Şelalesi’ndeki ilk hidroelektrik santralinin, transistörlerin, uzaktan kumandanın, modern elektrik motorunun, radyonun ve tonlarca başka makinenin mucidi olan Tesla, ne yazık ki çoğu icadının patentini alamadı ve farklı bilim insanlarına kaptırdı.
Thomas Edison
Elektrik ile ilgili yaptığı çalışmalar sayesinde ampulü icat eden Thomas Edison, aynı zamanda kamera ile deneysel çekimler yapmış ve Henry Ford tarafından otomobilde kullanılan akümülatör fikrine öncülük etmiştir. Dönemin başarılı iş adamlarından biri olan Edison, bugün 300.000’den fazla kişinin istihdam etmesini sağlayan mühendislik şirketi General Electric’in kurucusudur. Günde 20 saatten fazla çalışan bu büyük bilim insanı, kariyeri boyunda 1000’in üzerinde patent başvurusunda bulunmuştur.
Albert Einstein
Tarihin en ünlü fizikçisi kimdir diye soracak olsak, hiç şüphesiz yanıt Albert Einstein olacaktır. Einstein, çocukluk döneminde bile yaşıtlarından daha ileri bir seviyedeydi. Uzay ve Evren konusunda oldukça meraklı olan Einstein, gençlik döneminde “Manyetik Alanlar” üzerine birçok makale yazdı. Einstein’ın dönüm noktası ise Genel Görelilik Kuramını öne sürmesiyle oldu. Ona göre; nasıl ağır bir topu gerilmiş bir çarşaf üzerine bıraktığımızda çarşaf bükülüyorsa, kütlesi büyük gezegen ve gök cisimleri de uzayı eğip bükebiliyordu. Bu kuram, Einstein’ın adını altın harflerle tarihe yazdırmasını sağlamıştır. Albert Einstein aynı zamanda Kuantum Teorisinin temelini oluşturan fotoelektrik etkisini keşfettiği için 1921’de Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüştür.
Charles Darwin
Charles Robert Darwin, biyoloji alanında yaptığı çalışmalar ile bilim camiasının en ünlü isimlerinden biridir. Aynı zamanda bir doğa bilimci ve jeolog olan Darwin, şüphecilik ve inançsızlık arasında karar vermeye çalışırken evrim teorisini ortaya atmıştır. Bu konu hakkında 20 yılı aşkın bir süredir kanıt toplayan Darwin, bulgularını “Türlerin Kökeni” adlı kitabında yayınladı. Tüm türlerin ortak atalardan geldiğini ve evrim modelinin “doğal seçilim” sürecine dayandığını tespit eden Darwin, bir öpücük böceğinin kendisini sokması sebebiyle Çagas hastalığından, 73 yaşında hayatını kaybetmiştir.
Rosalind Franklin
Bir doğa bilimcisi olan Rosalind Franklin, DNA çift sarmalının keşfiyle bağlantılı olan, DNA’nın X-ışını kırınım görüntüleri üzerindeki çalışmasıyla tanınmıştır. Ayrıca RNA’nın, virüslerin, kömürün ve grafitin moleküler yapısını anlama ve DNA yoğunluğunu keşfetme konusundaki çalışmaları ile ünlenen Franklin, tıp camiasında çok büyük bir ses getirmiştir. Ne yazık ki 37 yaşındayken, yumurtalık kanseri sebebiyle vefat etmiştir.
Stephen Hawking
Dünyanın en büyük bilim insanlarının başında gelen Stephen Hawking, bir kozmolog ve fizikçidir. Uzay ve kara delik konusunda yaptığı çalışmalarla birçok buluşa ışık tutmuştur. Evren ve kara delikler hakkında birçok kitap yazan ve kitapları oldukça fazla satan Hawking, yavaş yavaş ilerleyen ve zamanla onu felç eden nörolojik bir hastalığa sahipti. Ömrünün son zamanlarını bir tekerlekli sandalyede, tek bir yanak kasını kullanarak iletişim kurmayı sağlayan bir cihaz ile geçirdi. Hastalığı bir an bile olsun, onu buluşlarından alıkoyamadı. Tarihe damga vuran bu fizik dehası, ne yazık ki 2018 yılında hayatını kaybetmiştir.
Michael Faraday
Karbon ve Klor elementlerini keşfederek diamanyetizma, elektroliz, elektrokimya ve elektromanyetik indüksiyon alanlarına katkıda bulunan Michael Faraday, şüphesiz tarihe damga vuran en büyük bilim insanlarından bir tanesidir. Faraday İndüksiyon Yasası, Faraday Kafesi, Faraday Elektroliz Yasası ve daha birçok deney ve teori ile tanınan bu İngiliz bilim insanı, ayrıca gazların yoğunlaşması ve optik aldatmacalar üzerine birçok makale yayınlamıştır.
Hepsi fevkaladeninde üstünde başarılı olan bu dehaların tek eksik yönü ‘’Trabzonlu’’ olmayışlarıydı (İYİKİ olmamışlar).