6 Şubat deprem yıldönümü
Salonda uçak beklerken, hergün OLMAZSA OLMAZ - Yılmaz Özdil Bla Bla Tv ve değişik sosyal medyayı izledim (aynı punto ile başlık yapıp aynı resimlerle AYNI haberi yayınlayan ''15 ulusal medya'' sonrası, paralarımızla YANDAŞ yayın yapan TIRT ve hayatımdan sildiğim diğer kanallara, doktor DİKKAT virüs kapabilirsin ! dedikten sonra bakamaz oldum). Dikkatimi çeken haberlerden biri DİPLOMASIZ liderimiz, 6 Şubat yıldönümünde için resmi kayıtlarda ‘’Kahraman Maraş’’ 1 yıl ardından sadece %3 ü bitirilebilmiş deprem konutların kura çekme törenine katılması ve halkı Hatayda TEHDİT içerikli sözleri takıldı.
Dünya deprem izleme kurumlarında ‘’6 Şubat’’ diye geçen asrın felaketine AKePe ısrarla ‘’Kahramanmaraş’’ diye devlet resmi kayıtlarına geçirdiği deprem Kandilli rasathanesi müdürü, Profesör Haluk Özener Basın bülteni kayıtlarına göre 7.8 büyüklüğündeki ‘’İLK’’ merkezi Gaziantep - Şehit Kamil ilçesi diye açıklarken, ABD, İtalya, Fransa ve Almanya Deprem Araştırma merkezleri AYNI bulgular için DOĞRU derken, her nedense AFAD – tuhafça tam ‘’9 saat sonra gerçekleşen İKİNCİ deprem’’ üssü Kahramanmaraş Pazarcık dedi
2014 e kadar depremle ilgili Merkez Kandil rasathanesi, Tek Adam kararnameyle 2009 yılında kurulan AFAD yetkili hale getirildi. O tarihten itibaren, depremlerin merkez üssü ve büyüklüğü konusunda çelişkiler yaşanmaya başlandı. HER seferinde Dünya merkezleri AYNI raporları sunarken AFAD pek çok depremin yerini ve büyük büyüklüğünü hatalı olarak açıkladı. Sonuç: 6 Şubat depremlerinde Merkez üssünün HATALI açıklanması yüzünden ilk müdahale YANLIŞ nokta - Kahramanmaraş'a yapıldı. Bilim yerine siyaset tercih edilirken, hala 50.ooo mi yoksa şimdi İstanbul Büyük şehir belediye başkan adayı – İMAR AFFI SORUMLUSU bakan Kurumlu dediğine göre 131.ooo mi bilinmeyen felakette, yüzlerce - belki onbinlerce insanın kurtarılma şansı kaybedildi. Bedeli çok ağır oldu. Halka açık Kandilli kayıtlarına internette girip bakılabilir. AFAD iddiası aksine, 6 Şubat Kahramanmaraş Pazarcık diye bir deprem YOK.
Türk jeoloji biliminin babası Prof. İhsan Ketin 1948 de Kuzey Anadolu Fay hattını keşfetmiş, lakin derdimi anlayacak bir politikacı bulamadım demişti. 22 yıldır YOBAZCA ‘dindarın cahili makbuldur’ diyebilen Rektör yardımcısını haklı bulan siyaset, bilimin önüne konulduğu ülkemizde YANLIŞ deprem üssü seçilen Hitit Generali ‘’Maraj’’ adına kurulu Kahraman Maraş, aslında Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Asur, Med, Persler, Makedon, Roma, Bizans, Emevi, Türk Selçuklu ve Osmanlı’nın 3.500 yıl boyunca Şehir olarak kullanılan yaşam alanı Maraş Kalesinin çevresindeydi.
Kurtuluş Savaşı sırasında nüfusu 35.000 olan, uzak köyler hariç 3.500 yıl DEFALARCA deprem tecrübesi yaşamış medeniyetler, sağlam zeminde yaşamaları gerektiğini biliyorlardı. Binlerce yıldır Sulak ve bereketli topraklara sahip Maraş gelirinin neredeyse tamamı tarım ürünlerinden oluşuyordu. 3.500 yıldır, YANDAŞ rantçılar için ekin tarlaları - köylere 15 katlı bina yapan TOKİ gibi düşünceye ASLA sahip olmadı. Yanlış yerde betonlaşmayı, bütün Maraş Halkı biliyor, Nehir yataklarına marifetmiş gibi AHMAKCA ilçeler kuruldu, Maraş şehri genişledi, 2013 yılında binaların yüksekliğindemidir, aptalca Büyükşehir yapıldı.
2000 yılında, şehir merkezi 25 km2 şehir merkezi, bugün 115 km2 olmuş Maraş, 2000 yılında tarım alanları 225 km2 iken bugün 116 km2 ye küçüldü. Gaziantep, Adıyaman, Malatya …. Ve diğerleride AYNI felaketle yüzleşti. Yine 2000 yılında: 20 MİLYON Ton buğday, 55 MİLYON ton sebze ve meyve üretirken, bugün sadece İstanbul'da 1 yılda 80 MİLYON ton EKİLEBİLİR toprağı hafriyat MOLOZ olarak yok ederken, yıl boyunca ürettiğimiz, buğday sebze ve meyvenin toplamından daha fazla tarlalara Bağlara zeytinliklere tohum yerine BETON dikiyor ve neticesinde SAMAN ithal ediyoruz, yatay yerine dikey binaların enkazı altında Depremde ölüyoruz. Şayet bu diniDAR çağdışı YOBAZ zihniyeti değiştirmez, 3500 yıldır test edilmiş yerleşilen yerler dışında bina dikmekten vazgeçmezsek, Ölümler – felaketler kaçınılmazdır.
Maalesef DİPLOMASIZ tarafından Hatay’da alenen ‘’şayet yerel seçimlerde biz oy vermezseniz, yardım beklemeyin’’ tehdidi, aslında ülkenin 22 yıldır hep böyle ayrışma halinde oluşunun itirafı idi. Tıpkı 52 şehidimiz varken, şarkıcı - çalgıcıları özel uçakla Suriye sınırındaki karakola götürüp şen şakrak Kahkahalar eşliğinde klarnet çaldırırken toplumun yarısı ‘’hani şehitlere saygı ?’’ diye sorarken, diğerleri ‘’askerlerimize Şahane moral oldu !’’ dedi. Hava karardıktan sonra pazarda ARTIK sebze toplamaya çalışırken, 1453 odalı Saray için itibardan tasarruf olmaz dedi. kendi milleti askıda ekmek kuyruğunda titreşirken, Fransa'dada ekmek kuyrukları var, Milletin çocukları işsizlikten kırılırken milyonlarca ne idüğü belirsiz Suriyeliyi memlekete doldurken ‘müslüman kardeş ! almayalımmı ?’ derken Beyin göçüne ‘giderlerse gitsinler !’ diyenleri alkışlayan halkın KIL TUTULMASI yaşadığı kesin.
Dünya yapay zekayla uğraşırken, TÖRENLE gasilhane açılışı yapanlarla övünen halk, çoğunun BİREYSEL vicdan hürriyeti - dini inacı olmayan, dünyanın en ZENGİN kalkınmış İskandinav ülkeleri için ‘’iflas ettiler’’ ve Avrupa'nın Patronu Almanya için yiyecek bulamıyor diyen ŞEREF YOKSUNU yalancıları ülkenin yarısı alkışladı. EN ÜST merci, Anayasa mahkemesini tanımayanlara ‘’bu ne biçim GUGUK devleti kardeşim ?’’ diye sorarulurken, toplumun diğer yarısı ŞAPŞALCA ‘Tabii çok iyi yapıyor’ diyor.
Onurlu her insanın hatası üzerine aslında İNTİHAR – en azından istifa etmesi gerekirken ‘’şahsım başta olmak üzere aldatıldık Rabbim etsin’’ diyen ve ‘’siyasi Hayatım boyunca hiç aldanan olmadım’’ diyor gene alkışlıyor. başkanlık sistemi bir özentinin sonucudur Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesidir diyen aynı DİPLOMASIZ biri daha sonra ‘’başkanlık sistemi bizim için gelenekseldir buna karşı çıkanların genlerinde başkanlık sistemi yok ama bizim genlerimizde başkanlık sistemi var’’ dediğindede alkışlıyor.
Hafızamızı yoklayalım ''3. köprü cinayettir İstanbul için ölümcül sonuçlar doğurur bölgede kalan akciğerlerimizin yok edilmesi demektir yeni rant alanları sağlama olayıdır'' dediğinde alkışlayan aynı AHMAK kitle ‘Cumhuriyet mitinglerinde yürüyenler var ya işte 3 köprüye hep karşı çıkıyorlar, hem de utanmadan o köprüden geçiyorlar’ dediğindede Alkışlıyor. Aynı şekilde ‘Güneydoğu sorunu olarak adlandırılan sorun aslında Kürt sorunudur’ diyene alkış tutanlar, daha sonra ‘’Kürt sorunu var dersen sorun olur Yok dersen sorun ortadan kalkar biz böyle bir sorun yok diyoruz’’ dediğindede alkışlıyor. Tıpkı ‘’Terör örgütüyle masaya oturduğumuzu iddia edenler şerefsizdir’’ dediğinde alkış tutan beyinleri kirada zavallılar ‘’PKK ile görüşme talimatını da veren benim’’ dediğindede alkışlıyor.
Unutmayalım ‘hamdolsun Avrupa Birliği'ne girmek bize nasip oldu’ diyen faiz = enflasyon ŞAPŞAL förmülünün tutmadığını gören, ½7 faizi 9 ayda ½45 e yükselten dahi EKONOMİST daha sonra ‘’Ey Avrupa Birliği Sen yoluna, biz yolumuza’ dediğindede, Devletimiz tapusu, uluslararası hukuk alanında tescilimiz Lozan için ‘’birileri bize onu zafer diye yutturmaya çalıştı’’ narası atarken alkışlayan bu halka ne hapı veriliyor acaba ?. EN BÜYÜK Yahudi nişanı aldığı İsraille el sıkışıyor, Gaze bombalanırken oğlunun gemicikleri dahil, hala İsrail ile EN ÇOK iş yapan ülke olduğumuza ülke yarısı dangalAKPudracılar sağır kalıyor. Ruslara gününü gösterdik diye uçağını vurunca kornalarla şehir turu atıp, daha sonra dünyanın EN PAHALI ARI KOVANI olarak çürüyen S400 aldığımızda ‘’Allah razı olsun’’ diye halay çekende aynı toplum.
Hala ne idiğü belirsiz, 8 saat sonra eniştesinden öğrendiği 15 Temmuz senaryosu için SORUMLU TUTTUĞU – KATİL dediği: Mısır, Suudi Arabistan ve ŞEEREFSİZ dediği Birleşik Arap Emirlikleri Prensini daha sonra herbiri için kırmızı halı sererek ‘’kardeşimi muhabbetle kucaklıyorum’’ diye karşılayışı gibi, İstanbul'da Kaşıkcıyı ‘’kuşbaşı’’ doğraması yapan Suudi Arabistan prensine ‘’cinayetinin hesabını soracağız’’ diyenler, sonra sarayında şerefine fasıl yaptırmasınada olur diyen bu halk illaki büyülenmiş.
Ülke dışındaki ‘’Tek vatan toprağı’’ Süleyman Şah Türbesi için ‘’hassasiyetimiz bellidir, dalgalanan bayrağını korumak için tereddüt etmeyiz, ona dokunulmaya kalkılırsa – İstiklal Marşımızın emrettiği gibi kükremiş Ser olur bendimi çiğner aşarız’ dediğinde alkışlayan aynı ülke yarısı ‘Süleyman şah türbesinin yeri, BAŞARILI ! bir operasyonla değiştirilmiştir’ dediğinde helal olsun diye alkış tuttu.
Denilenleri unutmama adına örnekler çoğaltılabilir ‘’Devletin kasasından bir kuruş bile çıkmadan yapıyoruz’ dediği: Kullanmadığımız yollar, geçmediğimiz köprüler, uçmadığımız hava limanları, yatmadığımız hastaneler için trilyonları YANDAŞ – BEŞLİ ÇETE talanına alkış tutan, beyni kiradakiler daha sonra asrın DİPLOMASIZ lideri ‘’biliyorsunuz Yap - işlet – devret usulü, Yüklenici firmanın aleyhine ise aradaki farkı devletin kasından Biz Ödeyeceğiz’’ dediğindede alkış tutuyor.
Bir tane bile yangın söndürme uçağı almadıkları için ormanlarımız cayır cayır yanarken ‘’Merak etmeyin, yanan ağaçlar mangal kömürü olarak ekonomimize kazandırılıyor’’ diye evi kül olan vatandaşlara Müjde verirken, aynı güruh 20 yıl vadeli TOKİ – evleri için ‘’Keşke bizim evimiz de yansaydı’’ dediler. Kendi çocuklarına bedelli askerlik yaptırıp ‘’Ne mutlu size Çocuğunuz şehit oldu !’’ diye ŞEREFSİZCE şehit ailesinin sırtını sıvazlamak ayıbını yaşattıkları – AYNI - aklı kirada halk ‘’Aç olan, açım diye bağıramaz, Bakın yıllardır Ekmek fiyatlarını sabit tuttuk – marketlerde poşet hala 25 kuruş !, Türkiye'de yoksulluk sorun olmaktan çıktı, Aslında işsizlik falan artmıyor sadece daha çok iş arandığı dönemlerde artıyor’’ diyen aklı evvel ahlaksızlara yine oy verdi.
UTANMAZ yöneticilerin ‘’Dünya rekoru kırdığımız iş kazaları medeniyet göstergesidir, halka sıkılan biber gazımız organiktir, atanamayan öğretmenler için, Milli Eğitim Bakanına unutmayın Einstein da öğretmendi ?, DÜNYA tarihinin EN BÜYÜK TALANI 17-25 Aralık için - insanların günah işleme özgürlüğüne müdahaledir, 8.5 Milyon Suriyelileri gönderirsek, Türk ekonomisi çöker, paranız yoksa bile şu yolların güzelliğine bakın Gözünüz gönlünüz açılır, ekonomik sıkıntıda 2 yerine: yarım kilo et, iki domates alın, zamlar acıtmadan mini mini yapılıyor - zaten Peygamber Efendimiz de midesinin üçte birini Boş bırakırdı’’ laflarına sessiz dangalAKPudracı güruha herşey mübah.