Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
İlknur Durukan
Köşe Yazarı
İlknur Durukan
 

Fin-Ugur Türkçe benzerliği

      Elbette iki kökendaş dil arasında, ses ve anlam bakımından benzer, aynı daha bir çok kelime vardır.  Bu benzerlikler ve özdeşlikler bizi bir kökene götürüyor. Fince, Macarca, Bulgarca (eski Bulgurca) dillerinden bir çok kelime yerlerini, Slavca Latince kelimelere bırakmıştır. Buna rağmen bilhassa Fin ve Macar dillerinde kökendaş bir çok kelime hala yaşamaktadır.  Bu kelimelerdeki kardeşlik halklardaki kardeşliğe dönerse, gerçek kardeşlik o zaman doğacaktır. Bu dillerden Avrupa dillerine bir çok kelime geçmiştir. Türkçe Asya’da Farsça, Mısır Arapçası, Ermenice gibi dilleri etkilediği gibi, batıda da bir çok dili Fin, Macar dilleri sayesinde etkilemiş olabilir.  Elbette bunların daha ustaca araştırılması gerekir. Türkçe kıtalararasında konuşulan uluslar arası bir dildir.  Bazı diller vardır ki bir ulusun dilidir sadece.. Mesela; İbranice, bu dil Yahudilerin dilidir.  Ermenice, sadece Emenilerce konuşulan bir dildir…Japonca belli bazı adalarda yaşayan, muhtemelen Türk-Moğol kökenli, bir halk tarafından konuşulur.  Ancak Türkçe, Hint Avrupa muhiplerinin itiraf edememelerine rağmen, görünen o ki; onlarca millet tarafından konuşulmuş ve hal-i hazırda konuşulan bir dildir.  Şu anda Bosna’da, Arnavutluk’ta, Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta, Orta Asya’da konuşulmaktadır, binlerce yıl olduğu gibi. Allah’ın yarattığı bu güzel dil, düzeniyle, matematikselliğiyle gerçekten dikkat çekici, güzel bir dildir.  Bu dil böyle olduğu gibi yüz milyonlarca insanın şiirlerine, sözlerine, edebi eserlerine analık etmiş mukaddes bir dildir  .Bu dil bir ırkın değil, pek çok kökenden gelen bir çok halkın ortak dilidir. Bir çok örneğini incelediğimiz Fin-Ugor dili de, Hint Avrupa dillerinden Latince’nin tüm bozuculuğuna rağmen, Japonca gibi kendini muhafaza edebilmiş müstesna bir dildir.  Belki bu Latince kelimeler bu kadar yoğunlukta olmasaydı bu dile Türkçe’nin diyalektiği diyebilirdik.   Buna rağmen bu dilin Türkçe’yle kardeşliğini kanıtlayan yüzlerce delil vardır.  Bu özelliklerin en önemlileri Fin dilinde de Türkçe’dekine benzer ünlü, ünsüz uyumlarının bulunmasıdır.  Fince’de de kalın ünlüler kalın ünlülerle, ince ünlüler ince ünlülerle devam eder.  Latin kökenli kelimeler de bu kurala uydurulmuştur. Yine Fince de Türkçe gibi sondan eklemeli bir dildir..  Örneğin; korva (kulak) kalın seslerden oluşan bir kelimedir.Sona alacağı ek de kalın sesli olmalıdır.  Bulunma hali ekini ekleyelim korvassa (kulakta) görüldüğü gibi uyum bozulmadı.  Yine Fince’de bizim ünsüz benzeşmesi, yumuşama gibi kurallarımıza benzer kurallar vardır. Örneğin, koti (ev) kodissani (evimde) görüldüğü gibi t-d sesine dönüşüp yumuşamıştır. Yine Fince’de Türkçe’de olduğu gibi artikellerin bulunmayışı iki kardeş dilin aynı aileden olduğunu kanıtlar.  Beni en çok şaşırtan benzerlik ise 1., 2., 3. tekil şahıs zamirlerinin iki dilde de aynı oluşudur.  Ben (eski şekli min)> mina, sen>sina, o (asıl şekli an)>an arasındaki bu benzerlik bana göre iki dilin akraba olduğunu gösteren en belirgin özelliklerdendir. Yine bu kelimelerin ilgi hali almış şekilleri de Türkçe’dekinin aynısıdır. Bu dildeki ilgi hali eki, in, un ekidir..Ben-in>minun, sen-in>sinin, on-un>hanin şekilleri iki dil arasında daha pek çok benzerliğin bulunduğunu gösteren birer canlı kanıt gibidir.  Yapılacak daha köklü ve daha bilimsel araştırmalar sayesinde bu ve benzeri, Ural Altay dilleri arasındaki ilişkiler daha sistemli bir şekilde incelenmelidir. Zaten bu konularla ilgili birçok değerli bilim adamı tarafından yaılmış çalışmalar vardır, İlimkentlerde (Üniversite) Türkçe-Japonca, Türkçe-Macarca,Türkçe-Fince dilleri arasındaki ilişkileri, alışverişleri, kardeşlikleri açıklayan, araştıran bilim adamları arttıkça bu halklar arasında güzel kaynaşmaların doğacağına da inanıyorum. Kaynak:Fince-Türkçe Sözlük-Fono Yayınları  

Fin-Ugur Türkçe benzerliği

 

 

 

Elbette iki kökendaş dil arasında, ses ve anlam bakımından benzer, aynı daha bir çok kelime vardır.  Bu benzerlikler ve özdeşlikler bizi bir kökene götürüyor.

Fince, Macarca, Bulgarca (eski Bulgurca) dillerinden bir çok kelime yerlerini, Slavca Latince kelimelere bırakmıştır. Buna rağmen bilhassa Fin ve Macar dillerinde kökendaş bir çok kelime hala yaşamaktadır.  Bu kelimelerdeki kardeşlik halklardaki kardeşliğe dönerse, gerçek kardeşlik o zaman doğacaktır.

Bu dillerden Avrupa dillerine bir çok kelime geçmiştir. Türkçe Asya’da Farsça, Mısır Arapçası, Ermenice gibi dilleri etkilediği gibi, batıda da bir çok dili Fin, Macar dilleri sayesinde etkilemiş olabilir.  Elbette bunların daha ustaca araştırılması gerekir. Türkçe kıtalararasında konuşulan uluslar arası bir dildir.  Bazı diller vardır ki bir ulusun dilidir sadece..

Mesela; İbranice, bu dil Yahudilerin dilidir.  Ermenice, sadece Emenilerce konuşulan bir dildir…Japonca belli bazı adalarda yaşayan, muhtemelen Türk-Moğol kökenli, bir halk tarafından konuşulur.  Ancak Türkçe, Hint Avrupa muhiplerinin itiraf edememelerine rağmen, görünen o ki; onlarca millet tarafından konuşulmuş ve hal-i hazırda konuşulan bir dildir.  Şu anda Bosna’da, Arnavutluk’ta, Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta, Orta Asya’da konuşulmaktadır, binlerce yıl olduğu gibi.

Allah’ın yarattığı bu güzel dil, düzeniyle, matematikselliğiyle gerçekten dikkat çekici, güzel bir dildir.  Bu dil böyle olduğu gibi yüz milyonlarca insanın şiirlerine, sözlerine, edebi eserlerine analık etmiş mukaddes bir dildir  .Bu dil bir ırkın değil, pek çok kökenden gelen bir çok halkın ortak dilidir.

Bir çok örneğini incelediğimiz Fin-Ugor dili de, Hint Avrupa dillerinden Latince’nin tüm bozuculuğuna rağmen, Japonca gibi kendini muhafaza edebilmiş müstesna bir dildir.  Belki bu Latince kelimeler bu kadar yoğunlukta olmasaydı bu dile Türkçe’nin diyalektiği diyebilirdik.  

Buna rağmen bu dilin Türkçe’yle kardeşliğini kanıtlayan yüzlerce delil vardır.  Bu özelliklerin en önemlileri Fin dilinde de Türkçe’dekine benzer ünlü, ünsüz uyumlarının bulunmasıdır.  Fince’de de kalın ünlüler kalın ünlülerle, ince ünlüler ince ünlülerle devam eder.  Latin kökenli kelimeler de bu kurala uydurulmuştur.

Yine Fince de Türkçe gibi sondan eklemeli bir dildir..  Örneğin; korva (kulak) kalın seslerden oluşan bir kelimedir.Sona alacağı ek de kalın sesli olmalıdır.  Bulunma hali ekini ekleyelim korvassa (kulakta) görüldüğü gibi uyum bozulmadı.  Yine Fince’de bizim ünsüz benzeşmesi, yumuşama gibi kurallarımıza benzer kurallar vardır. Örneğin, koti (ev) kodissani (evimde) görüldüğü gibi t-d sesine dönüşüp yumuşamıştır.

Yine Fince’de Türkçe’de olduğu gibi artikellerin bulunmayışı iki kardeş dilin aynı aileden olduğunu kanıtlar.  Beni en çok şaşırtan benzerlik ise 1., 2., 3. tekil şahıs zamirlerinin iki dilde de aynı oluşudur.  Ben (eski şekli min)> mina, sen>sina, o (asıl şekli an)>an arasındaki bu benzerlik bana göre iki dilin akraba olduğunu gösteren en belirgin özelliklerdendir.

Yine bu kelimelerin ilgi hali almış şekilleri de Türkçe’dekinin aynısıdır. Bu dildeki ilgi hali eki, in, un ekidir..Ben-in>minun, sen-in>sinin, on-un>hanin şekilleri iki dil arasında daha pek çok benzerliğin bulunduğunu gösteren birer canlı kanıt gibidir.  Yapılacak daha köklü ve daha bilimsel araştırmalar sayesinde bu ve benzeri, Ural Altay dilleri arasındaki ilişkiler daha sistemli bir şekilde incelenmelidir.

Zaten bu konularla ilgili birçok değerli bilim adamı tarafından yaılmış çalışmalar vardır, İlimkentlerde (Üniversite) Türkçe-Japonca, Türkçe-Macarca,Türkçe-Fince dilleri arasındaki ilişkileri, alışverişleri, kardeşlikleri açıklayan, araştıran bilim adamları arttıkça bu halklar arasında güzel kaynaşmaların doğacağına da inanıyorum.


Kaynak:Fince-Türkçe Sözlük-Fono Yayınları

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort