Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Galip DEĞERLİ
Köşe Yazarı
Galip DEĞERLİ
 

özkan sümer hatırası

      BU DÜNYADAN ÖZKAN SÜMER GEÇTİ.   TRabzonSpor'un saygı değer büyükleri, TRabzonSporlu kıymetli dostlar. Bugün bir devrimciyi, Özkan SÜMERİ vefatının ikinci yılında anmak için toplanmış bulunmaktayız. Şayet; burada Özkan hocayı konuşuyorsak, o zaman Özkan hoca gibi konuşmak mecburiyetindeyiz.   Zannediyorum bu salonda bulunan herkesin hoca ile mutlaka bir anısı vardır. Benim de hoca ile hikayem 1973 yılında Tarihi Ziya Bey Sahasında başladı. Hocanın TRabzonspor alt yapı sorumlusu olduğu dönemde genç takım elemelerine katıldım ve kazandım. Fakat gel gör ki; oynamak mümkün değil. Sağ açık Gara Recep, sol açık Gaveci Recep. Antrenmanlarda varım, maçlarda yokum. Haliyle bırakmak zorunda kaldım.   Tam bu sırada TRabzon'da liseler arası futbol maçları başlar. Özkan hoca TRabzon'da bütün maçları izlerdi. Ben de Affan KİTAPÇIOĞLU lisesinde oynuyorum ve her maç iki, üç gol atıyorum. Ve TRabzon liseler arası futbol maçlarında finale kaldık.  Final maçını TRabzon lisesi ile oynadık. TRabzon lisesinde Cengiz AKÇAY, Cemil CANALİOĞLU, Serdar BALİ ve Selim ŞENER gibi zamanın iyi futbolcuları var ve final maçını benim attığım gollerle 2-0 kazanıp şampiyon olunca, hoca haber gönderir. Söyleyin o puşta gelsin başlasın.   Böylece Özkan hoca ile hikayemiz yeniden başlar. Genç takım, genç karma, amatör takım, amatör karma takımları ile büyük başarılara birlikte imza attık. Ve tabii ki; TRabzonspor ile de lig şampiyonluğu. Ama; 1975 yılında TRabzon karması olarak Belçika'da liman şehirleri kupası ve 1976 yılında Almanya Mönchengladbach'da genç takımlar şampiyonlukları var ki; unutmak mümkün değil. Bunlardan Belçika'da Queens Park Rangers FC. ile oynadığımız final maçı sonrası İngiliz Teknik Direktörün, Özkan hocayı tebrik ederek;  ''Ben bu kadar mükemmel bir takım görmedim'' söylemini unutmak mümkün değil.    Hayatını futbola adamış bir görev insanıydı Özkan SÜMER. Bugün maalesef aramızda yok. Hocanın vefatına engel olamazdık, öyle bir gücümüz de yok. Ama, Özkan hoca yaşarken onu şahika yapan, değerleri kaybettik. Tarihi Ziya bey sahası, amatörün yuvası Yavuz Selim sahası ve mabedimiz H. Avni AKER. Ne yazık ki; bugün bunların hiç biri yok. Halbuki; TRabzon futbolunun ve tarihin canlı tanıklarıydı. Yazık! Tarih de, Özkan hocada gözlerimizin önünde avuçlarımızdan kayıp gitti. Bugün ise elimizde ne tarihimiz kaldı, nede tarihin ayak izleri. Sadece eski resimler. Bakıp bakıp duruyoruz.   Koruyamadık bu kutsal değerlerimiz, başaramadık maalesef. Acımız ve feveranımız bundandır ve katmerlidir dostlar! Hele ki o Ziya bey sahası; TRabzonspor'un kurulduğu yer,  TRabzonspor'un hafızası ve TRabzonspor'lu ların toplanma merkeziydi. Ayrıca; stratejik önemi çok büyüktü. Zira, TRabzonspor'un şampiyonlukta devam kadrosu(ikinci kuşak) Özkan hoca ile burada hayata geçti. Kaldı ki; çalışanların mesai saati bitimi ve okulların dağılma saati olan 17.oo gibi izleyenlerin yer bulmakta zorlandığı Ziya bey sahasındaki Özkan hocanın o iddialı  maçlarını ve o karnavalı unutmak mümkün müdür? Evet dostlar; 1973-2020 tam 47 yıllık bir yoldaşlık bizimkisi.   Peki nasıl biriydi Özkan SÜMER? -Esasında; o granit gibi sert görüntüsünün arkasında sevecen ve nüktedan başka bir kimliğe sahipti. Ama o sert yapısını işinde hep korudu ve bundan hiç ödün vermedi... -Almanya'da; sinirlendiği Alman sürücüye bizim otobüsün şoför camından dolu kola kutusunu atarken, kutuyu bizim şoförün kafasına vurması güzel bir anıydı... -H. Avni AKER stadını genç takım antrenmanı için istediğinde, olumsuz yanıt alınca, ''bana keseri getirin'' deyip, asma kilidi kıracak kadar gözü kara... -Sebatspor ikinci ligdeyken(bugünkü birinci lig) merhum Ergun KANTARCI ile iddiaya giren ve ikinci lig takımına genç takımı ile meydan okuyacak kadar takımına ve yarattığı esere güven duyan ve özgüvenli...  (Maç mı? 2-1 kazandık ve Ergun ağabey Sebatspor soyunma odasının kapılarını tekmelemişti.) -Kimse okulundan geri kalmasın, antrenmanları aksatmasın diye, Ziya bey sahasını ışıklandırıp akşam antrenmanları koyacak kadar çağdaş ve ileri görüşlü... -Kapalı spor salonuna gelin, hesap vereceğim diyerek beş bin kişiyi topladığı salona tek başına yürüyerek gelip, yuuh larla başladığı toplantıyı alkışlarla bitirip, yine salonu tek başına yürüyerek terk edecek kadar cesur ve yürekli... -İncecikten bir kar yağar, tozar Elif Elif diye ve senede bir gün şarkılarını dinlerken kendinden geçecek kadar romantik ve duygusal... -TRabzonspor sahipsiz kaldığında, profesyonel olarak yaptığı Teknik Direktörlük mesleğinden vazgeçerek, hiç bir menfaat beklemeden TRabzonspor Başkanlığını sahiplenecek kadar TRabzonspor sevdalısı... -Kısaca; Ziya bey sahasından yola çıkarak;    alt yapıdaki tüm şampiyonluklara, Profesyonel Türkiye ligi şampiyonluklarından, A milli takım teknik direktörlüğüne ve TRabzonspor kulüp başkanlığına uzanan bir başarı öyküsüdür Özkan SÜMER. ''TRabzonspor büyüklerle sevişerek değil, savaşarak büyük olmuştur.'' gerçeğini tüm dünyaya haykırmıştır. Ve bugün halen hepimizin kulaklarında çınlamaktadır.    Yine merhum Kazım KOYUNCU'nun ''TRabzonspor bizim gözümüzde yenilmez bir devdi. Hatta o kadar güçlüydü ki; statükoyu bile yenmişti.'' sözleri TRabzonspor'un büyüklüğünün en büyük kanıtıydı. Lakin statükoyu bile yenen o büyük kulüp, maalesef bugün statükonun bir parçası haline gelmiştir.   Şayet hoca yaşıyor olsaydı; üretmeden, sadece tüketime dayanan ve astronomik ücretlerle kurulan bu statükocu düzene acaba ne derdi? Bizler Özkan SÜMERİ; futbolcu, Teknik Direktör, TRabzonspor kulüp başkanı olarak hep büyük başarılarıyla tanıdık.   Fakat; büyük başarılara giden yollar sarp ve dikenlidir.   Ayrıca; büyük bedeller de ödersiniz. Ama bunu kimseler bilmez ve siz göz yaşlarınızı içinize akıtırsınız.  Alt yapı sorumlusuyken Ziya bey sahasında 18 saate varan çalışma temposu, TRabzonspor Teknik Direktörüyken tüm zamanını takımına harcayan, TRabzonspor kulüp başkanı olarak neredeyse kulüpte yatacak durumda yaşayan bir kişi sizce nasıl bedeller ödemiştir.   Biliyor muyuz? Hayır. Sadece eleştirdik ve yorumlar yaptık. Oysa; Özkan hoca evini, eşini, çocuklarını dostlarını ihmal etmiştir, ama TRabzonspor'u hiç ihmal etmemiştir. TRabzonspor'da çok Teknik Direktörler çalıştı, hepsini gördük ama hiç birini tanımıyoruz. Ama; Özkan SÜMER hocayı ve Ahmet Suat ÖZYAZICI hocayı tanıyoruz. Çünkü; onlar bizlerden biri. Ve saygıya dayalı hoş bir rekabetleri de vardı. Bu arada, Ahmet Suat hocama da buradan sağlıklı ve kocaman bir ömür diliyorum.    Evet dostlar; vefatının ikinci yılında bir futbol devrimcisini yeniden andık. Bugün aramızda değil. Ama yolu sevgiden ve futboldan geçen herkesle bir gün, bir yerde mutlaka buluşacağız. Ama burada, ama orada. Ben inanıyorum.   Halk şairi Nazım HİKMET RAN bazı ölümleri şöyle tasvir eder.  ''Öyle ölüler vardır ki; ben onların öldüklerini düşündükçe vakit olur yaşadığımdan utanırım.'' Takdirlerinize... Ve; bu dünyadan Özkan SÜMER geçti. Ne kadar anlatsak yetmez, kelimeler kifayetsiz kalır. Bundan dolayı Özkan hocayı, sizlere bir cümle ile anlatıp konuşmamı (yazımı) sonlandırıyorum.  ''Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.''    Anısına saygıyla...Hepinizi selamlıyorum. Galip DEĞERLİ.    

özkan sümer hatırası

 
 
 
BU DÜNYADAN ÖZKAN SÜMER GEÇTİ.
 
TRabzonSpor'un saygı değer büyükleri, TRabzonSporlu kıymetli dostlar.
Bugün bir devrimciyi, Özkan SÜMERİ vefatının ikinci yılında anmak için toplanmış bulunmaktayız. Şayet; burada Özkan hocayı konuşuyorsak, o zaman Özkan hoca gibi konuşmak mecburiyetindeyiz.
 
Zannediyorum bu salonda bulunan herkesin hoca ile mutlaka bir anısı vardır. Benim de hoca ile hikayem 1973 yılında Tarihi Ziya Bey Sahasında başladı. Hocanın TRabzonspor alt yapı sorumlusu olduğu dönemde genç takım elemelerine katıldım ve kazandım. Fakat gel gör ki; oynamak mümkün değil. Sağ açık Gara Recep, sol açık Gaveci Recep. Antrenmanlarda varım, maçlarda yokum. Haliyle bırakmak zorunda kaldım.
 
Tam bu sırada TRabzon'da liseler arası futbol maçları başlar. Özkan hoca TRabzon'da bütün maçları izlerdi. Ben de Affan KİTAPÇIOĞLU lisesinde oynuyorum ve her maç iki, üç gol atıyorum. Ve TRabzon liseler arası futbol maçlarında finale kaldık.  Final maçını TRabzon lisesi ile oynadık. TRabzon lisesinde Cengiz AKÇAY, Cemil CANALİOĞLU, Serdar BALİ ve Selim ŞENER gibi zamanın iyi futbolcuları var ve final maçını benim attığım gollerle 2-0 kazanıp şampiyon olunca, hoca haber gönderir. Söyleyin o puşta gelsin başlasın.
 
Böylece Özkan hoca ile hikayemiz yeniden başlar.
Genç takım, genç karma, amatör takım, amatör karma takımları ile büyük başarılara birlikte imza attık. Ve tabii ki; TRabzonspor ile de lig şampiyonluğu. Ama; 1975 yılında TRabzon karması olarak Belçika'da liman şehirleri kupası ve 1976 yılında Almanya Mönchengladbach'da genç takımlar şampiyonlukları var ki; unutmak mümkün değil.
Bunlardan Belçika'da Queens Park Rangers FC. ile oynadığımız final maçı sonrası İngiliz Teknik Direktörün, Özkan hocayı tebrik ederek;  ''Ben bu kadar mükemmel bir takım görmedim'' söylemini unutmak mümkün değil. 
 
Hayatını futbola adamış bir görev insanıydı Özkan SÜMER.
Bugün maalesef aramızda yok. Hocanın vefatına engel olamazdık, öyle bir gücümüz de yok. Ama, Özkan hoca yaşarken onu şahika yapan, değerleri kaybettik. Tarihi Ziya bey sahası, amatörün yuvası Yavuz Selim sahası ve mabedimiz H. Avni AKER. Ne yazık ki; bugün bunların hiç biri yok. Halbuki; TRabzon futbolunun ve tarihin canlı tanıklarıydı. Yazık! Tarih de, Özkan hocada gözlerimizin önünde avuçlarımızdan kayıp gitti. Bugün ise elimizde ne tarihimiz kaldı, nede tarihin ayak izleri. Sadece eski resimler. Bakıp bakıp duruyoruz.
 
Koruyamadık bu kutsal değerlerimiz, başaramadık maalesef.
Acımız ve feveranımız bundandır ve katmerlidir dostlar! Hele ki o Ziya bey sahası; TRabzonspor'un kurulduğu yer,  TRabzonspor'un hafızası ve TRabzonspor'lu ların toplanma merkeziydi. Ayrıca; stratejik önemi çok büyüktü. Zira, TRabzonspor'un şampiyonlukta devam kadrosu(ikinci kuşak) Özkan hoca ile burada hayata geçti. Kaldı ki; çalışanların mesai saati bitimi ve okulların dağılma saati olan 17.oo gibi izleyenlerin yer bulmakta zorlandığı Ziya bey sahasındaki Özkan hocanın o iddialı  maçlarını ve o karnavalı unutmak mümkün müdür? Evet dostlar; 1973-2020 tam 47 yıllık bir yoldaşlık bizimkisi.
 
Peki nasıl biriydi Özkan SÜMER?
-Esasında; o granit gibi sert görüntüsünün arkasında sevecen ve nüktedan başka bir kimliğe sahipti. Ama o sert yapısını işinde hep korudu ve bundan hiç ödün vermedi...
-Almanya'da; sinirlendiği Alman sürücüye bizim otobüsün şoför camından dolu kola kutusunu atarken, kutuyu bizim şoförün kafasına vurması güzel bir anıydı...
-H. Avni AKER stadını genç takım antrenmanı için istediğinde, olumsuz yanıt alınca, ''bana keseri getirin'' deyip, asma kilidi kıracak kadar gözü kara...
-Sebatspor ikinci ligdeyken(bugünkü birinci lig) merhum Ergun KANTARCI ile iddiaya giren ve ikinci lig takımına genç takımı ile meydan okuyacak kadar takımına ve yarattığı esere güven duyan ve özgüvenli... 
(Maç mı? 2-1 kazandık ve Ergun ağabey Sebatspor soyunma odasının kapılarını tekmelemişti.)
-Kimse okulundan geri kalmasın, antrenmanları aksatmasın diye, Ziya bey sahasını ışıklandırıp akşam antrenmanları koyacak kadar çağdaş ve ileri görüşlü...
-Kapalı spor salonuna gelin, hesap vereceğim diyerek beş bin kişiyi topladığı salona tek başına yürüyerek gelip, yuuh larla başladığı toplantıyı alkışlarla bitirip, yine salonu tek başına yürüyerek terk edecek kadar cesur ve yürekli...
-İncecikten bir kar yağar, tozar Elif Elif diye ve senede bir gün şarkılarını dinlerken kendinden geçecek kadar romantik ve duygusal...
-TRabzonspor sahipsiz kaldığında, profesyonel olarak yaptığı Teknik Direktörlük mesleğinden vazgeçerek, hiç bir menfaat beklemeden TRabzonspor Başkanlığını sahiplenecek kadar TRabzonspor sevdalısı...
-Kısaca; Ziya bey sahasından yola çıkarak; 
 
alt yapıdaki tüm şampiyonluklara, Profesyonel Türkiye ligi şampiyonluklarından, A milli takım teknik direktörlüğüne ve TRabzonspor kulüp başkanlığına uzanan bir başarı öyküsüdür Özkan SÜMER. ''TRabzonspor büyüklerle sevişerek değil, savaşarak büyük olmuştur.'' gerçeğini tüm dünyaya haykırmıştır. Ve bugün halen hepimizin kulaklarında çınlamaktadır. 
 
Yine merhum Kazım KOYUNCU'nun ''TRabzonspor bizim gözümüzde yenilmez bir devdi. Hatta o kadar güçlüydü ki; statükoyu bile yenmişti.'' sözleri TRabzonspor'un büyüklüğünün en büyük kanıtıydı. Lakin statükoyu bile yenen o büyük kulüp, maalesef bugün statükonun bir parçası haline gelmiştir.
 
Şayet hoca yaşıyor olsaydı; üretmeden, sadece tüketime dayanan ve astronomik ücretlerle kurulan bu statükocu düzene acaba ne derdi? Bizler Özkan SÜMERİ; futbolcu, Teknik Direktör, TRabzonspor kulüp başkanı olarak hep büyük başarılarıyla tanıdık.
 
Fakat; büyük başarılara giden yollar sarp ve dikenlidir.  
Ayrıca; büyük bedeller de ödersiniz. Ama bunu kimseler bilmez ve siz göz yaşlarınızı içinize akıtırsınız.  Alt yapı sorumlusuyken Ziya bey sahasında 18 saate varan çalışma temposu, TRabzonspor Teknik Direktörüyken tüm zamanını takımına harcayan, TRabzonspor kulüp başkanı olarak neredeyse kulüpte yatacak durumda yaşayan bir kişi sizce nasıl bedeller ödemiştir.
 
Biliyor muyuz? Hayır. Sadece eleştirdik ve yorumlar yaptık.
Oysa; Özkan hoca evini, eşini, çocuklarını dostlarını ihmal etmiştir, ama TRabzonspor'u hiç ihmal etmemiştir. TRabzonspor'da çok Teknik Direktörler çalıştı, hepsini gördük ama hiç birini tanımıyoruz. Ama; Özkan SÜMER hocayı ve Ahmet Suat ÖZYAZICI hocayı tanıyoruz. Çünkü; onlar bizlerden biri. Ve saygıya dayalı hoş bir rekabetleri de vardı. Bu arada, Ahmet Suat hocama da buradan sağlıklı ve kocaman bir ömür diliyorum. 
 
Evet dostlar; vefatının ikinci yılında bir futbol devrimcisini yeniden andık. Bugün aramızda değil. Ama yolu sevgiden ve futboldan geçen herkesle bir gün, bir yerde mutlaka buluşacağız. Ama burada, ama orada. Ben inanıyorum.
 
Halk şairi Nazım HİKMET RAN bazı ölümleri şöyle tasvir eder. 
''Öyle ölüler vardır ki; ben onların öldüklerini düşündükçe vakit olur yaşadığımdan utanırım.'' Takdirlerinize...
Ve; bu dünyadan Özkan SÜMER geçti.
Ne kadar anlatsak yetmez, kelimeler kifayetsiz kalır.
Bundan dolayı Özkan hocayı, sizlere bir cümle ile anlatıp
konuşmamı (yazımı) sonlandırıyorum. 
''Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.'' 
 
Anısına saygıyla...Hepinizi selamlıyorum.
Galip DEĞERLİ.
 
 
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort