Aslında sorun nerde başladı ?
İlk robotik olaylar - Otomasyonun tarihi, insanlığın verimliliği artırmak ve fiziksel iş yükünü azaltmak için geliştirdiği araçlara ve tekniklere kadar uzanır. Otomasyon, mekanik, elektronik, bilgisayar ve bilgi teknolojilerinin birleşimiyle bugünkü haline gelmiştir. İşte otomasyonun tarihindeki önemli dönüm noktaları:
1. Antik Çağlarda Mekanik Araçlar
- Mekanik Mucitler: Otomasyonun en erken örnekleri Antik Yunan ve Roma’da ortaya çıktı. Örneğin, M.Ö. 3. yüzyılda yaşamış olan Yunan mühendis Hero of Alexandria, buhar gücüyle çalışan basit makineler geliştirdi.
- Su ve Rüzgar Gücü: Su çarkları ve rüzgar gücüyle çalışan değirmenler, antik dünyada üretkenliği artırmak için kullanılan ilk otomasyon araçlarından biriydi.
- Otomatlar: 13. yüzyılda, Avrupa'da saat yapımcıları tarafından geliştirilen otomatik saatler, erken otomasyon örneklerindendir. Bu cihazlar, mekanik dişlilerle belirli görevleri yerine getirebiliyordu.
- Leonardo da Vinci: 15. yüzyılda Leonardo da Vinci, robot benzeri mekanik tasarımlar yaparak otomasyon alanında önemli katkılarda bulundu. Tasarımlarından biri mekanik bir şövalyeydi.
- Mekanik Üretim Sistemleri: 18. yüzyılın sonlarında başlayan Sanayi Devrimi, otomasyonun modern anlamda başlangıcını işaret eder. James Watt'ın geliştirdiği buhar makinesi, üretimde insan gücünü büyük ölçüde azaltarak makine gücünü artırdı.
- Tekstil Makineleri: Jacquard dokuma tezgahı (1801), delikli kartlarla çalışan ve karmaşık desenler dokuyabilen bir makineydi. Bu, modern programlanabilir makinelerin öncüsü olarak kabul edilir.
- Montaj Hatları: 19. yüzyılın sonlarında montaj hatlarının gelişimi, üretimi daha verimli hale getirdi. Özellikle Ford Motor Company'nin otomobil üretiminde montaj hattını kullanması devrim niteliğindeydi.
- Elektrikli Motorlar: Elektrik motorlarının icadı, daha hassas ve esnek otomasyon sistemlerinin geliştirilmesine olanak tanıdı.
- İlk Bilgisayarlar: 1940'larda geliştirilen ilk elektronik bilgisayarlar (örneğin ENIAC), otomasyonun bilgi işlem alanına taşınmasını sağladı.
- PLC’lerin İcadı: 1960'larda Programlanabilir Mantık Denetleyiciler (PLC'ler) icat edildi. Bu cihazlar, üretim süreçlerini otomatikleştirmek için kullanıldı ve fabrikalarda robotik sistemlerin yaygınlaşmasını sağladı.
- Robotların Kullanımı: 1961'de Unimate adlı ilk endüstriyel robot, General Motors fabrikasında otomobil üretimi için kullanıldı.
- Otonom Sistemler: 21. yüzyılda yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi, otomasyonu yeni bir boyuta taşıdı. Robotlar artık yalnızca fiziksel işlerde değil, düşünsel ve karar verme süreçlerinde de kullanılmaya başlandı.
- IoT (Nesnelerin İnterneti): IoT, cihazların birbiriyle iletişim kurmasını sağlayarak üretimden ev otomasyonuna kadar pek çok alanda devrim yarattı.
- Yapay Zeka ve Robotik: Günümüzde robotlar, tarım, sağlık, lojistik, finans ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır. AI, bu sistemlerin daha "akıllı" hale gelmesini sağlamıştır.
Otomasyon, insanlığın basit mekanik araçlardan yapay zekaya dayalı sistemlere kadar uzanan sürekli bir evrim sürecini ifade eder. Bugün otomasyon, ekonomik, sosyal ve teknolojik hayatın ayrılmaz bir parçasıdır ve gelecekte de gelişmeye devam edecektir.
Otomasyon, Google tarafından "üretim veya diğer süreçlerde büyük ölçüde otomatik ekipmanların kullanımı" olarak tanımlanıyor ve teknolojik gelişmeler sayesinde giderek daha yaygın hale geliyor. Otomasyonun bir örneği robotlardır. Robotlar, insanların daha önce yaptığı temel işleri yapmak için bazı ülkelerde zaten kullanılmaya başlandı. Robotlar, insan ihtiyaçlarını anlamak ve yardımcı olmak için eğitiliyor. Otomasyonla birlikte, bazı işler çoktan önemsiz hale geldi ve insanlar yenilik yapmaya devam ettikçe daha fazla meslek yok olacak.
Otomasyon, dünya genelinde işsizlik ve iş güvencesizliğinin artmasına büyük ölçüde neden oldu; hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde. 1800'lerdeki Sanayi Devrimi, otomasyonun bir örneğiydi. O dönemde makinelerin kullanımı nedeniyle birçok işçi işini kaybetti. Bu trend, teknolojik ilerlemelerle birlikte büyümeye devam ediyor. Filmlerde robotların insan işlerini yaptığı sahnelerle otomasyona hazırlanmıştık. İşte o gelecek şimdi yavaş yavaş hayatımıza giriyor.
Otomasyon ile, bazılarımızın gurur duyduğu bazı meslekler artık insanlar için var olmayacak ve kampüste üzerine yoğunlaştığımız dersler de anlamını yitirecek. Araştırmalar, gençlerin şu anda okuduğu derslerin yaklaşık %70’inin otomasyon nedeniyle modasının geçeceğini tahmin ediyor. Gençlere girişimcilik ve dijital beceriler konusunda daha fazla eğitim verilmesi, gelecekteki iş piyasasına hazırlanmaları açısından çok önemli. Ayrıca, genç nüfusun yoğun olduğu her ülkede, 10 yıl içinde anlamlı beceriler kazandıracak dersler hakkında rehberlik sağlanması gerekiyor. İşte önümüzdeki 10 yıl içinde önemsiz hale gelmesi beklenen beş ders:
Robotlar (tam olarak hazır olmasalar da), insanların yaptığı işleri yapmak üzere eğitiliyor. Çok yakında bir robotun bir dizüstü bilgisayarın önünde oturup muhasebe işleriyle ilgilendiğini göreceğiz. Muhasebeciler artık organizasyonlar için önemli bir varlık olmayabilir. Bulut muhasebe sistemleri ve otomasyonla, defter tutma işleri zaten ortadan kalkıyor. Yapay zeka ile muhasebe işlerinin tamamı yeniden tanımlanacak. Örneğin, vergilerin online olarak dosyalanması birçok kuruluş tarafından benimsenmiş durumda. Vergi yönetimine odaklanan muhasebeciler, yakında kendilerini işsiz bulabilirler. Bu nedenle muhasebeciler, yeteneklerini kullanabilecekleri daha iyi yollar bulmak için uyum sağlamalıdır.
İnternet ve çevrimiçi alan, birçok kişi için iş fırsatlarını artırdı. Dijital çağ, işletmelerin müşterileri için işleri kolaylaştırmak amacıyla çevrimiçi hizmetlere geçmesine neden oldu. Seyahat acenteleri ve uçuş görevlileri artık çoğu kişi tarafından tercih edilen meslekler arasında olmayacak. Booking.com, Trivago veya Skyscanner gibi çevrimiçi siteler sayesinde, farklı havayolu biletlerini karşılaştırmak ve rezervasyon yapmak oldukça kolay hale geldi. Ayrıca, uçaklarda güvenlik önlemlerinin ekranlar aracılığıyla verilmesiyle uçuş görevlisi sayısı da azalacak.
Çoğu eczanede, reçeteleri almak ve ilaçları vermekle görevli beş kişiye kadar çalışan bulunur. Ayrıca, stokların tükenmemesini sağlamak da onların görevlerindendir. Ancak robotlar, konuşmayı anlamak ve eczacıların yaptığı bazı işleri otomatik hale getirmek için eğitiliyor. Eczacılar otomasyon çağında nasıl geçerliliklerini koruyabilir? Yeniden okula dönmeyi, tıp diploması almayı ve doktor ya da pediatrist olmayı düşünebilirler.
Dijital medya sayesinde televizyon artık 80’ler ve 90’lardaki gibi ana haber kaynağımız değil. Facebook, Instagram ve Twitter gibi sosyal medya uygulamaları sayesinde insanlar haberleri medya kuruluşlarından daha hızlı alıp yayabiliyor. Ayrıca, blogger’ların artışı ile insanlar artık gazetelere ihtiyaç duymadan haberlere ulaşabiliyor. YouTube, video bloglama (v-blogging) için bir alan açtı. Tüm bunlarla birlikte, ihtiyacınız olan tek şey iyi bir internet bağlantısı.
5. Hukuk fakülteleri
Copy paste usulü mevcut KAZANILMIŞ dava örneklerinden kopyala yapıştır usulü herkes kendini savunacak.
Sonuç:
Yakın geçmişte corona virüs ile dünya eve kapandı, sonra işsizlik ve şirketlerin iflası, sanayiinin yavaşlaması ile gelecekte arkadaşlık, akrabalık, dostluk ilişkileri - ziyaretler nasıl olacak ?
Corona virüs pandemisi, dünya genelinde büyük değişimlere yol açtı ve insanların günlük yaşamlarını, iş yapma biçimlerini, sosyal ilişkilerini derinden etkiledi. Pandemi sonrasında, arkadaşlık, akrabalık ve dostluk ilişkilerinin nasıl şekilleneceği, toplumların adaptasyon sürecine ve teknolojinin etkilerine bağlı olarak değişecektir. İşte gelecekte bu ilişkilerin nasıl olabileceğine dair bazı olasılıklar:
1. Dijital İletişimin Artan Rolü:
Pandemi süreci, dijital iletişim araçlarının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Video konferanslar, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları, fiziksel mesafeler olmasına rağmen insanları bir araya getirebildi. Bu trendin devam etmesi, insanların sosyal bağlarını dijital ortamda daha fazla kurup sürdürmeleri anlamına gelebilir. Özellikle yaşlılar gibi teknolojiye daha az hakim olan grupların bu dijital araçları öğrenmeleriyle daha fazla sanal ziyaret ve etkileşim artabilir.
2. Fiziksel Ziyaretlerin Değişen Doğası:
Pandemi sırasında fiziksel mesafe önlemleri nedeniyle aile üyeleri ve arkadaşlarla yapılan ziyaretler azalmış olabilir. Ancak gelecekte, bu ziyaretler büyük olasılıkla daha dikkatli bir şekilde yapılacak. İnsanlar, sağlık protokollerini dikkate alarak, daha az sık ama daha anlamlı ziyaretler yapabilirler. Ayrıca, hijyen ve sağlık konusundaki farkındalık arttığı için ziyaretlerin organizasyonu daha özenli olacaktır.
3. Hibrit Toplumlar:
Birçok şirketin uzaktan çalışma modeline geçmesiyle, iş dünyası daha esnek bir hale geldi. Bu durum, bireylerin iş dışındaki zamanlarını daha verimli bir şekilde aileleri ve arkadaşlarıyla geçirmelerine olanak sağlayabilir. Ayrıca, dijital ortamda daha fazla zaman geçiren kişiler, fiziksel toplantıları daha nadir yaparak, bu toplantılarda daha derin ve kaliteli zaman geçirmeyi tercih edebilir.
4. Yeni Sosyal Normlar ve İletişim Tarzları:
Pandemi, toplumlar arasındaki sosyal normları değiştirdi. İnsanlar daha fazla hijyen, güvenlik ve sağlık önlemleri konusunda bilinçli hale geldi. Bu değişiklikler, gelecekte insanlar arasındaki fiziksel temasın daha sınırlı olmasına ve daha dikkatli sosyal etkileşim biçimlerinin ortaya çıkmasına yol açabilir. El sıkışma ve öpüşme gibi geleneksel selamlaşma biçimlerinin azalması, yerini daha çok baş sallama veya uzaktan selamlaşmaya bırakabilir.
5. Psikolojik ve Duygusal Bağlar:
Pandemi, insanların yalnızlık ve izolasyon gibi duygusal zorluklarla daha fazla yüzleşmelerine neden oldu. Bu durum, sosyal bağların önemini daha fazla vurgulamış olabilir. Gelecekte insanlar, sosyal ilişkilerini daha dikkatli ve bilinçli bir şekilde kuracak, duygusal ihtiyaçlarını daha iyi anlamaya çalışacaktır. Bu, arkadaşlık ve akrabalık ilişkilerinin daha derinleşmesine yol açabilir.
6. Ekonomik ve İş Dünyası Değişiklikleri:
Pandemi sırasında birçok işletme iflas etti, bazı sektörler zor durumda kaldı ve işsizlik oranları arttı. Bu ekonomik zorluklar, insanların daha fazla birbirine destek olmasına yol açabilir. İnsanlar, maddi zorluklar nedeniyle daha dayanışmacı olabilir ve birbirlerine finansal veya psikolojik destek sunabilirler. Ayrıca, sanayi ve iş dünyasında dijitalleşmenin hızlanması, işlerin daha esnek ve uzaktan yapılabilmesini sağlayarak, zaman ve mekan sınırlarını ortadan kaldırabilir.
7. Sağlık ve Güvenlik Kaygıları:
Pandeminin ardından, insanlar sağlıklarını koruma konusunda daha fazla kaygı taşıyabilir. Bu, sosyal etkileşimleri sınırlayan bir faktör olabilir, ancak aynı zamanda insanları birbirlerine karşı daha dikkatli ve duyarlı hale getirebilir. Özellikle risk gruplarındaki kişiler, daha kontrollü sosyal etkileşimler tercih edebilirler.
Özetle, pandemi sonrası dönemde sosyal ilişkiler daha dijital, dikkatli ve esnek olabilir. İnsanlar, daha anlamlı, derinlemesine ve güvenli sosyal bağlar kurmayı tercih edebilir. Fakat tüm bu değişiklikler, toplumların ve bireylerin nasıl adapte olacağına bağlı olarak şekillenecektir.
2025 e gelindiğinde …
Yeni bir yıl başlarken, ideal dostluklar genellikle güven, anlayış, saygı ve sevgi temelinde olmalıdır. Dostluk, zorluklar ve güzel anlar içinde birbirine destek olabilmek, kişisel gelişimi teşvik etmek ve paylaşımda bulunmakla daha da güçlenir. İşte ideal bir dostluk için bazı özellikler:
Güven: Dostlukların temeli güvene dayanır. İdeal dostlar birbirlerine dürüst olmalı ve güvenilir olmalıdır. Bir kişi, diğerinin sırrını saklama ve sözlerine sadık kalma sorumluluğunu taşır.
Destek ve Empati: Zor zamanlarda birbirine destek olmak ve duygusal ihtiyaçları anlamak, bir dostluğun kuvvetli olmasını sağlar. İyi bir dost, karşındakinin duygularını anlar ve onu yalnız bırakmaz.
Eşitlik ve Saygı: Dostlar, birbirlerinin fikirlerine, tercihlerine ve sınırlarına saygı gösterir. Her birey eşit şekilde değerli hissetmeli, birbirinin hakları ve ihtiyaçları gözetilmelidir.
Özgürlük ve Bağımsızlık: Dostlar, birbirine bağımsızlık alanı tanır. Her birey kendi hayatını sürdürebilir ve kişisel sınırları ihlal edilmez. Bu özgürlük, ilişkinin daha sağlıklı olmasını sağlar.
Dürüstlük ve Açıklık: Gerçek dostlar, zor olsa bile, birbirlerine dürüstçe duygularını ve düşüncelerini ifade edebilir. İletişim açık olmalıdır, böylece yanlış anlamalar ve kırgınlıklar engellenir.
Eğlence ve Paylaşım: İdeal dostluklar, sadece zor zamanlarda değil, mutlu ve eğlenceli anlarda da birbirini destekler. Birlikte gülmek, hatıralar biriktirmek dostluğu güçlendirir.
2025 gibi her yeni yıl, dostlukları yenilemek, güçlendirmek ve daha kaliteli hale getirmek için bir fırsat olabilir. Bu yıl, dostluklarda daha fazla anlayış, sabır ve paylaşım ile daha sağlıklı ve derin bağlar kurabilirsiniz.