Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Turhan Eyüboğlu
Köşe Yazarı
Turhan Eyüboğlu
 

Hoşgörü ...

        Hoşgörü     Bu ülkede ne hoşgörü ne de anlayış kaldı. Her ikisi de aranır durumda ne yazık ki! En üstteki yetkililer bile birisinin canı yandığında bir şey söylese de ondan tazminat almanın peşine koşar durumda. Bunun için avukatlar ordusu kurulmuş, bir ahtapotun kolları gibi çalışıyorlar. Bu çalışmayı da göğüslerini gere gere anlatıyorlar.   Deprem; insanları acıya boğmuş, üzüntü tavan yapmış, bir gün önceki ailenden kimse kalmamış! "Evim" dediğin yer moloz yığını haline gelmiş! İnsanlar şaşkınlık içinde ne yapacağını bilmez durumda kalmış! Hayatta kaldıklarına sevinemiyorlar! Yapılan yanlışları ve beceriksizlikleri o üzüntüyle avazı çıktığı kadar haykırıyorlar! Bu insanlara, hoşgörüyle yaklaşacak olan yetkililer "Bunları not ediyoruz!" deyip parmak sallıyorlar.   Hepimizin bildiği gibi hoşgörü aslında öteki olana saygı duyabilmektir. Biraz da kendin gibi olmayana da yaşama ve yaşatma şansı verebilmektir! İnsanoğlunun en çok ihtiyaç duyduğu ama pek kolay bulamadığı şeylerden biridir. Ne üzücü değil mi ?   Benim için de hoşgörü, aslında ara renkleri veya tonları görebilme yetisi, insanları kategorize etmeme çabasıdır. Farklı fikirleri, duyguları, düşünceleri ve insanları anlamak için emek sarfedebilme yeteneğidir.   Hoşgörü yeteneği kazanma emek ve özveri ister; uğrunda emek harcanan her şey gibi sahip olması zor, kaybetmesi kolaydır.   Bir arkadaşım hoşgörüyü şöyle tarif etmişti: "Farklı tepkileri çağrıştırsa da geniş görüşlülüğü kazanma yetisidir. Nedense, hep kabul edilmeyeni hoşgörmek akla gelir. Aslında şimdi kabul görenin, bir vakitler hoşgörüye maruz kalan olduğunu da unutmamak gerekir. Kendini karşıdaki insanın yerine koyarak olaylara bu açıdan bakmaktır. Ancak hatasını görmezden gelmek değildir".   Hoşgörüp de yitirdiklerimiz ile hoşgörüp de kazandıklarımızı karşılaştırsak hangisi ağır basar acaba? Neyse ben size bu zaman diliminde hasret kaldığımız güzel bir hoşgörü ve kendini karşı tarafın yerine koymaya güzel bir örnek vereyim.   İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Atatürk’e bir gün gelir ve elindeki dosyayı göstererek, “Antalya’da bir köylü size hakaret etmiş, savcılık dava için izin istiyor” der.   Atatürk’ün kaşları hemen yukarı kalkar "Niye? Ben ne yaptım ona ?"   Şükrü Bey "Efendim köylünün aldığı paketin içinden sigara kağıdı çıkmamış. O da sigarasını gazeteden kestiği kağıda sarmış. Çakmağı yakınca gazete kağıdı alev almış, dudakları yanmış. Bunun üzerine 'O, köşkünde hazır sigara içiyor, ben parasını verdiğim pakette sigara kağıdı bulamıyorum!' diyerek şahsınıza hakaret etmiş." Olayı dinleyen Atatürk Şükrü Kaya’ya sorar:   "Sen hiç gazete kağıdı ile sarılmış sigara içtin mi ?"   "Hayır efendim !"   "Ben içtim, berbat bir şeydir!" der ve konuşmaya devam eder. "Trablusgarp Savaşındayken tütünü gazete kağıdına sararak içmiş, bıyıklarımı yakmıştım. O yüzden, hiç sigara içmeyen devrin padişahı Sultan Reşat’a küfretmiştim. Köylü haklı. Sen onu mahkemeye vereceğine, paketin içinden sigara kağıdı çıkmasını sağla. Ayrıca kendisine içtiği tütünden bir koli göndererek özür dilensin. Yalnız dikkat edilsin, paketler sigara kağıtsız olmasın".   Hiç kimseyi göremedim ben, senden daha güzel Hiç kimseyi tanımadım ben, senden daha özel Hiç kimse kendini Atatürk'le kıyaslamasın. Onun gibisi bir daha dünyaya gelmez. Bizim şansımız onun bizim ülkemizde dünyaya gelmesi.     Turhan Eyüboğlu   Kaynak: Süleyman Bulut’un Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler. Hasan Rıza Soyak, Atatürk’ten Hatıralar,YKY, İstanbul,2004,s19-20  

Hoşgörü ...

 

 
 
 
Hoşgörü
 
 
Bu ülkede ne hoşgörü ne de anlayış kaldı. Her ikisi de aranır durumda ne yazık ki! En üstteki yetkililer bile birisinin canı yandığında bir şey söylese de ondan tazminat almanın peşine koşar durumda. Bunun için avukatlar ordusu kurulmuş, bir ahtapotun kolları gibi çalışıyorlar. Bu çalışmayı da göğüslerini gere gere anlatıyorlar.
 
Deprem; insanları acıya boğmuş, üzüntü tavan yapmış, bir gün önceki ailenden kimse kalmamış! "Evim" dediğin yer moloz yığını haline gelmiş! İnsanlar şaşkınlık içinde ne yapacağını bilmez durumda kalmış! Hayatta kaldıklarına sevinemiyorlar! Yapılan yanlışları ve beceriksizlikleri o üzüntüyle avazı çıktığı kadar haykırıyorlar! Bu insanlara, hoşgörüyle yaklaşacak olan yetkililer "Bunları not ediyoruz!" deyip parmak sallıyorlar.
 
Hepimizin bildiği gibi hoşgörü aslında öteki olana saygı duyabilmektir. Biraz da kendin gibi olmayana da yaşama ve yaşatma şansı verebilmektir! İnsanoğlunun en çok ihtiyaç duyduğu ama pek kolay bulamadığı şeylerden biridir. Ne üzücü değil mi ?
 
Benim için de hoşgörü, aslında ara renkleri veya tonları görebilme yetisi, insanları kategorize etmeme çabasıdır. Farklı fikirleri, duyguları, düşünceleri ve insanları anlamak için emek sarfedebilme yeteneğidir.
 
Hoşgörü yeteneği kazanma emek ve özveri ister; uğrunda emek harcanan her şey gibi sahip olması zor, kaybetmesi kolaydır.
 
Bir arkadaşım hoşgörüyü şöyle tarif etmişti: "Farklı tepkileri çağrıştırsa da geniş görüşlülüğü kazanma yetisidir. Nedense, hep kabul edilmeyeni hoşgörmek akla gelir. Aslında şimdi kabul görenin, bir vakitler hoşgörüye maruz kalan olduğunu da unutmamak gerekir. Kendini karşıdaki insanın yerine koyarak olaylara bu açıdan bakmaktır. Ancak hatasını görmezden gelmek değildir".
 
Hoşgörüp de yitirdiklerimiz ile hoşgörüp de kazandıklarımızı karşılaştırsak hangisi ağır basar acaba? Neyse ben size bu zaman diliminde hasret kaldığımız güzel bir hoşgörü ve kendini karşı tarafın yerine koymaya güzel bir örnek vereyim.
 
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Atatürk’e bir gün gelir ve elindeki dosyayı göstererek, “Antalya’da bir köylü size hakaret etmiş, savcılık dava için izin istiyor” der.
 
Atatürk’ün kaşları hemen yukarı kalkar "Niye? Ben ne yaptım ona ?"
 
Şükrü Bey "Efendim köylünün aldığı paketin içinden sigara kağıdı çıkmamış. O da sigarasını gazeteden kestiği kağıda sarmış. Çakmağı yakınca gazete kağıdı alev almış, dudakları yanmış. Bunun üzerine 'O, köşkünde hazır sigara içiyor, ben parasını verdiğim pakette sigara kağıdı bulamıyorum!' diyerek şahsınıza hakaret etmiş." Olayı dinleyen Atatürk Şükrü Kaya’ya sorar:
 
"Sen hiç gazete kağıdı ile sarılmış sigara içtin mi ?"
 
"Hayır efendim !"
 
"Ben içtim, berbat bir şeydir!" der ve konuşmaya devam eder. "Trablusgarp Savaşındayken tütünü gazete kağıdına sararak içmiş, bıyıklarımı yakmıştım. O yüzden, hiç sigara içmeyen devrin padişahı Sultan Reşat’a küfretmiştim. Köylü haklı. Sen onu mahkemeye vereceğine, paketin içinden sigara kağıdı çıkmasını sağla. Ayrıca kendisine içtiği tütünden bir koli göndererek özür dilensin. Yalnız dikkat edilsin, paketler sigara kağıtsız olmasın".
 
Hiç kimseyi göremedim ben, senden daha güzel
Hiç kimseyi tanımadım ben, senden daha özel
Hiç kimse kendini Atatürk'le kıyaslamasın. Onun gibisi bir daha dünyaya gelmez. Bizim şansımız onun bizim ülkemizde dünyaya gelmesi.
 
 
Turhan Eyüboğlu
 
Kaynak: Süleyman Bulut’un Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler.
Hasan Rıza Soyak, Atatürk’ten Hatıralar,YKY, İstanbul,2004,s19-20

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort